Tarih:

Paylaş:

EastMed ve Ukrayna Krizi Sonrası Avrupa Gaz Denklemindeki Gelişmeler

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) EastMed Projesi’nden çekildiğine yönelik yapılan açıklamalar ve Ukrayna Krizi sonrasında, Avrupa’nın enerji ihtiyacını karşılayarak Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltacak başta sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) olmak üzere alternatif projeler tartışılmaya başlanmıştır.

ABD’nin mali katkıda bulunmadığı EastMed Projesi’nden çekilmesinin gerekçelerinden biri de Avrupa Birliği (AB) gibi daha çevre dostu enerji kaynaklarına olan yönelimidir. Konuya ilişkin ABD’nin Yunanistan Büyükelçiliği Sözcüsü tarafından yayınlanan yazıda,[1] EastMed enerjisinin Avrupa’ya fiziksel olarak bağlanmasına bağlı kalındığı; fakat ülkenin odak noktasının hem doğalgaz hem de yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleyen enterkonnekte elektrik projelerine kaydırıldığı belirtilmiştir. Bazı kaynaklarda ise Joe Biden yönetiminin, EastMed Projesi’ne karşı olmasının gerçek sebebinin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırma çabalarıyla ilişkili olduğuna yönelik yorumlar yapılmıştır. 

AB’nin  2050 yılına kadar Avrupa’yı iklim-nötr bir kıta haline getirmeyi amaçlayan “Avrupa Yeşil Anlaşması”yla uyumlu olacak şekilde Trans Avrupa Enerji Ağı (TEN-E) düzenlemesinde, 2021 yılı sonundan itibaren  mevcut yatırımların dışındaki fosil yakıtlara yatırım yapılmaması öngörülmektedir.[2] Uluslararası Enerji Ajansı’nın yayınladığı “Net Sıfır (Sera Gazı Salımı)-Küresel Enerji Sektörü İçin Yol Haritası” adlı dokümanda da 2050 senesine kadar yeni petrol ve doğalgaz alanlarına ihtiyaç duyulmadığı ve 2021 yılı sonundan itibaren doğalgaz altyapısına yatırım yapılmayacağı belirtilmektedir.[3]

Sıvılaştırılmış Doğalgaz (LNG) de bir fosil yakıt olarak kabul edilmesine rağmen fosil yakıtlar içerisinde en çevre dostu olanıdır ve sera gazı salınımın azaltılmasına ve küresel ısınmayla mücadeleye katkı sağlayan mükemmel bir alternatif olarak değerlendirilmektedir.[4] Dolayısıyla iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında gerçek fosil yakıt olarak kabul edilen doğalgaz yerine sıvılaştırılmış LNG ön plana çıkmaktadır.

Çevre endişesinin sadece AB’nin değil; İsrail’in de ajandasında olması nedeniyle Kızıldeniz ile Akdeniz arasındaki petrolü, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’den Elyat üzerinden Aşkelon’a transfer edecek projeye ilişkin 2020 senesinde imzalanan mutabakat muhtırası gündemdedir.[5] Fakat bu girişim, petrolün tankerlerle Elyat’a getirilmesinin yaratacağı çevre ve güvenlik risklerine yönelik endişeler[6] sebebiyle henüz realize edilememiştir. Bahse konu olan anlaşmanın çevre gerekçesiyle iptali ihtimaline karşı BAE, Mısır topraklarından geçecek bir alternatif plan üzerinde çalışmaktadır. Plana göre, boru hattının Mısır’da halen mevcut olan boru hattı altyapısına paralel şekilde Sina Yarımadası’nı kat etmesi düşünülmektedir.[7]

Doğu Akdeniz’de son dönemdeki bir diğer gelişme ise Rusya ve İran’dan sonra dünyanın 3. büyük doğalgaz üreticisi ve ilk sıradaki LNG ihraççısı olan Katar ile ABD’nin AB ülkelerine LNG transferine yönelik yaptığı çalışmalardır. Bu kapsamda Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının üçte birini karşılayan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali durumunda uygulanacak yaptırımlar hasebiyle karşılaşılabilecek doğalgaz kesintisinin yaratacağı sorunlar bertaraf edilmeye çalışılmaktadır.[8] Ayrıca ABD, Yunanistan’ın Dedeağaç Limanı’nda olduğu gibi sıvılaştırma tesislerini de desteklemektedir.

Burada Dedeağaç’a ilişkin bir parantez açmak gerekirse, ABD ile Yunanistan’ın karşılıklı savunma işbirliği anlaşması kapsamında bölgede inşa ettikleri üslerin ve birlikte inşa edecekleri Yüzen Sıvılaştırılmış Doğal Gaz Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) limanlarının önemini arttırdığı söylenebilir. Gazlaştırılmış LNG’nin 28 km’lik bir hatla ulusal şebekeyle buluşturularak 2023 yılının sonu itibarıyla Yunanistan’ın yanı sıra Bulgaristan, Romanya, Sırbistan ve Kuzey Makedonya’ya ve hatta Moldova ve Ukrayna’ya transferi planlanmaktadır.[9]

Körfez ülkelerindeki gelişmeler kapsamında ise 2017 yılında Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE ve Mısır’ın Katar’la diplomatik ilişkilerini askıya alma kararından bir ay sonra Katar, gelecek 5-7 yıl içinde LNG üretimini %30 artırarak 77 milyon tondan 100 milyon tona çıkarma kararı almıştır.[10] İngiltere’nin doğalgaz ihtiyacının üçte birini, Polonya’nın ise ABD’yle beraber önemli bir kısmını karşılayan Doha yönetimi, LNG ihracatında Avustralya ve ABD’yle birlikte başı çekmektedir. ABD ise elindeki kaya gazı stokları ve son yaptığı hamlelerle bu sıralamada öne çıkmayı planlamaktadır. Doğalgazla ilgili çevre hassasiyetlerinin arttığı son dönemde, Katar’ın doğalgaz üretimini geliştirerek talep azalmadan mevcut rezervini tüketme isteği içinde olduğu söylenebilir. Kuşkusuz bu, normal bir tercihtir.

AB’nin bir diğer alternatifi de Mısır’ın Zohr ve Noor sahalarındaki gazdan, iç pazarın ihtiyacını karşılamasıdır. Ayrıca kalan kısmın sıvılaştırılarak LNG şeklinde Avrupa’ya transferi seçeneği öne çıkmaktadır.

EastMed’den ABD desteğinin çekilmesi sonrasında Ankara-Tel Aviv hattındaki ilişkilerin de normalleşmeye başlamasıyla dillendirilen bir diğer seçenek ise Türkiye ile İsrail arasında kurulacak boru hattıdır. Bir başka ihtimal de Mısır’dan Yunanistan’a ve buradan da AB ülkelerine gidecek boru hattı projesidir.[11]

Doğu Akdeniz ve EastMed’den bağımsız olarak AB’nin enerji ihtiyacına yönelik bahsedilmesi gereken bir diğer proje de ABD’nin Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi halinde uygulanacak yaptırımlar kapsamında açılışını durdurmakla tehdit ettiği Kuzey Akımı 2 Projesi’dir.[12] ABD’nin ve çevrecilerin karşı çıkmasına rağmen geri adım atmayan Berlin’e 11 milyar dolara mal olan ve Rusya’dan çıktıktan sonra Ukrayna’yı devre dışı bırakarak Baltık Denizi’ni kat edip Almanya’ya ulaşan boru hattıyla yıllık 55 milyar metreküp[13] doğalgaz transferi öngörülmektedir. 2021 yılının Eylül ayında tamamlanan; ancak Gazprom’un halen onay beklediği projenin Rusya’ya uygulanması muhtemel yaptırımlar kapsamında engellenmesi, Almanya’yı enerji açısından büyük bir sıkıntıya sokabilir.

Neticede Washington yönetiminin Ukrayna Krizi’ni Avrupa’ya alternatif enerjiler sağlamak amacıyla ABD’nin önemli bir doğalgaz tedarikçisi olarak yükselmesine katkı sağlayacağı değerlendirilen Ukrayna Krizi, enerji açısından farklı boyutlarıyla okunmalıdır.

ABD’nin Avrupa doğalgaz pazarındaki dış politika hedefi, yalnızca müttefiki olan Avrupa’nın Rus doğalgazına olan bağlılığını azaltmak değil; aynı zamanda Avrupa pazarında önemli bir doğalgaz ihracatçısı olarak hakimiyet kurma planı şeklinde yorumlanabilir.[14] Ancak yüklü miktarda yatırım yapılan ve nihai aşamaya gelen Kuzey Akımı 2 Projesi’ni engellemenin ABD için şu aşamada zor olacağı öngörülebilir. Zira Norveç, Hollanda, İngiltere ve Danimarka’dan boru hatlarıyla gelecek doğalgaz, salgın sonrası dönemde daha da büyüyecek olan Alman ekonomisinin ihtiyacını karşılamaya yetmeyecektir. Gelecek dönemde Avrupa için gündemde kalacak konu, Avrupa doğalgaz piyasasındaki Rus hakimiyetine yönelik karşılaşacakları siyasi maliyet ile Rusya’nın teklifinden daha maliyetli olabilecek ABD LNG’sinin finansal maliyeti arasında seçim yapmak olacaktır.


[1] “Statement on East Med Energy Cooperation”, U.S. Embassy&Consulate in Greece, https://gr.usembassy.gov/statement-on-east-med-energy-cooperation/, (Erişim Tarihi: 27.01.2022).

[2] “Revision of the TEN-E Regulation EU Guidelines for New Energy Infrastructure”, European Parliament, https://www.europarl.europa.eu/RegData/etudes/BRIE/2021/689343/EPRS_BRI(2021)689343_EN.pdf, (Erişim Tarihi: 28.01.2022).

[3] “Net Zero by 2050 A Roadmap for the Global Energy Sector”, International Energy Agency, https://iea.blob.core.windows.net/assets/4719e321-6d3d-41a2-bd6b-461ad2f850a8/NetZeroby2050-ARoadmapfortheGlobalEnergySector.pdf, (Erişim Tarihi: 28.01.2022).

[4] “LNG: An Energy of the Future”, Elengy, https://www.elengy.com/en/lng/lng-an-energy-of-the-future.html, (Erişim Tarihi: 28.01.2022).

[5] “Agreement Signed to Operate Israel Pipeine for UAE oil”, Globes, https://en.globes.co.il/en/article-agreement-signed-to-operate-israel-uae-oil-pipeline-1001346340, (Erişim Tarihi: 28.01.2022).

[6] “Israeli Ministry Blocks UAE Pipeline Deal Citing Risk to Red Sea”, Reuters, https://www.reuters.com/markets/commodities/israels-environment-ministry-blocks-oil-pipeline-deal-with-uae-2021-12-16/ (Erişim Tarihi: 28.01.2022).

[7] “UAE Preparing Egyptian Alternative to Israeli Pipeline Project”, Globes, https://en.globes.co.il/en/article-uae-preparing-egyptian-alternative-to-israeli-pipeline-project-1001388124, (Erişim Tarihi: 28.01.2022).

[8] “US in Talks with Qatar over Supplying LNG to EU: Reports”, Aljazeera, https://www.aljazeera.com/news/2022/1/22/us-in-talks-with-qatar-over-supplying-lng-to-eu-reports, (Erişim Tarihi: 28.01.2022).

[9] “US Envoy Welcomes Milestone in Alexandroupoli LNG Station Project”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/economy/1176507/us-envoy-welcomes-milestone-in-alexandroupolis-lng-station-project/, (Erişim Tarihi: 29.01.2022).

[10] “Qatar’s Gas Expansion|Counting the Cost”, Youtube, https://www.youtube.com/watch?v=yl198rXo_wg&t=837s, (Erişim Tarihi: 29.01.2022).

[11] “EastMed: Turkey’s Two-Pipeline Scenario’s and Electric Cable”, Greek City Times, https://greekcitytimes.com/2022/02/01/eastmed-turkey-two-pipeline-scenario/, (Erişim Tarihi: 30.01.2022).

[12] “Ukraine Crisis: Nord Stream 2 Pipeline Could be Axed, US Warns”, BBC, https://www.bbc.com/news/world-europe-60151839, (Erişim Tarihi: 30.01.2022).

[13] “Nord Stream 2: How Does the Pipeline Fit into Ukraine-Russia Crisis?”, BBC, https://www.bbc.com/news/world-europe-60131520, (Erişim Tarihi: 30.01.2022).

[14] Efe Sıvış, “ABD’nin Avrupa Enerji Pazarına Yönelik İzlediği Dış Politika: Kaya Gazı Devrimi ve Avrupa Pazarında Rus Hâkimiyetine Karşı LNG Hamlesi”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırma Dergisi, 2019, 8(3), s. 2181.

Emekli Deniz Albay Ferhan ORAL
1972 yılında Denizli’de doğdu. 1994 yılında Deniz Harp Okulundan mezun oldu. 24 yıllık meslek hayatı süresince değişik denizaltı gemileri ve karargah görevlerinde çalıştı. Çalıştığı karargah görevleri arasında, Bosna-Hersek AB Gücü Sivil-Asker İşbirliği Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı Plan Prensipler Başkanlığı, Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargahı (SHAPE) Harekat-İstihbarat Başkanlığı ve Çok Uluslu Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi yer almaktadır. Sosyoloji ve Denizcilikte Emniyet, Güvenlik ve Çevre Yönetimi alanlarında yüksek lisans sahibi olup, halen Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesinde Denizcilikte Emniyet, Güvenlik ve Çevre Yönetimi alanındaki doktora eğitimine devam etmektedir. Ulusal hakemli dergilerde yayınlanmış üç makalesi bulunmaktadır. Deniz güvenliği ve NATO konuları araştırma ve çalışma alanları arasında olup İngilizce ve temel seviyede Fransızca bilmektedir.