Tarih:

Paylaş:

NATO’nun Limanlar Stratejisinde Arnavutluk’un Yeri

Benzer İçerikler

This post is also available in: English Русский

Batı Balkanlar’da yer alan Arnavutluk, jeopolitik açıdan öneme sahip bir ülkedir. Zira Arnavutluk’un Akdeniz, İyon Denizi ve Adriyatik’e kıyısının bulunması, ülkeye yönelik ilgiyi arttıran bir unsurdur.  Bilhassa Arnavutluk’un Adriyatik kıyıları, Akdeniz’e açılan bir kapı işlevi görmektedir. Bu bağlamda Arnavutluk, Balkanlar’ın Akdeniz’le bağlantısını sağlama noktasında mühim bir yer teşkil etmektedir.  Zaten Arnavutluk’un bu niteliği, ülkenin 2009 yılında Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) katılan ilk Batı Balkan ülkesi olmasına yol açmıştır. Bu hususlar, NATO’nun limanlar stratejisinde Arnavutluk’un kayda değer bir yere sahip olduğunu göstermektedir.

Öte yandan 24 Şubat 2022 tarihinden başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, Kıta Avrupası’nın güvenlik mimarisinde ciddi değişimlere yol açmıştır. Bu kapsamda Arnavutluk, NATO’da daha aktif roller oynamaya yönelik politikalar geliştirmeye başlamıştır. 2022 senesinin Mayıs ayında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Paşalimanı Deniz Üssü’nü NATO’ya teklifte bulunmuştur.  Bahse konu olan üs, Arnavutluk’taki komünist yönetiminin Moskova’yla ittifak içinde bulunduğu bir dönem olan 1950’li yıllarda Akdeniz’deki tek Sovyetler Birliği üssü olarak bilinmektedir.[1]

Anlaşılacağı üzere Arnavutluk, limanlar vesilesiyle NATO içindeki önemini arttırmaya gayret eden bir siyaset takip etmektedir. Bununla birlikte Arnavutluk, NATO’nun Balkanlar ve Adriyatik stratejisinde mühim bir yere sahiptir. Bu aşamada Arnavutluk’taki Draç kentinde yer alan Porto Romano Limanı’na dikkat çekilmelidir. 2022 yılından beri Arnavutluk ile NATO arasında bu limana bir askeri üs konuşlandırılmasına ilişkin görüşmeler yapılmaktadır.[2] Dolayısıyla NATO, özellikle de Adriyatik’te daha etkin politikalar üretebilmek için söz konusu limana ilgi göstermektedir.

Öte yandan 9 Şubat 2023 tarihinde NATO Askeri Komitesi Başkanı Amiral Rob Bauer, Arnavutluk’u özellikle ittifak topraklarının doğu kanadı bağlamında bölgesel ve uluslararası güvenliğe katkılarından ötürü övmüştür. Ayrıca Bauer, Tiran yönetiminin NATO’ya hayati katkılarda bulunduğuna dikkat çekerek Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri’nin yalnızca NATO Kosova Görev Gücü’ne (KFOR) ve NATO’nun Irak’taki misyonuna katılmakla kalmadığını; aynı zamanda Letonya ve Bulgaristan’daki çokuluslu savaş gruplarına da asker gönderdiğini belirtmiştir. [3]

Diğer taraftan 22 Şubat 2023 tarihinde Rama, Tiran’ın NATO’yla yapım aşamasındaki Porto Romano Limanı’na ilişkin görüşmelere devam ettiğini açıklamıştır. Rama, limanın büyük kısmının ticari olarak faaliyet göstereceğini; fakat NATO’nun Avrupa’nın güvenliğini güçlendirmek amacıyla bahsi geçen limanın bir kısmını kullanabileceğini ifade etmiştir. Ayrıca Rama, Porto Romano Limanı’nın ülkenin en büyük limanı olacağına vurgu yapmıştır. Son olarak Rama, söz konusu limanın Arnavutluk’un coğrafi konumu sebebiyle çok stratejik bir üs olduğunu belirtmiş ve limanın Avrupa’nın halihazırda bu tür bir erişime sahip olmayan bölgelerindeki birliklerin çok hızlı bir şekilde konuşlandırılmasına olanak sağlayabileceğini ifade etmiştir.[4]

Dikkat çekilmesi gereken bir başka nokta, Arnavutluk’un NATO üyesi ülkelerin enerji güvenliğine yapabileceğine katkıyla ilişkilidir. Çünkü Ukrayna’daki savaşın başlamasının ardından enerji güvenliği, Transatlantik ilişkilerde bir numaralı gündem maddesi haline gelmiştir. Bu kapsamda Arnavutluk’ta inşa edilmekte olan Avlonya Terminali, gelecekte LNG bağlamında ön plana çıkabilir. 

Bu noktadan hareketle, ABD merkezli bir LNG şirketi olan “Excelerate Energy”, Arnavutluk’un güneybatısındaki Avlonya’da henüz faaliyete geçmemiş LNG terminali hususunda bir anlaşma imzalamıştır. Bahsi geçen şirketin başkan yardımcısı Oliver Simpson, Avlonya’daki LNG terminalinin Güney Gaz Koridoru’nun rotası üzerindeki birçok Avrupa ülkesi için enerji güvenliğinin sağlanması konusunda kritik öneme sahip olduğunu dile getirmiştir.[5] Dolayısıyla Arnavutluk, NATO üyesi ülkelerin enerji güvenliklerini sağlamaları ve kaynaklarını çeşitlendirmeleri noktalarında oldukça mühimdir. Mevzubahis durum, NATO’nun Tiran’a niçin ilgi gösterdiğinin bir başka nedeni olarak yorumlanabilir.

Tüm bunlarla birlikte Arnavutluk’un Batı’yla entegrasyon sürecinin AB’den ziyade; NATO üzerinden gerçekleştiği görülmektedir. Çünkü Tiran, AB’ye üyelik noktasında istediği aşamayı kaydedememiş; ancak 2022 yılının Temmuz ayında taraflar arasında birliğe katılım müzakereleri başlamıştır. Bu husus göz önünde bulundurulduğunda, Arnavutluk’un Batı’yla entegrasyon sürecinde NATO’nun önemi daha net anlaşılabilir.

Sonuç olarak ilerleyen dönemde Arnavutluk’un NATO özelindeki ehemmiyetinin artacağı öne sürülebilir. Bu bağlamda Tiran yönetimi, ittifakın Balkanlar ve Akdeniz’deki stratejilerinde kayda değer roller üstlenmeye gayret edecektir.


[1]  Albanian Port Set to be NATO Naval Base, Exit Al, https://exit.al/en/albanian-port-set-to-be-nato-naval-base/, (Erişim Tarihi: 07.03.2023).

[2] “NATO in Talks to Build Naval Base in Albania, Prime Minister Says”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/nato-talks-build-naval-base-albania-prime-minister-says-2022-07-01/, (Erişim Tarihi: 07.03.2023).

[3] “NATO Praises Albania for Role in Regional, European Stability”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/politics/news/nato-praises-albania-for-role-in-regional-european-stability/, (Erişim Tarihi: 07.03.2023).

[4] “Albania Sees ‘Zero’ Benefits From China’s ’17+1′ but Will Stay: PM”, NIKKEI Asia, https://asia.nikkei.com/Editor-s-Picks/Interview/Albania-sees-zero-benefits-from-China-s-17-1-but-will-stay-PM, (Erişim Tarihi: 07.03.2023).

[5] “Excelerate Energy and Overgas Sign Vlora LNG Deal”, Offshore Energy, https://www.offshore-energy.biz/excelerate-energy-and-overgas-sign-vlora-lng-deal/, (Erişim Tarihi: 07.03.2023).

Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege Özkan, 2019 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2022 senesinde aynı üniversitenin Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı’nda hazırladığı “Türk Siyasi Hayatında Selim Rauf Sarper ve Faaliyetleri” başlıklı teziyle almıştır. Hâlihazırda aynı enstitüde doktora eğitimine devam etmektedir. 2020-2021 yılları arasında Türk Tarih Kurumu Yüksek Lisans Bursiyeri olan Özkan, iyi derecede İngilizce bilmektedir.