Ulusal ve Uluslararası Ekonomi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Plamen Ralchev: “Fransa’nın çözüm önerisi ulusal kimliğin temellerini etkileyeceği için Kuzey Makedonya’da siyasi bir krize neden olabilir.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kuzey Makedonya ile Bulgaristan arasında uzun yıllar devam eden dil-tarih konusundaki anlaşmazlığın çözümüne yönelik Fransa’nın arabuluculuğunda bir müzakere süreci başlatılmıştır. Paris yönetimi, 2004 yılında Avrupa Birliği (AB) üyeliği için başvuran Kuzey Makedonya’nın birliğe katılması için büyük bir engel teşkil eden anlaşmazlığın çözümüne ilişkin taraflara “Fransız Teklifi” olarak nitelendirilen bir öneri taslağı sunmuştur. Bulgaristan Parlamentosu 24 Haziran 2022 tarihinde “Fransız Teklifi”ni kabul ederek Kuzey Makedonya’nın AB üyeliğini engelleyen vetoyu bazı koşullar ortaya koyarak kaldırma kararı almıştır. Kuzey Makedonya ise teklifin güncellenmesi durumunda müzakerelere başlayacağını belirtmiştir. Üsküp Hükümeti güncellenen “Fransız Teklifini” siyasi ortaklarıyla birlikte değerlendirmeye başlamıştır. Ancak bu durum muhalefette tepkiye neden olmuştur. Ülkedeki en büyük Makedon muhalefet partisi İç Makedon Devrimci Örgütü-Makedonya Ulusal Demokratik Birliği (VMRO-DPMNE) protesto gösterisi düzenleyerek “Fransız Teklifi”nin Bulgaristan’ın menfaatlerini gözettiğini ve Makedon dil, tarih, kimlik ve kültürünü tartışmalı hale getirdiğini savunarak hükümetten bu teklifin reddedilmesini istemektedir. Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Kuzey Makedonya ve Bulgaristan arasındaki anlaşmazlığın çözümü için Fransa tarafından sunulan teklifi değerlendirmek üzere Bulgaristan merkezli Ulusal ve Uluslararası Ekonomi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Plamen Ralchev’dan almış olduğu görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır. 

1. Fransa’nın Bulgaristan ile Kuzey Makedonya arasındaki anlaşmazlığın çözümüne yönelik bu önerisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Önerinin anlaşmazlığa çözüm olacağını düşünüyor musunuz?

Fransa’nın önerisi, Bulgaristan’ın iddiaları ve tutumları ilk kez projelendirilip AB gündemine alındığı bir zamanda geldi. Bulgaristan Hükümeti bunu başarı olarak görüyor, çünkü daha önce argümanları AB tarafından fark edilmedi. Ancak bu hamle, Bulgar-Makedon ilişkilerindeki çıkmazı pek çözecek gibi görünmüyor. Buradaki çıkmazın nedeni, kimlik siyaseti ve Makedon kimliğinin Bulgar karşıtı söylemler ve nefret söylemi temelinde nasıl inşa edildiğiyle ilgilidir.

2. Fransa’nın çözüme yönelik önerinin Bulgaristan’ın taleplerini karşılar nitelikte olduğu belirtiliyor. Sizce Bulgaristan bu anlaşmayla belli bir kazanç sağlar mı?

Bulgaristan kâr amacı gütmüyor, sadece Kuzey Makedonya’yla ilişkilerin normalleştirilmesini istiyor. Makedonların sahte değil, gerçek geçmişiyle yüzleşmesi gerekiyor ve ancak o zaman ikili ilişkilerin normalleşmesi için çalışmaya başlamak mümkün olabilir. Bulgaristan’ın tek çıkarı Kuzey Makedonya’yı geçmişiyle barıştırmak ve Avrupa’nın geleceğini inşa etmektir. Fakat bence sadece Makedon Arnavutlar Bulgar pozisyonlarını anlıyor.

3. Öte yandan, ana muhalefetin öncülüğünde on binlerce Makedon, protesto gösterisi düzenleyerek “Fransız Teklifi”nin Bulgaristan’ın menfaatlerini gözettiğini ve Makedon dil, tarih, kimlik ve kültürünü tartışmalı hale getirdiğini savunarak hükümetten bu teklifin reddedilmesini talep ediyor. Bu gelişmeler Bulgaristan’da olduğu gibi Kuzey Makedonya’da da siyasi bir krize yol açar mı?

Makedon kimliği hassas ve hala çözülmemiş bir konudur. Makedon Arnavutları kimliklerinin oldukça farkındalar. Makedon Türkleri de kim olduklarının farkındalar. Keza Makedonya’daki Romanlar, Ulahlar ve Sırplar da kimlikleri konusunda netler. Ancak asıl sorun 1946 yılından sonra aradaki farkı anlamanın zor olduğu Bulgarcaya çok yakın bir dili konuşan Makedonlar. Onlara nesiller boyunca etnik olarak Makedon oldukları öğretilmiş. Yani iki ülke arasındaki ilişkileri çıkmaza sokan asıl mesele bu; yani kimliğin ve dilin kabulü. Tıpkı Belçikalıların Belçika dili konuştuklarını iddia etmeyip Fransızca konuştuklarını kabul etmeleri veya Avusturyalıların Avusturyaca değil Almanca konuştuklarını söylemeleri gibi. Ne Belçikalılar Fransız ne de Avusturyalılar Alman. Bu nedenle Bulgaristan, 1946 yılından sonra Makedonların ortak köklerimizi, kimlik ve dil ayrımını kabul etmesini beklemektedir. Evet, bu çok acı bir durum ve Makedonya’daki birçok insan bundan hoşlanmayacak ve kabul etmeyecektir. Bu, ulusal kimliğin temellerini etkileyeceği için Kuzey Makedonya’da gerçekten siyasi bir krize neden olabilir.

4. İki ülke arasındaki anlaşmazlık için başka hangi çözüm yolları olabilir ya da bu sorun çözülür mü?

Çözüm yakın gelecekte mümkün görünmüyor ya da en azından Kuzey Makedonya’nın AB’ye katılımı için tüm müzakere sürecini alacak, ki bu en iyi senaryoda 10-15 yıl daha anlamına geliyor. Eski Yugoslavya’nın sözde Makedonculuğunun yükü hala orada. Hem Kuzey Makedonya’da hem de Bulgaristan’da yeni nesil, bu ihtilafa herhangi bir çözüm bulunması için harekete geçmelidir.

Sibel MAZREK
Sibel MAZREK
Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde tamamlayan Sibel Mazrek, yüksek lisans eğitimine Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü'nde Gazetecilik Ana Bilim Dalı'nda devam etmektedir. Çeşitli medya kuruluşlarında muhabirlik, spikerlik sunuculuk görevlerini üstlenen Mazrek, ANKASAM'da Medya Koordinatörü olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Röportaj

CIS İcra Direktörü Tom Switzer: “Japonya, Avustralya, Güney Kore ve Filipinler, Tercihini Yaptı.”

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Asya-Pasifik’teki müttefikleriyle askeri işbirliğini arttırmak suretiyle Çin’i çevreleme stratejisine hız...

Ulusal Denizcilik Vakfı Araştırmacısı Dr. Avinandan Choudhury: “G7 Ülkelerinin Çin’le Rekabet Etmeye İhtiyaçları Yoktur.”

2022 yılının Mayıs ayında Hiroşima'da düzenlenmesi planlanan G7 Liderler Zirvesi’ne hazırlık yapmak için Japonya...

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu Dr. Öğretim Üyesi Rohan Mukherjee: “Rusya, Hindistan ve Çin, Çok Kutuplu Uluslararası Düzeni Desteklemeyi Sürdürecek.”

Hem Özbekistan’daki ŞİÖ Zirvesi’nde hem de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu ve BM Güvenlik...

Hudson Enstitüsü Araştırma Görevlisi Dr. Satoru Nagao, “Japonya, özellikle Çin’in Tayvan’a karşı tutumundan endişe etmektedir.”

24 Şubat 2021 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’da askeri operasyon düzenleyeceğini duyurmuş...