11 Aralık 2022 tarihinde Sırbistan Cumhurbaşkanı Alexander Vucic Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1244 sayılı kararına atıf yaparak Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Kosova Görev Gücü’nden (KFOR) Sırp askerinin ve polisinin Kosova’nın kuzeyine gönderilmesine izin vermelerini talep edeceğini açıklamıştır.[1] Nitekim 16 Aralık 2022 tarihinde Sırbistan Savunma Bakanı Milos Vuceviç, KFOR’dan 1000 kadar Sırp askeri personelinin Kosova’ya dönmesine izin vermesini resmen talep ettiğinibelirtmiştir.[2]
Her ne kadar Washington tarafından bu talep reddedilmiş olsa da Kosova’nın kuzeyinde son zamanlarda artan anlaşmazlıklar ve akabinde Vucic’in böyle bir talepte bulunması, Avrupa kıtasında ikinci savaşın Balkanlarda Sırplar ile Arnavutlar arasında başlayacağı yönünde endişelerin atmasına sebep olmuştur.
Kosova-Sırbistan hattındaki gerilimin arka planı, Arnavutların Sırp yönetimine bağımlı olmak istememesine dayanmaktadır. Etnik olarak Arnavutların çoğunlukta olduğu Kosova, Batı’nın desteğini de alarak 2008 yılında Sırbistan’dan ayrılmış ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Ancak Sırbistan tarafından bu ayrılma kabullenilmemiştir. Böylece Balkanları istikrarsızlaştıran Kosova-Sırbistan Sorunu başlamıştır. Söz konusu sorunun gelişimi ise etnik grup ile devlet arasındaki ilişki, akraba devletin varlığı, dış aktörlerle bağlar olmak üzere üç parametre doğrultusunda şekillenmektedir.
Kosova, Sırbistan tarafından tanınmamasının yanı sıra Kosovalı Sırpların da ayrılma ve Sırbistan’la birleşme eğilimiyle karşı karşıyadır. Çünkü Arnavutların çoğunluğu oluşturduğu devlette Sırplar, azınlık konumunda kalmaktadır. Bu bağlamda Kosovalı Sırplar, ulusal kimliklerinden taviz vermek istemediklerini dile getirmektedir. Özellikle de Kosova’nın kuzeyindeki Kuzey Mitroviça’da toplanan Sırp azınlık, Kosova Hükümeti’nin kurallarını uygulamama ve devlet otoritesini kabul etmeme yönünde ısrarcı davranmaktadır.
Nitekim son zamanlarda yaşanan gerginliğin başlangıcını Sırp plakalarını ve kimliklerini teslim ederek Kosova’ya ait ulusal kimlik ve plakaların alınması kararı oluşturmuştur. Priştine yönetiminin bu talebi Sırplara karşı bir savaş olarak değerlendirilmiş ve protestolar başlamıştır. Akabinde eski Sırp polis memuru Dejan Pantic’in gözaltına alınmasıyla Sırp direnişinin merkezi haline gelen Kuzey Mitroviça’da toplanan Kosovalı Sırpların milliyetçi duyguları perçinlenmiş ve devlet otoritesini kabul etmekten uzaklaşmışlardır.
Dahası son yaşanan gösterilerde Kosovalı Sırpların devletin otoritesine zarar vermeye çalıştıkları görülmüştür. Kosovalı yetkililerin geçişini engellemek için Leposaviç, Zubin Potok ve Zveçan Kasaba sınırlarında kurdukları barikatlar ile kuzeyde Kosova’nın kontrolü zorlaşmaktadır.
Aynı zamanda devletin kurallarına itaat eden Kosovalı Sırpları caydırmaya yönelik birtakım girişimler de gerçekleşmektedir.Örneğin Sırpların çoğunlukta olduğu Zubin Potok’te Sırp kökenli vatandaşa ait bir araç, Kosova plakasına sahip olduğu için radikal gruplar tarafından yakılmıştır.[3] Dolayısıyla 2022 yılının Ağustos ayından itibaren yaşanan gelişmeler, Sırpların entegre edilmesini ve Kosova’nın bütünlüğünün sağlanmasını zorlaştırmaktadır.
Kosova-Sırbistan hattının dış aktörlerin etkisine açık hassas bir bölge olması da ilişkilerin geleceğini etkilemektedir. Bilindiği gibi, bölgede nüfuz oluşturmak isteyen ABD, Avrupa güvenliği açısından Kosova’nın bağımsız olması gerektiği tezini savunmuştur. Bu sayede ABD, AB’yle birlikte hareket ederek Kosova’nın bağımsızlığında etkin rol üstlenmiştir.
Her ne kadar AB, Kosova’nın bağımsızlığını tanıma konusunda bölünmüş olsa da günümüzde EULEX, KFOR’la birlikte Kosova’da devlet inşasını sağlamaya çalışmaktadır. Batı’dan sağlanan bu destek; ekonomi, siyasi, sosyal alanlarda Kosovalıları AB’ye ve NATO’ya yakınlaştırmaktadır.
Rusya ise Batı karşısında Sırbistan’la birlikte hareket ederek Kosova’nın bağımsızlığını tanımamaktadır. Esasen Rusya yalnızca Sırbistan’daki Sırpları değil; tarihi, dini, kültürel bağlarla yakınlık kurduğu bölgenin tamamında Slav milliyetçilerini desteklemektedir. Bu bağlamda Kosovalı Sırpların da ayrılıkçı duygularını körükleyerek Slav milliyetçiliğini güçlendirmektedir. Aynı zamanda Kosova’nın bağımsızlığını NATO desteğiyle kazanmasından dolayı Sırbistan’ın Batı karşıtlığını da pekiştirmek istemektedir. Bu sayede Moskova, sadece Balkanlarda değil; Batı’nın Rusya’ya yaptırımlarını Sırbistan’ın uygulamaması örneğinde olduğu gibi uluslararası camiada da Belgrad’ın desteğini almaktadır.
Plaka ve kimlik kriziyle başlayan ve derinleşmeye devam eden Kosova-Sırbistan gerginliğine dış aktörlerin yaklaşımı bu ilişki ağı doğrultusunda olmuştur. Moskova yönetimi; Priştine’yi, Brüksel’i ve Washington’u Sırp nüfusu ve Sırp sosyal kurumlarını Kosova’dan sınır dışı etme girişiminde bulunmakla suçlamakta ve uluslararası toplumu bölgedeki Sırpların haklarını da gözetmesi gerektiği noktasında uyarmaktadır.
Dahası Batı’nın Rusya’ya karşı yeni bir cephe açmak ve Rusya’yı tehdit etmek için Sırbistan ile Kosova arasında bir iç savaş başlatmaya çalıştığını iddia etmektedir.[4] Batı ise bölgesel ve küresel çıkarları açısından Sırbistan ve Kosova arasında bir etnik çatışmanın yaşanmasını istememekte ve itidalli davranarak Kosovalı Sırplar üzerinde etkisi olan Sırbistan aracılığıyla Rusya’nın bölgede aktif olmasını engellemeye çalışmaktadır. Bu sebeple Batı, taraflar arasında diyalogun sağlanması gerektiğini vurgulamakta ve KFOR’un varlığının hem Kosovalı Sırpların haklarının korunması hem de Kosova’ya Sırp güçlerinin girmesinin engellenmesi açısından önemli olduğunu belirtmektedir.[5] Ayrıca Rusya’nın Balkanlarda sorun çıkartarak Batı’nın dikkatini Ukrayna’dan uzaklaştırmak istediği de iddia edilmektedir.[6]
Anlaşılacağı üzere, Batı Balkanlarda çatışma potansiyeli her daim yüksek olan Arnavut-Sırp gerginliği, sorunda aktif olarak yer alan dış aktörler arasındaki mücadeleden de etkilenmektedir. Bu hassasiyetin varlığı ve bölgeyle birden fazla aktörün bağının bulunması sebebiyle Balkanlarda olası bir savaşın etkisi son derece yıkıcı olacaktır. Fakat Ukrayna Savaşı’nın sosyal, siyasi ve ekonomik yansımalarının yaşandığı günümüzde özellikle de Avrupalıların kıtada yeni bir savaşın başlamasına müsaade etmeyeceği düşünülmektedir. Lakin savaş ihtimalinin düşük olarak değerlendirilmesi çatışma halinin sona ereceği anlamına gelmemektedir. Bilhassa Sırbistan’daki aşırı sağcı grup Halkın Devriyeleri’nin Kosova’nın Kuzeyinde daha fazla varlığını hissettireceği öngörülmektedir.
Sonuç olarak 2008 yılında Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesi, Arnavut-Sırp etnik sorununu çözmemiş; aksine yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu tarihten itibaren Kosova’nın tanınma ve ayrılıkçı Sırplarla mücadelesi başlamıştır. Sırbistan’ın Rusya ile birlikte Kosovalı Sırpları desteklemesi ise ülkenin kuzeyindeki milliyetçilerin radikalleşmesi için uygun zemini oluşturmaktadır. Sırbistan’ın doğrudan Kosova’ya karşı saldırgan politika uygulaması ise sorunda aktif olarak yer alan NATO ve AB’nin varlığıyla önlenmektedir. Taraflardan anlaşılacağı üzere Arnavut-Sırp sorunu, etnik bir sorun olmasının ötesinde çıkarları birbiriyle çatışan aktörlerin etnisite üzerinden güç mücadelesine dönüşme potansiyelini de içerisinde barındırmaktadır. Bu bağlamda çatışmada normalleşmenin sağlanması için Arnavut-Sırp anlaşmasından önce dış aktörlerin ikna olması gerekecek gibi gözükmektedir.
[1]“Serbia’s Vucic Seeks Nato Approval to Send Forces to North Kosovo”, Aljazeera, https://www.aljazeera.com/news/2022/12/11/serbias-vucic-seeks-nato-approval-to-send-forces-to-north-kosovo, (Erişim Tarihi:13.12.2022).
[2] Milica Stojanovic, “Serbia Officially Asks for Security Personnel to Return to Kosovo”, Balkan Insight, https://balkaninsight.com/2022/12/16/serbia-officially-asks-for-security-personnel-to-return-to-kosovo/, (Erişim Tarihi:16.12.2022).
[3] “Another Kosovo Serb Car With RKS Plates Burned”, Prishtina İnsight, https://prishtinainsight.com/another-kosovo-serb-car-with-rks-plates-burned/, (Erişim Tarihi:13.12.2022).
[4] “Kosovo Conflict is Part of US, EU and NATO’s Broader Plan Aimed Against Serbia&Russia, Experts Say”, Sputnik, https://sputniknews.com/20221212/kosovo-conflict-is-part-of-us-eu-and-natos-broader-plan-aimed-against-serbia–russia-experts-say-1105391084.html, (Erişim Tarihi:13.12.2022).
[5] Giorgio Cafiero, “Tensions in north Kosovo – whose agenda does the flare-up serve?”, Aljazeera, https://www.aljazeera.com/features/2022/12/15/tensions-in-north-kosovo-whose-agenda-does-the-flare-up-serve, (Erişim Tarihi:16.12.2022).
[6] Aynı yer.