Tarih:

Paylaş:

Çin’in Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki Arabuluculuk Çabalarında Yeni Aşama: Şi-Zelenski Görüşmesi

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından ilk kez Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski arasında doğrudan temas sağlanmış ve liderler, 26 Nisan 2023 tarihinde yaklaşık bir saat süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir.[1] Mevzubahis görüşmenin Rusya-Ukrayna Savaşı’nda ateşkesin sağlanması noktasında Çin’in arabuluculuk yapabileceği yönündeki beklentileri arttırdığı aşikardır.

Nitekim taraflar arasındaki temasın olumlu geçtiği ifade edilebilir. Zaten bu nedenle de sosyal medya sitesi Twitter’daki resmi hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Zelenski, şu ifadeleri kullanmıştır:[2]

“Başkan Şi Cinping’le uzun ve anlamlı bir telefon görüşmesi yaptım. Bu çağrının ve Ukrayna’nın Çin’e Büyükelçi atamasının ikili ilişkilerimizin gelişmesine güçlü bir ivme kazandıracağına inanıyorum.”

Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın yukarıdaki sözleri, Pekin-Kiev hattındaki diplomatik temasların artacağına işaret etmesi bakımından oldukça mühimdir. Zira Çin, her ne kadar savaşın en kısa sürede sona ermesini istediğini çeşitli platformlarda dile getirse de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere başta olmak üzere savaşın uzamasını isteyen birtakım aktörler tarafından Rusya’ya askeri mühimmat desteği sağlamaya hazırlanmakla suçlanmaktadır.[3]

Bahsi geçen iddialara rağmen Çin Dışişleri Bakanlığı, savaşın birinci yıldönümü hasebiyle 24 Şubat 2023 tarihinde yayınladığı ve Pekin’in Rusya-Ukrayna Savaşı’na dair yaklaşımını ortaya koyduğu on iki maddelik bildiride iki hususa ilişkin tavrını net bir şekilde dile getirmiştir. Bunlardan ilki, bildirinin birinci maddesinde vurgulanan devletlerin toprak bütünlüklerine ve egemenliklerine verilen destektir. Bu maddenin Moskova’da hayal kırıklığı yarattığı ve Çinli karar alıcılar tarafından Kiev’in haklı görüldüğü anlamına geldiği öne sürülebilir. İkinci husus ise bildiride yer alan maddeler içerisinde tek taraflı yaptırımlara yöneltilen eleştirilerdir. Bu da Rusya’yı uluslararası toplumdan tecrit etmeyi öngören yaptırımlara dönük bir tenkit şeklinde değerlendirilebilir.[4]

Tahmin edileceği üzere bahse konu olan bildiri, Pekin yönetiminin Moskova ile Kiev arasında arabuluculuk rolüne soyunabileceği yönündeki beklentileri arttırmıştır. Nitekim 20-22 Mart 2023 tarihlerinde Şi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le gerek iki ülke arasındaki münasebetleri gerekse de Ukrayna’daki savaşın durumunu görüşmek maksadıyla Moskova’yı ziyaret etmiştir. Bu da Çin’in Moskova ile Kiev arasında ateşkesin sağlanması maksadıyla yürüttüğü diplomasi açısından mühim bir eşiğin aşılmasını sağlamıştır. Devam eden süreçte 30 Mart 2023 tarihinde Avrupa Birliği’nin (AB) bir sonraki dönem başkanı olan İspanya’nın Başbakanı Pedro Sanchez, Pekin’i ziyaret etmiş ve ziyarette AB-Çin ilişkilerinin yanı sıra Ukrayna’daki savaşın akıbeti de masaya yatırılmıştır. 5-7 Nisan 2023 tarihlerinde de AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Çin ziyareti gerçekleşmiş ve yine benzer konular ele alınmıştır.

Tüm bu gelişmeler, savaşın sona ermesini isteyen Avrupalı aktörlerin beklentisinin Şi’nin Putin üzerindeki nüfuzunu kullanması yönünde olduğunu gözler önüne sermiştir. Hatta Çin ile Avrupa arasında arabuluculuk noktasında bir görev paylaşımı dahi söz konusu olabilir. Yani Şi, Moskova’yı ikna etmeye çalışırken; Macron ve diğer Avrupalı liderler de Kiev’i ateşkese zorlayabilir. Lakin burada savaşın sona erdirilmesi için hedeflerinden vazgeçirilmesi gereken tarafın Rusya olduğu düşünülmektedir. Zaten bu nedenle de Rusya-Ukrayna Savaşı’na ilişkin arabuluculuk tartışmalarında ön plana çıkan temel aktör de Çin’dir.

Pekin’in ateşkesin teşkil edilmesine dönük arayışlarda temel merkez olarak algılanmaya başlanması nedeniyle yürütülen diplomasi trafiği sırasında Zelenski’nin Şi’yi Kiev’e davet etmesi de tesadüf değildir. Zira Zelenski, 29 Mart 2023 tarihinde yaptığı açıklamada “Şi’yi burada görmeye hazırız. Onunla konuşmak istiyorum.” demiştir.[5] Dolayısıyla iki lider arasında gerçekleşen telefon görüşmesi ve bu bağlamda Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın Pekin’e Büyükelçi atanacağını duyurması hem arabuluculuk diplomasisi noktasında hem de Pekin-Kiev hattındaki ikili münasebetler boyutunda kritik gelişmelerin yaşanabileceğinin habercisi olarak yorumlanabilir.

Elbette bu aşamada Şi’nin yakın gelecekte Kiev’e yönelik bir ziyaret gerçekleştireceği de öngörülebilir. Belki de ilerleyen dönemde Şi, mekik diplomasisini yeni bir aşamaya taşıyarak Putin ile Zelenski arasında bir orta yol bulmak maksadıyla üçlü ya da örneğin Macron vb. liderlerin katılımıyla daha kapsamlı bir lider zirvesi önerisinde bulunabilir.

Bu noktada ifade etmek gerekir ki; Moskova ile Kiev’in savaşa ilişkin beklentilerinde ve hedeflerinde ciddi farklılıklar bulunmaktadır. Bu da yakın gelecekte bir ateşkes beklemenin fazlasıyla iyimser bir yaklaşım olacağı anlamına gelmektedir. Lakin süreç, Washington ve Londra’nın Çin’i Avrupa’dan koparma ve Rusya gibi dünyadan izole etme çabalarında başarı sağlamasının pek mümkün olmadığını gün yüzüne çıkarmıştır. Çünkü Pekin, gelinen nokta itibarıyla krizlerin aşılmasına dönük arayışlarda mühim bir merkez haline gelmektedir. Bu anlamda Çin’in yönelimleri ile AB’nin beklentilerinin büyük ölçüde örtüştüğünü de ifade etmek mümkündür.


[1] “Ukraine’s Zelensky Holds First War Phone Call with China’s Xi”, BBC, https://www.bbc.com/news/world-europe-65396613, (Erişim Tarihi: 27.04.2023).

[2] @ZelenskyyUa, “I had a long and meaningful phone call with 🇨🇳 President Xi Jinping. I believe that this call, as well as the appointment of Ukraine’s ambassador to China, will give a powerful impetus to the development of our bilateral relations.”, Twitter, https://twitter.com/ZelenskyyUa/status/1651184756623802368, (Erişim Tarihi: 27.04.2023).

[3] “Russia Wants Military Aid from China-Here’s Why This Deal Could Help China, Too”, The Conversation, https://theconversation.com/russia-wants-military-aid-from-china-heres-why-this-deal-could-help-china-too-201284, (Erişim Tarihi: 27.04.2023).

[4] “China’s Position on the Political Settlement of the Ukraine Crisis”, FMPRC, https://www.fmprc.gov.cn/mfa_eng/zxxx_662805/202302/t20230224_11030713.html, (Erişim Tarihi: 27.04.2023).

[5] “Zelenskyy to Xi Jinping: Come to Ukraine”, Politico, https://www.politico.eu/article/volodymyr-zelenskyy-xi-jinping-ukraine-russia-war/, (Erişim Tarihi: 27.04.2023).

Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN, 2014 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2017 yılında Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası Güç İlişkileri Bağlamında İkinci Dünya Savaşı Sonrası Hegemonik Mücadelelerin İncelenmesi’’ başlıklı teziyle almıştır. Doktora derecesini ise 2021 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı‘nda hazırladığı “İmparatorluk Düşüncesinin İran Dış Politikasına Yansımaları ve Milliyetçilik” başlıklı teziyle alan Başaran’ın başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, İran araştırmaları ve Afganistan çalışmalarıdır. Başaran iyi derecede İngilizce ve temel düzeyde Farsça bilmektedir.