Tarih:

Paylaş:

Nazarbayev’in İstifası: Kazakistan’da Yeni Dönem

Benzer İçerikler

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 19 Mart 2019 Salı günü yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında cumhurbaşkanlığı görevinden istifa ettiğini duyurdu. 28 yıllık görevine kendi imzaladığı fesih kararnamesiyle nokta koyan Nazarbayev, bundan sonraki süreçte ise Kazakistan Güvenlik Konseyi Başkanı ve Nur Otan Partisi Genel Başkanı olarak ülkesine hizmet etmeye devam edeceğini belirtti. Ayrıca Nazarbayev’in Anaysa Komitesi üyeliğini de sürdüreceği öğrenildi. Cumhurbaşkanlığı görevini ise 2020 yılına kadar Kasım Cömert Tokayev’in yürüteceği duyuruldu.

Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Nursultan Nazarbayev’in istifasını, bu istifanın ardından Kazakistan’ı nelerin beklediğini ve gelecek dönemde Türkiye-Kazakistan ilişkilerinde yaşanabilecek gelişmeleri tartışmaya açarak alanının önde gelen uzman ve akademisyenlerinin görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.

Prof. Dr. Abdulvahap KARA (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi-Tarih)

Nazarbayev’in görevi bırakmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Prof. Dr. Abdulvahap Kara, Kazak liderin Rusya ve Çin gibi iki süper gücün ortasında yer alan ve hassas dengeler üzerine kurulu olan Kazakistan’ı günümüze kadar başarılı bir şekilde yönettiğini belirtti. İstifa kararından önce ülkenin geleceği hususunda Kazakların bazı endişelerinin bulunduğunu ifade eden Kara, “İktidar değişiminin nasıl olacağı ve Nazarbayev’den sonra gelecek liderin, Kazakistan’ı nasıl yöneteceği endişe konularıydı. Bu açıdan istifa kararı, toplumdaki endişeleri gidermek için atılan mühim bir adım olarak yorumlanabilir.” dedi.

İstifa kararına rağmen Nazarbayev’in siyaseti bırakmadığını vurgulayan Kara, Kazak liderin, ülkenin kendisine ihtiyacı olan olağanüstü durumlarda, anayasal yetkilerini kullanarak müdahalelerde bulunabileceğini ve Kazakistan’ın geleceğine ilişkin gelişmeleri yakından takip edeceğini söyledi. Söz konusu durumu örneklendirmek adına Kara, 2020 seçimlerine kadar cumhurbaşkanlığı görevine getirilen Tokayev’in Nazarbayev tarafından desteklendiğini hatırlattı. Buna ek olarak Kara, Nazarbayev’in kızı Dariga Nazarbayeva’nın Senato Başkanlığı’na seçilmesine de dikkat çekti.

Son olarak Kazak liderin kendisine yakışan bir şekilde ülkesinin geleceğini düşünerek yerinde bir adım attığını belirten Kara, bundan sonraki sürecin özelde Kazakistan ve genelde de tüm Türk Dünyası için son derece önemli olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Giray Saynur DERMAN (ANKASAM Avrasya Danışmanı)

Nazarbayev’in istifasını Türkiye merkezli bir okuma üzerinden yorumlayan Prof. Dr. Giray Saynur Derman, Kazakistan’ın 15 Temmuz 2016’da yaşanan başarısız darbe girişimden sonra Türkiye’ye desteğini açıklayan ilk ülke ve Nazarbayev’in bu olaydan sonra Türkiye’yi ziyaret eden ilk lider olduğunu hatırlattı. Ayrıca Kazak liderin 2015 yılında Rusya’yla yaşadığımız Uçak Krizi’nde de arabuluculuk rolü üstlenerek Ankara-Moskova ilişkilerinin düzelmesine katkı sağladığını dile getiren Derman, Nazarbayev’in bilge bir lider olarak ileri görüşlü ve pragmatik çözümler üreten bir kişiliğe sahip olduğunu belirtti.

Nazarbayev’in görevinden çekilmesinin Kazakistan’daki siyasi dengelere etkisini de yorumlayan Derman, “Nazarbayev; Kazakistan Güvenlik Konseyi Başkanı, Nur Otan Partisi Genel Başkanı ve Anayasa Komitesi Üyesi olarak görevini sürdürecek. Böylece siyasi arenadaki etkinliği devam edecek.” dedi.

Nazarbayev’in Kazakistan’ı küllerinden yaratan önemli bir lider olduğunu belirten Derman, Kazak liderin görevini zirvede bıraktığını ifade ederek “Bu kararıyla Nazarbayev, ‘önemli olan ben değilim. Mühim olan ülkemdir. Ülkemin geleceğidir’ mesajını verdi. Demokrasiye geçiş için istifasını açıkladı. 2017 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle çok önemli 37 yetkisini hükümete ve parlamentoya devretmesi de bunun en büyük göstergesidir.” açıklamasını yaptı.

Kazakistan’ın bundan sonraki süreçte Türkiye’yle ilişkilerinin nasıl şekilleneceğine de değinen Derman, “Nazarbayev, Türkiye’ye çok önem veren bir liderdi. Bundan sonra ülkeyi yönetmeyecek olsa da arka planda yine kendisi var. Bu yüzden istifa kararı, Türkiye’yle ilişiklerini olumsuz yönde etkilemeyecektir. Türkler, Nazarbayev’i ‘Aksakal’ olarak tanımlıyor. Bu vasfa, ancak gerçek liderler sahip olabilir. Türk Dünyası’nın geleceğini ve istikrarını hedefleyen bir lider olarak Nazarbayev, bu açıdan son derece başarılıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Oktay TANRISEVER (Orta Doğu Teknik Üniversitesi-Uluslararası İlişkiler)

Prof. Dr. Oktay Tanrısever, Sovyetler Birliği döneminden kalan liderlerin, iktidarlarını Sovyet-sonrası liderlere devretmelerinin önemli ve zorlu bir süreç olduğunu belirtirken, Özbekistan’da İslam Kerimov’un yerine Şevket Mirzoyoyev’in gelmesinden sonra dikkatlerin Kazakistan üzerinde yoğunlaştığına vurgu yaptı. Nazarbayev’in istifasının bu çerçevede önemli olduğunu söyleyen Tanrısever, Özbekistan’daki reformlarıyla gündeme gelen Mirzoyoyev’in Özbekistan’ın iç kamuoyu kadar bölgesel ve küresel aktörlerden de destek bulmasının Taşkent’i Orta Asya gelişmelerinin merkezine oturttuğunu belirtti.

Bu kapsamda Nazarbayev’in istifasını yorumlayan Tanrısever, “Nazarbayev, ülkesindeki dönüşüm sürecini Kazakistan’da etkili olan siyasi çevrelerle bir uzlaşma içinde şekillendirmek istedi. İstifa kararıyla, iktidar dönüşümünü kontrollü bir şekilde gerçekleştirmek istediği görünüyor.” değerlendirmesinde bulundu. Nazarbayev’in “Ömür Boyu Ulusal Lider” olarak ilan edilmesine ve başkent Astana’nın adının “Nursultan” olarak değiştirilmesine de değinen Tanrısever, “Nazarbayev, gerek ülkesinde gerekse Türk Dünyası ve uluslararası çevrelerde sevilen ve sayılan bir liderdi. Birçok kitapta ortaya koyduğu görüşlerinin Kazakistan’daki etkili çevreler tarafından benimsendiğini ve halk arasında sevilen bir lider olduğunu söyleyebiliriz. Her ne kadar Kazaklar arasında istifanın doğru olup olmadığı tartışılsa da ülkedeki bu siyasal dönüşümün Nazarbayev’in fikirlerini içselleştirmiş yöneticilerin önünü açacağını beklemek gerekir.” dedi.

Türkiye-Kazakistan ilişkilerinin Nazarbayev döneminde olduğu gibi dostane münasebetler şeklinde devam edeceği öngörüsünde de bulunan Tanrısever, “Türkiye ve Kazakistan, iki kardeş ülkedir. Tüm liderler açısından bu iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin en iyi seviyede olmasına özen gösterilmesi en rasyonel yaklaşım olacaktır. Kazakistan, bir yandan sınır komşusu olduğu Rusya ve Çin’i dengelemek, diğer yandan da Orta Asya’daki bölgesel liderlik hedefini gerçekleştirmek için Türkiye gibi büyük bir ülkeyle ikili ilişkilerini en üst düzeyde tutacaktır. Türkiye ve Kazakistan arasındaki ilişkilerin her zaman ‘iki devlet, tek millet’ anlayışı çerçevesinde daha da gelişmesini diliyoruz.” şeklinde konuştu.

Alev KILIÇ (Emekli Büyükelçi/AVİM Başkanı)

Emekli Büyükelçi Alev Kılıç, Nazarbayev’in istifa kararıyla birlikte, çok akıllı ve deneyimli bir devlet adamı olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyleyerek “Kamuoyu tarafından yaşının ilerlemiş olduğu ve bu işi 30 yıldır yaptığı söyleniyordu. Bu da değişikliği kaçınılmaz hale getirdi.” dedi. İstifa kararının Kazakistan’daki yönetim değişikliğinin kontrollü ve bilinçli bir şekilde gerçekleşmesini olanaklı kıldığını belirten Kılıç, “Değişimin Nazarbayev’in gözetiminde ama demokratik bir şekilde cereyan edeceği anlaşılıyor. Bu da hem Kazakistan hem de bölge için örnek teşkil eden güzel bir gelişmedir.” şeklinde konuştu.

Dariga Nazarbayeva’nın Senato Başkanlığı’na seçilmesine rağmen Nazarbayev’in gelecek yıl yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kızını destekleme ihtimalinin düşük olduğuna da değinen Kılıç, “Nazarbayev, bu durumu bir aile rejimine dönüştürmek istemeyecektir. Çünkü o, ileri görüşlü ve ayakları yere basan bir devlet adamı. Kızının Senato Başkanlığı, kendisinin onayıyla gerçekleşse de ülkenin geleceğinde Tokayev ve başka isimlerin öne çıkmasını planlıyor.” dedi.

Özge ELETEK
Özge Eletek 1999 yılında İzmir’de doğdu. İlk ve orta öğretim hayatını İzmir’de tamamlayan Eletek, 2021 yılında Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Çeşitli düşünce kuruluşlarında birçok konferans ve seminere katılan Eletek, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’ndeki stajını sürdürmektedir. Halihazırda Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir.