ABD’nin Asya-Pasifik’teki Koalisyonları Netleşiyor mu?

ABD, Çin’i çevreleme stratejisine hız verirken, bölgedeki ikili, üçlü ve dörtlü askeri koalisyonların sayısı da giderek artmaktadır.
Eğer Batılı güçler, Tayvan’la siyasi bağlarını geliştirmeye devam eder ve Çin’in kırmızı çizgilerini ihlal etmeye başlarsa bu adımlar, bölgesel güvenliğin de riske girmesine yol açacaktır.
Bölgesel ve küresel konjonktür, aynı birinci ve ikinci dünya savaşı öncesinde koalisyonların kurulduğu döneme oldukça benzerdir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avustralya, Japonya ve Filipinler savunma bakanları, daha dörtlü müzakerelerin ikinci turu için 3 Mayıs 2024 tarihinde Hawaii’de bir araya gelmişlerdir.[1] İlk tur ise 2023 yılının Haziran ayında Singapur’da gerçekleşmiş ve taraflar, güvenlik işbirliğini güçlendirme konusunda anlaşmışlardı.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, dört ülkenin de özgür ve açık bir Hint-Pasifik vizyonuna sahip olduğunu ve özellikle Filipinler’in savunma hedeflerine yardımcı olmayı hedeflediklerini belirtmiştir.[2] Avustralya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Richard Marles ise bu görüşmeler esnasında mevcut Karşılıklı Erişim Anlaşmaları’nın durumunu (RAA) ve dört ülke arasındaki savunma tatbikatlarının sayısının artırılmasını tartıştıklarını söylemiştir. Diğer taraftan Japonya Savunma Bakanı Minoru Kihara, ülkesinin Filipinler’le RAA imzalanması konusunda müzakerelerin sürdürdüğünü aktarmış, ayrıca ikili ve dörtlü ortak tatbikatların derinleştirilmesi çağrısında bulunmuştur.[3]

Toplantıya ilişkin ortak açıklamada dört ülkenin savunma şefi, Asya-Pasifik’teki kritik jeopolitik atmosfer nedeniyle ciddi endişelerini dile getirmiş ve denizlerdeki statükonun korunması gerektiğini vurgulamışlardır. Temel olarak Çin’in caydırılmasını amaçlayan bu askeri koalisyonların bir parçası olarak dört ülke, Filipinler’le birlikte Güney Çin Denizi’ndeki ortak deniz devriyelerini sürdürmeyi planlamaktadır. Nitekim Çin ve Filipinler arasında Güney Çin Denizi’nde yaşanan son gerginliklerin ardından ABD, Asya Pasifik’te askeri koalisyonlarını daha da genişletmeye başlamıştır. Bu bağlamda Hawai’deki toplantıda ABD, Avustralya ve Japonya’nın savunma şefleri, Filipinler’in savunmasına olan desteklerini yinelemiş ve bu konuda somut işbirliğine dair önemli adımlar atmışlardır. Filipinler’e olan savunma desteğinin yanı sıra bu görüşmelerde Kuzey Kore’nin kıtalararası balistik füze denemeleri ve Moskova’nın Pyongyang’la askeri teknolojideki işbirliği kınanmıştır.

Savunma taahhütlerine ek olarak bu görüşmelerde, önümüzdeki iki yıl içinde ABD’de Tatbikat Cope North 2025, Japonya’da Bushido Guardian 2025 Tatbikatı ve Avustralya’da Pitch Black Tatbikatı 2026 da dahil olmak üzere bir dizi üçlü F-35 Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) eğitim tatbikatının gerçekleştirilmesi ele alınmıştır. Üç ülke ayrıca kara ve denizlerdeki ortak tatbikatların geleceğini tartışmış, buna ek olarak üçlü istihbarat, gözetleme ve keşif işbirliğinin de genişletilmesi kararlaştırılmıştır.

Buradaki temel korkular, Güney Çin Denizi ve Tayvan Boğazı’nın güvenliğiyle ilgilidir. Eğer Batılı güçler, Tayvan’la siyasi bağlarını geliştirmeye devam eder ve Çin’in kırmızı çizgilerini ihlal etmeye başlarsa bu adımlar, bölgesel güvenliğin de riske girmesine yol açacaktır. Dolayısıyla Batılı aktörler, bir yandan Tayvan’la uluslararası kuruluşlara katılımını desteklemekte, diğer yandan bu ada çevresindeki askeri işbirliklerini sağlamlaştırmaya devam etmektedir. Dolayısıyla bu hamleler, Çin’in siyasi, askeri ve ekonomik olarak çevrelenmesine eşdeğerdir.

Lojistik ve askeri erişim anlaşmaları, ABD ve müttefiklerinin Doğu ve Güney Çin Denizi’ne erişimini kolaylaştıracaktır. Japonya’daki iç siyasi tartışmalardan biri de Tayvan’ın savunulmasında Japonya’nın oynayabileceği rolle ilgilidir. Japon Öz Savunma Kuvvetleri’nin ulusal sınırlar ötesinde görevlendirilmesi için Tokyo Hükümeti, bazı yasal değişiklikler yapmasına rağmen böyle bir desteğin mümkün olup olmayacağı halen tartışmalıdır.

2023 yılının Ocak ayında ABD ve Japonya arasında yapılan anlaşma kapsamında, iki ülkenin “Kriz Müdahale Gücü” kurması planlanmıştır. Buna göre Tokyo, tüm askeri komutanlıklarını tek bir merkezden kontrol etmeyi amaçlayan entegre-birleşik bir komutanlık kuracaktır. Böylece ABD ve Japonya, kurdukları yeni askeri komutanlıklarla operasyonel hazırlıklarını arttırmayı ve olası bir kriz anındaki müdahale yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu komutanlıklar, acil durumlarda, Japon Öz Savunma Kuvvetleri ile Amerikan Kuvvetleri arasındaki hareketleri koordine edecektir. 

ABD ve Japonya’nın buna benzer anlaşmaları Filipinler ve Avustralya’yla imzalaması halinde Asya-Pasifik’teki askeri koalisyonların netleşmesi söz konusu olabilir. Başka bir ifadeyle bölgesel ve küresel konjonktür, aynı birinci ve ikinci dünya savaşı öncesinde koalisyonların kurulduğu döneme oldukça benzerdir. “Genişletilmiş caydırıcılık” oluşturmak ve ulusal güvenliklerini temin etmek adına atılan bu adımlar, güvenlik ikilemine neden olmaktadır.  Kendi güvenliklerini temin etmek adına askerileşme yoluna gitmek, başka devletlerin de güvenliğini tehlikeye atmaktadır.

Sonuç olarak Asya-Pasifik’teki müttefik devletler, kendi ulusal güvenlik kaygıları nedeniyle ABD’yle savunma ortaklıkları kurmaktadır. Fakat bu durumda Filipinler, Japonya ve Avustralya gibi bölgesel müttefikler, aynı zamanda askeri koalisyonların da içerisine dahil olmaktadır. ABD, Çin’i çevreleme stratejisine hız verirken, bölgedeki ikili, üçlü ve dörtlü askeri koalisyonların sayısı da giderek artmaktadır. Bu kutuplaşmadan en büyük zararı yine bölge devletlerinin görmesi muhtemeldir.


[1] “ABD, Avustralya, Japonya ve Filipinler Hawaii’de görüşmelerde bulunuyor”, VOA News, https://www.voanews.com/a/us-australia-japan-philippines-hold-talks-in-hawaii/7596643.html, (Erişim Tarihi: 03.05.2024).

[2] “SECDEF Austin Meets with Defense Chiefs from Australia, Japan and the Philippines”, USNİ, https://news.usni.org/2024/05/03/secdef-austin-meets-with-defense-chiefs-from-australia-japan-and-the-philippines, (Erişim Tarihi: 03.05.2024).

[3] Aynı yer.

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler