İsrailli Yazardan Mesaj Var…

Paylaş

Al-Monitor’da, 20 Mayıs’ta yayımlanan “Putin ‘Yabancı Silahlı Güçlerin’ Suriye’den Çekilmesiyle Neyi Kastediyor?” başlıklı haber-yorumda İsrailli gazeteci Ben Caspit’in yaptığı değerlendirmede kullandığı ifadeler oldukça dikkat çekici. Caspit, “İsrail’deki hava” üzerinden son dönemde bölgede yaşanılan gelişmeleri “ABD-İsrail-Rusya-İran-Suriye” beşgeninde ortaya koyarken, ABD-İsrail ittifakının temelinde yatan sapkın anlayışı da tırnak içinde adeta itiraf ediyor.

Caspit ne mi diyor? Aynen şunları söylüyor:

“Yoğun gösteriler ve çok sayıdaki ölüye rağmen Başbakan Benjamin Netanyahu yönetimindeki İsrail’de son günlerde büyük bir coşku dalgası yaşanıyor. Netanyahu’nun siyasi kariyerinde en büyük siyasi zaferlerini kazandığı zaman bile bu kadar olumlu bir dönem olmamıştı. Olumlu olaylar zinciri, MOSSAD’ın Tahran’ın göbeğinden aşırıp Tel Aviv’e getirdiği İran’a ait nükleer arşivlerin Netanyahu tarafından tüm dünyaya açıklanmasıyla başladı. Ardından ABD Başkanı Donald Trump İran’la imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurdu ve bu açıklama İsrail’de büyük sevinçle karşılandı. Bunun üzerine İsrail ve İran bir gün boyunca çatıştı. İran İsrail’e hiçbir zarar veremedi ama İran’ın Suriye topraklarında oluşturduğu askeri altyapı büyük darbe aldı. 12 Mayıs akşamında ise İsrailli şarkıcı Netta Barzilai Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazandı. Netta Barzilai’nin Avrupa zaferinden sonra 14 Mayıs’ta Tel Aviv’in Rabin Meydanı’nda düzenlediği dev kutlamaya on binlerce İsrailli katıldı. Yine 14 Mayıs’ta ABD Büyükelçiliği Tel Aviv’den Kudüs’e taşındı ve bu vesileyle düzenlenen törene İsrail’deki bazı seküler solcular bile ‘mesihsel’ sıfatını yakıştırdı. Netanyahu hiç görmediği bir zirveye yükselmiş durumda. Hakkındaki yolsuzluk soruşturmaları adeta unutulurken Başbakan hiç olmadığı kadar yenilmez görünüyor.”

Peki, yukarıdaki ifadeler ne anlama geliyor? Onları da madde madde sıralayalım…

Ben Caspit’e göre, Kudüs’e yönelik gösteriler ve orada şehit edilenler, yaralananlar hiçbir şekilde İsrail’in umurunda değil ve bundan dolayı da en ufak bir çekinceleri yok. Zira karşılarında bunu durdurabilecek bir “İslam dünyası” söz konusu değil. Netanyahu’nun en büyük zaferi de işte tam bu noktada yatıyor.

Çünkü Netanyahu’nun ABD ile ön planda, Rusya ile arka uyguladığı yeni politika “İslam dünyası”nı fazlasıyla bölmüş-pasifize etmiş durumda. Şöyle ki; ABD nükleer üzerinden İran’ı doğrudan tehdit ederken; Rusya, İran’ın içinde bulunduğu durumu kullanarak onu kendisine daha bağımlı hale getiriyor ve İsrail karşısında etkisizleştiriyor. Böylece İran, “denge politikası” adına birçok şeyden vazgeçiyor ya da geçmeye zorlanıyor.

İran’ı “Etkisiz Eleman” Yapma Çalışmaları…

Söz konusu yazıda, Netanyahu’nun 9 Mayıs’taki Moskova ziyaretinin hemen akabinde İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın Rusya’ya gitmesi bu kapsamda değerlendiriliyor.

Burada İran açısından bir çıkmaza da işaret ediliyor: “İslam Devrimi”nin hedefleri mi yoksa İran’ın bekası mı? Bir diğer ifadeyle “İslam-İslam” mı yoksa “İran-İran” mı? Caspit ve Al-Monitor ikilisinin buna verdiği cevap da aslında satır aralarında gizli…

Caspit, “MOSSAD’ın Tahran’ın göbeğinden aşırıp Tel Aviv’e getirdiği İran’a ait nükleer arşiv” ifadesiyle de İran’ın ciddi bir güvenlik-istihbarat zafiyeti içinde bulunduğuna dikkatleri çekiyor. İran’ın İsrail ile doğrudan bir savaşı kazanamayacağını, güçlü bir savunma için Rus teknolojisine ihtiyacı olduğunu da İran-İsrail arasında Suriye topraklarında gerçekleşen bir günlük savaş ile ortaya koyuyor. İran’ı adeta bitik bir güç olarak resmediyor.

Nitekim söz konusu analizde 14 Mayıs’a doğru İran’ın bölgede elinin ayağının adım adım bağlandığı çok daha net bir şekilde görülüyor. İran istese de bir adım atamazdı, zira Rusya buna müsaade etmezdi demeye getiriliyor…

 “Büyük İsrail” Sürecinde “Mesih”, “Eurovision” ve “Seküler Solcular”

Daha ilginç olanı, 14 Mayıs’ta ABD Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınması Mesih’çi anlayışın zaferi olarak ilan ediliyor, hem de “seküler solcular” üzerinden…

Bakınız, dikkatinizi çekmek istiyorum; İsrailli yazar Caspit bu “zafer” durumuna, “Mesihçi” yaklaşıma radikal Yahudiler, Siyonistler ya da Evanjelistler üzerinden vurgu yapmıyor; doğrudan doğruya “seküler solcular” diyor.

Bunun anlamı çok net; İsrail’de “seküler solcular” bile mevzu “Büyük İsrail” olduğunda ideolojileri bir tarafa bırakır ve “Kutsal Kitapları” üzerinden inançlarının gereğini yapma noktasında bir an olsun tereddüt etmez mesajı veriliyor.

Bir diğer mesaj da şu: “Büyük İsrail”e yönelik psikolojik operasyona tam gaz devam. Nasıl mı? Onu da söyleyelim… 14 Mayıs’tan iki gün önce, 12 Mayıs akşamında İsrailli şarkıcı Netta Barzilai Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanıyor ve bununla ilgili kutlama törenleri de 14 Mayıs’ta, yani ABD Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşındığı gün yapılıyor; onlarca Filistinli Kudüs için şehit edilirken…

“Yenilmez İsrail” ve “Dokunulmaz Netanyahu”…

Ve Caspit’in son mesajı şu cümlede saklı: “Hakkındaki yolsuzluk soruşturmaları adeta unutulurken Başbakan hiç olmadığı kadar yenilmez görünüyor.”

Aslında Caspit, Netanyahu üzerinden “Yenilmez İsrail”e vurgu yapıyor ve “Yenilmez İsrail”in mimarı Netanyahu’yu “bazı ufak tefek hataları”ndan dolayı “yedirmeyiz” mesajını satır arasında veriyor.

Evet, tüm bu mesajlar yukarıda yazdığım paragrafın içinde ve İsrailli yazar Caspit, tüm bunları “olumlu olaylar zincirinin” bir parçası olarak nitelendiriyor!

Peki, İran’ın tüm bunlara bir mesajı yok mu? Elbette var. Onu da gelecek yazımda madde madde ele alacağım…

Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
1969 Dörtyol-Hatay doğumlu olan Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. BÜ’de 1995 yılında Yüksek Lisans çalışmasını tamamlayan Erol, aynı yıl BÜ’de doktora programına kabul edildi. Ankara Üniversitesi’nde doktorasını 2005’de tamamlayan Erol, 2009 yılında “Uluslararası İlişkiler” alanında doçent ve 2014 yılında da Profesörlük unvanlarını aldı. 2000-2006 tarihleri arasında Avrasya Stratejik Araştırmaları Merkezi (ASAM)’nde görev yapan Erol, ASAM’ın Genel Koordinatörlük görevini de bir dönemliğine yürütmüştür. 2009 yılında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) Kurucu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (USGAM)’nin de kurucu başkanı olan Prof. Erol, Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (YTSAM) Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Başkanlığını da yürütmektedir. Prof. Erol, Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (GAZİSAM) Müdürlüğü görevinde de bulunmuştur. 2007 yılında Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) “Türk Dünyası Hizmet Ödülü”nü alan Prof. Erol, akademik anlamdaki çalışmaları ve medyadaki faaliyetlerinden dolayı çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: 2013 yılında Çağdaş Demokratlar Birliği Derneği tarafından “Yılın Yazılı Medya Ödülü”, 2015 yılında “APM 10. Yıl Hizmet Ödülü”, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından “2015 Yılın Basın-Fikir Ödülü”, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri “2016 Gönül Elçileri Medya Onur Ödülü”, Yörük Türkmen Federasyonları tarafından verilen “2016 Türkiye Onur Ödülü”. Prof. Erol’un 15 kitap çalışması bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının isimleri şu şekildedir: “Hayalden Gerçeğe Türk Birleşik Devletleri”, “Türkiye-AB İlişkileri: Dış Politika ve İç Yapı Sorunsalları”, “Avrasya’da Yeni Büyük Oyun”, “Türk Dış Politikasında Strateji Arayışları”, “Türk Dış Politikasında Güvenlik Arayışları”, “Türkiye Cumhuriyeti-Rusya Federasyonu İlişkileri”, “Sıcak Barışın Soğuk Örgütü Yeni NATO”, “Dış Politika Analizinde Teorik Yaklaşımlar: Türk Dış Politikası Örneği”, “Krizler ve Kriz Yönetimi: Aktörler ve Örnek Olaylar”, “Kazakistan” ve “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”. 2002’den bu yana TRT Türkiye’nin sesi ve TRT Radyo 1 (Ankara Radyosu) “Avrasya Gündemi”, “Stratejik Bakış”, “Küresel Bakış”, “Analiz”, “Dosya”, “Haber Masası”, “Gündemin Öteki Yüzü” gibi radyo programlarını gerçekleştirmiş olan Prof. Erol, TRT INT televizyonunda 2004-2007 yılları arasında “Arayış”, 2007-2010 yılları arasında Kanal A televizyonunda “Sınır Ötesi” ve 2020-2021’de de BBN TÜRK televizyonunda “Dış Politika Gündemi” programlarını yapmıştır. 2012-2018 yılları arasında Millî Gazete’de “Arayış” adlı köşesinde dış politika yazıları yayımlanan Prof. Erol’un ulusal-uluslararası medyada çok sayıda televizyon, radyo, gazete, haber siteleri ve dergide uzmanlığı dahilinde görüşlerine de başvurulmaktadır. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Ankara Üniversitesi Latin Amerika Araştırmaları Merkezi’nde (LAMER) de dersler veren Prof. Erol, 2018’den bu yana Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak akademik kariyerini devam ettirmektedir. Prof. Erol, 2006 yılından itibaren Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde de dersler vermiştir. Prof. Erol’un başlıca ilgi ve uzmanlık alanları ve bu kapsamda lisans, master ve doktora seviyesinde verdiği derslerin başlıcaları şu şekilde sıralanabilir: “Jeopolitik”, “Güvenlik”, “İstihbarat”, “Kriz Yönetimi”, “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”, “Türk Dış Politikası”, “Rus Dış Politikası”, “ABD Dış Politikası”, “Orta Asya ve Güney Asya”. Çok sayıda dergi ve gazetede yazıları-değerlendirmeleri yayımlanan Prof. Erol’un; “Avrasya Dosyası”, “Stratejik Analiz”, “Stratejik Düşünce”, “Gazi Bölgesel Çalışmalar”, “The Journal of SSPS”, “Karadeniz Araştırmaları gibi” akademik dergilerde editörlük faaliyetlerinde bulunan Prof. Erol, “Bölgesel Araştırmalar”, “Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları”, “Gazi Akademik Bakış”, “Ege Üniversitesi Türk Dünyası İncelemeleri”, “Ankara Uluslararası Sosyal Bilimler”, “Demokrasi Platformu” dergilerinin editörlüklerini hali hazırda yürütmekte, editör kurullarında yer almaktadır. 2016’dan bu yana Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Kurucu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettiren Prof. Erol, evli ve üç çocuk babasıdır.

Benzer İçerikler