Tarih:

Paylaş:

Avrupa’nın Hava ve Füze Savunmasında Ortaklığı: Avrupa Gökyüzü Kalkanı

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

13 Ekim 2022 tarihinde on dört Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyesi ülke (Almanya, İngiltere, Slovakya, Norveç, Letonya, Macaristan, Bulgaristan, Belçika, Çekya, Litvanya, Hollanda, Romanya ve Slovenya) ve Finlandiya, ortak bir hava ve füze savunma sistemi geliştirme konusunda anlaşmıştır. Almanya’nın öncülük ettiği Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi’yle Avrupa ülkeleri tarafından ortak hava savunma teçhizatı ve füze alımı yoluyla bir Avrupa hava ve füze savunma sistemi oluşturulması hedeflenmektedir.

Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi’ni NATO, barış zamanında, krizlerde ve çatışmalarda üyelerini her türlü hava ve füze tehdidine veya saldırısına karşı korumak niyetiyle oluşturulan NATO Entegre Hava ve Füze Savunması’nı güçlendirmeye yönelik bir girişim olarak değerlendirmektedir.[1]

Nitekim Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi imza töreni, NATO’nun Brüksel karargahında gerçekleşmiştir. Tören sırasında yaptığı konuşmada Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, “Bu girişimle, kaynaklarımızı bir araya getirerek Avrupa güvenliği konusundaki ortak sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz” demiştir.[2] Bir başka deyişle Rus tehdidine karşı Avrupa güvenliğinin sağlanmasında tüm Avrupa devletlerinin ellerini taşın altına koyması gerektiği vurgulanmıştır.

Bilindiği gibi Rusya-Ukrayna Savaşı, Almanya’nın askeri alanda bir dönüşüm yaşamasına ve akabinde savunma alanında harcamalarını arttırma kararı almasına sebep olmuştur. Askeri harcamaları arttırma kararı ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) bu konuyu destekleyen yaklaşımı, Almanya’yı Avrupa savunmasında motor güç konumuna getirmiştir. On dört ülkenin katılımıyla gerçekleşen ortak hava savunma sisteminin oluşturulmasına Almanya’nın öncülük etmesi, NATO’nun Avrupa liderliğinden kaynaklanmakta olup; bu liderliği güçlendirme arzusunun bir yansıması şeklinde okunabilir.

Rusya-Ukrayna Savaşı, havadan karaya, denizden karaya veya karadan karaya fırlatılan uçak, helikopter, insansız hava araçları, çeşitli tipte füze ve roketlerden gelebilecek olası tehditlere karşı ülke egemenliğindeki hava sahasının kontrolü ve korunmasının ve tehdit durumunda önleyici müdahalede bulunabilme kabiliyetine sahip olmanın önemini göstermiştir.

Yeni nesil savaşlarda hava üstünlüğünün savaşın gidişatını ve sonucunu etkilediği yine Rusya-Ukrayna savaşıyla anlaşılmıştır. Nitekim büyük bir hava gücüne sahip olan Moskova yönetimi, Ukrayna müdahalesini kısa sürede tamamlayacağını hesaplamış; ancak Batı’nın desteğini alan Ukrayna’da hava üstünlüğü sağlayamamasından dolayı savaşın süresi uzamıştır. Savaşın ne zaman biteceğinin tahmin edilememesi, Avrupalıların Rus tehdidini daha fazla hissetmelerine sebep olmaktadır.

Tehdit algısı, hem Avrupa’nın silahlanması hem de Ukrayna yardımının kamuoyu nezdinde meşrulaştırılması için uygun bir zemin sağlamaktadır. Örneğin 8 Ekim 2022 tarihinde Kırım’ı Rusya’ya bağlayan Kerç Köprüsü’nde meydana gelen patlamanın ardından Rusya, Ukrayna’da birçok noktayı füze ve insansız hava araçlarıyla vurmuştur. Ukrayna kuvvetleri, füzeleri düşürmede yetersiz kalmış ve hava savunmasının daha fazla geliştirilmesine ihtiyaç duymuştur. 

Hava savunması hem güçlü hem de maliyetlidir. Normal şartlar altında Avrupa’nın ekonomik sorunları nedeniyle aksi beklenirken; Berlin yönetimi, Ukrayna’ya dört IRIS-T SLM Hava Savunma Sistemi vaadinde bulunmuş ve ilkinin teslimine karar vermiştir.[3] Diğer yandan Avrupa ülkelerindeki vatandaşların, şehirlerin, önemli binaların, kara birliklerinin havadan gelebilecek saldırılara karşı korunması maksadıyla hava sahası savunmasının güçlendirilmesine destek artmış ve Almanya, ortak bir Avrupa hava savunma ittifakının kurulması konusuna hızlı tepki verebilmiştir.

Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi kapsamında Rus hava gücüyle mücadelede bahsi geçen üç hava savunma sistemi bulunmaktadır. Bunlar; İsrail/Arrow 3, ABD/MIM-104 Patriot ve Almanya/IRIS-T SLM’dir. Arrow 3 Anti-Balistik füze sistemi hakkında ilk söylenmesi gereken şey, ABD tarafından mali ve diğer enstrümanlarla desteklendiğidir. Sistemin ilk denemesi, ABD-İsrail işbirliğinde 2019 yılında Alaska’da başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Yüksek irtifada ve hızda uçan her türlü balistik füzeye karşı atmosferde savunma sağlayan Arrow 3, hipersonik yetenekleriyle oldukça geniş alana etki etmektedir. Çoklu hedef yakalama ve izleme yeteneklerinin yanı sıra radarlar tarafından elde edilen bilgileri işleyerek önleyici müdahalede bulunabilmektedir.[4]

ABD Patriot sistemi; taktik balistik füzelere, seyir füzelerine ve gelişmiş uçaklara karşı koymak için uzun menzilli, tüm irtifalarda ve hava koşullarında kullanılabilen bir hava savunma sistemidir.[5]

Alman IRIS-T SLM ise her türlü uçak, helikopter, seyir füzesi, havadan karaya füzeler, gemisavar füzeler, radar karşıtı roketler ve yüksek kalibreli roketlere karşı etkisinin yanı sıra kısa ve orta menzillerde insansız hava araçları, diğer küçük manevra tehditleri yok etme kabiliyeti yüksek bir hava savunma sistemidir.[6]

Tüm bu özellikler değerlendirildiğinde ve devam eden Rus tehdidi göz önünde bulundurulduğunda Avrupa, söz konusu sistemlerle güçlü bir hava savunma sistemi elde edecektir. Bu durum, askeri yeteneklerin geliştirilmesine çok fazla finansman ayırma konusunda isteksiz olan Avrupa ülkelerini Avrupa Gökyüzü Kalkanı’na katılmaya teşvik edebilir.

Katılımcı sayısının artmasıyla ülkelerin maliyet yükü azalacak ve coğrafi genişleme sistemlerinin konumlandırılmasında avantaj elde edilecektir. Diğer taraftan Avrupa kıtası ve Rusya için de tehdit oluşturan tüm ülke veya grupların olası saldırılarında caydırıcı unsur oluşturabilir.

Avrupa’nın ortak hava savunma sistemi oluşumuyla ilgili son olarak değinilmesi gereken bir konuda imzacı devletlerdir. Bu devletler arasında Avrupa’nın güçlü devletlerinden Fransa yer almazken; NATO üyesi olmayan Finlandiya bulunmaktadır. Finlandiya, Rusya tehdidine karşı NATO güvenlik şemsiyesine dahil olmak istemesi nedeniyle üyelik prosedürlerinin tamamlanmasını beklemektedir. Böylece Rusya-Ukrayna Savaşı’nda tarafsızlığını Atlantik ittifakı lehine değiştiren Finlandiya’nın coğrafi konumu önemlidir. Rusya’nın Finlandiya sınırına yakın bazı yerlerde nükleer tesisi bulunmaktadır. Rusya’nın nükleer saldırı hazırlığında olduğu söylemlerinin arttığı son zamanlarda, Avrupa güvenliğinde Finlandiya, jeostratejik açıdan öne çıkmaktadır.

Fransa’nın Avrupa ortak hava savunma sistemine dahil olmaması ise geleneksel anti-balistik füze sistemlerini tercih etmekten ziyade; kendi nükleer cephaneliğinin caydırıcı etkisine güvenmesiyle açıklanmaktadır.[7] Ancak Fransa’nın Avrupa Gökyüzü Kalkanı girişimine katılmaması, başka nedenlere de dayanabilir. Paris yönetimi, geçmişte özerk bir Avrupa savunmasının oluşturulması için birçok proje geliştirmiş ve oluşacak ittifakın liderliğini üstlenmek istemiştir. Almanya’nın askeri kapasitesini arttırması ise tarihsel, psikolojik, siyasi sebeplere dayanarak temkinli yaklaştığı bir konu olmuştur.[8] Dolayısıyla Fransa’nın Almanya liderliğinde gerçekleşen bir savunma ittifakının içinde yer almaması, geleneksel politikalarıyla örtüşmektedir.

Sonuç olarak Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş sebebiyle Avrupa ülkeleri, askeri kapasitesini geliştirmeye başlamıştır. Savaşın gidişatı ise Rus tehdidine karşı Avrupa güvenliğinin sağlanmasında Avrupa hava savunmasının zaruri olduğunu göstermiştir. Bu kapsamda Almanya’nın öncülüğünde bir girişim olan Avrupa Gökyüzü Kalkanı ile Avrupa hava ve füze savunmasının geliştirilmesi için önemli bir adım atılmıştır. NATO’ya bir alternatif değil; NATO’nun tamamlayıcısı olan Avrupa Gökyüzü Kalkanı vesilesiyle Batı’nın Avrupa kanadını güçlendirdiği söylenebilir.


[1] “14 NATO Allies And Finland Agree to Boost European Air Defence Capabilities”, NATO, https://www.nato.int/cps/en/natohq/news_208103.htm, (Erişim Tarihi: 15.10.2022).

[2] Sabine Siebold, Germany, “NATO Allies Aim To Jointly Procure Air Defence Systems”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/germany-13-nato-allies-aim-jointly-procure-air-defence-systems-2022-10-13/, (Erişim Tarihi: 15.10.2022).

[3] “Germany to Deliver Air Defence System To Ukraine Within Days -Defence Ministry”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/germany-deliver-air-defence-system-ukraine-within-days-defence-ministry-2022-10-10/, (Erişim Tarihi: 15.10.2022).

[4] “Arrow 3 Air Defence Missile System, Israel”, Aırforce Technology, https://www.airforce-technology.com/projects/arrow-3-air-defence-missile-system-israel/, (Erişim Tarihi: 15.10.2022).

[5] “Patriot Missile Long-Range Air-Defence System”, Aırforce Technology, https://www.army-technology.com/projects/patriot/, (Erişim Tarihi: 15.10.2022).

[6] “IRIS-T SL Surface-to-Air Guided Missile”, Aırforce Technology, https://www.airforce-technology.com/projects/iris-t-sl-surface-to-air-guided-missile/, (Erişim Tarihi: 15.10.2022).

[7] Martin Herrera Witzel, “Twelve European States Poised To Join Scholz’s Anti-Missile Shield”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/all/short_news/twelve-european-states-poised-to-join-scholzs-anti-missile-shield/, (Erişim Tarihi: 15.10.2022).

[8] Gamze Bal, “Almanya’nın F-35 Alım Kararına Fransa’nın Yaklaşımı”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/almanyanin-f-35-alim-kararina-fransanin-yaklasimi/, (Erişim Tarihi: 15.10.2022).

Gamze BAL
Gamze BAL
Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Akabinde Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda başladığı yüksek lisans eğitimini “1992 Sonrası Avrupa Birliği’nin Filistin-İsrail Sorununa Yaklaşımı” başlıklı teziyle tamamlamıştır. 2021-2022 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği Anabilim Dalı’nda doktora ders dönemini tamamlamıştır. Halihazırda Bal, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktora eğitimine devam etmektedir. İleri derecede İngilizce bilen Bal’ın başlıca çalışma alanları, Avrupa Birliği, güvenlik, etnik çatışmalar ve çatışma çözümü yöntemleridir.