Analiz

Türk Dünyası Vizyon Belgesi’nin Analizi

15 Aralık 2025 tarihinde açıklanan “Türk Dünyası Vizyon Belgesi” 14 bölüm ve 198 sayfadan oluşmaktadır.
Türk Dünyası’nda bölgesel entegrasyonun güçlendirilmesi ve küresel ölçekte ortak kalkınmanın ve ortak refah seviyesinin yükselmesi hedeflemiştir.
Türk Dünyası’nın coğrafî kapsamının, sadece Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) üye ve gözlemci üye olan ülkelerin mevcut siyasî sınırlarından ibaret olmadığı vurgulanmıştır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

15 Aralık 2025 tarihinde açıklanan “Türk Dünyası Vizyon Belgesi” 14 bölüm ve 198 sayfadan oluşmaktadır.

Bu Belgede, Türk Dünyası’nın iktisadi işbirliği, güvenlik, diplomasi, eğitim, kültür, dil birlikteliği, sosyal yapı, çevre, hukuk, teknoloji, ulaştırma, savunma, enerji, gümrük ve kurumsal kapasite gibi çok boyutlu alanlara yönelik mevcut durumu analiz edilmiştir. Yapılan bu analizler çerçevesinde Türk Dünyası’nda bölgesel entegrasyonun güçlendirilmesi ve küresel ölçekte ortak kalkınmanın ve ortak refah seviyesinin yükselmesi hedeflemiştir.  

Belge’nin ilk sayfalarındaki vizyon, misyon, hedef, strateji ve yönteme ilişkin başlıklar altındaki açıklamalar detaylı analiz edildiğinde dikkat çeken en önemli husus “ortaklık” vurgusudur. Bu çerçevede Belgede;

  • Türk Dünyası’nın küresel barış, istikrar ve ekonomik kalkınma süreçlerinde etkin bir merkez hâline getirilmesi,
  • Ortak tarihî ve kültürel değerlerin korunarak gelecek nesillere aktarılması,
  • Türk devletleri arasında sosyal, kültürel, ekonomik ve güvenlik alanlarında sürdürülebilir entegrasyonun tesis edilmesi,
  • Tarihî ve stratejik bağları pekiştiren kurumsal işbirliklerinin geliştirilmesi,
  • Enerji, ticaret, ulaştırma, gümrük mevzuatlarının uyumlaştırılması, teknoloji, dijital dönüşüm ve kültür alanlarında karşılıklı entegrasyonun derinleştirilmesi,
  • Ticaret güzergâhları ve lojistik merkezleri bağlamında, Hazar geçişli Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yoluna yönelik Orta Koridor üzerinden ortak ulaştırma diplomasisinin geliştirilmesi,
  • Ortak yatırım fonlarının geliştirilmesi,
  • Ortak politika ve proje üretme kapasitesinin artırılması,
  • Türk Dünyası’nın uluslararası alanda ortak hareket etme kabiliyetini güçlendirmeye yönelik kısa, orta ve uzun vadeli planlar doğrultusunda çok boyutlu ve stratejik hedeflere yer verilmiştir.

Türk Dünyası Vizyon Belgesi’nde, Türk Dünyası’nın coğrafî kapsamının, sadece Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) üye ve gözlemci üye olan ülkelerin mevcut siyasî sınırlarından ibaret olmadığı vurgulanmıştır. Bu bağlamda Belgede dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan ve tarihî, kültürel, dilsel ve etnik bağlar çerçevesinde Türk toplumlarıyla akrabalık ve soydaşlık ilişkisi bulunan toplulukların yaşadığı bölgelerin tamamının Türk Dünyası’nın coğrafî kapsamına girdiğine dikkat çekilmiştir.  

Belgede TDT’ye üye ve gözlemci ülkelerin (Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, KKTC, Macaristan ve Türkmenistan), Türk Dünyası ölçeğinde durum analizlerine yer verilmiştir. Bu bağlamda TDT’nin 2024 yılındaki toplam Gayrisafi Yurt İçi Hasılası (GSYH) 2.155,7 milyar dolar, nüfusu 176,6 milyon, İhracatı 587,4 milyar ve İthalatı 650,9 milyar dolardır. Bu ülkelerin 2025 yılı tahmini savunma bütçelerinin 62,7 milyar dolar olduğu ifade edilerek, ilgili ülkelerin savunma sanayii teknolojilerinin 100’den fazla ülkeye ihraç edildiği belirtilmiştir.

Belgede Türkiye’nin, 47 milyar dolarlık savunma bütçesi, gelişmiş savunma sanayii, askerî kapasitesi ve diplomatik tecrübesiyle Türk Dünyası’nın bölgesel güvenlik mimarisine stratejik katkı sağlayabilecek en önemli aktör olduğuna vurgu yapılmıştır.

Türk Devletleri’nin yıllara göre dünyadaki GSYH sıralamasına yer verilen Belgede, Türkiye’nin dış ticaretinde TDT ülkelerinin payının 2002 yılında 1,86 milyar dolar olduğuna yer verilerek, bu oranın 2012-2024 yılları arasında 12,2 milyar dolardan 25,8 milyar dolara çıktığına değinilmiştir. Diğer taraftan 8 Türk devletinin dünya ticaret hacmindeki paylarının yıllara göre artış oranları grafikle gösterilmiştir. İlgili grafiğe göre söz konusu oran, 2002 yılında %1,45 iken 2017 yılında %2,15’e yükselmiş, 2024 yılı itibarıyla ise %2,58 düzeyine ulaşarak artış eğilimini sürdürmüştür. 

TDT’nin kendi içerisindeki bölgesel ticaret verileri başta olmak üzere, Türkiye ile TDT arasındaki karşılıklı yatırımlar ve savunma harcamaları gibi birçok ekonomik veri, ayrıntılı tablo ve grafiklerle Türk Dünyası Vizyon Belgesi’nde açıklanmıştır. 

Belgede Türk Dünyası’nın enerji görünümü çerçevesinde tüm Tük devletlerinin petrol ve doğalgaz rezervleriyle birlikte, bu rezervlerin 2023 yılına ilişkin üretim rakamları yer almaktadır. Belgeye göre TDT’nin ham petrol rezervi 5.179 milyon ton, doğal gaz rezervi ise 19.917 trilyon metreküptür. Buna göre TDT dünya petrol rezervlerinin %2,12’sine ve dünya doğalgaz rezervlerininse %10,59’una sahiptir. 

Belgede, Hazar geçişli Orta Koridor kapsamında inşa edilen ve inşa edilmesi planlanan enerji ticaret güzergâhları ile lojistik merkezlere, çeşitli haritalar aracılığıyla yer verilmiştir. Bu koridorların etkin ve verimli kullanılması durumunda yıllık yaklaşık 600 milyar dolar olan Avrupa-Çin ticaret hacminden, Türk Cumhuriyetleri’nin büyük ekonomik gelirler elde edebileceğine dikkat çekilmiştir.

Türk Dünyası bağlamında ekonomik, finansal, teknolojik ve güvenlik alanlarında bütünleşmenin derinleştirilmesine yönelik olarak bir dizi stratejik hedef ve kurumsal öneri Belgede yer almıştır. Bu çerçevede, Türkiye’nin Türk devletleriyle olan toplam dış ticaret hacminin orta vadede 100 milyar ABD dolarının üzerine çıkarılması temel ekonomik hedeflerden biri olarak öne çıkmaktadır. 

Belgede, Türk devletleri arasında ortak pazar hedeflerini güçlendirmeye yönelik serbest ticaret anlaşmalarının yaygınlaştırılması, gümrük mevzuatlarının uyumlaştırılması, dijital ticaret altyapısının kurulması ve yerel paralarla ticaretin teşvik edilmesi kapsamında kısa, orta ve uzun vadede öneriler mevcuttur. 

Finansal entegrasyon sürecine yönelik ortak dijital para veya ortak para birimine ilişkin Belgede bilgiler bulunmaktadır. İlk aşamada, Türk devletleri arasında ödeme işlemlerinin kolaylaştırılması amacıyla “Türkcoin” veya benzeri bir dijital para biriminin oluşturulması, önerilmiştir. Bu süreci desteklemek üzere “Türk Dünyası Merkez Bankaları Forumu”nun kurulmasıyla, para ve finans politikaları alanında kurumsal eşgüdümün arttırılabileceğine yönelik öneri belgede dikkat çekmektedir.

Enerji alanında ise “Türk Dünyası Enerji Birliği”nin kurulması, bölgesel enerji bağımsızlığının güçlendirilmesi ve ortak enerji altyapılarının küresel enerji ağlarına entegrasyonu sürecinde Türk Dünyası’nın rolünün artırılması hedeflenmiştir. Bu bağlamda enerji politikalarının koordinasyonu, sürdürülebilir kalkınma ve enerji güvenliği açısından Türkiye’nin enerjide merkez ülke olmasının önemi birçok veriyle desteklenerek açıklanmıştır.

Teknoloji, inovasyon ve dijitalleşme alanlarında işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla “Türk Dünyası Teknofestleri”nin düzenlenmesi, “Türk Dünyası Teknoloji Transfer Merkezi”nin kurulması ve ülkeler arasında bilgi paylaşımını kolaylaştıracak dijital platformların oluşturulması önerilmiştir. Ayrıca, ortak bir “Türk E-Devlet Ağı”nın hayata geçirilmesi, ülkeler arasında veri paylaşımını ve kamu hizmetlerinin entegrasyonunu kolaylaştıracağı savunulmuştur. 

Güvenlik alanında, “Türk Dünyası Ortak Terörle Mücadele Merkezi”nin kurulması ve bu merkezin tehdit analizi yaparak terörle mücadelede koordinasyonu sağlayan kurumsal bir yapıya dönüştürülmesi önerilmiştir. Bu yaklaşıma göre, bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi ve ortak tehditlere karşı kolektif kapasitenin artırılması önem arz etmektedir.

Siyasi ve diplomatik boyutta “KTC’nin, TDT bünyesinde tam üye” statüsüne yükseltilmesi ve KKTC’nin uluslararası platformlardaki temsiliyetinin genişletilmesine yönelik diplomatik ve lobi faaliyetlerinin artırılması hedeflenmiştir.

Kültürel ve toplumsal bütünleşmeyi güçlendirmek amacıyla “Türk Dünyası Ortak Dil Platformu”nun kurulması; dil bilincinin artırılması, ortak akademik çalışmaların teşvik edilmesi ve lehçeler arasındaki karşılıklı anlaşılabilirliğin geliştirilmesine yönelik projelerin desteklenmesi tavsiye edilmiştir. Buna ek olarak, “Türk Dünyası Müzesi”nin kurulması ve “Ortak Kimlik Kartı” uygulamasının hayata geçirilerek, vatandaşların kimlik kartlarıyla serbest dolaşımının sağlanması, ortak kimlik ve aidiyet duygusunun pekiştirilmesine katkı sunacağına dikkat çekilmiştir.

Çevresel ve doğal kaynaklar bağlamında, sınır aşan su kaynaklarının etkin ve adil paylaşımına yönelik anlaşmaların yapılması, su yönetimine ilişkin diplomatik mekanizmaların güçlendirilmesi ve bu alanda bilimsel katkı sağlamak üzere “Türk Dünyası Su Araştırma Enstitüsü”nün kurulması önerilmektedir.

Son olarak, uzay bilimleri alanında ortak eğitim programlarının oluşturulması yoluyla genç bilim insanlarının yetiştirilmesi ve bu alandaki faaliyetlerin kurumsal bir çatı altında koordine edilebilmesi amacıyla “Türk Dünyası Uzay Ajansı” benzeri bir yapının kurulması önerilmiştir.

Özetle Belge Türk dünyasının siyasal, ekonomik, askeri ve sosyokültürel olarak entegrasyonunun güçlendirilmesi hususunda kamuoyu başta olmak üzere, politika yapıcılarına ve TDT’nin tüm hükümet yetkililerine yönelik tavsiye, görüş ve politika geliştirme olanakları bakımından çok önemli bir çalışmadır. 

Doç. Dr. Mustafa ÖZALP
Doç. Dr. Mustafa ÖZALP
25 Aralık 1983’te Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesine bağlı Uzakçay Köyü’nde doğan Doç. Dr. Mustafa ÖZALP, ilköğrenimini aynı köyde, ortaöğrenim ve lise eğitimini ise Ankara’da tamamlamıştır. 2004 yılı sonunda yükseköğrenim amacıyla Avusturya’ya giden ÖZALP, 2005–2011 yılları arasında Viyana Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanlarında lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini tamamlamıştır. Haziran 2016 tarihinden itibaren Yozgat Bozok Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan ÖZALP, 2016–2019 yılları arasında aynı üniversitenin Akdağmadeni Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü görevini asaleten yürütmüştür. 2021 yılında “Uluslararası İlişkiler” alanında doçent unvanını almıştır. Akademik çalışma alanları Türkistan coğrafyası, Avrupa bölgesi enerji politikaları, enerji güvenliği, küresel ısınma, iklim değişikliği ve göç konularına odaklanmaktadır. Evli ve bir kız çocuk babasıdır.

Benzer İçerikler