Tarih:

Paylaş:

Keşmir Krizi ve Bölge Jeopolitiğinde Demir Kardeşler Olgusu

Benzer İçerikler

Keşmir Sorunu, 2019 yılının Şubat ayında Pulwama’da yaşanan terör saldırısı sebebiyle Hindistan ve Pakistan’ı bir kez daha savaşın eşiğine getirmiştir. Hindistan’ın 1971 yılından sonra ilk kez, iki ülkenin de facto sınırları olarak kabul edilen Kontrol Hattı’nı (Line of Control) ihlal ederek saldırıyı üstlenen Ceyş’ül Muhammed örgütünün kamplarına operasyon düzenlemesi ise iki ülke arasındaki tansiyonu iyice yükseltmiştir. Söz konusu operasyondan bir gün sonra da kendi egemenlik haklarının ihlal edildiğini düşünen Pakistan, Hindistan’a ait iki savaş uçağını düşürmüştür. Düşürülen savaş uçaklarında bulunan pilotlardan birinin sağ olarak ele geçirilmesi ise krizin tırmanmasını önleyen önemli bir fırsat yaratmıştır. Bu bağlamda iki ülke arasında krizin daha da artmaması adına İslamabad, Hindistanlı pilotu serbest bırakmıştır. Bu durum, tansiyonun az da olsa düşmesini sağlamıştır.[1]

Yaşanan bu tür krizlerden dolayı bölgenin istikrarı ve güvenliği önemli bir sorunsal olmaktadır. Bu sorun bağlamında kendilerini Demir Kardeşler[2] olarak tanımlayan Çin ile Pakistan arasındaki ilişkiler son derece önemlidir. Zira Hindistan ve Pakistan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİO) üye ülkeleri olması nedeniyle yaşanan olumsuzluklara karşı, Çin’in hızlı bir reaksiyon göstermesi ve yapıcı tutum geliştirmesi önem arz eden bir konu haline gelmiştir.[3]

Esasında Çin, yalnızca Keşmir Krizi bağlamında değil; uzunca bir süredir iki ülkeyle dengeli ilişkiler tesis etmeye çalışmaktadır. Bu nedenle de Pekin, bir yandan Hindistan’la olan münasebetlerini sürdürmekte; diğer yandan da China-Pakistan Economic Corridor/Çin-Pakistan Ekonomi Koridoru (CPEC) projesi üzerinden 2013 yılından beri Pakistan’da büyük yatırımlar yapmaktadır. CPEC, Çin’in Uygur Özerk bölgesinden başlayıp Pakistan’ın Belucistan bölgesinde yer alan Gwadar Limanı’na kadar uzanan bir ticaret koridorudur. Bu rota, Keşmir’den de geçtiği için Hindistan’ın tepkisini çekmektedir. 2018 verilerine göre Pekin, CPEC kapsamında 20 milyar dolarlık bir yatırım yapmıştır. Üstelik bu yatırımlar günümüzde de devam etmektedir. Çin, söz konusu yatırımları Kuşak-Yol Projesi’nin (the Belt and Road Initiative) bir parçası olarak gerçekleştirmektedir. 2018 yılı başlarında Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Pakistanlı yetkililer de CPEC’in Kuşak-Yol Projesi’nin ilk başarılı örneği olduğunu dile getirmişlerdir. Yapılan değerlendirmelerde, Yeni İpek Yolu Projesi olarak da ifade edilen Kuşak-Yol Projesi’nin bütün paydaşların kar edeceği bir proje olduğu dile getirilmiştir.[4]

Hindistan ise Kuşak-Yol Projesi’nde yer almayacağını açıklamıştır. bahse konu ülkenin yöneticileri projenin Keşmir’in içinden geçmesinin Yeni Delhi’nin egemenlik haklarına zarar vereceği düşüncesindedirler. Ayrıca Hindistan, Pekin’in liderliğine güvenmemekte ve sürecin şeffaflığı hususunda endişe duymaktadır. Nitekim Yeni Delhi’ye göre bahsi geçen proje, Çin’in etki alanını genişletmesinin önünü açacak bir girişimdir. Bu nedenle de Hindistan’ın çıkarlarına uymamaktadır. Bundan dolayı da 2017 yılının Mayıs ayında Çin’de düzenlenen Kuşak-Yol Forumu’na Hindistan katılmamıştır. Yeni Delhi, Kuşak-Yol Projesi’nde yer almadığı gibi, alternatif ticaret yollarının oluşturulması için de çaba harcamaktadır. Bu kapsamda Hindistan, Hint-Pasifik bölgesinde Japonya’yla iş birliği yapma kararı almıştır.[5]

Pakistan ve Çin’in Gwadar Limanı’ndaki iş birliğine karşı ise Hindistan; İran ve Afganistan’la anlaşmaya giderek ilk defa sınırları dışında bir liman işletmesini satın almıştır. Anlaşma kapsamında İran’ın Sistan-Balucistan bölgesinde kurulan Çabahar Limanı aracılığıyla Hindistan’ın Afganistan’la yaptığı ticarette Pakistan devre dışı bırakılmıştır.[6] Bu durum, Kuşak-Yol Projesi üzerinden çevrelenmeye çalışıldığını düşünen Yeni Delhi’nin söz konusu kuşatmayı yarma girişimi olarak yorumlanabilir.

Hindistan alternatif ticaret ağı geliştirmeye yönelik adımlar atmakla kalmayıp askeri olarak da bölgedeki etkisini arttırmaya çalışmaktadır. Üstelik Yeni Delhi, Çin ve Pakistan’ın askeri hareketliliğinden duyduğu rahatsızlığı da sebep göstererek kendisine bağlı Bhutan bölgesinde; yani Çin sınırında Damchu-Chukha karayolunun inşaatını tamamlamıştır. Bu yol, askeri araçların ve savaş uçaklarının kullanabileceği şekilde düzenlenmiştir.[7] Bhutan, Çin sınırlarındaki askeri hareketliliği görebilmek adına stratejik bir bölge olmakla birlikte, aynı zamanda Çin ile Hindistan arasında tampon bölge vazifesi de görmektedir.

Çin ile Hindistan arasındaki bir diğer anlaşmazlık konusu da Mesud Azhar’ın terörist ilan edilmesi meselesidir. Pekin, Hindistan’ın Pulwama’daki terör saldırısının sorumlusu olarak da gördüğü Azhar’ı yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle terörist ilan etmemektedir. Birleşmiş Milletler’in (BM) beş daimî temsilcisinden biri olması sebebiyle Çin’in bu konuda Hindistan’a destek vermemesi, Azhar’ın uluslararası anlamda terörist olarak kabul edilmesini de engellemektedir.

Uluslararası anlamda Pakistan’ın en büyük destekçisi konumundaki Çin, Hindistan’ı büyüyen ekonomik gücü ve Çin nüfusuna yakınlaşan nüfus büyüklüğü nedeniyle kendisine rakip olarak görmektedir. Yine Hindistan’ın Nükleer Tedarikçiler Grubu’na (NSG) üyeliğinin önündeki en büyük engel de Çin’dir. Her ne kadar ortada askeri olarak bir çatışma durumu bulunmasa da diplomatik ve ticari savaşların iki ülke arasında sessiz bir biçimde devam ettiği ifade edilebilir.

Kısacası yaşanan olaylar ve yapılan ticari ve politik hamleler, Çin ile Pakistan arasındaki ilişkileri kuvvetlendirirken Hindistan’ı da yeni arayışlara yöneltmektedir. Buna karşılık Çin ise Hindistan’la olan ilişkilerini koparmadan Pakistan üzerindeki etkisini arttırarak Asya’daki nüfuzunu genişletmeye çalışmaktadır. Sonuç olarak Doğu’dan yükselen ekonomik ve siyasi birliktelikler ile geliştirilen yeni projelerin gelecek yıllarda artarak devam edeceği ve hem Doğu’da hem de Batı’da Asya’nın gücünün ve etkisinin dikkat çekici boyutlara ulaşacağı öne sürülebilir.


[1] “Pulwama Attack 2019, everything about J&K Terror Attack on CRPF by Terrorist Adil Ahmed Dar, Jaish-e-Mohammad”, India Today, https://www.indiatoday.in/india/story/pulwama-attack-2019-everything-about-jammu-and-kashmir-terror-attack-on-crpf-by-terrorist-adil-ahmed-dar-jaish-e-mohammad-1457530-2019-02-16, (Erişim Tarihi: 18.03.2019).

[2] “China, Pakistan Renew ‘Iron Brotherhood’”, The Dıplomat, https://thediplomat.com/2015/02/china-pakistan-renew-iron-brotherhood/, (Erişim Tarihi: 18.03.2019).

[3]“ABD Kuşak ve Yol Coğrafyasını Kendi İçinde Çatışmaya Sevk Etmeye Çalışıyor”, Sputnik Türkiye, https://tr.sputniknews.com/ceyda_karan_eksen/201903011037971195-abd-kusak-yol-cografya-catisma-calisiyor/, (Erişim Tarihi: 18.03.2019).

[4] Yao Jing, “Iron Brothers”, Tribune, https://tribune.com.pk/story/1682282/6-iron-brothers/, (Erişim Tarihi: 18.03.2019).

[5]“Chabahar Port Begins Commercial Operations: Why Iran’s Port Is Important for India”, India Today, https://www.indiatoday.in/education-today/gk-current-affairs/story/india-takes-over-operations-chabahar-port-iran-importance-1426057-2019-01-08, (Erişim Tarihi: 18.03.2019).

[6] Aynı yer.

[7] “India’s BRO Completes Strategic Road in Bhutan”, The Times of India, https://timesofindia.indiatimes.com/india/indias-bro-completes-strategic-road-in-bhutan/articleshow/65092074.cms, (Erişim Tarihi: 18.03.2019).

Yücel BULUT
Yücel BULUT
Yücel BULUT, 1990 yılında Ağrı’da doğdu. İlköğretim ve lise eğitimini Ağrı’da tamamladı. 2012 yılında Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tarih bölümünden mezun oldu. 2014 yılında Milli Egitim Bakanlığı'nın YLYS Bursunu almaya hak kazandı. 2016 yılında Gaziosmanpaşa Üniversitesinde Cumhuriyet Tarihi alanında Yüksek lisansını tamamladı. 2017 YLSY Programı kapsamında Noida İnternational University’de doktoraya kabul edildi. Hindistanda devam etmekte olan doktora eğitimi kapsamında Hindistanın özgürlük mücadeleleri sürecinde yaşanan demokratik gelişmeler hakkında tez yazmaktadır. Yazar ayrıca Hindistan tarihi, Hindistanın Çin-Pakistan ve Rusya ile ilişkileri konularında çalışmaktadır.