Tarih:

Paylaş:

ABD ve Fransa’nın Çin Stratejileri ve Pekin’in Cevabı

Benzer İçerikler

This post is also available in: English Русский

Hint-Pasifik’te son dönemde yaşanan gelişmelere bakıldığında, Batılı güçler ile Çin arasındaki dinamiklerin hızla değiştiği görülecektir. Buradaki ilk kırılma, 2022 yılının Ekim ayında Çin Komünist Partisi (ÇKP) 20. Ulusal Kongre seçimlerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in üçüncü dönem için yeniden seçilmesidir. Cinping’in Kongre’ye sunduğu raporda, 2027 yılına kadar ordunun tamamen modernize edilmesi ve 2049 yılında büyük Çin Medeniyeti’nin inşa edilmesi hedeflerini kararlı şekilde vurgulaması ve Tayvan’la ilgili barışçıl ya da güç yoluyla birleşme idealini yinelemesi, Batı’da ciddi bir endişe yaratmıştır. Bunun hemen ardından, önce Almanya ve daha sonra da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Fransa liderleri, Cinping’le bir araya gelerek kriz alanlarını azaltmaya ve gerginliği hafifletmeye çalışmışlardır. Buna karşılık Çin’in izlediği Batı’yla diyalog stratejisi, ABD’yi Hint-Pasifik’te farklı işbirliği seçeneklerine yöneltmiştir. Bunlardan biri de Fransa’dır.  

ABD ve Fransa’nın Çin stratejilerine geçmeden önce Avrupa’daki Çin tartışmalarına ve Fransa’nın konumuna kısaca değinmek gerekmektedir. Öncelikle Fransa, son yıllarda Tayvan’a sık sık parlamento heyetleri gönderen Avrupa devletlerinden biridir. Ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, daha önce Çin’in Litvanya’ya uyguladığı ikincil yaptırımlar nedeniyle Avrupa Birliği (AB) çerçevesinde önlemler alınması için çağrılar yapmıştı. Yine son dönemde Macron, Çin ile AB arasında daha dengeli bir ilişki kurulması çağrısında bulunmuş ve geçmişte Çin’e gerçekleştirilen altyapı transferi nedeniyle “stratejik hatalar” yaptıklarını belirtmiştir.[1] Daha açık bir ifadeyle Fransa ve diğer AB liderleri, 2020 yılı ve öncesinde Washington’un Pekin konusundaki şahin duruşundan rahatsız olmuş ve Hint-Pasifik’teki Amerikan politikalarının peşine takılmaktan uzak durmuşlardır. Ancak Batı’nın Çin teknolojilerine ve yatırımlarına bağımlılığı arttıkça, söz konusu durum değişmiş ve Avrupalı liderler, giderek Amerika’nın Çin stratejine destek vermeye başlamışlardır.[2]

Avrupa’daki Çin tartışmaları sürerken; Fransa ve Almanya arasında bu konuda bir liderlik yarışının olduğu net olarak görülmeye başlanmıştır. Macron, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’ün Pekin ziyaretinden sonra kendisi de Çin konusunda bir açılım yapmaya karar vermiştir. Yani Fransa, Almanya’nın Çin stratejisinin önüne geçmeyi ve Kıta Avrupası’na bu konuda liderlik etmeyi amaçlamaktadır.

ABD’nin Çin’le görüşmelerini sıklaştırması, bu süreçte Fransa’nın ilgisini çeken bir başka gelişme olmuştur. 2022 senesinin Kasım ayında Bali’deki G20 Zirvesi esnasında ABD Başkanı Joe Biden’ın Cinping’le bir araya gelmesinden sonra Macron da Çin lideriyle görüşmüştür. Macron, Cinping’le yaptığı görüşmede, daha önce Scholz ve Biden’ın söylediklerini tekrarlamıştır. Bu bağlamda Fransız lider, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek ve nükleer savaşı önlemek için Cinping’in Rusya üzerindeki etkisini kullanmasını istemiştir.[3] Kısacası Fransa hem Almanya’nın hem de ABD’nin Çin siyasetinin peşine takılmaya başlamıştır. Üstelik Fransız lider, önümüzdeki yıl Pekin’i ziyaret edeceğini söylemiştir. Bu siyaset, Almanya’yı takip ettiğini göstermektedir.

Fransa’nın Çin stratejisinde ABD’yi takip ettiğini gösteren başka emareler de vardır.  Macron, 1 Aralık 2022 tarihinde Washington’u ziyaret ederek ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açmıştır. Macron-Biden görüşmesinden sonra yayımlanan ortak açıklamada, Pasifik güçleri olarak bölgede işbirliği yapmanın aciliyeti vurgulanmıştır.[4] Nitekim geçtiğimiz yıl AUKUS’un imzalanmasıyla birlikte ABD-Fransa ilişkileri bozulmuştu. Fransa, Washington Büyükelçisi’ni geri çekmişti. Burada Fransa açısından kırıcı olan husus; ABD’nin bunu önceden haber vermemesidir. O dönemde Fransız yetkililer, “arkamızdan bıçaklandık” tarzında açıklamalar yapmışlardır.[5]

Yakın geçmişte ise Biden, bu anlaşmayı önceden Fransa’ya haber vermemekle hata yaptıklarını itiraf etmiştir.[6] Yine 2022 yılının Haziran ayında ABD, yayımladığı Mavi Pasifik Ortaklığı’nda Fransa ve AB’yle işbirliği yapılabileceklerini duyurmuştu. Yani ABD, Hint-Pasifik’te Fransa’yla daha fazla işbirliği yapma taraftarıdır.

Söz konusu istek, son dönemde Japonya ve Avustralya’nın Çin’le görüşmeye ağırlık vermesi üzerine daha da artmıştır. ABD’nin Japonya ve Avustralya dışında yeni güçlü ortaklara ihtiyacı vardır. Hindistan, denizlerde ABD’yle ortaklığa fazla yanaşmamaktadır. İngiltere’nin bölgede kendi çıkarları vardır. Almanya ve İtalya’nın bölgedeki varlıkları zayıftır. Geriye bir tek Fransa kalmaktadır. Lafın kısası, ABD’nin Hint-Pasifik’teki ittifaklarını genişletmeye ve bu anlamda Fransa’yla işbirliği yapmaya ihtiyacı vardır.

Bütün Batı ülkelerinde olduğu gibi Fransa’nın da Çin konusunda bir kafa karışıklığı yaşadığını söyleyebiliriz. Fransa, “Özgür ve Açık Hint-Pasifik” hedefi doğrultusunda ABD’yle işbirliği yapmaktadır. Ancak Çin stratejisinde ondan ayrışmaktadır. Bu görüş farklılığı nedeniyle ABD ve İngiltere, Hint-Pasifik’te Fransa’yı dışarıda tutarak Avustralya’yla savunma ortaklığına yönelmiş ve AUKUS’u imzalamışlardır. Fransa, Çin’i hedef alan bu savunma ittifakından duyduğu rahatsızlığı dile getirmeye devam etmektedir. Örneğin Macron, 17 Kasım 2022 tarihinde yaptığı açıklamada, Avustralya’yı eleştirerek AUKUS’la Çin’i provoke ettiğini ileri sürmüştür.[7] Çünkü Fransa, Hint-Pasifik’te ister Batı’dan ister Çin’den gelsin provokatif hamlelere karşıdır ve bu yönüyle Hindistan’a yakındır. Hem Fransa hem de Hindistan, ABD’nin denizlerdeki Çin stratejisini takip etmeyen aktörler olarak nitelendirilebilir.

Pekin’in ABD’ye cevabı ise gecikmemiştir. Bu bağlamda Çin, Avrupa’nın görüşlerini değiştirmeye ve onu ABD’den ayırmaya çalışmaktadır. Yakın zamanda Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Fransız mevkidaşı Catherine Colonna’yla yaptığı görüşmede Paris’i “stratejik özerkliği” nedeniyle övmüş ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi çağrısında bulunmuştur.[8] Bu bağlamda Çin’in ilişkilerini düzeltmeye çalıştığı bir diğer Batılı aktör, Hint-Pasifik’te askeri ve siyasi etkinliği olan Fransa’dır. Washington, Paris’le işbirliği yaparak Hint-Pasifik’teki ittifakını genişletmeye çalışırken; Pekin, Washington’un elindeki tüm enstrümanları almak için çabalamaktadır. Bu enstrümanlardan başlıcaları; Japonya, Avustralya ve Fransa’dır. Bunlara ek olarak Almanya ve Hindistan’ı da sayabiliriz. ABD’nin müttefiklerini elinden aldığınızda bölgede yalnızlaşacaktır. Pekin’in stratejisi de budur. Bölgede çıkabilecek olası bir kriz veya çatışmada ABD’yi ortada bırakmak.


[1] “France’s Macron: Sale of European Strategic Infrastructure to China Was an Error”, Reuters, https://www.reuters.com/world/frances-macron-sale-european-strategic-infrastructure-china-was-an-error-2022-10-21/, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).

[2] “Europe’s Great Catch-Up on China”, Foreign Policy, https://foreignpolicy.com/2022/12/20/europes-great-catch-up-on-china/, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).  

[3] “Macron Says China’s Ability to Pressure Russia Is ‘Extremely Useful’”, Financial Times, https://www.ft.com/content/bf5ec544-02c1-4108-bce7-0b1def6292a2, (Erişim Tarihi: 26.12.2022). 

[4] “Why France-US Relations Matter for the Pacific”, The Diplomat, https://thediplomat.com/2022/12/why-france-us-relations-matter-for-the-pacific/, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).   

[5] “‘Stab in the Back’: France Hits Out at Aukus Alliance with Fears It Threatens Indo-Pacific Partnerships”, Independent, https://www.independent.co.uk/news/world/europe/france-nuclear-alliance-uk-us-australia-b1921339.html, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).  

[6] “Joe Biden Admits US Was ‘Clumsy’ In Orchestrating AUKUS In Meet with Macron”, Republic World, https://www.republicworld.com/world-news/europe/joe-biden-admits-us-was-clumsy-in-orchestrating-aukus-in-meet-with-macron.html, (Erişim Tarihi: 23.12.2022).

[7] “Emmanuel Macron Accuses Scott Morrison of Provoking ‘Nuclear Confrontation’ With China”, ABC, https://www.abc.net.au/news/2022-11-17/french-macron-takes-aim-at-morrison-over-submarine-deal/101668172

[8] “China Pushes for Stronger Ties with France Ahead of Possible Macron Visit”, SCMP, https://www.scmp.com/news/china/diplomacy/article/3203939/china-pushes-stronger-ties-france-ahead-possible-macron-visit, (Erişim Tarihi: 23.12.2022).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.