Batı Balkanlar’da Artan Silahlanma Yarışı

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya saldırmasının ardından devletler yeni bir sınamayla karşı karşıya kalmıştır. Hala devam eden bu savaş, küresel krizlere kapı aralarken; bölgesel istikrarsızlıkları da beraberinde getirmiştir. Bu anlamda ön plana çıkan bölgelerden biri de Balkan coğrafyasıdır. Zira Ukrayna merkezli gelişmeler, 1990’lı yıllarda Batı Balkanlar’da yaşanan kanlı olayları tekrar hatırlatırken; bölgede zaten var olan güvensizlik ortamını daha da kırılgan bir hale getirmeye başlamıştır. Özellikle de Rusya’nın bölgedeki sorunları kullanarak, bölgeyi daha da istikrarsızlaştırıp dikkatleri Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan uzaklaştırmaya çalışacağı iddia edilmektedir. Bu bağlamda meydana gelen hadiseler de bölgedeki dengeleri sarsmaktadır.[1]

Bölge ülkelerinin hızla bir silahlanma yarışına girdiği söylenebilir. Özellikle de Sırbistan ve Hırvatistan’ın bu konuda dikkat çekici adımlar attığı görülmektedir. Her ne kadar Hırvatistan Parlamentosu Savunma Komitesi Üyesi Igor Tabak, son zamanda artan silahlanmanın bir savunma hamlesi olmayıp; aslında biraz da güç gösterisi anlamı taşıdığını savunsa da[2] bölgedeki istikrarsızlıklar düşünüldüğünde, silahlanma rekabetinin doğuracağı krizleri öngörmek mümkündür.

Aslında bu silahlanma tartışmaları, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan çok daha önce başlamıştır. Nitekim Hırvatistan’ın 2015 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) roket sistemi almasıyla Sırbistan’da Rusya’ya dönerek mevcut savunma sistemlerini güçlendirme yoluna gitmiştir. 2019 senesine ait verilere göre Sırbistan, daha önceki yıllara nazaran 1.14 milyar dolar daha fazla savunma harcamasında bulunmuştur. Hırvatistan ise 2018 ve 2020 yılları arasında orduya 2 milyar doların üzerinde harcama yapmıştır.[3] 2020 yılına gelindiğinde ise Sırbistan, toplam bütçesinin %2’lik bir kısmını savunma harcamalarına ayırmıştır.[4] 2021 yılının sonlarına yaklaşırken Hırvatistan’ın Fransa’dan 12 savaş uçağı satın almasıyla bir Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ülkesi ve Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Hırvatistan’ın Sırbistan’la bir silahlanma yarışı içinde olduğu yönündeki iddialar kuvvetlenmiştir. Zira Sırbistan’ın 2018 yılında Rusya’dan “hediye” olarak 10 adet Mig-29 savaş uçağı alarak ileride de savunma sistemlerini güçlendireceği sinyalini vermesi, bu iddiaları daha da güçlendirmiştir.[5]

Tüm bu gelişmelere ek olarak patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında Sırbistan’ın Çin’den hava savunma sistemi satın alması, bölgede zaten ekonomik girişimleriyle var olan bir aktörü, savunma arenasına da eklemiştir. Ayrıca Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in açıkça silahlı insansız hava aracı (SİHA) satın alarak ordu envanterini geliştirmek istediğini belirtmesi de bu gelişmelere farklı bir boyut kazandırmıştır.[6]

Üstelik sadece Sırbistan ve Hırvatistan’ın silahlanma faaliyeti içerisinde olmadığı; aynı zamanda Kuzey Makedonya, Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkelerin de savunma harcamalarında artışa gittiği gözlemlenmektedir.[7]

Yukarıdaki gelişmeler incelendiğinde, ilk bakışta bölge ülkelerinin silahlanma hamlelerinin kriz yaratacak bir durum olmadığı öne sürülse de tarihsel arka plan incelendiğinde, çok daha farklı yorumlar yapılabilir. Çünkü bir dönem Yugoslavya’nın parçası olan bu devletler, kanlı çatışmalar sonucunda bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.

Yugoslavya’nın parçalanma süreci incelendiğinde, en önemli etkeninin dini ve etnik çatışmalar olduğu görülmektedir. Özellikle de 1992-1995 yılları arasında Bosna Hersek’te yaşananlar, bunun en somut örneğidir. Bu noktada belirtmek gerekir ki; söz konusu çatışmalara yol açan ihtilaflar, savaş sonlandığında çözülmemiş; yalnızca krizleri dondurma yoluna gidilmiştir. Dolayısıyla etnik ve dini anlaşmazlıkların devam ettiği söylenebilir.

Halihazırda yaşanan Sırbistan-Kosova geriliminde ve Bosna Hersek’i oluşturan iki entiteden bir olan Sırp Cumhuriyeti ile Bosna Hersek Federasyonu arasında vuku bulan anlaşmazlıklarda bahse konu olan durumu görmek mümkündür.[8] Bu yüzden de silahlanma yönünde atılan adımlar hiç de masum değildir. Aksine bölgesel düzeyde güvenlik ikilemi yaratmaktadır. Zira Sırbistan’ın tüm bu silahlanma adımları ve ordusunu güçlendirme çabaları, Sırp Cumhuriyeti ve lideri Milorad Dodik’i ayrılıkçı söyleme teşvik etmektedir. Çünkü Dodik’in kendi ordusunu kuracağı yönündeki söylemleri,[9] son dönemde daha da artmış ve zaten Bosna Hersek gibi istikrardan uzak bir ülkede güvensizlik ortamının derinleşmesine neden olmuştur. Dahası Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın SİHA satın almak istediğini dile getirmesi düşünüldüğünde, sürecin bölgedeki jeopolitik fay hatlarını harekete geçirebileceği ifade edilebilir.

Sonuç olarak Batı Balkanlar; yani eski Yugoslavya Cumhuriyetlerinin bulunduğu bölge istikrardan, huzurdan ve barıştan uzaktır. Her ne kadar bölgede istikrarı sağlayacak adımlar atılmaya çalışılsa da bölge devletlerinin birbirine olan samimiyet eksiklikleri ve artarak devam eden milliyetçi söylemler, kalıcı barışın tesis edilmesini zorlaştırmaktadır. Bunun yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı gibi gelişmeler de bölgedeki kırılganlığı arttırmaktadır. Dolayısıyla Sırbistan, Hırvatistan ve Makedonya gibi ülkelerin savunma harcamalarındaki artış, ileride yaşanacak ciddi krizlerin habercisi olarak okunabilir.


[1] Pierre Morcos, “The War in Ukraine: Aftershocks in the Balkans”, CSIS, https://www.csis.org/analysis/war-ukraine-aftershocks-balkans , (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

[2] Across The Balkans: What’s behind the Arms Buildup in the Balkans? (19.04.2022), Youtube, TRT World, https://www.youtube.com/watch?v=V27qC9PZJZI&list=PLUW304lJeu3VGmaoVuA20hCgN6q3kmk70&index=14&t=857s (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

[3] Boyan Tsonev, “The Balkans: A New Arms Race?”, Ejercitos, https://www.revistaejercitos.com/en/2022/05/24/los-balcanes-nueva-carrera-armamentistica/, (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

[4] Jovana Đurović, “Kinesko naoružanje u Srbiji usred rata u Ukrajini – šta poručuju Peking i Beograd”, Glas Amerike, https://www.glasamerike.net/a/analiza-kinesko-naoruzanje-srbija-ukrajina/6524899.html, (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

[5] “Serbia Takes Delivery Of Two Russian MiG-29 Fighter Jets”, Radio Free Europe/Radio Liberty, https://www.rferl.org/a/serbia-takes-delivery-of-two-russian-mig-29-fighter-jets/29445808.html, (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

[6] “Srbija želi da nabavi naoružane bespilotne letelice – ko su proizvođači i šta je moguće kupiti?”, Tango Six Portal, https://tangosix.rs/2018/06/08/analiza-srbija-zeli-da-nabavi-naoruzane-bespilotne-letelice-ko-su-proizvodjaci-sta-je-moguce-kupiti/, (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

[7] Aynı yer.

[8] “Managing the Risks of Instability in the Western Balkans”, Crisis Group, https://www.crisisgroup.org/europe-central-asia/balkans/managing-risks-instability-western-balkans, (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

[9] “Bosnian Serb Leader Dodik Says Entity Will Withdraw From Joint Military, Judiciary”, Radio Free Europe/Radio Liberty, https://www.rferl.org/a/bosnia-serb-dodik-military/31500605.html, (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

Mustafa ÇUHADAR
Mustafa ÇUHADAR
Mustafa Çuhadar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunudur. Lisans döneminde disiplinlerarası çalışmalarına ağırlık veren Çuhadar'ın başlıca çalışma alanları, Balkanlar ve İstihbarat çalışmalarıdır. 2021 yılında Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimine başlayan Çuhadar, halihazırda Bosna Hersek’teki siyasi partileri inceleyen yüksek lisans tezini hazırlamaktadır. Çuhadar, iyi derecede İngilizce, Boşnakça, Hırvatça ve Sırpça ve temel seviyede Almanca bilmektedir.

Benzer İçerikler