Tarih:

Paylaş:

ANKASAM Stratejik Araştırmalar Merkezi Avrasya Danışmanı Prof. Dr. Giray Saynur DERMAN Bengütürk TV’de (18.02.2019)

Benzer İçerikler

ANKASAM Stratejik Araştırmalar Merkezi Avrasya Danışmanı Prof. Dr. Giray Saynur Derman, Soçi Zirvesi’nin Rusya ve Türkiye açısından önemli olduğunu kaydederek Astana Süreci’nin Rusya, Türkiye ve İran için belirleyici olduğunu ifade etti. Ancak İran’ın son dönemde Amerika ile yaşadığı birtakım problemler yüzünden zor durumda olduğunu kaydeden Derman, İran’da yaşan terör saldırısının tam da Varşova Zirvesi’yle denk geldiğine dikkat çekti ve “Varşova Zirvesi tamamen Amerika’nın yörüngesinde gerçekleşen bir toplantıydı. Bu toplantı sonucunda zaten İran’a yönelik birtakım yaptırımların gündeme gelmesi gibi konular ele alınmıştı. Neden Polonya’da yapıldı? Çünkü Polonya, Rusya’ya karşı füzelerin yerleştirilmek istendiği bir yer, özellikle Avrupa Birliği’ne (AB) karşı bir çıkışları var. Şimdi İran bu durumdayken, Rusya ile Suriye arasında bir S-400 pazarlığı varken tabii ki bunun yansımaları farklı olacaktır.” dedi.

Derman, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Suriye konusunda Rusya’yla veya İran’la olan çözüm sürecinde Türkiye’nin bulunmasını istemediğini dile getirerek bu gelişmenin Washington’la olan ilişkileri doğrudan etkileyeceğini savundu. Soçi Zirvesi’nde ele alınan konularda, İran’la yapılan görüşmelerin daha çok bankacılık ve enerji alanında; Rusya’yla yapılan görüşmelerin daha çok vize, enerji, ulaşım gibi çeşitli sektörlerde olduğunu belirten Derman, “Fakat bunun yanında da yine Suriye’deki güvenli bölge konusu gündeme gelince Türkiye’nin ısrarla vurguladığı konu bu güvenli bölgenin kontrolünün Türkiye’de olması. Aksi takdirde diğer devletler Türkiye’nin güvenliğine müdahale edebilirler. Terör örgütleri henüz bu noktalardan ayrılmadılar, farklı noktalarda faaliyetlerini sürdürüyorlar.” sözlerini kaydetti.

Söz konusu ülkelerin Soçi Zirvesi’nde egemenliğe ve güvenliğe aykırı bütün ayrılıkçı güçlerin bölgeden temizleneceği noktasında hemfikir olduklarını söyleyen Derman, “Rus basınında Türkiye’nin arabuluculuk rolüne önem veriliyor.” dedi. Derman, öte yandan tam da İran Devrimi’nin 40.yıl dönümünde gerçekleşen saldırıyı hatırlatarak “İran bu durumdayken Rusya’yla Türkiye’nin bir ticaret anlaşması ve daha önemlisi bir savunma anlaşması varken ABD’nin buna çok sıcak bakacağını düşünmüyorum. Washington ve Ankara açısından çok parlak, olumlu şeyler söyleyemeyeceğim bu konuda.” açıklamasında bulundu.

Ayrıca Türkiye ve Esad’ın anlaşması ihtimalinin bu toplantıda çok gündeme gelmediğini çünkü bu durumun Türkiye’nin çok da talep etmediği bir konu olduğunun altını çizen Derman, “Belki de Rusya da bu konuyu çok irdelemek istemiyor. Ama yakın bir süreçte, bu anayasa ve Suriye’nin geleceği ile ilgili yönetimin belirlenmesi, seçim sisteminden sonra gündeme gelecektir.” diye konuştu. Derman Rusya’nın yaptıkları anlaşmalar ve bölgede kurduğu üsler nedeniyle Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’tan vazgeçemediğine dikkat çekerek “Rusya, eğer mevcut yönetim değişirse, gelen yönetimle soru yaşayacağını düşünüyor. Ayrıca her ne kadar biz Rusya’yla iyi anlaşsak da terör örgütü meselesi iki ülke arasındaki ilişkiler bakımından bizim açmazlarımız.” dedi.

ABD’nin artık bir savaş başlatamayacağını ifade eden Derman, Vietnam, Afganistan, Irak gibi savaşların başarısızlıkla sonuçlandığını söyledi. Derman, ABD’nin artık savaş değil, kendisine biat eden bir yönetim getirerek anlaşma sağlamak istediğini belirtti.

Prof. Dr. Giray Saynur DERMAN
Prof. Dr. Giray Saynur DERMAN
Prof. Dr. Giray Saynur Derman halen Marmara Üniversites, İletişim Fakültesi Halka İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Kişilerarası İletişim Anabilim Dalında görev yapmaktadır. 1991 yılında Lisans, 1995 yılında, Yüksek Lisans, 2003 yılında doktora eğitimini Marmara Üniversitesi’nde Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde tamamlamıştır. 1992-2003 Yılları arasında Marmara Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi, 2004-2011 yılları arasında Sakarya Üniversitesinde Yrd. Doç. Dr. ve 2011-2016 yılları arasında Doç. Dr. Akademik ünvanıyla aynı üniversitenin uluslararası ilişkiler bölümünde çalışmıştır. Uzmanlık alanı Türk Dış Politikası, Siyasi Tarih, Uluslararası ilişkiler üzerinedir. Başlıca ilgi alanları Türkiye- Rusya, ABD, AB İlişkileri, Ukrayna-Kırım, Orta Asya, Kafkasya, Balkanlar, Orta Doğu ve Karadeniz Bölgesi'nin dış ve güvenlik politikaları olup, etnik çatışma alanları, ve dış politika analizi de ilgi alanları arasındadır. “Siyasi Tarih”, “Türk Dış Politikası”, “Türk Dünyasında Siyasi Gelişmeler”, “Kafkasya’da Siyasi Gelişmeler”, “Dış Politika Analizi”, “Diplomatik Yazışmalar” lisans dersleri, “Rus Dış Politikası”, “Rusya Tarihi”, “Rusya-AB ilişkileri”, “AB’nin Orta Asya ve Kafkasya Ülkeleri ile İlişkileri” yüksek lisans dersleri ve “Global Politikalarda Karadeniz”, “Bölgesel ve Küresel Güçlerin Orta Asya-Kafkasya Politikaları” doktora derslerini vermektedir. Çok sayıda ulusal ve uluslararası bildiri, makale ve kitapları bulunmaktadır.1905-1907 Yılları Rusya Müslümanlarının Siyasi Kimlik Arayışı, (İst. Doğu Kütüphanesi Yayınları 2008), Blue Black Sea: New Dimensions of History, Security, Strategy, Energy and Economy, (İngiltere,Cambridge Scholars Publishing 2013), Ukranian Foreign Policy and the Internal Determinants, (Almanya, Berlin Lambert Academic Publishing 2015), Rus Dış Politikasındaki Değişim ve Kremlin Penceresinden Yeni Ufuklar, (Ankara SRT Yayınları, 2016) kitaplarının yazarıdır. En son çalışması The Struggle for Power in Central Asia and the Caucasus: Geopolitics and the Great Game After the Cold War, (İngiltere Tauris 2017)’dır. Amerika Birleşik Devletleri University of Texas/UTD, St. Petersburg Devlet Üniversitesi ve Kırım Devlet Sanayi ve Pedagoji Enstitüsü’nde misafir akademisyen olarak görev yapmıştır. İngilizce, Rusça ve Kırım Tatarcası bilmektedir.