Bangladeş hakkında yapılan değerlendirmeler, ülkenin büyük bir stratejik krize sürükleneceğine ilişkin öngörülerde bulunmaktadır. Yaşanan gelişmeler de bu tahminleri doğrular niteliktedir. Zira Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’in Güvenlik Danışmanı Tuğamiral Eileen Laubacher ve Dışişleri Bakanlığı’nın Güney ve Orta Asya’dan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Donald Lu[1] ile Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang’ın Bangladeş ziyaretleri,[2] ülkenin ABD-Çin rekabetinin oyun sahalarından biri haline gelebileceğine işaret etmektedir.
Bangladeş medyası, söz konusu gelişmeleri stratejik boyutlarıyla ele almaktadır. Bu kapsamda ABD Senatosu’nun Burma Yasası’nda yapılacak bir değişikliği askeri harcamalara yetki veren bir tasarıya dahil etmesine dikkat çekilmektedir. Esasen bu yasa, Myanmar’da gerçekleşen cuntaya karşı mücadele eden demokrasi yanlısı güçlere yardım etmeyi amaçlamaktadır.[3] Bu anlamda ABD’nin yeni girişimi oldukça önemlidir. Çünkü Myanmar’ın cunta karşıtı direnişi artık kritik bir aşamaya girmiştir. Ulusal Birlik Hükümeti önderliğindeki direniş savaşı, cuntanın toprakların %52’sinin kontrolünü kaybetmesine neden olmuştur. ABD ve Birleşik Krallık gibi diğer müttefikleri de Myanmar’ın silahlı direnişini desteklemeye devam etmektedir. Ulusal Birlik Hükümeti, Myanmar’da paralel bir hükümete dönüşecektir. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) üyelerinin çoğunun bu hükümetle gayrı resmi ilişkileri bulunmaktadır. Batılı müttefiklerin de yakın gelecekte Ulusal Birlik Hükümeti’ni Myanmar’ın meşru hükümeti olarak tanıması beklenmektedir. Bunun yanı sıra Myanmar’daki gündemlerini ilerletmek isteyen aktörler komşu ülkelerdeki nüfuzlarını pekiştirmeye çalışmaktadır.
Gözlemciler, Bengal Körfezi kıyısındaki ülkelerde, büyük güçlerin kendi gündemlerinden hiçbir şekilde taviz vermeye yanaşmadıklarına inanmaktadır. Bölgedeki çıkarların ne kadar geniş ve derin olduğu, Çin’in yeni Dışişleri Bakanı Qin Gang’ın ilk yurtdışı ziyaretinde Bangladeş’e gitmesinden de anlaşılmaktadır. Çin ve ABD’nin bölgedeki çıkar çatışmasının derinliği, Lu’nun Bangladeş’ten ayrıldığı gün BBC ve Reuters’in eski bölge muhabiri Subir Bhowmik tarafından kaleme alınan bir makalede ortaya konulmuştur. The Federal’de yayınlanan makalesinde Bhowmik şunları söylemiştir:[4]
“Bölgede yeni yıla, üst düzey ABD’li ve Çinli yetkililerin Bangladeş’i ziyareti ve Myanmar’ın batı sınırında Myanmar Ordusu ile isyancı güçler arasındaki çatışmalarda yeni bir artış damgasını vurmuştur. Myanmar’da iktidardaki askeri cunta bu çatışmalarda hava gücünü yoğun ve acımasız bir şekilde kullanmıştır. Pentagon ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin Bangladeş ziyaretleri, ABD’nin Myanmar’da demokrasiye dönüşü kolaylaştırmak için doğrudan askeri müdahalede bulunmasa bile, Myanmar üzerinde Bosna tipi bir uçuşa yasak bölge uygulamayı aktif olarak düşünüyor olabileceği yönündeki spekülasyonları körüklemiştir. Bangladeş ve Hindistan’ın Myanmar üzerinde uçuşa yasak bölgeyi uygulamak için lojistik desteğe ihtiyacı olabilir. Eğer ABD, uçuşa yasak bölge önerisini hayata geçirirse Bangladeş, Çin-ABD çatışmasının arasında sıkışıp kalacaktır.”
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) tarafından uygulanacak Bosna tarzı bir uçuşa yasak bölge, siviller ve etnik silahlı gruplar arasındaki çatışmayı yeniden dengeleyecektir. Myanmar Ordusu, Rakhine’de yenilgiye uğrayabilir. Benzer bir durum Chin, Sagaing ve Kachin Eyaletlerinde de görülebilir. Arakan Ordusu ve Kaçin Bağımsızlık Ordusu gibi hükümet karşıtı gruplar, eyaletin büyük bölümünde kontrollerini genişletmiş durumdadır. Myanmar Ordusu ise şimdiye kadar hava gücü kullanarak bu eyaletlerde bir şekilde tutunmayı başarmıştır.
Öte yandan Hindistan’ın Mizoram Eyaleti sınırında Çin Ulusal Cephesi ve Bamar PDF tarafından ortaklaşa yönetilen Victoria Kampı’nın bombalanması, halihazırda Myanmar’dan gelen 20.000’den fazla mülteciye ev sahipliği yapan Mizoram’a büyük bir mülteci akını olasılığını gündeme getirmiştir. Çin’in endişesi, uçuşa yasak bölgenin Myanmar Ordusu’na büyük bir darbe vurması halinde Çin-Myanmar Ekonomik Koridoru’nun istikrarsızlaşmasıdır.
Mevzubahis koridor boyunca Kyaukphyu Limanı’nı Çin’in Yunnan Eyaleti’ne bağlayan ve Çin tarafından finanse edilen bir petrol-doğalgaz boru hattı inşa edilmektedir. Cunta devrilir ve Myanmar Ordusu ciddi şekilde zayıflarsa; ABD ve müttefikleri, Çin’in Myanmar üzerinden Hint Okyanusu’na karadan denize erişimini engelleyebilir. Zira Çin’i çevrelemek, ABD’nin önemli bir stratejik hedefi olarak kabul edilmektedir.
Şayet Bangladeş, nihayetinde ABD’ye “hayır” derse, birçok açıdan risk ortaya çıkabilir. Çünkü Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi küresel ekonomik kurumlar Amerikan etkisi altındadır. Birleşmiş Milletler ve ilgili kuruluşlarda da açık bir Batı etkisi bulunmaktadır. Bangladeş’in ürünlerinin %80’inden fazlası bu halka üzerinden ihraç edilmektedir. Kısacası Bangladeş ekonomisi, ülkenin önemli enerji kaynakları ve maden rezervleri olmadığı için temelde küresel sistemin koordinasyonuna bağlıdır. Bu nedenle Dakka’nın Batı’ya karşı çıkarak Çin-Rusya eksenine eklemlenip eklemlenmeyeceği şüphelidir. Tüm bu seçenekler ise Bangladeş’i siyasi istikrarsızlığa sürükleyebilir. Ancak Hindistan’ın Bangladeş’te ABD’ye karşı tavır alıp almayacağı kesin değildir.
Öte yandan, Dakka’daki Çin Büyükelçisi, Bengal Körfezi’nde herhangi bir Amerikan varlığını kabul etmeyeceği yönünde açık bir mesaj vermiştir. Bu da Bangladeş’te Çin etkisinin de artabileceğine işaret etmektedir. Bu da Bangladeş’i tehlikeye sokabilecek bir başka senaryodur.
Neticede Myanmar’daki istikrarsızlığa paralel olarak Bangladeş de ABD ile Çin arasındaki rekabetin oyun sahalarından biri olma riskiyle karşı karşıyadır. Burada yapılacak her tercihin belirli bir maliyetinin olacağını öne sürmek mümkündür.
[1] “What Donald Lu’s Visit Means for Bangladesh”, The Daily Star, https://www.thedailystar.net/opinion/views/news/what-donald-lus-visit-means-bangladesh-3221556, (Erişim Tarihi: 27.02.2023).
[2] “What Was Behind the Chinese Foreign Minister’s Midnight Stopover in Bangladesh?”, The Diplomat, https://thediplomat.com/2023/01/what-was-behind-the-chinese-foreign-ministers-midnight-stopover-in-bangladesh/, (Erişim Tarihi: 11.01.2023).
[3] “US Senate Passes Defense Authorization Bill, Including Myanmar Language”, VOA, https://www.voanews.com/a/us-senate-passes-defense-authorization-bill-including-myanmar-language/6879009.html, (Erişim Tarihi: 16.12.2022).
[4] “ঢাকার কৌশলগত আকাশে ঘনীভূত মেঘ”, Daily Nayadiganta, https://t.ly/zpVw, (Erişim Tarihi: 24.01.2023).