Tarih:

Paylaş:

Blinken’in Kazakistan, Özbekistan ve Hindistan Ziyareti

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 28 Şubat-3 Mart 2023 tarihleri arasında Kazakistan, Özbekistan ve Hindistan’ı ziyaret edecektir. G20 Dışişleri Bakanları toplantısı kapsamında 1 Mart 2023 tarihinde Yeni Delhi’ye gidecek olan Blinken, öncesinde ise Astana’da C5+1 çerçevesinde gerçekleştirilen Bakanlar Toplantısı’na katılacak ve ardından Taşkent’e geçecektir. Blinken, Astana’ya düzenleyeceği ziyaret sürecinde Orta Asya ülkelerinin bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne olan bağlılıklarını teyit etmekle birlikte diğer bölge ülkeleriyle ikili işbirliği seçeneklerini görüşecektir. Ayrıca Hindistan’la olan güçlü ortaklığı teyit etmek için resmi ve sivil toplum yetkilileri ile toplantılar gerçekleştirecektir.[1] Bu noktada söz konusu ziyaret ve görüşmeler, bölgede yaşanan gelişmeler hasebiyle kritik önem taşımaktadır.

Bilindiği üzere, Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü savaş nedeniyle yakın çevresindeki etkisinin kırıldığına dair çeşitli tartışmalar ortaya çıkmıştır. Bu durum, Japonya’dan Hindistan’a kadar çeşitli aktörlerin bölgeye yönelmesini teşvik etmiştir. Böylesi bir ortamda ABD’nin bölgeden uzak kalması beklenen bir durum değildir. Ayrıca bölge devletlerinin izlediği çok vektörlü-yönlü dış politika, ortak saygı ve kazanç çerçevesinde ilişkilerin güçlendirilmesine imkan tanımaktadır. Bu noktada ABD’nin Orta Asya’da söz konusu ziyaretle etki oluşturmaya çalıştığı söylenebilir.

Orta Asya, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin ardından en çok konuşulan bölgelerin başında gelmiştir. Bölge devletlerinin yönetim yapısı ve çok vektörlü-yönlü dış politikaları, ABD’nin bölgeden bir ülkeyle müttefiklik ilişkisi kurup kuramayacağı ve askeri üs elde edip edemeyeceği üzerinden tartışılmıştır. Bu noktada Kazakistan ve Özbekistan ön plana çıkan ülkeler olmuştur. Kazakistan’ın ekonomik ve Özbekistan’ın ise demografik ve askeri kapasitesi, Washington açısından iki ülkenin de bölgede başat aktörler olarak algılanmasını sağlamaktadır. Nitekim Astana ve Taşkent’in birbirlerini tamamlayan devletler oldukları ve müttefik ilişkisi kurdukları düşünüldüğünde, Blinken’in ziyaretinin büyük önem taşıdığı söylenebilir.

Diğer taraftan Moskova, son dönemde güneye inmeye çalışmaktadır. Özellikle de Rusya’nın Pakistan ve Hindistan’la enerji ve ekonomi üzerinden geliştirdiği ilişkiler, iki devleti de cezbetmektedir. İslamabad’ın enerji sorununu çözmek ve Yeni Delhi’nin daha ucuza enerji temini için Moskova’ya yönelmesi ise Washington’u endişelendirmektedir. Zira Asya’da bir blok ve pazar oluşturmak isteyen Rusya’nın enerji kartıyla ilerleme kaydettiği görülmektedir. Bu yüzden de ABD’nin güçlü ortaklığı teyit etme amacı güttüğü öne sürülebilir. Çünkü Washington yönetimi, Soğuk Savaş sürecinde anlaştığı Pekin’in 1990 yılından sonraki dönemde Moskova’yla yakınlaşmasına benzer bir durumu Yeni Delhi özelinde yaşamak istememektedir.

Son dönemde yaşanan bazı gelişmeler de Kazakistan ile Özbekistan’ın Hindistan’la olan ilişkilerini gündeme getirmiştir. Hindistan, Avrasya’da büyüyen bir güçtür ve Orta Asya devletleri de bu ülkeyle ilişkilerini çok boyutlu bir çerçevede geliştirmek istemektedir. Taraflar arasında siyasi, ekonomik ve güvenlik kapsamındaki ilişkilerin çok boyutlu bir şekilde geliştiği ve buna dair ortak bir irade bulunduğu açıktır.

Hindistan, bir Güney Asya devletiyken; Orta Asya ise söz konusu coğrafyaya komşudur. Bu nedenle taraflar arasında güvenlik ve tehdit algısı üzerinden de ortak hassasiyetler vardır. Bu sebeple devletler arasında hem Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) çerçevesinde hem de ikili münasebetler boyutunda askeri tatbikatlar gerçekleşmektedir.

Bununla birlikte devletler arasında ekonomik ve jeopolitik bağın güçlendirilmesi için de çaba harcanmaktadır. Özellikle de Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun (INSTC) oldukça riskli olmasına rağmen Orta Asya ile Hindistan arasındaki ilişkilere dinamizm katacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda Kazakistan, Özbekistan ve Hindistan’ın siyasi, ekonomik ve askeri gücü, bölgedeki dinamikleri etkileyebilecek kapasitededir. İlişkilerin derinleşmesi ve genişlemesi bu etkiyi de arttıracaktır.

ABD’nin taraflar arasındaki yakınlaşmayı desteklediği söylenebilir. Ancak INSTC’in ana aktörleri arasında Rusya ve İran’ın da olması, Washington yönetimini endişelendirmektedir. Çünkü ABD, bu koridor üzerinden iki devletin de yaptırımları aşma ve etki oluşturma ihtimalinden rahatsızdır. Bu noktada ise Blinken’in ziyaretle özellikle de Hindistan’la kurulacak ilişkilerin yaptırıma maruz kalan devletlere nefes aldırmaması ve alan açmaması verilmektedir.

Sonuç olarak Blinken’ın ziyaretini Rusya’nın bölgesel politikaları, ABD-Orta Asya, Orta Asya-Hindistan ve Hindistan-Rusya ilişkileri çerçevesinden değerlendirmek mümkündür. Washington yönetimi, kendi çıkarlarına zarar vermediği ve bölgesel rakiplerine/düşmanlarına alan açmadığı sürece kurulan ilişkileri desteklemektedir. Ancak bu münasebetlerin farklı bir sürece evrilmesi, ABD’yi rahatsız edecektir. Nitekim Rusya-Ukrayna Savaşı’yla birlikte Rusya’nın nüfuzu nasıl zayıfladıysa, ülkelerin ulusal çıkarlarını dikkate alarak Rus enerjisine yönelmeleri ABD’nin nüfuzunu da zayıflatmıştır. Washington yönetimi ise hem ikili ilişkiler hem de G20 gibi yapılar aracılığıyla gücünü korumaya çalışmaktadır. Blinken’ın ziyareti, ABD’nin hala diplomatik yöntemlere önem verdiği şeklinde okunabilir. Ancak Washington, gerektiği takdirde farklı araçlara yönelebileceğinin mesajını da vermektedir. Çünkü Blinken, Hindistan’ı ziyaret ederken; ABD’nin güvenlik ve ekonomi boyutlarında Pakistan’la ilişkilerini güçlendirmeye çalışması, Yeni Delhi’ye yönelik bir mesajı barındırmaktadır.


[1] “US State Secy Antony Blinken to Visit Kazakhstan, Uzbekistan, India from Feb 28-Mar 3”, The Economic Times, https://economictimes.indiatimes.com/news/india/us-state-secy-antony-blinken-to-visit-kazakhstan-uzbekistan-india-from-feb-28-mar-3/articleshow/98196063.cms, (Erişim Tarihi: 20.02.2023).

Dr. Emrah KAYA
Dr. Emrah KAYA
ANKASAM Dış Politika Uzmanı Dr. Emrah Kaya, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezundur. Yüksek lisans derecesini 2014 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde hazırladığı “Latin Amerika'da Sol Liderlerin Yükselişi ve Uluslararası Politikaya Etkisi: Venezuela-Bolivya Örneği” başlıklı teziyle almıştır. Kaya, doktora derecesini de 2022 yılında aynı üniversitede hazırladığı "Terörle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-FARC-LTTE-PKK" başlıklı teziyle elde etmiştir. İyi derecede İngilizce bilen Kaya'nın başlıca çalışma alanları; Orta Asya, Latin Amerika, terörizm ve barış süreçleridir.