Tarih:

Paylaş:

Hazar Havzasında Enerji İşbirliği Arayışları Bağlamında Kıyıdaş Devletlerin Değişen Politikaları

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Tarih boyunca birçok aktörün mücadele noktası olan Hazar Denizi, günümüzde de bu özelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş; hatta Ukrayna’daki savaştan dolayı Rus doğalgazına uygulanan yaptırımlar sonucunda enerji kriziyle yüzleşen Avrupa Birliği (AB) ve Balkan ülkeleri için bir ümit kaynağı haline getirmiştir. Bilindiği gibi, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan devletler vesilesiyle Hazar Denizi’ne kıyıdaş devlet sayısı beşe yükselmiştir. Bağımsızlıklarının ilk yıllarında teknoloji açısından yetersiz olan bu devletler, Batı merkezli enerji şirketleriyle yaptıkları işbirlikleri sayesinde Rusya’nın bölgedeki tekeline darbe vurmuştur. Ancak kıyıdaş devletler arasındaki ihtilaflar ve Batı’nın Moskova’yla olan münasebetlerini belirli bir seviyede tutma gayreti, bölgedeki değişimi sınırlandırmıştır.

Öte yandan 2020 yılından sonra ortaya çıkan konjonktür, yeni denklemlerin gelişmesine kapı aralamıştır. Zira bir yandan İkinci Karabağ Savaşı sonrasında Hazar merkezli projeler daha uygulanabilir hale gelmiş; diğer taraftan da “Serdar” ve “Kepez” olarak adlandırılan doğalgaz yataklarına ilişkin Azerbaycan ile Türkmenistan arasındaki anlaşmazlıklar giderilerek bölgeye “Dostluk Havzası” denilmeye başlanmıştır.[1] Buna ek olarak Kazakistan ile Türkmenistan arasındaki uzlaşı da mühim bir gelişme olarak Hazar merkezli işbirliği süreçlerinin hızlanacağını gözler önüne sermiştir.[2] 

Hazar merkezli projelerin önem kazanması son derece normal bir gelişmedir. Zira Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, Kuzey-Akım-2 Doğalgaz Boru Hattı’nın askıya alınması, Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hatlarında meydana gelen sabotajlar, Polonya’ya füze düşmesi ve Kiev’in Macaristan’a uzanan Dostluk Petrol Boru Hattı’nı kapatmasıyla Avrupa’daki enerji krizi derinleşmiş tir. Bu yüzden de en güvenilir rota olarak Güney Gaz Koridoru ön plana çıkmıştır. Özellikle de Trans-Hazar Doğalgaz Boru Hattı’nın (TANAP) taşıma kapasitesinin arttırılması gündeme gelmiştir.

2022 yılının Nisan ayında Gazprom’un Rus doğalgazına bağımlı olan Bulgaristan’a sevkiyatı kesmesinin ardından Yunanistan üzerinden Bulgaristan’a doğalgaz aktarılması amacıyla TANAP’a eklemlenen boru hattının açılış töreninde konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in şu sözleri dikkatleri üzerine çekmiştir:[3]

“Yunanistan-Bulgaristan Gaz Ara Bağlantı Projesi, Avrupa’nın enerji güvenliğini güçlendirmesi ve doğalgaz arzını çeşitlendirmesinde kritik bir rol oynayacaktır. Enerji güvenliği her devletin ulusal güvenliğinin bir parçasıdır. Uluslararası politikada yaşanan güncel gelişmeler de bunu teyit eder mahiyettedir. Yaklaşık iki yıldır Azerbaycan gazı Avrupa pazarlarına ihraç ediliyor ve şimdi Bulgaristan’a yollanacaktır. Avrupa’nın enerji haritasını değiştiren Güney Gaz Koridoru, kıtanın en büyük altyapı projelerinden biridir. Azerbaycan, Güney Gaz Koridoru’nun öncüsü olmaktan gurur duymaktadır.”

Ayrıca Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın Balkan ziyaretlerinde de artış yaşandığı görülmektedir. Sırbistan başta olmak üzere bölge devletlerini ziyaret eden Sayın Aliyev’in temasları, Balkanlara ve Vişegrad ülkelerine uzanması muhtemel doğalgaz boru hattı güzergahlarının hayata geçirilmeye çalışıldığına işaret etmektedir. Kuşkusuz bu yeni enerji rotaları, Gazprom’a olan borçları sebebiyle doğalgaz tedariğinde sıkıntılar yaşayan Moldova’yı da rahatlatacaktır. Avusturya Enerji Düzenleyicisi “E- Control” Başkanı Wolfgang Urbancic’in Cezayir ve Norveç’le birlikte Azerbaycan’ın da alternatif bir Pazar haline geleceğini belirttiği açıklamaları da bu girişimler bağlamında göz ardı edilmemelidir. Zira Azerbaycan, Avrupa’nın enerji krizini aşmasında mühim bir merkeze dönüşmektedir.[4]

Bu noktada belirtmek gerekir ki enerji temelli hareketlilik, Bakü’yle sınırlı kalmamış, özellikle de Kazakistan ve Türkmenistan’ın enerji jeopolitiğinde ön plana çıktığı görülmüştür. Nitekim Astana yönetimi, Rusya üzerinden ihraç edilen Kazak doğalgazına tadilat bahanesiyle uygulanan kesintilerin ardından Bakü-Tiflis-Ceydan ve Bakü Supsa Boru Hatları üzerinden Kazak enerjisinin satılmasına yönelik çalışmalar yapmaktadır. Nitekim Kazakistan’ın 2023 yılından itibaren mevzubahis boru hatları aracılığıyla doğalgaz ihracatı gerçekleştirmesi beklenmektedir. Hatta Sayın Aliyev’in Tiflis ziyaretinde ele alınan meselelerden birinin de bu olduğu belirtilmektedir.

Diğer taraftan 19 Ekim 2022 tarihinde Romanya merkezli Romgaz ve Azerbaycan’ın SOCAR şirketleri, “Karadeniz’de ortak bir sıvılaştırılmış doğalgaz projesi (LNG) geliştirme” konusunda niyet beyanını içeren bir mutabakat zaptı imzalamıştır. Halihazırda Gürcistan’da SOCAR’ın bir petrol aktarma terminali işlettiği ve böylece Kulevi Limanı’ndan Bükreş merkezli taşımalar gerçekleştirdiği bilinmektedir. Görüldüğü üzer, bu tarz çalışmaların geliştirilmesi gündemdedir.[5]

Öte yandan Türkmenistan doğalgazının Avrupa’ya ulaştırılması noktasında da başta Bakü olmak üzere bölge, aktif çaba içerisindedir. Buna karşılık İran Petrol Bakanı Javad Owji’nin Aşkabat’ı ziyaret ederek Türkmenistan Cumhurbaşkanı Sayın Serdar Berdimuhamedov’la görüştüğü de göz ardı edilmemelidir. Bu görüşmede doğalgaz borçlarının yapılandırılması ve doğalgaz, petrol ve petrol ürünlerinin transferi noktasında takas anlaşmaları ele alınmıştır.[6]

Diğer taraftan Rus yatırımcıların da İran’la 4,5 milyar dolarlık yedi petrol ve doğalgaz sahasının geliştirilmesi hususunda anlaşma imzaladığı, Owji tarafından açıklanmıştır.[7] Bu durum, ABD ve AB yetkililerinin bölge ziyaretleriyle beraber ele alındığında bölgedeki rekabetin arttığı ifade edilebilir.

Bu aşamada belirtmek gerekir ki Avrupa’yı olumsuz etkileyen enerji krizi, Hazar’a kıyıdaş devletlerin önemini arttırmıştır. Beş kıyıdaş devletin ikisinin yaptırımların hedefi olması ise diğer üç ülkeyi ön plana çıkarmıştır. Bu çerçevede uzun süredir Avrupa’ya uzun süredir enerji ihraç eden Azerbaycan’ın aynı zamanda mühim bir güzergah ülkesine dönüştüğü söylenebilir.

Kazakistan’ın Shell’le yaptığı anlaşmalar da dikkat çekicidir. 20 Kasım 2022 tarihli erken Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde elde ettiği zaferin ardından Sayın Tokayev’in bu alanda da çok daha somut adımlar atacağı öngörülebilir.

Sonuç olarak Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan kaynaklanan enerji krizi, Orta Asya’dan Doğu Avrupa’ya kadar uzanan geniş coğrafyadaki devletleri işbirliğine sevk ederken; ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi noktasında da aktörlere fırsatlar sunmaktadır.


[1] “Azerbaycan-Türkmenistan Hazar Petrol Anlaşması: Daha Büyük Bölgesel Ortaklık Potansiyeli”, Atavatan Türkmenistan sitesi, https://www.atavatan-turkmenistan.com/tr/azerbaycan-turkmenistan-hazar-petrol-anlasmasi-daha-buyuk-bolgesel-ortaklik-potansiyeli/, (Erişim Tarihi: 25.11.2022).

[2] “Qazaxıstan Türkmənistanla Xəzər dənizində sərhədə dair sazişi ratifikasiya edib”, Report.az, https://report.az/region-xeberleri/qazaxistan-turkmenistanla-xezer-denizinde-serhede-dair-sazisi-ratifikasiya-edib/, (Erişim Tarihi: 25.11.2022).

[3] “İlham Əliyev Sofiyadakı açılış mərasimində çıxış edib”, Oxu.az, https://oxu.az/politics/649039, (Erişim Tarihi: 25.11.2022).

[4] “Avusturya, Azerbaycan ile Uzun Vadeli Bir Gaz Anlaşması Yapmayı Teklif Ediyor”, Teleqraf.az, https://teleqraf.com/news/iqtisadiyyat/321447.html, (Erişim Tarihi: 25.10.2022).

[5] “Romania and Azerbaijan Mull New LNG Project on the Black Sea”, The Jamestown Foundation, https://jamestown.org/program/romania-and-azerbaijan-mull-new-lng-project-on-the-black-sea/, (Erişim Tarihi: 25.11.2022).

[6] “Iran’s oil minister in Turkmenistan to Discuss Energy Ties”, Pars Today, https://parstoday.com/en/news/iran-i189284-iran%E2%80%99s_oil_minister_in_turkmenistan_to_discuss_energy_ties, (Erişim Tarihi: 25.11.2022).

[7] “Russia to Invest $4.5 Billion in Iran’s Oil Fields”, Caspian News, https://caspiannews.com/news-detail/russia-to-invest-45-billion-in-irans-oil-fields-minister-2022-11-2-0/, (Erişim Tarihi: 25.11.2022).

Rizvan ASGAROV
Rizvan ASGAROV
Rizvan Asgarov, 2001 yılında Bakü'de doğmuştur. 2018 yılında Sakarya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde lisans eğitimine başlamış ve 2022 yılında mezun olmuştur. Halihazırda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde yüksek lisans eğitiminİ sürdüren Asgarov, ileri seviyede İngilizce ve temel düzeyde Arapça ve Rusya bilmektedir. Asgarov'un başlıca çalışma alanları, Rus dış politikası, Orta Asya ve Kafkasya'dır.