Tarih:

Paylaş:

Özbekistan-Pakistan İlişkileri Güçleniyor

Benzer İçerikler

“Küreselleşme” çağında ve “emperyalizmin” yükselişinde hakiki bir “mucize” elde edilmiştir. Orta Asya ile Güney Asya arasında uzun zamandır beklenen bölgesel bağlantı “hayalleri” nihayet gerçekleşmiştir.

Pakistan’dan “Uluslararası Karayolu Taşımacılığı (TIR)” adı altında yapılan ilk konteyner sevkiyatı, 48 saat sonra Torkham’dan Taşkent’e ulaşmıştır. Bu gelişme, Özbekistan ve Pakistan liderlerinde bulunan bölgesel bağlantıların geliştirilmesine dair “stratejik vizyonu” doğrular niteliktedir. Güçlü bir siyasi bağlılığın ve ekonomik ilhamın anahtar rol oynadığı bu proje, her iki tarafın da “muazzam” insani çabaları doğrultusunda gerçekleşmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID); Orta Asya Bölgesi (OAB) ve Güney Asya Bölgesi (GAB) arasında daha fazla bölgesel bağlantı kurulması için çalışmaktadır. TCS Logistics, Pakistan’la işbirliği içinde, TIR Sözleşmesi kapsamında Orta Asya’ya ilk deneme sevkiyatını gerçekleştirmiştir. Özbekistan’a gidecek uçak, 29 Nisan 2021 tarihinde Karaçi’den ayrılmış ve 4 Mayıs 2021 günü Karaçi-Kabil-Tirmiz güzergâhı üzerinden Taşkent’e ulaşmıştır.

Pakistan Gümrüğü’nün çoklu sosyo-ekonomik boyutlu ilk TIR sevkiyatını gerçekleştirmesi, Pakistan’ın transit ticaret tarihinde devasa bir adımdır. Pakistan, uygulanabilir ticari ilişkiler için önem taşıyan ticaret ortaklarıyla bağlantılarını geliştirmiştir.

TIR’ın başarılı bir şekilde aktarılması, Pakistan’ın şu anda ticaret, taşıma ve aktarma için bir merkez haline gelen Afganistan, Özbekistan ve Orta Asya Cumhuriyetleri (OAC) ile ticari ve ekonomik ilişkileri için uzun vadeli bir vizyon haline gelmiştir. Tüm katılımcı ülkelerin yapısı ve verimli bağlantı ağları, pazarlara erişimde önemli bir rol oynamaktadır ve ticarette rekabet gücü önemli bir özellik olarak düşünülmelidir.

Söz konusu proje, TIR Konvansiyonu kapsamında Orta Asya’ya ve ötesine uluslararası transit taşımacılık için çeşitli rotaların uygulanabilirliğini test etmeyi amaçlayan, Afganistan ve Çin üzerinden Orta Asya ülkelerine aktarılan, ilgili operasyonel ve lojistik bilgileri belgeleyen, planlanmış beş deneme yükünden oluşan bir serinin ilkidir. İlk deneme sevkiyatının Taşkent’e başarılı bir şekilde ulaşmasının sınır ötesi ticareti ve bölgesel ticaret entegrasyonunu geliştirmek için güven artırıcı bir faktör olacağı ve her iki taraftan tüccarlar ve ulaşım operatörleri arasında TIR’ın benimsenmesi konusunda teşvik edici etki yaratacağı umulmaktadır.

Ayrıca TIR’ın başarılı bir şekilde “operasyonel hale getirilmesi” ve “kanala dönüştürülmesi”, Pakistan’ın jeo-stratejik konumunun ve jeo-ekonomik hakimiyetinin getirdiği avantajları daha da artıracak ve uluslararası ticaretini geliştirecektir.

Bu bağlamda Afganistan ve Özbekistan’la ticareti arttırmayı öngören söz konusu adım, Pakistan’ın önümüzdeki günlerde bağlantı merkezi olabileceğini ve Orta Asya ile Güney Asya arasında bölgesel bir köprü görevi üstlenebileceğini göstermiştir. Torkham’daki tüm gümrük resmi işlemleri tamamlandıktan sonra, bitkisel ilaçlardan oluşan sevkiyat Afganistan’a varmıştır. Bu durum, OAC’de doğrudan kara yolu ticareti için yeni bir dönem başlatacaktır.

Dahası TIR sistemi, ticaret ve ulaşım operatörleri için sınır prosedürünü kısaltarak modernize edecek ve sonuç olarak daha fazla bölgesel bağlantı, sosyo-ekonomik refahta artış ve iki önemli bölge arasında mal giriş ve çıkışlarının yoğunlaşmasını sağlayacaktır.

Pakistan Başbakanı’nın Ticaret ve Yatırım Danışmanı Abdul Razak Dawood, bu gelişmeyi Pakistan, Afganistan ve OAC arasında kamyonların serbest dolaşımını sağlayan yeni bir dönemin başlangıcı olarak nitelendirmiştir. Bunun uzun bir sürenin ardından Özbekistan ve ötesiyle ikili ticaretin uygulanmasına yönelik ilk adım olduğunu söylemiştir. Ayrıca söz konusu ticaretin, Afganistan sınırında malların güvenli, açık, tutarlı, güvenilir ve yasal hareketliliğinin yanı sıra Afganistan, Özbekistan ve OAC’leriyle arasındaki gelişmiş bağlantılara dayanması gerektiğini vurgulamıştır.

30 aylık bir gecikmenin ardından Malların Uluslararası Nakliyesi Sözleşmesi kapsamında ilk sevkiyat Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e ulaşmıştır.

Federal Gelir Kurulu (FGK), 2017 yılının Ekim ayında TIR’ın uygulanmasına ilişkin kuralları bildirmiştir. Şimdiye kadar Afganistan dâhil 77’den fazla ülke TIR sözleşmesine katılmıştır. Bunun sonucunda Afganistan Hükümeti, Orta Asya ülkelerine mal taşıyan Pakistan kamyonlarını kontrol etmeyecektir. Aynı zamanda Pakistan-Afganistan sınırından kesintisiz kamyon trafiğini de sağlayacaktır.

“TIR Sözleşmesi” adı verilen “Uluslararası Malların TIR Karnesi Kapsamında Taşınmasına İlişkin Gümrük Sözleşmesi”, 1978 senesinin Mart ayında yürürlüğe girmiş ve 1959 tarihli orijinal TIR’ın yerini almıştır.

TIR Konvansiyonu, uluslararası bir garanti sistemi aracılığıyla gümrük transit geçişine dair prosedürleri basitleştirmiş ve uluslararası transit geçişi kolaylaştırmıştır. Gümrük prosedürü, her sınır geçişinde tek bir garantiyle değil; başlangıç ve varış noktasında gerçekleştirilmektedir.

TIR, tüm Avrupa’yı kapsamakta ve Kuzey Afrika ile Yakın Doğu ve Ortadoğu’ya uzanmaktadır. 33.000’den fazla operatöre TIR sistemini kullanma yetkisi verilmekte ve yılda yaklaşık 1,5 milyon taşıma TIR kapsamında gerçekleştirilmektedir.

Ekonomi, ticaret, ortak girişim, doğrudan yabancı yatırımlar, altyapı geliştirme, eğitim, turizm ve son olarak güvenlik ve savunma işbirliği gibi çeşitli sektörlerde ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için Pakistan ve Özbekistan liderleri, yakın zamanda sanal toplantı yapmıştır.

Mevzubahis görüşmede Pakistan Başbakanı İmran Han ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Pakistan, Özbekistan ve Afganistan arasında imzalanan ve üzerinde mutabık kalınan Trans-Afgan Demiryolu Hattı Projesi’ni derinlemesine tartışmıştır. Projenin Orta Asya ulaşım ağını Pakistan’ın Gwadar, Karaçi ve Qasim limanlarına bağlaması beklenmektedir. Bahse konu anlaşma, tüm bölgenin jeo-ekonomik dinamiklerini değiştirecektir.

Görüşmede liderler, ekonomi, savunma, eğitim, kültür ve turizm alanlarında işbirliğini arttırma ve ayrıcalıklı ticaret anlaşması ve transit ticaret anlaşmasının erken sonuçlandırılması konusunda anlaşmıştır.

Özbekistan Cumhurbaşkanı, Pakistan’ın Afgan Barış Süreci’ni kolaylaştırma çabalarını takdir etmiş ve mevcut durumu, geniş tabanlı ve kapsamlı bir siyasi çözüm elde etmek için Afganlar tarafından değerlendirilmesi gereken tarihi bir fırsat olarak nitelendirmiştir.

Sonuç olarak, açıklamalara göre iki taraf, tarım alanında işbirliğini geliştirmek, ürünlerin uygunluk değerlendirmesi, standardizasyon, metroloji ve teknik yardım alanlarında karşılıklı tanınma ve savunma işbirliği üzerine bir anlaşma dahil olmak üzere çeşitli anlaşmalar ve mutabakat zaptları imzalamıştır.

Ayrıca Orta Asya, konumu itibarıyla Avrupa ve Asya’daki bağlantıları ve entegrasyonu güçlendirmeye yönelik çeşitli girişimler ve planlarda önemli bir rol oynamaktadır. Bunlar arasında TRACECA1 Girişimi, Yeni İpek Yolu, Uluslararası Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru veya önerilen Orta Asya Bölgesel Ekonomik İşbirliği 2 koridorları bulunmaktadır.

Güney Asya, şimdi Özbekistan’ın dinamik dış politikasının odağı haline gelmiştir. Bu politika, İran limanları dışındaki denize erişim seçeneklerini daha da çeşitlendirecektir. Özbekistan Hükümeti, 15-16 Temmuz 2021 tarihinde “Orta ve Güney Asya: Bölgesel bağlantı, Zorluklar ve Fırsatlar” başlıklı üst düzey bir konferans düzenlemek için Orta Asya ve Güney Asya ülkeleriyle birlikte çalışmaktadır.

Özbekistan, Pakistan limanlarına kolay ve sorunsuz bir biçimde erişmek istemektedir. Pakistan’ı ziyaret eden Özbek yetkililer, ziyaret sonucunda Karaçi ve Gwadar’daki limanlara erişim konusunda güvence almışlardır. Orta Asya ve Güney Asya cumhuriyetleri arasında bölgesel bağlantıların kurulmasında çeşitli yolların ulaşılabilir hale gelmesiyle birlikte ticari diplomasi, bölgesel bağlantının kapsamını genişletmiştir. Bahsi geçen Pakistan limanlarına Afganistan’ı by-pass ederek Çin üzerinden erişme fırsatı da düşünülmektedir. Zira Gilgit-Baltistan’ı Çin’in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’ne bağlayan Karakoram Otoyolu üzerinden bağlantı sağlanacaktır.

Özbekistan ve OAC’nin önde gelen uzmanlarından biri olarak, iki taraf arasındaki ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için gelişmiş bankacılık ve finansal entegrasyon ve işbirliğinin şart olduğu önerisinde bulunmak isterim. Para birimlerinin takası, başta Pakistan ve Özbekistan olmak üzere tüm katılımcı tarafların ticaret hacimlerini artırmasını sağlayabilir. İslami Bankacılık, Mikro Finansman ve KOBİ’nin çeşitli sektörlerinde yakın irtibat, önümüzdeki günlerde iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri daha da geliştirebilir.

Tarım, sebzecilik, balıkçılık, eczacılık, spor ürünleri, tekstil, giyim, otomobil ve son olarak kuru meyvelerdeki avantaj sağlayan teklifler, Pakistan ile Özbekistan arasındaki ikili ticarette devrim yaratabilir. Özbekistan’ın “renkli” pamuğu ve yeni ekilen “safran” ürünü ikili ticaret açısından katma değer olacaktır. Uygun fiyatlı otomobillerdeki ortak girişimler, her iki ülke için de özel sektörün kayda değer yatırımlar yapması noktasında büyük bir gelişmeye neden olabilir.

Dahası enerji işbirliği, önümüzdeki günlerde her iki ülke için de bir kazan-kazan önerisi olacaktır. Askeri alanlarda işbirliği, eğitim, üretim ve ortak girişimler, bölgesel barışı ve uyumu daha da pekiştirebilir. İnsan ve uyuşturucu kaçakçılığı konuları ve gümrük düzenlemelerinin istikrarı, ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için dev bir adım olacaktır.

Ortak Turizm Şirketi (OTŞ) kurularak turizm daha da teşvik edilebilir. Altyapı geliştirmesi ve işbirliği konularında elde edilen momentum, ortak bir Altyapı Geliştirme Şirketi (AGŞ) oluşturularak da korunabilir. Ortak Ticaret Odası (OTO) özel sektör için güven artırıcı bir faktör olacaktır. Karşılıklı Ticaret Evleri (KTE), gelecekte iki ülke arasındaki ticari faaliyetlerini teşvik etmek için destekleyici bir değer olacaktır.

Bilgi Koridoru’nun (BK) oluşumunu tamamlamak, Özbekistan ile Pakistan arasındaki eğitim, kültür ve halklar arası ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda Küresel ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (CGSS), geniş ve dinamik uzmanları ve uzmanlığı sayesinde mühim bir rol oynayabilir. Yapıcı bölgesel diyalog yoluyla sürekli ikna ortamı oluşturması (ISRS, Özbekistan ve çeşitli üniversiteler), politika yapıcılarla ve kanaat önderleriyle etkileşime olanak sağlayan oturumlar, seminerler ve konferanslar düzenlenmesi ve daha büyük bir bölgesel işbirliğinin geliştirilmesi, bağlantıların kurulması noktasında meyvesini vermektedir.

Dr. Mehmood Ul Hassan KHAN
Dr. Mehmood Ul Hassan Khan was born on September 11, 1969 in Lahore, Pakistan. After finishing Primary and Secondary School in his hometown, in 1992 he entered the Faculty of Public Administration, University of Punjab, Lahoer. He has specialties in management, marketing, economics and governance. He has also master degree in Development with specialization in Diplomacy and Public Relations. He has degrees in International relations and basic Law too. He completed his M.Phil. leading to Ph.D. in 2010 from University of Punjab, Pakistan in Development. He has vast experience in serving different departments of the Federal Government. He has also a rich experience in research, peace and conflict resolution and defence issues. He has been in this profession for more than 25 years. He worked in BBC Asia Network as regional expert on Afghanistan and Middle East in 2004. He worked as regional expert in USGAM, Turkey and had a great experience while interacting with TRT too. Transparency International UK selected him “peer Viewer” from Pakistan in 2015. His research and comprehensive articles have already been published in China, Uzbekistan, Iran, Turkey, Azerbaijan, USA, South Korea, UAE and Kuwait too. He has great experience in the socio-economic, geo-politics and geo-strategic issues of Central Asia, Caucasus and Middle East. He is a famous expert on CIS and Caucasus in Pakistan. Member Board of Experts: CGSS, Islamabad. Ambassador at large at IHRFW.