Analiz

ABD’nin Asya-Pasifik’teki Artan Nüfuzu

Batı, Çin’i çevreleme stratejisi kapsamında Kuzey Kore’yi “elverişli bir araç” olarak görmekte ve kullanmaktadır.
Kuzey Kore kaynaklı yükselen tansiyonun ABD’nin lehine olduğu söylenebilir.
Asya-Pasifik bölgesindeki siyasi denge, uluslararası güç dinamikleri ve ittifaklar etrafında şekillenen karmaşık bir yapıya sahiptir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Asya-Pasifik bölgesindeki siyasi denge, uluslararası güç dinamikleri ve ittifaklar etrafında şekillenmektedir. Bu bağlamda Çin ve Kuzey Kore’nin stratejik aktörler olduğu ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) bölgede bu iki aktöre karşı cephe aldıkları söylenebilir.[1]

Çin, küresel ekonomik krizden sonra 2008 yılında hızla büyüyerek kısa sürede dünyanın ikinci büyük ekonomisi haline gelmiştir. Bu süreçte Çin, küresel tedarik zincirinde lider bir konuma yükselmiştir. Bu ekonomik büyüme, Çin’in Soğuk Savaş sonrası dönemde, özellikle Batı’ya karşı çok kutuplu bir yaklaşım benimseyen bir oyuncu olarak yükselmesini sağlamıştır.[2] Çin ekonomisinin hızla büyümesi ve küresel tedarik zincirindeki lider konumu, ülkenin uluslararası alanda giderek daha etkin hale gelmesini sağlamıştır. Çin’in bu yükselişi, bölgedeki güç dengelerini değiştirmektedir.

ABD, Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği’ne karşı başarılı bir çevreleme politikası izlemiştir. Bugün aynı yaklaşımı Çin’e karşı sürdürmektedir. Bu da Pekin ile Batı arasındaki bölgesel/küresel rekabeti güçlendirmektedir. Bu durum, bölgesel güç dengelerini de olumsuz etkilemektedir.

Asya-Pasifik ülkeleri, Çin-Batı rekabetinin merkezinde bulunmaktadırlar. Avustralya, Yeni Zelanda, Filipinler, Vietnam, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler, bölgedeki “Batı müttefikleri” olarak öne çıkmaktadırlar. Özellikle Japonya ve Güney Kore, jeopolitik konumları, ekonomik güçleri, Çin’le rekabetleri ve “Kuzey Kore kaynaklı” tehditler nedeniyle Batı açısından büyük öneme sahiptirler.[3]

Bu bağlamda Washington, Tokyo ve Seul arasında son dönemde artan işbirliği ve tatbikatlar dikkat çekmektedir. Bunlar, Asya-Pasifik bölgesinin jeopolitiği ve Washington-Pekin rekabeti açısından kritik bir rol oynamaktadır. Güney Kore Devlet Başkanı Yoon-suk Yeol, ülkesinin artık evrensel değerleri paylaşan ve ortak çıkarlara sahip bir ortak olduğunu belirtmektedir. Aynı zamanda Güney Kore, “Kuzey Kore kaynaklı” tehditlere karşı Japonya ve ABD’yle üçlü güvenlik işbirliğini hızlandırmaktadır. Cumhurbaşkanı Yoon-suk Yeol, bu işbirliğinin Kuzey Kore’nin nükleer ve füze tehditlerini önlemek için önemli olduğunu vurgulamaktadır.[4]

Öte yandan Japonya ile Güney Kore, her ne kadar Kuzey Kore kaynaklı nükleer tehditler ve ABD liderliğinde Çin’in çevrelenmesi noktasında işbirliği içerisinde olsalar da aralarında birçok problem vardır. Bunlardan ilki, 19. yüzyılın başlarına uzanan zorla çalıştırılan işçiler sorunudur.[5] Bir diğeri ise yine aynı döneme ait ve hala üzerinde tam olarak uzlaşılamamış olan “konfor kadınları” problemidir.[6] Ayrıca Tokyo ile Seul arasında Dokdo/Takeshima Adaları Sorunu da güncelliğini korumaktadır.[7]

Kuzey Kore kaynaklı yükselen tansiyonun ABD’nin lehine olduğu söylenebilir. Batı, Çin’i çevreleme stratejisi bağlamında Kuzey Kore’yi “elverişli bir araç” olarak görmekte ve kullanmaktadır. Bu nedenle Asya-Pasifik’teki gerilimin kısa vadede çözüme kavuşmayacağı ve mevcut durumun devam ettiği sürece bölgesel rekabetin de derinleşeceği öngörülebilir. Bu gerginliğin de ABD’nin işine geldiği söylenebilir.

Bu noktada Asya-Pasifik bölgesindeki Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerin Batı’yla olan işbirlikleri ve ortaklıkları dikkate değer bir durum meydana getirmektedir. Zira Kuzey Kore’nin nükleer ve füze programları, bölgedeki güvenlik endişelerini arttırmaktadır. Bu da Güney Kore’nin bölgedeki stratejik önemini vurgulamaktadır. Güney Kore’nin ABD ve Japonya’yla üçlü güvenlik işbirliği yapması, bölgedeki güvenlik dengelerini etkileyen önemli bir faktördür. Dahası bölgedeki gerilimin kısa vadede çözüme kavuşmayacağı ve rekabetin derinleşeceği öngörüsünde bulunulabilir.

Asya-Pasifik bölgesindeki güvenlik ve ekonomi arasındaki denge, bölgesel istikrar açısından kritik öneme sahiptir. Güvenlik endişeleri, ekonomik işbirliğini ve kalkınmayı etkileyebilirken, ekonomik refah da güvenlik açısından önemli bir faktördür. Asya-Pasifik bölgesindeki güvenlik ve istikrarın sağlanması için bölgesel işbirliği ve diplomasi önemlidir. Ülkeler arasındaki diyalog ve görüşmeler, çatışma riskini azaltabilir ve ortak çıkarları koruyabilir. Ayrıca bölgesel güvenlik mekanizmalarının güçlendirilmesi ve mevcut uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapılması da önemlidir.

Asya-Pasifik bölgesindeki siyasi denge, uluslararası güç dinamikleri ve ittifaklar etrafında şekillenen karmaşık bir yapıya sahiptir. Özellikle Çin’in yükselişi ve ABD’nin bölgedeki varlığı, bölgedeki güç dengelerini etkileyen temel unsurlardan biridir.

Çin’in ekonomik büyümesi ve küresel tedarik zincirindeki lider konumu, ülkenin uluslararası alanda giderek daha etkin hale gelmesine yol açmıştır. Bu durum, bölgedeki güç dengelerini değiştirmekte ve Çin’in bölgesel etki alanını genişletmektedir. Öte yandan ABD’nin Çin’e karşı izlediği çevreleme politikası, bölgedeki rekabeti güçlendirmekte ve Çin-Batı ilişkilerini gerilimli hale getirmektedir.

Özellikle Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler, bölgedeki güç dengelerinde önemli bir rol oynamaktadırlar. Hem jeopolitik konumları hem de ekonomik güçleri, bu ülkeleri bölgedeki önemli aktörler haline getirmektedir. Ayrıca Kuzey Kore’nin nükleer ve füze programları gibi bölgesel tehditler, bu ülkelerin bölgesel güvenlik endişelerini artırmaktadır. Bu durum; ABD, Japonya ve Güney Kore arasındaki işbirliğini ve ortaklıkları güçlendirmektedir.

Japonya ve Güney Kore arasındaki tarihsel ve diplomatik anlaşmazlıklar, bölgedeki işbirliğini zorlaştırmaktadır. Özellikle, Japonya’nın Güney Kore’yi işgali sırasında yaşanan insan hakları ihlalleri ve “konfor kadınları” meselesi gibi konular, iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemektedir. Bu tür sorunların çözülmesi, bölgedeki güvenliği ve istikrarı sağlamak için önemlidir.

Asya-Pasifik bölgesindeki güvenlik ve ekonomi arasındaki denge, bölgesel istikrar açısından kritik öneme sahiptir. Güvenlik endişeleri, bölgedeki ekonomik işbirliğini ve kalkınmayı etkileyebilirken, ekonomik refah da bölgesel güvenliği etkileyebilir. Bu nedenle, bölgedeki güvenlik ve istikrarın sağlanması için bölgesel işbirliği ve diplomasi önemlidir. Ülkeler arasındaki diyalog ve görüşmeler, çatışma riskini azaltabilir ve ortak çıkarları koruyabilir.

Sonuç olarak Asya-Pasifik bölgesindeki siyasi dengeyi anlamak için kültürel ve ideolojik faktörlerin de göz önünde bulundurulması önemlidir. Farklı ülkelerin tarihleri, kültürleri ve ideolojileri, bölgesel ilişkileri şekillendirir ve çatışma veya işbirliği potansiyelini etkiler. Asya-Pasifik bölgesindeki siyasi dengeyi değerlendirirken, uzun vadeli perspektifi göz ardı etmemek önemlidir. Bölgedeki güç dengeleri zamanla değişebilir ve yeni güvenlik tehditleri ortaya çıkabilir.


[1] “JP Morgan Bond Chief Bob Michele Sees Worrying Echoes of 2008 in Market Calm”, Consumer News and Business Channel, https://www.cnbc.com/2023/06/09/recession-jpmorgan-bond-chief-bob-michele-sees-worrying-echoes-of-2008.html, (Erişim Tarihi: 13.06.2023); “China Overtakes Japan as World’s Second-Biggest Economy”, British Broadcasting News, https://www.bbc.com/news/business-12427321, (Erişim Tarihi: 13.06.2023); “The World’s Largest Economies”, World Data Info, https://www.worlddata.info/largest-economies.php, (Erişim Tarihi: 13.12.2023).

[2] “China’s Dominance in Global Supply Chains”, The German Marshall Fund of the United States, https://www.gmfus.org/news/chinas-dominance-global-supply-chains, (Erişim Tarihi: 13.12.2023).

[3] “The History of Containment Policy”, Thought co, https://www.thoughtco.com/definition-of-containment-2361022, https://www.thoughtco.com/definition-of-containment-2361022, (Erişim Tarihi: 13.12.2023).

[4] “Yoon Says Japan is Partner Sharing Universal Values, Pursuing Common Interests”, China Global Television Network, https://news.cgtn.com/news/2023-08-15/China-U-S-S-Korea-Japan-defense-alliance-harms-regional-peace-1mhGvA3xvWg/index.html, (Erişim Tarihi: 13.12.2023).

[5] “South Korae to Compensative Victims of Japan’s Wartime Forced Labour”, British Broadcast Corporation, https://www.bbc.com/news/world-asia-64858944, (Erişim Tarihi: 25.05.2023).

[6] “Dead End? US’ Two Biggest Allies, Japan&South Korea, Find No Comfort in Ties Over Issue of ‘Comfort Women’”, The Eurasian Times, https://eurasiantimes.com/uss-two-biggest-allies-to-counter-china-japan-south-korea-find/, (Erişim Tarihi: 25.05.2023).

[7] “Japan Protests South Korean Politician’s Landing on Disputed Islands”, Kyodo News, https://english.kyodonews.net/, (Erişim Tarihi: 25.05.2023).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler