Tarih:

Paylaş:

Arnavutluk AB Yolunda Yeni Engellerle Karşılaşabilir mi?

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Bir Balkan ülkesi olan Arnavutluk, uzun yıllardır Avrupa Birliği’ne (AB) üye olabilmek için çeşitli girişimlerde bulunmaktadır. Bu doğrultuda Tiran yönetimi, 2009 yılının Nisan ayında AB’ye üyelik başvurusu yapmış ve 2014 senesinin Haziran ayında aday ülke statüsünü elde etmiştir.  24 Mart 2020 tarihinde ise AB ülkelerinin Avrupa İşleri Bakanları, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya’yla katılım müzakerelerinin başlatılmasına ilişkin siyasi anlaşmalarını sunmuşlardır. Ardından bu anlaşmalar, Avrupa Konseyi tarafından onaylanmıştır.[1]

Öte yandan Tiran yönetimi, Brüksel’le katılım müzakerelerine ancak 2022 yılının Temmuz ayında başlayabilmiştir. Zira AB, Arnavutluk ile Kuzey Makedonya’nın katılım süreçlerini tek taraflı değil; birlikte ele almıştır. Lakin Bulgaristan’ın Kuzey Makedonya’yla tarih, dil ve kimlik konularında birtakım sorunlar yaşaması, Üsküp’ün Sofya’nın vetosuna maruz kalmasına neden olmuştur. Söz konusu durum, doğal olarak Arnavutluk için de bloğa katılım sürecinin uzamasına yol açmıştır.

Her ne kadar Bulgaristan’ın Kuzey Makedonya’ya yönelik vetosunu kaldırmasıyla birlikte Arnavutluk’un da AB’ye üyelik sürecinin önü açılmış olsa da Tiran yönetiminin ilerleyen süreçte katılım noktasında bazı problemler yaşayabileceği öngörülebilir. Lakin Arnavutluk’un güney komşusu Yunanistan’la birtakım sorunları bulunmaktadır. Bu bağlamda söz konusu sorunların Atina yönetimi tarafından gündeme getirilmesi ihtimali de hiç düşük değildir. İki ülke arasındaki meselelerin başında deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ve Yunanistan tarafından gündeme getirilmeye çalışılan ve Arnavutluk’ta yaşayan Yunan göçmenlerin hakları gelmektedir.

Öncelikle Yunanistan ile Arnavutluk arasında halihazırda devam eden deniz yetki alanlarına ilişkin sorunun çözümünde tarafların ortak bir noktada buluşamadıkları görülmektedir. Atina yönetimi, Doğu Akdeniz’de olduğu kadar İyon Denizi’nde de yayılmacı politika izlemektedir. Bu bağlamda 2021 yılında Yunanistan’ın İyon Denizi’ndeki kara sularını 6 milden 12 mile çıkarmasıyla taraflar arasındaki ilişkiler daha da gerilmiştir. Bu süreçte özellikle de Yunan balıkçı gemilerinin kendi kara sularından çıkarak Arnavutluk kara sularına girmesi gibi olaylar sonucunda Atina-Tiran hattında sık sık krizlerin yaşandığı görülmüştür.

Diğer taraftan 6 Eylül 2022 tarihinde Çekya’nın başkenti Prag’da toplanan Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısında bir araya gelen Yunanistan Başbakanı Kriakos Miçotakis ve Arnavut mevkidaşı Edi Rama, iki ülke arasında bahsi geçen soruna yönelik bir anlaşma sağlayamamıştır. Bu bağlamda Rama’nın meseleye ilişkin tutumunun üzerinde durulması gerekmektedir. 2009 senesinde Yunanistan ve Arnavutluk, aralarındaki kıta sahanlığını sınırlandırmayı kabul etmişler; fakat o sırada muhalefette olan Rama, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürerek kararın iptal edilmesinde baş rol oynamıştır. Zira Rama, anlaşmanın Atina yönetimine yaklaşık 225 km’lik Arnavut suları verdiği görüşünü savunmuştur.[2]

Anlaşılacağı üzere, 2009 yılında Yunanistan’ın lehine olan kararın iptal edilmesinde başrol oynayan Rama’nın Arnavutluk Başbakanı olarak görevine devam ettiği sürece, bu konudan taviz vermesi pek mümkün değildir. Atina yönetimi de bunu bildiğinden dolayı Tiran’ın AB’ye üyeliği noktasında bazı konularda engeller çıkarabilir.

Bu bağlamda 21 Aralık 2022 tarihinde Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Arnavutluk’a gerçekleştirdiği ziyaretin üzerinde durulması gerekmektedir. Ziyaret kapsamında Dendias, Arnavut mevkidaşı Olta Xhaçka’yla bir araya gelmiştir. Dendias, Yunanistan’ın Arnavutluk ve tüm Batı Balkan devletlerine yönelik AB perspektifini “katı ama adil olan koşulluluk” bağlamında desteklediğine dikkat çekmiştir.[3]

Tahmin edileceği gibi Yunanistan Dışişleri Bakanı, Atina’nın Tiran’ın AB üyeliğini desteklediğini söylerken; buna koşulluluk bağlamında sıcak baktıklarını ifade etmiştir. Bir diğer ifadeyle Yunanistan, Arnavutluk’un AB üyeliğini desteklemek için bazı tavizler beklemektedir. Bu tavizin de iki ülke arasında yaşanan deniz sınırı problemi olduğunu söylemek mümkündür. Dolayısıyla Yunanistan’ın ilerleyen süreçte Arnavutluk’la gerçekleştireceği müzakerelerden istediğini elde edememesi halinde, Tiran’ın AB’ye üyelik sürecinde veto yetkisini kullanabileceği öngörülebilir. Bu bakımdan Dendias’ın “koşulluluk bağlamı” vurgusu son derece önemlidir.

Dahası Dendias’ın ziyaretinin hemen ardından 22 Aralık 2022 tarihinde Miçotakis de Arnavutluk’a ziyaret gerçekleştirmiştir. Miçotakis, Arnavutluk’ta Yunanlıların yoğun olarak yaşadığı Himara’ya gitmiş ve ziyaretini kendisi ve her yerdeki Helenizm için özel bir an olarak nitelendirmiştir. Ayrıca Yunanistan Başbakanı, şu ifadeleri kullanmıştır.[4]

“Arnavutluk’un yükümlülüğü, ister kendi kaderini tayin hakkından ister çocuklarınızın ve torunlarınızın Yunancayı her düzeyde öğrenme hakkından bahsediyor olalım, sizin haklarınıza tam olarak saygı göstermektir.

Miçotakis, “Helenizm” vurgusu yaparak bir bakıma Yunanistan’ın dış politikasını özetleyen ifadeler kullanmıştır. Üstelik Arnavutluk’ta yaşayan Yunan nüfusu da bir dış politika aracı olarak Arnavutluk Hükümeti üzerinde baskı yaratmak için kullanacağı mesajını vermiştir.

Sonuç olarak Arnavutluk ile Yunanistan arasındaki ihtilaf, Tiran’ın AB üyelik sürecinin daha da uzamasına yol açabilir. Bu bağlamda Atina yönetiminin taraflar arasındaki deniz sınırı problemini ve Arnavutluk’ta yaşayan Yunan vatandaşlarını durumunu gündeme getirebileceği öngörülebilir. Yunanistan’ın Arnavutluk’tan istediklerini elde edememesi durumunda Tiran, AB’ye üyelik sürecinde çeşitli engellerle karşılaşabilir.


[1] “Albania Consilium”, European Council Council of the European Union, https://www.consilium.europa.eu/en/policies/enlargement/albania/, (Erişim Tarihi: 02.01.2023).

[2] “Greece, Albania Fail to Agree on Maritime Border Issue in Prague”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/all/short_news/greece-albania-fail-to-agree-on-maritime-border-issue-in-prague/, (Erişim Tarihi: 02.01.2023).

[3] “Mitsotakis to Visit Ethnic Greeks Minority in South Albania; FM in Tirana”, Keep Talking Greece, https://www.keeptalkinggreece.com/2022/12/21/mitsotakis-to-visit-ethnic-greeks-minority-in-south-albania-fm-in-tirana/, (Erişim Tarihi: 02.01.2023).

[4] “Mitsotakis to Greek Minority in Heimarra: It is Albania’s Obligation to Respect Your Rights”, Greek City Times, https://greekcitytimes.com/2022/12/22/mitsotakis-to-greek-minority/, (Erişim Tarihi: 02.01.2023).

Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege Özkan, 2019 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2022 senesinde aynı üniversitenin Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı’nda hazırladığı “Türk Siyasi Hayatında Selim Rauf Sarper ve Faaliyetleri” başlıklı teziyle almıştır. Hâlihazırda aynı enstitüde doktora eğitimine devam etmektedir. 2020-2021 yılları arasında Türk Tarih Kurumu Yüksek Lisans Bursiyeri olan Özkan, iyi derecede İngilizce bilmektedir.