Analiz

Almanya’nın Hindistan, Çin ve Japonya’ya Bakışı

Hindistan, Çin ve Japonya arasında bir denge kurmaya çalışan Almanya, bölgeye yönelik politikalarını ince bir çizgide yürütmeye çalışmaktadır.
Hindistan açısından Almanya’yla kurulan askeri ortaklık, onlarca yıldır Rus silahlarına olan bağımlılığı azaltmak ve savunma tedarikini çeşitlendirmekle ilgilidir.
Almanya, özellikle son 3 yıldır bölgedeki askeri varlığını artırmaya çalışmaktadır ve bölgedeki en büyük müttefiklerinden biri de Japonya’dır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

25 Mart 2024 tarihinde Alman basınında çıkan bir haberde, Hindistan ve Almanya’nın savunma bağlarını güçlendirmeye çalıştığı iddia edilmiştir.[1] Yakın zamana kadar iki ülke arasındaki savunma-güvenlik işbirliği asgari düzeyde kalmıştı. Ancak Rusya-Ukrayna Savaşı ve Avrupa’nın Çin’e yönelik artan baskısı, Yeni Delhi ve Berlin’in savunma ortaklıklarını geliştirmesine zemin hazırlamıştır.

Bu meseleyle ilgili olarak Almanya’nın Hindistan Büyükelçisi Philipp Ackermann, 4 Mart 2024 tarihinde verdiği bir röportajda, Berlin’de artık Yeni Delhi’yle savunma bağlarını geliştirmek için “açık bir siyasi iradenin” bulunduğunu söylemiş ve bunu “büyük bir paradigma değişimi” olarak nitelendirmiştir.[2]

Her iki ülkenin savunma bakanı, bölgesel güvenlik durumu, savunma işbirliğinin geliştirilmesi ve olası ortak tatbikatlar konusundaki temaslarını hızlandırmıştır. Bu bağlamda Alman Hava Kuvvetleri’nin 2024 yılının Ağustos ayında Hindistan Hava Kuvvetleri’nin ev sahipliğini yapacağı çok taraflı tatbikatlara katılması planlanmaktadır. Ayrıca bu yılın ekim ayında bir Alman donanma firkateyni ve bir savaş destek gemisinin Hindistan’ın batı eyaleti Goa’yı ziyaret etmesi gündemdedir.

Almanya, Asya-Pasifik’te Çin’in yerine Hindistan ve Japonya gibi aktörleri doğal bir ortak olarak görmeye başlamıştır. Hindistan açısından Almanya’yla kurulan askeri ortaklık, onlarca yıldır Rus silahlarına olan bağımlılığı azaltmak ve savunma tedarikini çeşitlendirmekle ilgilidir. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’un geçen yıl Hindistan’a yaptığı ziyaret, ikili savunma ortaklığına yeni bir ivme kazandırmıştır. 2015 yılından bu yana Güney Asya ülkesini ziyaret eden ilk Alman savunma bakanı olan Pistorius, Hindistan’la stratejik ortaklığın ve özellikle savunma işbirliğinin geliştirilmesini savunmuştur. Pistorius’un Hindistan gezisi sırasında Alman ve Hint şirketleri, altı adet gelişmiş gizli dizel-elektrik denizaltının olası inşasını öngören bir anlaşma imzalamıştır.[3]

Almanya, Asya-Pasifik bölgesine yönelik politikalarını belirlemek maksadıyla Eylül 2020 tarihinde “Almanya-Avrupa-Asya: 21. Yüzyılı Birlikte Şekillendirmek” başlıklı bir vizyon belgesi yayınlamıştır. Bu yönergede, bölgenin kalkınmasının Almanya’nın refahı ve güvenliğini doğrudan veya dolaylı şekilde etkilediğine vurgu yapılmıştır. Son iki üç yıldır büyük güçlerin bölgedeki ekonomik, politik ve güvenlik gelişmelerine artan ilgisi, Almanya’nın bölgeye açılmasında etkili olmuştur.

Küresel güç rekabetinin bu bölgeye doğru kaymasıyla birlikte Almanya, diğer aktörlerden geride kalmamak için ekonomik, askeri ve siyasi ilgisini bölgeye yöneltmeye başlamıştır. Bu ilginin en net göstergesi, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında Almanya’nın 20 yıl aradan sonra ilk defa bölgeye savaş gemisini göndermesi olmuştur. Aralık 2021 tarihinde göreve gelen Almanya’nın yeni Şansölyesi Olaf Scholz ise Asya’daki ilk yurtdışı ziyaretini Nisan ayında Japonya’ya yapmıştır. Söz konusu açılımda Çin yerine daha çok Japonya’nın tercih edilmesi çok tartışılmıştır. Bu adım, Almanya’nın bölge politikalarına yeni bir yön verme çabası olarak yorumlanmıştır. Hindistan, Çin ve Japonya arasında bir denge kurmaya çalışan Almanya, bölgeye yönelik politikalarını ince bir çizgide yürütmeye çalışmaktadır.

Almanya’nın son 7 yıldır en büyük ticaret ortağı olması hasebiyle Çin, Berlin’in dış politikasında Japonya’dan farklı bir konuma sahiptir. Japonya, Almanya’nın Asya’daki en büyük ikinci ticari ortağıdır. Buna rağmen Berlin yönetimi, artan bölgesel ve küresel jeopolitik riskler nedeniyle dış ticarette ağırlığını Çin’den Japonya’ya kaydırmaya çalışmaktadır. Almanya, bir yandan ticari çıkarları gözeterek Çin’le ilişkilerini pozitif yönde tutmak isterken; diğer yandan Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) baskısı altında Asya-Pasifik politikalarını şekillendirme çalışmaktadır. Yine de Almanya, ABD’den farklı olarak Çin’le kutuplaşmaktan uzak durmaktadır.

Son yıllarda Almanya ve Japonya’nın da içerisinde bulunduğu G7 ülkeleri, artan bir şekilde Çin’i hedef almaya başlamıştır. Buna rağmen Pekin, G7 ülkeleriyle pozitif yönlü ilişkiler kurmaya gayret sarf etmektedir. Nitekim Pekin’in en büyük kaygılarından biri, ABD’nin baskısı altında kalan Avrupa’yla siyasi ve ekonomik ilişkilerinin bozulmasıdır. ABD’nin yolundan giden Avrupa’nın Asya-Pasifik’te Çin’i kuşatma stratejisine giderek daha fazla dahil olduğu söylenebilir.

Genel itibariyle Almanya, özellikle son 3 yıldır bölgedeki askeri varlığını artırmaya çalışmaktadır ve bölgedeki en büyük müttefiklerinden biri de Japonya’dır.  Almanya, gelecekte bölgeye daha fazla gemi ve uçak gönderebileceğini söylemektedir.[4] Diğer taraftan da Çin’le olası bir ticaret savaşına girmemeye özen göstermektedir. Fakat Berlin’in bölgedeki askeri varlığını artırması Pekin’in tepkisini çekebilir. Bu yüzden Berlin, Çin’in alternatifi olarak Japonya ve Hindistan gibi müttefiklerine ticarette ağırlık vermeye başlamıştır.

Sonuç olarak Almanya, bir Batılı güç olarak, Asya-Pasifik’teki siyasi, ekonomik ve askeri rekabete giderek daha fazla müdahil olmaya başlamıştır. Bölgesel ve küresel risk ve tehditleri de göz önünde bulunduran Berlin yönetimi, siyasi açıdan Yeni Delhi, Pekin ve Tokyo arasında dengeli bir çizgi izlemeye çalışmaktadır. Güvenlik alanında Hindistan, Japonya ve Avustralya’yla işbirliğini geliştirmeye odaklanan Almanya, ticari ilişkilerde ise Çin’le bağlarını sürdürmekten yanadır.


[1] “India, Germany push to boost defense ties”, DW, https://www.dw.com/en/india-germany-push-to-boost-defense-ties/a-68662072, (Erişim Tarihi: 26.03.2024).

[2] Aynı yer.

[3] Aynı yer.

[4] “Germany Says It Will Expand Military Presence in Indo-Pacific as China Threat Looms”, Al Arabiya, https://english.alarabiya.net/News/world/2022/08/31/Germany-says-it-will-expand-military-presence-in-Indo-Pacific-as-China-threat-looms, (Erişim Tarihi: 26.03.2024).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler