Tarih:

Paylaş:

“Tarihsel Kodlar” Çatışması!

Benzer İçerikler

Dünya yeni bir “İmparatorluklar Çağı”na girmenin büyük sıkıntısını yaşıyor. Tarihe şekil-yön vermiş milletler, bir kez daha sahnedeki yerini almak istiyor. Dolayısıyla mücadele “dünün efendileri” ile “bugünün efendileri” arasında “yarının efendisi” olmak mücadelesi…. Dolayısıyla, Huntington bir kez daha haklı çıkmış durumda ve bu bağlamda Fukuyama’nın 1990’ların başına damgasını vuran “Tarihin Sonu ve Son İnsan”da ortaya koyduğu tez yerlerde sürünüyor. Nasıl mı?

Çok net! “Siyaset felsefesine ciddi katkısı olan zengin bir çalışma” olarak lanse edilen, özü itibarıyla Soğuk Savaş’ı liberalizmin kazandığını, kapitalizmin artık alternatifsiz nihai bir sistem olduğunu, dolayısıyla da ABD’nin/Batı’nın üstünlüğünün kabul edilmesi gerektiğini iddia eden tez “diğer insanlara çarpmış” durumda.

Daha önceki birer “psikolojik operasyon şaheseri” olan ısmarlama bir çok Pentagon çalışmasında görüldüğü üzere… Bilakis, yaşanan son gelişmeler “Tarihin Sonu” olmadığı gibi, tarihin aslında bir kez daha Doğu tarafından yazılacağını gösteriyor. Tarihin olağan/olması gereken akışına set çekemeyen ABD/Batı, çıkardığı kontrollü krizlerin bumerang etkisini bile karşılamakta zorlanıyor.

Bu bağlamda yeni “Ekim devrimleri” yaşanmayacak iddiasında bulunan Fukuyama’nın suratının aldığı son şekli sanırım hepiniz merak ediyorsunuzdur! “Diğer tüm dünyayı” Sovyetler gibi birer komünist görmenin sonucu bu olsa gerek! Oysa, dünya sadece kendilerinden ve “yenik düşmüş” Sovyetlerden ibaret değildi ve nitekim öyle de oldu. Dolayısıyla ikinci tez daha etkin bir şekilde devrede olacağa benziyor.

1993 yılında Foreign Affairs’de yayımlanan makalesinde Samuel Huntington tarafından ortaya konulan “Medeniyetler Çatışması” (ya da daha yerinde bir ifadeyle, “Medeniyetler Çatıştırılması”) tezi bu bağlamda günümüze ve yakın geleceğe büyük ışık tutuyor.

Bilindiği üzere, Fukuyama’nın tezine karşı bir cevap niteliği taşıyan çalışmasında Huntington Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası ittifak ya da ihtilaflarda belirleyici unsurun politik ya da ekonomik ideolojiler değil, medeniyetler olmaya başlayacağının altını çiziyor.

Bu bağlamda yedi temel (Batı, Ortodoks, Latin Amerika, İslam, Hint ve Çin medeniyetiyle Altay kökenli kültürlerin bir karışımı olarak lanse ettiği Japon Kültürü) ve 1 olası büyük medeniyetin (Sahra ötesi Afrika) varlığına dikkatleri çeken Huntington bu sürecin 21. yüzyıla hakim olacağını da iddia ediyor. Dolayısıyla, dünyanın gerçek anlamda kültürel-dini temelli yeni bir ideolojik çatışma zeminine sürüklendiği tespitini o tarihlerde yapan Huntington, “kimlik arayışlarına” da vurgu yapmak suretiyle aslında bu coğrafyalardaki tarihsel misyon-kod arayışlarına da dikkatleri çekiyor.

Bu tespit, aynı zamanda o tarihlerden itibaren Batı’nın kendisine yeni bir düşman aradığının da göstergesi olarak kabul edilebilir. Batıyı, özellikle de Batı toplumunu dinamik tutacak yeni bir düşman arayışı ve bunun 11 Eylül ve sonrası itibarıyla yaşanan gelişmeler çerçevesinde ortaya koyduğu gerçeklik,  Huntington’u neredeyse bir kahin pozisyonuna taşımış durumda.  Tabi burada önemli bir husus var. Huntington her ne kadar burada sekiz ayrı parçadan bahsetse de, şu an karşımıza aslında üç parça çıkıyor (bazılarımız buna iki ya da “iki buçuk” olarak da itiraz edebilir) ve asıl kavga da bunlar arasında oluyor.

Kavga en temelde “Doğu” ile “Batı” arasında “Merkez Bölge” üzerindeki hakimiyet mücadelesi olarak cereyan ediyor. Ve bu “Merkez Bölge” ise Türk-İslam/Rus-Ortodoks coğrafyası olarak adlandırılabilir. Ukrayna-Kırım krizi ve Fransa’daki son saldırılar ile Pegida hareketini bir de bu açıdan değerlendirmekte fayda var. Bu bağlamda Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Göle’nin Fransa’daki saldırılar sonrası Avrupa’da yeni bir medeniyet inşa ediliyor tespitini göz ardı etmemek gerekiyor! Bir sonraki yazımızda bu konuyu irdelemeye devam edeceğiz…

Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROLhttps://www.ankasam.org/author/mse/?lang=en
1969 Dörtyol-Hatay doğumlu olan Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. BÜ’de 1995 yılında Yüksek Lisans çalışmasını tamamlayan Erol, aynı yıl BÜ’de doktora programına kabul edildi. Ankara Üniversitesi’nde doktorasını 2005’de tamamlayan Erol, 2009 yılında “Uluslararası İlişkiler” alanında doçent ve 2014 yılında da Profesörlük unvanlarını aldı. 2000-2006 tarihleri arasında Avrasya Stratejik Araştırmaları Merkezi (ASAM)’nde görev yapan Erol, 2009 yılında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) Kurucu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (USGAM)’nin de kurucu başkanı olan Prof. Erol, Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (YTSAM) Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Başkanlığını da yürütmektedir. Prof. Erol, Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (GAZİSAM) Müdürlüğü görevinde de bulunmuştur. 2007 yılında Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı “Türk Dünyası Hizmet Ödülü”nü alan Prof. Erol, akademik anlamdaki çalışmaları ve medyadaki faaliyetlerinden dolayı çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: 2013 yılında Çağdaş Demokratlar Birliği Derneği tarafından “Yılın Yazılı Medya Ödülü”, 2015 yılında “APM 10. Yıl Hizmet Ödülü”, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “2015 Yılın Basın-Fikir Ödülü”, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri “2016 Gönül Elçileri Medya Onur Ödülü”, Yörük Türkmen Federasyonları tarafından verilen “2016 Türkiye Onur Ödülü”. Prof. Erol’un 15 kitap çalışması bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının isimleri şu şekildedir: “Hayalden Gerçeğe Türk Birleşik Devletleri”, “Türkiye-AB İlişkileri: Dış Politika ve İç Yapı Sorunsalları”, “Avrasya’da Yeni Büyük Oyun”, “Türk Dış Politikasında Strateji Arayışları”, “Türk Dış Politikasında Güvenlik Arayışları”, “Türkiye Cumhuriyeti-Rusya Federasyonu İlişkileri”, “Sıcak Barışın Soğuk Örgütü Yeni NATO”, “Dış Politika Analizinde Teorik Yaklaşımlar: Türk Dış Politikası Örneği”, “Krizler ve Kriz Yönetimi: Aktörler ve Örnek Olaylar”, “Kazakistan” ve “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”. 2002’den bu yana TRT Türkiye’nin sesi ve TRT Radyo 1 (Ankara Radyosu) “Avrasya Gündemi”, “Stratejik Bakış”, “Küresel Bakış”, “Analiz”, “Dosya”, “Haber Masası”, “Gündemin Öteki Yüzü” gibi radyo programlarını gerçekleştirmiş olan Prof. Erol, TRT INT televizyonunda 2004-2007 yılları arasında Arayış, 2007-2010 yılları arasında Kanal A televizyonunda “Sınır Ötesi” ve 2020-2021’de de BBN TÜRK televizyonunda “Dış Politika Gündemi” programlarını yaptı. 2012-2018 yılları arasında Millî Gazete’de “Arayış” adlı köşesinde dış politika yazıları yayımlanan Prof. Erol’un ulusal-uluslararası medyada çok sayıda televizyon, radyo, gazete, haber siteleri ve dergide uzmanlığı dahilinde görüşlerine de başvurulmaktadır. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Ankara Üniversitesi Latin Amerika Araştırmaları Merkezi’nde (LAMER) de dersler veren Prof. Erol, 2018’den bu yana Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak akademik kariyerini devam ettirmektedir. Çok sayıda dergi ve gazetede yazıları-değerlendirmeleri yayımlanan; Avrasya Dosyası, Stratejik Analiz, Stratejik Düşünce, Gazi Bölgesel Çalışmalar, The Journal of SSPS, Karadeniz Araştırmaları, gibi akademik dergilerde editörlük faaliyetlerinde bulunan Prof. Erol, Bölgesel Araştırmalar, Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları, Gazi Akademik Bakış, Ege Üniversitesi Türk Dünyası İncelemeleri, Demokrasi Platformu dergilerinin editörlüklerini hali hazırda yürütmektedir. 2016’dan bu yana Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Kurucu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettiren Prof. Erol, evli ve üç çocuk babasıdır.