Tarih:

Paylaş:

Pekin-Riyad Hattında Güçlü İşbirliği Arayışı: Çin-Arap Zirvesi

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Günümüzde ülkeler, çok boyutlu ve çok vektörlü ilişkilere ağırlık vermektedir. Özellikle de Rusya-Ukrayna Savaşı’yla işbirliği çeşitliliğinin ehemmiyeti daha iyi anlaşılmış ve devletler, ortaklıklarını ve işbirliği sektörlerini arttırmaya başlamıştır. Her geçen gün daha çok öne çıkan bir konu da Çin’in farklı ülkelerle geliştirdiği münasebetlerdir. Bahse konu ülkelerin Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) müttefikleri olması da dikkat çeken bir başka husustur. Bu kapsamda 9 Aralık 2022 tarihinde Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan Çin-Arap Zirvesi mühimdir.[1]

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in zirve için gerçekleştireceği Suudi Arabistan ziyaretinin önemli etkilerinin olacağı söylenebilir. Şi’nin zirveden günler önce Riyad’a gitmesi beklenmektedir. Bu durum, zirve dışında atılacak birtakım adımlara işaret etmektedir. Öte yandan bu ziyaret, Şi’nin Riyad’a verdiği ehemmiyetin göstergesi olarak da okunabilir.

Her şeyden önce zirvenin zamanlaması oldukça mühimdir. Çünkü zirve, uluslararası gelişmeler açısından dinamik bir sürece denk gelmiştir. Aynı zamanda mevzubahis görüşmenin küresel gelişmelerle paralel olarak Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinin pek de yolunda gitmediği bir dönemde yapılacak olması ilgi çekicidir.

Bu kapsamda zirve, Riyad’ın Washington’un yönelimlerine uyumlu dış politika izleme stratejisinden uzaklaştığını göstermesi bakımından kritiktir. Pekin-Riyad münasebetlerindeki gelişmeler, Riyad’ın petrol fiyatları konusunda ABD’nin arzu ettiği çizgide ilerlememesi, tedarikçi ülkelerin üretimi kısma kararı ve Rusya konusunda yapılan Birleşmiş Milletler oylamalarında Riyad’ın çekimser tutum sergilemesi gibi hususlar; Suudi Arabistan’ın yönelimini ortaya koyan işaretler olarak okunabilir. Dolayısıyla Riyad’ın her geçen gün ABD’nin güvenlik ortağı olmasına ilişkin şüpheler derinleşmektedir.

Diğer taraftan Suudi Arabistan’ın Şangay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) “diyalog ortağı” olmasının Çin-Suudi Arabistan yakınlaşmasının kurumsal temelini oluşturduğunu söylemek mümkündür. Riyad, ŞİÖ’yle daha yakın olmakla da ilgilenmektedir. Dolayısıyla Pekin ile Riyad arasındaki bağların güçlenmesi, ŞİÖ’nün batıya doğru genişleme olasılığını da barındırmaktadır. İlerleyen zamanlarda yakınlığın boyutundaki artışla paralel olarak Riyad’ın ŞİÖ “gözlemci üyeliği” ve uzun vadede de “tam üyeliği” gündeme gelebilir. Bunun Washington tarafından hoş karşılanmayacağı da aşikardır.

Riyad’a gelecek olan heyetin çeşitli Arap devletleriyle enerji, güvenlik ve yatırım alanlarını kapsayan çok sayıda anlaşma ve mutabakat zaptı imzalaması beklenmektedir. Bu da bölgedeki Çin nüfuzunun artması anlamına gelmektedir. Nitekim Pekin’in artan etkisi, Pentagon raporlarına da yansımaktadır. Pentagon, yıllık “Çin Askeri Gücü” raporunda; Çin Ordusu’nun 2021 yılında bölge ülkeleriyle olan ilişkilerini önemli ölçüde arttırdığına dikkat çekmiştir. Aynı zamanda bu hususla ilgili olarak raporda şu cümleler yer almıştır:[2]

 “Pekin’in ekonomik çıkarları Afrika, Latin Amerika, Orta Asya ve Ortadoğu gibi alanlarda genişledikçe, güç projeksiyon operasyonlarını küresel olarak genişletmeye daha fazla odaklanmayı bekliyoruz.”

Bir başka açıdan ise zirve, Çin-Arap ilişkilerinin pekişmesi olarak ifade edilebilir. Bölge ülkelerinin de son zamanlarda Asya coğrafyasına yönelik ilgisini arttırdığı bilinmektedir. Çin de bu ülkeler arasında yer almaktadır. İlk kez gerçekleştirilecek olan Çin-Arap Zirvesi’nin de yakınlaşan aktörler arasındaki bağları güçlendireceği açıktır. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian da zirveyle ilgili yaptığı açıklamada Çin’in barışçıl kalkınma, gelişmekte olan ülkelerle daha fazla işbirliği ve insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir topluluk oluşturma arayışında Arap devletlerini stratejik ortaklar olarak gördüğünü belirtmiştir.[3] Zirvenin taraflar arasındaki işbirliğinin yeni mekanizması olacağı öngörülebilir.

Çin, Arap devletleriyle olan bağlarını güçlendirdiği mevcut konjonktürde, yapılacak zirve öncesinde yayınladığı raporla da gündeme gelmiştir. “Yeni Çağda Çin-Arap İşbirliği” başlıklı rapor, taraflar arasındaki münasebetlerin gelişeceğine ve derinleşeceğine işaret etmektedir. Çin-Arap ilişkilerinin kapsamlı bir incelemesi ve özeti olarak değerlendirilen rapor; çeşitli alanlarda stratejik bağların kurulması, siyasi karşılıklı güven, ticari işbirliği ve kültürel alışveriş ile işbirliğini derinleştirme konularını kapsamaktadır.[4]

Bahse konu olan raporda yer verilen konuların zirvenin gündeminde bulunacağını söylemek mümkündür. Gelecekteki işbirliği alanlarının da Kuşak-Yol Projesi’nin teşvik edilmesi, Arap ülkelerinden Çin pazarına petrol dışı ürünlerin ihracatının arttırılması ve petrol ve doğalgaz gibi sektörlerde Çin-Arap yatırım işbirliğinin desteklenmesi gibi konular çerçevesinde şekillendirmesi beklenmektedir.[5]

Çin gümrük verilerine göre Suudi Arabistan, 2022 yılının Ekim ayında Çin’in en büyük petrol kaynağı olmaya devam etmiştir.[6] Bu kapsamda enerji işbirliğinin de önemli bir gündem maddesi olduğunu belirtmekte yarar vardır. Nitekim kısa süre önce Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), 2022 senesinin Kasım ayından 2023 yılının sonuna kadar petrol üretimini günde 2 milyon varil veya dünya talebinin yaklaşık %2’si oranında azaltma yönündeki mevcut politikasına bağlı kalmaya karar verdiğini duyurmuştur.[7]

Söz konusu durum, enerji tedarikçisi ülkelerin ABD’yi memnun etmeyen adımlarına bir yenisini katmasını beraberinde getirmektedir. Çin’in arttırmayı planladığı enerji temelli işbirliği de düşünüldüğünde, gerçekleştirilecek zirvenin ehemmiyeti artmaktadır. Bu nedenle de enerji alanındaki işbirliğinin zirvenin esas maddelerinden biri olacağı öngörülebilir.

Sonuç olarak Çin-Arap Zirvesi, Pekin’in Arap ülkeleriyle ilişkilerinde yeni bir sayfa açacaktır. Bu yeni sayfada enerjiden kurumsal işbirliğine birçok hususun ön plana çıkacağı söylenebilir. İlişkilerdeki derinleşmenin Riyad-Washington hattına yansımalarının ise ne yönde olacağını zaman gösterecektir.


[1] “Saudi Arabia to Host China-Arab Summit During Xi Visit, Sources Say”, Reuters, https://www.reuters.com/world/middle-east/saudi-arabia-host-china-arab-summit-during-xi-visit-sources-say-2022-11-30/, (Erişim Tarihi: 05.12.2022).

[2] “Pentagon: China ‘Significantly’ Increased Engagement with Middle East in 2021”, Middle East Monitor, https://www.middleeastmonitor.com/20221130-pentagon-china-significantly-increased-engagement-with-middle-east-in-2021/, (Erişim Tarihi: 05.12.2022).

[3] “China-Arab Report Stresses Mutual Respect and Opposing Hegemony as First Summit Approaches”, Global Times, https://www.globaltimes.cn/page/202212/1281006.shtml, (Erişim Tarihi: 05.12.2022).

[4] “FM Issues Report on China-Arab Cooperation in New Era”, China.org, http://www.china.org.cn/world/2022-12/04/content_78550457.htm, (Erişim Tarihi: 05.12.2022).

[5] “China-Arab Report…”, a.g.m.

[6] “Is Xi Jinping’s Trip to Saudi Arabia Another Step in the SCO’s Mideast Expansion?”, SCMP, https://www.scmp.com/news/china/diplomacy/article/3202067/xi-jinpings-trip-saudi-arabia-another-step-scos-mideast-expansion, (Erişim Tarihi: 05.12.2022).

[7] “OPEC+ Agrees to Stick to Its Existing Policy of Reducing Oil Production Ahead of Russia Sanctions”, CNBC, https://www.cnbc.com/2022/12/04/opec-meeting-oil-producer-group-in-focus-ahead-of-russia-sanctions.html, (Erişim Tarihi: 05.12.2022).

Şeyma KIZILAY
Şeyma KIZILAY, 2016 yılında Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2019 yılında Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası İlişkilerde Ulus İnşası Bağlamında Irak Örneği” başlıklı teziyle almıştır. Doktora eğitimine Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda devam eden Kızılay, tez aşamasındadır. Başlıca çalışma alanları; güvenlik, terörizm, Afganistan ve Pakistan’dır. Kızılay, iyi derecede İngilizce ve orta seviyede Arapça bilmektedir.