Tarih:

Paylaş:

Muttaki’nin Antalya’dan Uluslararası Topluma Verdiği Mesajlar

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Diploması Forumu’na çok sayıda devlet başkanı, başbakan, dışişleri bakanı katılmıştır. Davet edilen isimlerden biri de Taliban Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki’dir. Muttaki, Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde pek çok devletin ve uluslararası örgütün temsilcileriyle görüşmüş ve “Afganistan: Yeni Gerçekliklerle Nasıl Başa Çıkılır?” başlığı altında düzenlenen panelde konuşarak Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere Batı’ya, bölge devletlerine ve Afgan halkına önemli mesajlar vermiştir.

Muttaki, konuşmasının başında 11 Eylül 2001 tarihli terör saldırıları gerçekleştikten sonra Taliban kurucu lideri Molla Muhammed Ömer’in diplomasiden yana olduğunu; fakat ABD ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO), savaşı seçerek Afganistan’ı işgal ettiğini belirtmiştir. Muttaki, “Diplomasi, savaşı meşrulaştıran bir araç olmaktan ziyade; savaşı durduran bir araç olmalıdır.” diyerek Taliban’ın yeniden Afganistan’a egemen olmasında diplomasinin önemli rol oynadığını dile getirmiştir. Bu bağlamda Taliban Dışişleri Bakanı, işgale karşı savaşta kendilerinin haklı olduğunu ve ABD’nin de bu yüzden diplomasiyi seçmek zorunda kaldığını söylemiştir. Muttaki’ye göre, 29 Şubat 2020 tarihinde ABD’nin Doha Anlaşması’nı imzalaması ve 31 Ağustos 2021 tarihinden Afganistan’dan çekilmesi bundan kaynaklanmaktadır. Muttaki, söz konusu açıklamasıyla 20 yıllık savaşın nedeninin ABD olduğunu iddia ederek Taliban’ın yeniden Afganistan’a egemen olmasının ana nedeninin de haklılıkları olduğunu belirtmiştir. Bu açıklamadan anlaşılacağı üzere Taliban Dışişleri Bakanı, kendilerinin saldırgan olmadığını ve savunma pozisyonunda bulunduklarını vurgulamaktadır.

Muttaki’nin konuşmasında seslendiği bir diğer adres ise uluslararası toplumdur. Uluslararası toplum, Taliban’ı tanıma karşılığında çoğulcu hükümetin kurulmasına müsaade edilmesini, kadın hakları başta olmak üzere insan haklarına saygı gösterilmesini ve Taliban’ın terör örgütleriyle arasına mesafe koymasını istemektedir. Muttaki, konuşmasında söz konusu taleplere yanıt vermiştir. Muttaki, Taliban Hükümeti’nde her etnik kimlikten ve Afganistan’ın her bölgesinden insanların yer aldığını söylerken; devrik rejimin 500 bin çalışanının da işine devam ettiğini belirtmiştir. Ayrıca Muttaki, dünyanın hiçbir yerinde devrimle iktidara gelen kadroların muhaliflere yer vermediğinin altını çizerek Taliban yönetiminin kapsayıcı bir nitelik taşıdığını ifade etmiştir.

Kadın hakları konusunda ise Muttaki, kamuda çalışan kadınların maaşlarının ödendiğini, üniversitelerin kızlara açıldığını ve yakında okulların da açılacağını söylemiştir. Bu anlamda Taliban, İslami ölçülerin ötesinde bir kısıtlamanın bulunmadığına dikkat çekmektedir.

Diğer yandan terörle mücadele konusunda Muttaki, ABD ve NATO’nun tüm güçlerine rağmen terör örgütü Devletü’l Irak ve’ş Şam’ın (DEAŞ) sözde Horasan Emirliği’ni (ISKP) yenemediğini; fakat Taliban’ın kısa sürede mevzubahis terör örgütünü etkisiz hale getirdiğini öne sürmüştür. Bu açıklamalarla Muttaki, Taliban’ın tanınmanın tüm koşullarını yerine getirdiğine işaret etmiştir.

Ayrıca Muttaki, bölge devletlerine de çeşitli mesajlar vermiştir. Bu kapsamda Taliban Dışişleri Bakanı, “Afganistan, Asya’nın kalbidir ve bu ülke zayıflarsa, bölge devletleri başta olmak üzere tüm dünya tehdit altına girecektir.” demiştir. Bu bağlamda Muttaki, Afganistan topraklarının kimseye karşı kullanılmayacağını ve komşu devletlerin de Taliban Hükümeti’ni zayıflatma politikasından vazgeçmesi gerektiğini dile getirmiştir. Buna ek olarak Muttaki, Afganistan’daki sorunlardan en çok bölge devletlerinin etkileneceğini söyleyerek; müşterek hareket edilmesi ihtiyacının altını çizmiştir. Muttaki’ye göre, Afganistan’da istikrarsızlığın artması, tüm bölgeyi terör ve göç sorunuyla karşı karşıya bırakacaktır. Kuşkusuz Taliban Dışişleri Bakanı, bahse konu olan açıklamaları vesilesiyle bölge devletlerine işbirliğine dayalı bir ilişki geliştirme arzularını iletmiştir.

Muttaki’nin konuşması esnasında seslendiği bir diğer grup ise Afgan halkı ve Taliban muhalifleridir. Muttaki, devrik rejimin halktan kopuk, yolsuzluklara bulaşmış ve dış yardımlarla ayakta durmayı başarmış bir kukla hükümet olduğunu ifade ederek Taliban’ın başarılarından söz etmiştir. Muttaki, dış yardımların kesilmesi ve Afganistan’ın rezervlerinin bloke edilmesine rağmen Taliban’ın kendi imkanlarıyla devletin bütçesini oluşturduğunu ve ülke ekonomisini çöküşten kurtardığını söylemiştir.

Bununla birlikte Muttaki, Taliban’ın ülke çapında güvenliği sağladığını, yolsuzluklara ve yerel silahlı gruplara son verdiğini ifade etmiştir. Bu anlamda Taliban Dışişleri Bakanı, ülkesinin ihtiyacının kapsayıcı bir hükümetten ziyade; istikrarlı ve güvenli bir ortam olduğunu belirtmiştir. Böylece müreffeh bir toplum yaratmanın da mümkün olacağını vurgulamıştır.

Muhaliflere yönelik mesajında ise Muttaki, Taliban’ın hoşgörülü bir yapıya sahip olduğunu dile getirerek hükümetin çeşitli reformlarla daha kapsayıcı bir hale getirilmesi için çabaladıklarını belirtmiştir.

Konuşmasında Muttaki, Taliban’ın dış politika yaklaşımından da bahsetmiştir. Bu bağlamda dış politika anlayışlarının tarafsızlık prensibine dayandığını öne süren Taliban Dışişleri Bakanı, Afganistan’ı bölgesel ve küresel aktörler arasındaki rekabet alanı olmaktan çıkarmak istediklerini açıklamış ve Orta Asya-Güney Asya-Ortadoğu bağlantısallığını sağlayan ticaret ve transit kavşağına dönüşme arzularından bahsetmiştir. Bu açıklamasıyla Muttaki, bölgesel ve küresel güç mücadelelerinin bir parçası olmaksızın tüm devletlerle karşılıklı kazan-kazan anlayışı doğrultusunda şekillenecek işbirliklerine açık oldukları mesajını vermiştir.

Ülkenin ekonomik durumuna da değinen Muttaki, 20 yıllık işgal boyunca Afganistan’ın altyapısına kayda değer bir yatırım yapılmadığını belirterek bu anlamda destek ihtiyaçlarının bulunduğuna dikkat çekmiştir. Ayrıca Muttaki, kendi kendine yetebilen bir Afganistan’ın oluşturulması noktasında uluslararası toplumun sorumluluk almasını istemiş ve Afganistan’ın ulusal rezervlerinin serbest bırakılması için uluslararası toplumun baskı yapmasını beklediklerini ifade etmiştir.

Neticede Taliban, Muttaki’nin Antalya’da verdiği mesajlardan da anlaşılacağı üzere, uluslararası toplumun gücünün farkındadır. Dolayısıyla düzenlenen diplomatik etkinliklerde yer alarak uluslararası toplumdan tecrit edilmemeye özen göstermektedir. Böylece Taliban yetkilileri, ülkelerindeki durumu muhataplarıyla konuşmakta, taleplerini ve beklentilerini aktarmakta ve kendilerinden beklenenleri de daha iyi anlamaktadır. Yani 1990’lı yıllardan farklı olarak Yeni Taliban, uluslararası toplumla diyalogdan yanadır.


Ahmad Khan DAWLATYAR
Ahmad Khan DAWLATYAR
Ahmad Khan Dawlatyar, 2013 yılında Kunduz Üniversitesi Hukuk ve Siyaset Bilimi Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Anabilim Dalı’nda “Türkiye Cumhuriyeti ve Afganistan İslam Cumhuriyeti Anayasalarında Güçler Ayrılığı İlkesi Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz” başlıklı teziyle 2019 yılında almıştır. Çeşitli bilimsel etkinliklere katılan Dawlatyar, Afganistan sorunuyla ilgili bildiriler ve makaleler sunmuştur. Bu kapsamda “Afganistan Sorununun Dini ve İdeolojik Nedenleri” başlıklı sunumu yayınlanmıştır. Halihazırda Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktora eğitimine devam etmektedir. ANKASAM bünyesinde yürütülen çalışmalara katkıda bulunan Ahmad Khan Dawlatyar’ın başlıca çalışma alanları Afganistan ve Pakistan’dır. Dawlatyar, anadil seviyesinde Farsça, Özbekçe, Türkçe ve Peştunca dillerine hakimdir. Ayrıca orta düzeyde İngilizce bilmektedir.