Tarih:

Paylaş:

Güney Kore-Japonya Yakınlaşması: Washington-Seul-Tokyo İttifakı

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

İkinci Dünya Savaşı, savaşa katılan tüm milletlerin tarihinde telafisi zor yaralar açmıştır. Bunun en büyük nedeni, coğrafi keşiflerle başlayan sömürgeciliğin devam etmesidir. Söz konusu durum, aslında Milletler Cemiyeti’nin de başarısızlığa uğramasıyla merkantalist ve realist görüşlerin dönemin devlet yönetimlerinde baskın rol üstlendiğinin göstergesidir. Nitekim zikredilen süreç, Güney Kore-Japonya ilişkilerinde de derin yaralar açmıştır. Bu yaralar, üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen taraflar arasındaki ilişkilerde kilit rol oynamaktadır. Ancak Güney Kore-Japonya ikilisi, her ne kadar ikili münasebetler bakımdan kötü bir geçmişe sahip olsalar da yeniden şekillenen jeopolitik ortam nedeniyle ilişkilerini geliştirmeye başlamıştır.

Bilindiği gibi, bir yandan Kuzey Kore’nin nükleer faaliyetleri; diğer taraftan da Çin’in Rusya’yla gelişen ve derinleşen ilişkileri hasebiyle Pasifik’te sular ısınmaktadır. Kuzey Kore, uzun süredir bölgede nükleer denemelerde bulunmakta ve oturduğu her masadan geçmişte onayladığı anlaşmaları göz ardı ederek kalkmaktadır. En nihayetinde Pyongyang yönetimi, kendisini 9 Eylül 2022 tarihinde nükleer güç ilan etmiştir. Dahası bu yasayla Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong Un, ülkesine önleyici nükleer saldırı yetkisi de tanımıştır. Elbette bu durum, bölgenin güvenliğini ve istikrarını ciddi şekilde tehdit etmektedir.

Öte yandan Çin, 2022 yılının Şubat ayından beri Ukrayna’da savaşan Rusya’yla ilişkilerini belirli bir seviyede tutmaya özen gösterirken; Tayvan çevresinde gerçekleştirdiği tatbikatları arttırarak bölgesel güvenlik ortamını kırılganlaştıracak adımlar atmaktadır. ABD ise önce Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin ziyaretiyle, sonra Tayvan’a desteğini hem ekonomik anlamda hem de askeri bakımdan arttıran yasayla ve son olarak da ABD Başkanı Joe Biden’ın “Eğer Tayvan’a bir saldırı olursa, Tayvan’ı savunacağız” açıklamasıyla, stratejik belirsizlik ilkesinden ayrılıp açıkça Tayvan’ı savunacağını ifade etmiştir. Bu da gerilimin artmasına tırmanmasını hızlandırmıştır.

Japonya-Güney Kore Yakınlaşması

Yukarıda belirtildiği üzere Japonya ve Güney Kore, uzun süre birbirine coğrafi bakımdan yakın; zihinsel olarak uzak iki ülke olmuştur. Ancak son dönemde cereyan eden bazı gelişmeler sayesinde iki ülke, yakınlaşma sinyalleri vermektedir. Örneğin taraflar, İkinci Dünya Savaşı sırasında zorla çalıştırılan işçilerin emek tazminatları konusundaki görüşmelerini sürdürme kararı almıştır.[1] Bunun öncesinde de Japonya ve Güney Kore Dışişleri Bakanları, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun toplantı aralarında bir araya gelerek çeşitli konuları ele almıştır.

Söz konusu görüşmeler sırasında tarihi meselelerin çözülmesine ve hem ikili münasebetlerin hem de ABD’yle üç taraflı ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır.[2] Toplantılarda değişen jeopolitik koşullara da vurgu yapıldığı düşünüldüğünde, Güney Kore-Japonya yakınlaşmasının sadece ulusların arasındaki sorunları sona erdirmek amacıyla meydana gelmediği söylenebilir.

Aslında değişen jeopolitik ortam, öncelikle Kuzey Kore ve onun nükleer faaliyetleriyle ilişkilidir. Diğer taraftan Güney Kore ve Japonya’nın Kuzey Kore’den ziyade; onu destekleyen ve koruyup kollayan Çin’e odaklandıkları ifade edilebilir. Nitekim 21 Eylül 2022 tarihinde basına yansıyan haberlere göre Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in gönderdiği mektuba verdiği cevapta, düşman güçlere karşı Çin-Kuzey Kore ilişkilerinin geliştirileceğini ifade etmiştir. Buna ek olarak Çin’in Kuzey Kore’nin nükleer yasasına tatmin edici şekilde karşı çıkmadığı da göz önünde bulundurulduğunda Pekin, her ne kadar Pyongyang’ın nükleer güç seviyesine ulaşmasına karşı çıktığını belirtse de bölgede kendisine bir üstünlük sağladığına inandığı bu gelişmelere sıcak baktığı öne sürülebilir.

Ayrıca bazı Çinli uzmanların söz konusu görüşü destekler nitelikteki analizleri de dikkat çekicidir.[3] Tüm bu olaylardan da anlaşılabileceği gibi, bölgede Japonya-Güney Kore yakınlaşması, sadece ulusların sürüncemede kalmış sorunlardan kurtulmak istemelerinin bir sonucu olarak görülse de yakınlaşmanın temelinde Seul ve Tokyo’nun Pekin’e karşı kendi konumlarını güçlendirme çabasının yattığı söylenebilir.

ABD-Güney Kore-Japonya İttifakı

Dünya gündemi, bir yandan Rusya-Ukrayna Savaşı’yla meşgulken; diğer taraftan Asya-Pasifik bölgesinde tansiyonu yükselten hadiseler meydana gelmeye devam etmektedir. Tayvan Sorunu’nun tırmandırılmasını takip eden süreçte Kuzey Kore, nükleer güçten vazgeçmeyeceğini açıklamış ve daha da ileri giderek önleyici nükleer saldırı hakkını kendisine tanıdığını duyurmuştur. Elbette bölge gündeminin bu kadar sıcak olması, ABD-Japonya-Güney Kore üçlüsünün teyakkuza geçmesine yol açmıştır.

Bu kapsamda Japonya ve Güney Kore, kendi aralarındaki tarihsel sorunları çözmeye çalışırken; Washington ve Seul de ABD’nin yeni enflasyonla mücadele yasası kapsamında Güney Kore’li elektrikli araç üreticisi şirketlerin teşvik dışında bırakılması hakkında görüşmelerde bulunmaktadır.[4]

Tüm bu gelişmeler yaşanırken ABD, THAAD Füze Savunma Sistemleri’ni Güney Kore’ye konuşlandırmaktadır. İlk füze savunma sistemleri, 2017 yılında Güney Kore’nin Kuzey Kore merkezli nükleer tehditlere karşı kendini daha etkili savunmak istemesiyle konuşlandırılmıştır. Güney Kore, devam eden konuşlandırmalara bir yenisini eklerken; Çin, bu durumdan rahatsız olmuştur. Zaten bu yüzden de 16 Eylül 2022 tarihinde Çin Ulusal Halk Kongresi Daimî Komitesi Başkanı Li Zhanshu, Güney Kore’ye gerçekleştirdiği üç günlük ziyaret sırasında hassas konuların uygun şekilde ele alınması gerektiğini ve THAAD Sistemleri meselesinde makul bir çözüm bulmanın önem arz ettiğini vurgulamıştır.[5]  

Mevzubahis olaylar ışığında ABD ve Güney Kore’nin gelişen ilişkileri, Çin’i rahatsız etmektedir. THAAD Savunma Sistemleri’nin Güney Kore’ye konuşlandırılmasının devam etmesi, Pekin yönetimi için bir güvenlik ikilemi yaratmıştır. Çünkü Seul, bu sistemlerin Pyongyang merkezli tehditlere karşı olduğunu ifade etmesine rağmen Çin, söz konusu sistemlerin kendisini hedef aldığını düşünmektedir.

Diğer taraftan artan Kuzey Kore tehdidine karşı ABD, Japonya ve Güney Kore üçlüsü, uzun süredir görüşmeler gerçekleştirmektedir. Bu görüşmeler, Kuzey Kore’nin artan nükleer kabiliyetinin ve yeni nükleer yasasının da etkisiyle yoğunluk kazanmıştır. Bu bağlamda görüşmeler, ilk bakışta yalnızca Pyongyang’a karşıymış gibi görünse de Pekin’in bu aktörün temel müttefiki olması ve her türlü desteğini sürdürmesi,[6] görüşmelerin Çin’i de hedef aldığına ilişkin tartışmaları beraberinde getirmiştir.

Sonuç olarak bölgede Çin-Kuzey Kore ittifakına karşı, Güney Kore-Japonya-ABD işbirliği gelişmekte ve derinleşmektedir. Washington yönetimi, Japonya ve Güney Kore’yle yakınlaşarak Kuzey Kore ve Çin’i sınırlandırma arzusu içerisindedir. Nitekim nükleer uçak gemisi USS Ronald Reagan’ın Güney Kore ziyareti[7] de bu yönde atılmış bir adım olarak yorumlanabilir. Dahası ABD’nin hem Tayvan’ı olası bir Çin saldırısına karşı koruyacağını açıklaması hem de QUAD ve AUKUS gibi bölgesel askeri işbirliklerini güçlendirmek istemesi, Çin’e karşı uygulanan çevreleme politikasının genişletilmek istendiğine işaret etmektedir.


[1] “Japan S. Korea Agree to Seek Early Resolution of Wartime Labor Issue”, Japan Today, japantoday.com/category/politics/japan-s.-korea-agree-to-seek-early-resolution-of-wartime-labor-issue, (Erişim Tarihi: 21.09.2022).

[2] Jo He-rim, “Foreign Ministers of South Korea, Japan Vow ‘Sincere Efforts To Resolve Historic Disputes”, The Korea Herald, www.koreaherald.com/view.php?ud=20220920000650, (Erişim Tarihi: 12.09. 2022).

[3] Kawala Xie, “China’s Reaction to North Korea’s Nuclear Weapons First-Use Law Tipped to be Muted”, South China Morning Post, www.scmp.com/news/china/diplomacy/article/3192253/chinas-reaction-north-koreas-nuclear-weapons-first-use-law, (Erişim Tarihi: 21.09.2022).

[4] Hyonhee Shin, “S. Korea’s Yoon Asks Biden to Resolve Concerns over EV Subsidy Rules”, Reuters, www.reuters.com/technology/us-skorea-exchange-frank-views-vehicle-credits-network-fees-2022-09-22/, (Erişim Tarihi: 22.09.2022).

[5] Zhang Han, “South Korea Proceeds with THAAD to Enhance Allience With US Risk China Ties”, Global Times, www.globaltimes.cn/page/202209/1275609.shtml, (Erişim Tarihi: 22.09.2022).

[6] Xie, a.g.m.

[7] Josh Smith, “U.S. Air Craft Carrier To Visit South Korea For The First Time Since 2018”, Reuters, www.reuters.com/world/asia-pacific/us-aircraft-carrier-visit-skorea-first-time-since-2018-2022-09-19/, (Erişim Tarihi: 22.09.2022).

Elcan TOKMAK
Elcan TOKMAK, 2022 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olmuştur. Eylül-Aralık 2022 tarihleri arasında ANKASAM bünyesinde Kariyer Staj Programı'nı tamamlayan Tokmak, Temmuz 2023 tarihinden itibaren ANKASAM Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Şu anda Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Yüksek Lisans eğitimine devam eden Tokmak'ın ilgi alanları Çin-Japonya-Kore ilişkileri ve Çin Dış Politikası'dır. Tokmak; profesyonel düzeyde İngilizce, orta derecede Çince ve başlangıç düzeyinde Korece bilmektedir.