Analiz

Bulgaristan’da Euro Karşıtı Protestolar

Bulgaristan’da euroya geçiş planı, halk arasında güçlü bir tepkiye yol açmıştır.
AB, ekonomik entegrasyonun bölgesel istikrarı artıracağını öngörmektedir.
Para birimi değişimi, ulusal egemenlik ve ekonomik esneklik tartışmalarını gündeme taşımıştır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

31 Mayıs 2025 tarihinde Bulgaristan’da on binlerce kişinin katıldığı protestolar, hükümetin euro para birimini benimseme planına karşı toplumsal bir direnişi gözler önüne sermiştir. Protestolar, ekonomik bir tartışmanın ötesine geçerek ulusal egemenlik, siyasi yönelim ve Avrupa Birliği (AB) içi entegrasyon gibi çok katmanlı meseleleri gün yüzüne çıkarmıştır.[1] Milliyetçi ve Rusya yanlısı çizgisiyle bilinen Vızrajdane (Yeniden Doğuş) Partisi’nin öncülüğünde organize edilen bu protestolar, Bulgaristan’ın AB içindeki geleceği açısından önemli bir kırılma noktasına işaret edebilir. Bu yüzden Bulgaristan’daki euro karşıtı protestoların nedenlerini, ekonomik ve siyasi bağlamını, kamuoyunun tutumunu, AB’yle ilişkiler üzerindeki olası etkilerini ve sürecin jeopolitik sonuçlarını kapsamlı biçimde incelemek son derece önemlidir.

2007 yılında AB’ye katılan Bulgaristan, Maastricht Kriterleri’ni yerine getirdiği takdirde euroya geçme yükümlülüğünü üstlenmişti. Ancak geçen 18 yılda ülke, yapısal ekonomik sorunlar, yüksek enflasyon, siyasi istikrarsızlık ve kamuoyundaki şüphecilik nedeniyle bu süreci ertelemeye devam etmiştir. Özellikle 2022-2024 yılları arasında yaşanan küresel ekonomik dalgalanmalar ve ülkedeki siyasi çalkantılar, euroya geçişin hem ekonomik hem de toplumsal meşruiyetini sorgulatır hale getirmiştir. Bulgaristan’ın 2024 yılında euroya geçmesi planlanmış ancak yüksek enflasyon oranı (%6,6) nedeniyle bu süreç ertelenmişti.

2025 yılı itibariyle ülkenin enflasyon oranı %2,6’ya düşerek teknik anlamda euro bölgesi kriterlerini karşılamaya başlamıştır. Bunun üzerine hükümet, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası’na resmi değerlendirme başvurusunda bulunmuştur.

Protestoların arkasında iki temel kaygı öne çıkmaktadır. Birincisi ekonomik endişeler ve ikincisi, egemenlik ve kimlik temelli korkulardır. Protestocular, euroya geçişin kısa vadede yaşam maliyetini artıracağına, fiyatların yükseleceğine ve özellikle dar gelirli kesimlerin satın alma gücünün azalacağına inanmaktadır.[2] Hırvatistan örneği, bu kaygıların daha da somutlaşmasına neden olmuştur. 2023 yılında euroya geçen Hırvatistan’da yaşanan fiyat artışları, Bulgar kamuoyunda “benzer bir kader bizi de bekliyor” algısına yol açmıştır.

Ayrıca Bulgar levasının euroya sabitlenmiş olmasına rağmen ulusal para biriminin sembolik ve psikolojik önemi büyüktür. Pek çok Bulgar vatandaşı, levanın korunmasını ekonomik bağımsızlığın ve ulusal kimliğin bir sembolü olarak görmektedir. Milliyetçi ve Rusya yanlısı kesimler, euroya geçişin Bulgaristan’ın egemenliğini tehlikeye atacağını savunmaktadır. Vızrajdane Partisi’nin “Egemen devletlerin geleceği vardır” ve “Bulgar levasına özgürlük” gibi sloganları, bu hissiyatın toplumsal karşılığını açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca parti, daha önce 600.000’den fazla imza toplayarak euroya geçişin referanduma sunulmasını talep etmiş, ancak Anayasa Mahkemesi bu talebi reddetmiştir.

AB, Bulgaristan’ın euro bölgesine katılımını desteklemekte ve bu süreci Balkanlar’daki istikrar ve entegrasyon açısından stratejik bir gelişme olarak görmektedir. Ancak AB açısından sorun, halkın rızasının yeterince alınmamış olmasıdır. Euroya geçiş, Bulgaristan’ın para politikasını Avrupa Merkez Bankası’na devretmesi anlamına gelmektedir. Bu, fiyat istikrarını sağlama ve finansal piyasaların derinleşmesi için kritik bir adımdır. AB, bu sayede Bulgar ekonomisinin Avrupa’yla daha entegre hale geleceğini öngörmektedir. Euro bölgesine dahil olmak, Bulgaristan’a Avrupa yatırım fonları ve bütçe desteklerinde avantajlar sağlamaktadır. Özellikle altyapı ve teknoloji yatırımlarının artması, ekonominin sürdürülebilir büyümesine katkı vermektedir. Balkanlar’daki ülkeler için euroya geçiş, AB içinde daha sağlam bir birliktelik ve istikrar mesajı olarak görülmektedir. Bu, AB’nin genişleme ve entegrasyon politikalarının bir parçasıdır.

Avrupa’da artan popülist akımlar ve AB’ye kuşkuyla yaklaşan hareketler göz önüne alındığında, Bulgaristan’da yaşananlar yalnızca yerel değil, aynı zamanda AB’nin genişleme stratejisi açısından da uyarı niteliğindedir. AB’nin Bulgar halkını euroya geçişin somut faydalarına ikna etmesi gerekmektedir. Aksi halde bu tür halk hareketleri, başka ülkelerdeki benzer girişimlerin önünü açabilir. Vızrajdane Partisi’nin ve bazı diğer aktörlerin açıkça Rusya yanlısı bir duruş sergilemesi, protestoları yalnızca ekonomik veya iç siyasi bir mesele olmaktan çıkararak jeopolitik bir nitelik kazandırmaktadır.

Rusya, AB içindeki çatlakları ve halk desteği zayıf entegrasyon hamlelerini, Avrupa bütünlüğüne zarar vermek için kullanmaktadır. Bulgaristan’daki protestolar, Moskova tarafından dikkatle izlenmekte ve medya yoluyla da desteklenmektedir. Özellikle enerji bağımlılığı ve Bulgaristan’daki Slav-Ortodoks kimliği üzerinden Rusya’nın etkisi halen güçlüdür. Bu nedenle Bulgaristan’daki euro karşıtı hareket, bir yönüyle Batı-Doğu eksenindeki yeni çatışma hattının Balkanlar’daki yansıması olarak da yorumlanabilir.

Bulgaristan’daki euro karşıtı protestolar, yalnızca bir ekonomik sistem tercihi meselesi değil; aynı zamanda kimlik, egemenlik, jeopolitik yönelim ve toplumsal meşruiyet sorunlarının merkezinde yer almaktadır. Hükümetin hedefi, euroya 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle geçmektir. Ancak bu hedefin önünde toplumsal tepkiler, siyasi bölünmeler ve jeopolitik etkileşimler ciddi engeller oluşturmaktadır. Eğer hükümet, halkın endişelerini ikna edici şekilde yönetemezse, euroya geçiş yalnızca teknik bir reform değil, siyasi bir kriz tetikleyicisi haline gelebilir. Bu bağlamda Bulgaristan örneği, AB içi entegrasyon süreçlerinde toplumsal meşruiyetin ve kamu diplomasisinin ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.


[1] “Thousands protest in Bulgaria against Euro and to maintain national currency”, Euronews, https://www.euronews.com/my-europe/2025/05/31/thousands-protest-in-bulgaria-against-euro-and-to-maintain-national-currency, (Erişim Tarihi: 01.06.2025).

[2] “Bulgarian nationalists protest government plans to adopt the euro currency”, AP News, https://apnews.com/article/bulgaria-eurozone-protests-nationalists-e8714ca044056b02c0a543f3025156a2, (Erişim Tarihi: 01.06.2025).

Meryem HARAÇ
Meryem HARAÇ
Meryem Haraç, 2024 yılında Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Haraç’ın başlıca ilgili alanları Avrupa Birliği ve Kıbrıs Sorunu’dur. Haraç, iyi derecede İngilizce ve başlangıç düzeyinde İspanyolca bilmektedir.

Benzer İçerikler