Tarih:

Paylaş:

RISAP Başkan Yardımcısı Dr. Andreea Brinza: “Rusya’nın ‘Barış Planı’ Nedeniyle Çin’e Kızması Pek Olası Değildir.”

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın birinci yıldönümünde Çin Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’daki krizin siyasi çözümüne ilişkin 12 maddelik bir görüş belgesi yayımlamıştır. Birinci maddede Çin, “tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterilmesini” isteyerek Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunmuştur. Bu maddelerin açıkça Rusya’nın aleyhine olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle Moskova’nın Pekin’le olan ilişkilerinin geleceği merak konusudur.

Buradan hareketle Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Çin’in Ukrayna Krizi’nin siyasi çözümüne ilişkin görüşlerini değerlendirmek üzere Romanya Asya-Pasifik Çalışmaları Enstitüsü (RISAP) Başkan Yardımcısı Dr. Andreea Brinza’dan aldığı görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır.

1. Çin, barış planında Ukrayna’nın egemenliğine saygı duyulmasını istemiştir. Sizce Rusya, Çin’in bu çağrısına nasıl bakacak ve ne tepki verecektir?

Rusya, Çin’in tek önemli müttefiki olmaya devam edecektir. Bu yüzden Rusya’nın söz konusu “barış planı” nedeniyle Çin’e kızması pek olası değildir.

2. Çin’in Rusya-Ukrayna Savaşı’nın en başından beri tarafsız olduğunu düşünüyor musunuz?

Çin’in Rusya-Ukrayna Savaşı’na bakışını iki perspektif üzerinden analiz etmek gerekmektedir. Bunlar: eylemler ve retoriktir. Çin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) karşı çok sert söylemlerde bulundu ve böylece Rusya’ya karşı yürütülen enformasyon savaşında Moskova’yı destekledi. Bu bağlamda Çin, Rusya’ya gönderdiği bazı çok amaçlı teknoloji ve mal ticaretini bir kenara bırakırsak Ukrayna’daki savaşa katılmadı.

Rusya’ya askeri açıdan somut yardım sağlayan Kuzey Kore, İran veya Suriye gibi ülkelere kıyasla Çin’in tarafsız olduğunu söylemek mümkündür. Fakat Çin, Ukrayna’daki savaşın nedenleri ve sorumlusuyla ilgili yaptığı açıklamalarda tarafsız değildi. Söylemsel açıdan Rusya’nın yanında yer aldı. Çin, savaşın çıkış nedenleriyle ilgili olarak Rusya yanlısı propaganda yapmaktan ziyade daha çok ABD karşıtı bir propaganda yürütmeye çalıştı.

3. Sizce Çin, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bitmesini samimiyetle ve içtenlikle istiyor mu?

Ukrayna’daki savaş, bir yandan Çin ve Rusya’yı ekonomik olarak yakınlaştırırken; diğer taraftan da Çin’in ekonomisini ve özellikle de dünyadaki imajını olumsuz etkilemiştir. Buradan yola çıkarak Çin’in Ukrayna’daki savaşın sona ermesini tercih edeceğini söyleyebilirim. Ancak aynı zamanda Pekin, Moskova’nın yenilgi almadan bu savaştan ayrılmasını isteyecektir. Çünkü eğer Rusya, barış planı konusunda Çin’in kendisine baskı yaptığını düşünmeye başlarsa ikili ilişkiler bozulabilir. Bu yüzden de Pekin, Moskova’yla ilişkilerinin bozulmaması için çabalayacaktır.

4. Batı, Çin’in Rusya’nın yanında yer aldığından emin. Bu nedenle Çin, bu savaşta tarafsız olduğunu Batı’ya kanıtlamak için söz konusu belgeyi yayınlamış olabilir mi? Sizce Çin, bu konuda Batı’yı yanıltıyor veya kandırıyor olabilir mi?

Çok uzun yıllar boyunca Çin, büyük bir gücün yapması gerektiği gibi, dünyanın sorunlarını çözmek için yeterince çaba sarf etmediği gerekçesiyle eleştirildi. Ukrayna’daki savaş başladığında ise Pekin, Moskova’yı desteklemekle suçlandı ve bu savaşı bitirmek için herhangi bir çaba sarf etmediği iddia edildi. Bu nedenle Çin’in mevzubahis belgeyi yayınlayarak savaşta tarafsız olduğunu, bu krizi “çözmek” ve barışı getirmek için bir şeyler yapmak istediğini göstermeye çalıştığını düşünüyorum. Ancak maddede geçen ifadeler, yıllar boyunca Çin’in genel anlatılarına çok benzeyen retorikleri barındıran ifadelerdir. Örneğin egemenliğe saygı duymak ve Soğuk Savaş zihniyetini terk etmek gibi. Bunlar, barış görüşmelerini teşvik etmek için yenilikçi bir çözüm veya uygulanabilir bir fikir değil.

5. Çin-Rusya ilişkilerinin geleceğine ilişkin öngörüleriniz nelerdir? Sizce Cinping, Vladimir Putin’in davetini kabul ederek önümüzdeki aylarda Moskova’ya gidebilir mi?

Ne yazık ki dünya, tekrar güç bloklarına bölünmektedir. Batı-liberal dünyası, Rusya ve Çin’in illiberal dünyası ve bu kutba dahil olan diğer müttefikler vardır. Halihazırda bu iki ülke, Doğu Bloku’nun en önemli müttefikleridir ve 1990’lı yıllardan beri bu bağlar güçlenmiştir. Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı, Çin açından bazı zorluklar yaratmıştır. Buna rağmen ikili ilişkileri geliştirme arzusu değişmemiştir. Bu yüzden Putin ve Şi’nin buluşacağını ve Rusya-Çin ilişkilerini geliştirmeyi sürdüreceklerini varsayıyorum.


Dr. Andreea Brinza

Dr. Andreea Brinza, Romanya Asya-Pasifik Araştırma Enstitüsü’nün (RISAP) kurucu ortağı ve başkan yardımcısıdır. Brinza, doktora derecesini Bükreş’teki Ulusal Siyasi Araştırmalar ve Kamu Yönetimi Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler alanında “Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi” üzerine yazdığı tezle elde etmiştir. Araştırma alanları; Çin’in jeo-politiği, jeo-ekonomisi ve özellikle Kuşak ve Yol Girişimi’ne odaklanmaktadır. Foreign Policy, South China Morning Post, Diplomat, Nikkei Asya veya diğer büyük medya kuruluşlarında Çin’le ilgili analizler ve makaleler kaleme alan Andreea, ayrıca RISAP’ın etkinliklerini ve staj programlarını koordine etmektedir.


Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.