ABD, Çin ve Tayvan Üçgeninde Gelişen Güvenlik Denklemi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Asya-Pasifik Bölgesi, yeni küresel sistemin güç ve nüfuz mücadelelerinin kaydığı bir bölgedir. Nitekim küresel güvenliğin fay hatlarının bu bölgeden geçtiği söylenebilir. Bunun beli başlı bazı sebepleri vardır. Zira Kuzey Kore gibi büyük bir nükleer gücün bu bölgede bulunmasının söz konusu durumun önemli bir sebebi olduğu öne sürülebilir. Bununla birlikte Tayvan üzerinden yaşanan krizin de bölgenin küresel güvenlik denkleminin en kırılgan olduğu bölgelerden biri olmasında belirleyici rol oynadığı söylenebilir.

Bu bağlamda Tayvan üzerinde vuku bulan gerilimin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin’in küresel nüfuz mücadelesindeki en kritik konulardan biri olduğu ve her iki devletin de küresel olarak verdikleri mücadelede Tayvan’a özel önem atfettikleri söylenebilir. Zira Çin’in de Tayvan’ı kırmızı çizgisi olarak adlandırması bu bölgeyi, ABD ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) Pekin’e karşı baskı aracı olarak kullanmasına yol açmaktadır.

Öte yandan 2022 yılının Ağustos ayında ABD iç politikasında hiyerarşik olarak üçüncü sırada yer alan dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’a gerçekleştirdiği ziyaret,[1] bölgesel gerilimi önemli ölçüde arttırmıştır. Zira söz konusu ziyaretin arından Çin, Tayvan Boğazı’nda ve yakınlarında çok sayıda tatbikat düzenlemiştir.[2]

Bu kapsamda, ABD’nin mevcut Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy’nin Tayvan’ı ziyaret edeceği şeklinde çıkan iddialar,[3] bölgesel gerilimin tekrar tırmanmasına neden olmuştur. ABD’nin ilk yapıldığında bölgesel gerilimi oldukça tetikleyen böylesi bir hamleyi tekrarlaması da ABD ve NATO’nun Çin üzerindeki baskıyı arttırmak istediği şeklinde okunabilir. Zira Batı ittifakının Çin’i çevrelemek istediği ve Washington’un tıpkı İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’ne uygulayarak[4] olumlu bir sonuç aldığı stratejisini Pekin’e karşı da hayata geçirdiği öne sürülebilir.

Dahası Çin’in Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen ile McCarthy arasında düzenlenmesi planlanan görüşmeye itirazları bulunmaktadır. Bu noktada Pekin’in söz konusu görüşmeyle alakalı olarak Washington’a şikayetlerini ilettiği bilinmektedir. 8 Mart 2023 tarihinde gerçekleştirdiği basın toplantısında Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, ABD ve Batı’nın Tayvan üzerindeki planlarından rahatsızlık duyduğunu belirtmiştir.[5]

Aynı zamanda Pekin yönetiminin ABD’ye ciddi açıklamalarda bulunduğunu ve karşılığında Washington’dan da bir açıklama beklediğini söylemiştir. Tüm bunların yanı sıra Mao, Tayvan’ın Çin’in temel çıkarlarının tam merkezinde yer aldığını söylemiş ve bu konunun Washington ile Pekin arasındaki ilişkilerde aşılmaması gerekene bir “kırmızı çizgi” olduğunu vurgulamıştır. Yine bu toplantıda Mao, Çin’in ABD ile Tayvan arasındaki her türlü ticarete ve ilişkiye, aynı zamanda Tayvan’ın bağımsızlık güçleri olarak adlandırdığı güçlerle her türlü temasa şiddetle karşı çıktığının da altını çizmiştir.[6]

Bu çerçevede Asya-Pasifik Bölgesi’nin ABD ile Çin arasında çok güçlü ve kritik bir nüfuz mücadelesine sahne olduğu söylenebilir. Her ne kadar bu rekabetin temel alanlarından birinin Güney Çin Denizi olduğu bilinse de aynı zamanda Tayvan Meselesi de söz konusu mücadelenin yoğun bir biçimde hissedildiği noktaların başında gelmektedir. Bu noktada ABD’nin Çin’i çevreleme hedefleri doğrultusunda birçok farklı strateji izlediği bilinmektedir.

Bilhassa Pelosi’nin ziyaretinin ardından gerilimin artması dikkat çekicidir. Bu bağlamda ABD’nin aynı hamleyi tekrarlamayı düşündüğü söylenebilir. Pekin’in de Taipei’yi kırmızı çizgisi olarak görmesi nedeniyle ziyaretin Çin’i provoke edeceği söylenebilir. Aynı zamanda bu durum ve Washington’un devam eden aksiyonları, ilerleyen süreçte Çin’in Tayvan’la birleşme hamlesini hızlandırmasına neden olabilir.

Sonuç olarak ABD, Batı Kutbu veya Çin tarafından herhangi bir geri adım gelmedikçe ya da diplomasi çağrısı yapılmadıkça, başta Tayvan olmak üzere bölgesel-küresel mahiyetteki krizlerin derinleşmesi ve genişlemesi kaçınılmaz gözükmektedir. Zira Pekin, Tayvan konusunda oldukça hassas bir tutum sergilemektedir. Washington ise Tayvan üzerinden Çin’i çevreleme stratejisini ve Pekin üzerinde kurduğu baskıyı her geçen gün arttırmaktadır.


[1] “Nancy Pelosi Departs Taiwan, Ending Contentious Visit That Angered China”, The Washington Post, https://www.washingtonpost.com/world/2022/08/02/nancy-pelosi-taiwan-visit/, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

[2] “China Begins Live-Fire Military Drills Around Taiwan”, NBC News, https://www.nbcnews.com/news/world/china-begins-live-fire-drills-taiwan-pelosi-visit-rcna41461, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

[3] House Speaker Kevin McCarthy Plans to Meet Taiwan’s President In The U.S., Sources Say”, CNBC, https://www.cnbc.com/2023/03/07/kevin-mccarthy-plans-to-meet-taiwans-president-in-the-us-sources.html, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

[4] “Cold War History”, History, https://www.history.com/topics/cold-war/cold-war-history, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

[5] “China Objects to Possible Talks Between Taiwan President and US House Speaker”, NHK News, https://www3.nhk.or.jp/nhkworld/en/news/20230308_31/, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

[6] Aynı yer.

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler