Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 11 Ağustos 2025 tarihinde gerçekleştirdiği telefon görüşmesi, BRICS platformunun geleceği, küresel ekonomik dengeler ve ikili ticaret ilişkilerinin güçlendirilmesi açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur.[i] Lula’nın ofisinden ve Çin devlet medyasından gelen açıklamalar, iki liderin yaklaşık bir saat süren görüşmede hem çok taraflılık ilkesine verdikleri önemi hem de ekonomik işbirliğini derinleştirme iradelerini vurguladıklarını göstermiştir.
Görüşmenin en dikkat çekici unsurlarından biri, BRICS ve G-20’nin “çok taraflılığı savunma” rolünün öne çıkarılması olmuştur. Lula ve Şi, küresel ticaretin adil ve dengeli bir şekilde işlemesi gerektiğini ve bu noktada BRICS’in küresel güney ülkeleri için ortak bir platform sunduğunu teyit etmişlerdir. Bu vurgu, özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın BRICS’i “anti-Amerikan” olarak nitelendirmesi ve ek gümrük tarifeleri tehdidinde bulunması sonrasında ayrı bir anlam kazanmıştır.[ii]
Lula, Trump’ın tarife politikalarına karşı BRICS ülkeleriyle ortak bir strateji geliştirmek istediğini belirtmiştir. Bu doğrultuda Çin’in Brezilya’ya verdiği destek, iki ülkenin bu konuda ortak bir cephe oluşturduğunu göstermiştir. Çin’in ABD’yi doğrudan hedef almadan yaptığı bu açıklama, diplomatik tonun korunmasına rağmen mesajın net bir şekilde iletilmesini sağlamıştır.[iii]
Şi Cinping, iki ülke arasındaki ilişkilerin “tarihteki en iyi seviyede” olduğunu ifade etmiştir.[iv] Bu değerlendirme hem diplomatik hem de ekonomik boyutta son yıllarda kaydedilen ilerlemenin altını çizmiştir. Şi, ayrıca Brezilya’yla birlikte küresel sorunların çözümü ve Ukrayna Krizi’nin siyasi yollarla sonlandırılması konusunda ortak çalışma iradesini dile getirmiştir. Bu yaklaşım, Çin’in çatışmaların çözümünde diplomasiye öncelik veren dış politika çizgisiyle uyum göstermiştir. Bu bağlamda Şi, BRICS’i Küresel Güney’de fikir birliği oluşturmak için “kilit bir platform” olarak tanımlamıştır. Ayrıca Çin’in Brezilya’yla birlikte büyük Küresel Güney ülkeleri arasında birlik ve kendi kendine yeterlilik konusunda örnek oluşturmak istediğini belirtmiştir.[v] Bu vurgu hem ekonomik bağımsızlık hem de jeopolitik dayanışma açısından stratejik bir mesaj taşımıştır.
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde tarım ürünleri ticareti belirleyici bir rol oynamıştır. Çin, dünyanın en büyük soya ithalatçısı olarak ihtiyacının önemli bir kısmını Brezilya’dan karşılamaktadır. Bu durum, Brezilya tarım sektörünün Çin pazarındaki konumunu güçlendirmiştir. Son dönemde ise Brezilyalı kahve şirketlerinin, ABD’nin yüksek tarifeleri sonrası Çin pazarına giriş yapması, iki ülke arasındaki ticaret çeşitliliğinin artmasına katkı sağlamıştır. Bu gelişme, ABD’nin uyguladığı ticaret politikalarının dolaylı olarak Çin-Brezilya ticaretini teşvik eden bir etki yarattığını ortaya koymuştur.
Brezilya açısından Çin, yalnızca büyük bir pazar değil, aynı zamanda stratejik bir yatırım ortağı olarak da önem taşımaktadır. Çin’in altyapı yatırımlarında ve enerji projelerinde Brezilya’ya olan ilgisi, ikili ilişkilerin ekonomik boyutunun sürdürülebilir olmasını sağlamıştır. Özellikle lojistik ve liman yatırımları, tarım ürünlerinin Çin’e ihracatını kolaylaştırmış ve ticaret hacmini artırmıştır. Bu süreç, Brezilya’nın ihracat gelirlerini çeşitlendirmesine ve ABD pazarına bağımlılığını azaltmasına yardımcı olmuştur.
Çin açısından Brezilya, Latin Amerika’da hem ekonomik hem de diplomatik nüfuzunu artırabileceği bir partner olarak görülmüştür. BRICS çatısı altında yürütülen işbirliği, Çin’in Küresel Güney liderliği iddiasını güçlendirmiştir. Ayrıca Brezilya’nın tarım ve enerji kaynakları, Çin’in uzun vadeli gıda ve enerji güvenliği stratejileriyle uyum göstermiştir.
BRICS’in bu süreçteki rolü, yalnızca ekonomik işbirliğini değil, aynı zamanda siyasi koordinasyonu da kapsayan bir platform sunmuştur. Lula ve Şi, BRICS’in uluslararası sistemde çok taraflılığın savunucusu olarak hareket etmesi gerektiği konusunda mutabık kalmışlardır. Bu yaklaşım, ABD’nin tek taraflı ticaret ve yaptırım politikalarına karşı ortak bir duruş geliştirilmesine zemin hazırlamıştır.
Ukrayna Krizi konusundaki değerlendirmeler de görüşmenin önemli başlıklarından biri olmuştur. Şi’nin krizin siyasi yollarla çözülmesi gerektiği yönündeki açıklaması, Çin’in çatışmalara müdahil olmadan diplomatik çözümü teşvik etme politikasını sürdürdüğünü göstermiştir. Lula, Brezilya’nın bu tür küresel sorunlarda tarafsız, ancak diplomasiye dayalı bir yaklaşımı benimsediğini vurgulamıştır.
Görüşmenin bir diğer önemli boyutu, iki ülkenin teknoloji ve yenilik alanlarında daha güçlü bir işbirliği arayışına girmesi olmuştur. Brezilya, dijital altyapı ve 5G teknolojilerinde Çin yatırımlarını çekmeyi planlamış, bu sayede hem iletişim altyapısını güçlendirmeyi hem de sanayi verimliliğini artırmayı hedeflemiştir. Çin ise Latin Amerika’da teknolojik nüfuzunu artırmak ve kendi firmaları için yeni pazarlar yaratmak amacıyla Brezilya’yı stratejik bir ortak olarak görmüştür.
Ayrıca enerji işbirliği, iki ülkenin uzun vadeli stratejik hedefleri arasında özel bir yer tutmuştur. Brezilya, hidroelektrik ve biyoyakıt projelerinde Çin finansmanını ve teknik kapasitesini kullanma fırsatını değerlendirmeye çalışmıştır. Çin ise enerji güvenliği politikası kapsamında Brezilya’nın hem yenilenebilir enerji kaynaklarına hem de fosil yakıt rezervlerine olan erişimini önemsemiştir. Bu doğrultuda altyapı yatırımları, enerji nakil hatlarının modernizasyonu ve liman kapasitesinin artırılması gibi projeler ön plana çıkmıştır.
Sonuç olarak Lula ve Şi’nin görüşmesi, yalnızca ikili ticaretin geliştirilmesine değil, aynı zamanda BRICS’in küresel arenada daha etkili bir rol oynamasına yönelik stratejik bir irade ortaya koymuştur. Tarım ürünleri ticaretinden jeopolitik koordinasyona, çok taraflılık vurgusundan ticaret savaşlarına karşı dayanışmaya kadar pek çok boyutu kapsayan bu temas, iki ülkenin ilişkilerini “tarihin en iyi seviyesine” taşımıştır. Bu bağlamda hem Brezilya hem de Çin, mevcut küresel gerilimler içinde birbirlerine olan bağımlılıklarını artırmış ve ortak hareket etme kapasitesini güçlendirmiştir. Böylece görüşme hem ekonomik hem diplomatik açıdan uzun vadeli etkiler yaratabilecek bir adım olmuştur
[i] “Brazil’s Lula, China’s Xi Discuss BRICS, Bilateral Opportunities”, Reuters, https://www.reuters.com/world/china/brazils-lula-chinas-xi-discuss-brics-bilateral-opportunities-2025-08-12/, (Erişim Tarihi: 17.08.2025).
[ii] Aynı yer.
[iii] Aynı yer.
[iv] Aynı yer.
[v] Aynı yer.
