Analiz

BRICS’in İsrail-Filistin Çatışma Çözümündeki Rolü

BRICS ülkelerinin İsrail-Filistin çatışmasına yönelik yaklaşımı, sürdürülebilir bir barış arayışının öne çıktığı bir çerçeveye oturmaktadır.
BRICS, yeni dünya düzeninde sürdürülebilir barışın sağlanmasında önemli bir potansiyele sahiptir.
BRICS, henüz Batılı liberal kurumlar gibi derinleşememiş ve kurumsal kimlik kazanamamıştır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

BRICS ülkeleri, Gazze’deki durumu tartışmak üzere 21 Kasım 2023 tarihinde “Olağanüstü Ortak Bir Toplantı” düzenlemiştir. Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’nın başkanlık ettiği sanal toplantıya Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin liderleri de katılmıştır. Tam üyelikleri önümüzdeki yıl başlayacak olan yeni BRICS üyeleri arasında Suudi Arabistan, Arjantin, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri de toplantıya katılmak üzere davet edilmiştir.[1]

BRICS grubu, yeni dünya düzeninde sürdürülebilir barışın önemli bir aktörü olarak öne çıkmaktadır. Bu beş büyük yükselen ekonomi ve davet edilen yeni üyeler, küresel ekonomik ve siyasi dengelerin değişimine katkıda bulunmak, kendi çıkarlarını korumak ve güçlerini artırmak amacıyla bir araya gelmiştir. BRICS’in küresel güç dengelerine meydan okuması, grup üyelerini sadece ekonomik bir ittifak olmanın ötesinde bir normatif siyasi güç olarak konumlandırmıştır.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de yer aldığı zirvede BRICS liderleri, Gazze’deki mevcut insani krizle ilgili ülke beyanlarını sunmuşlardır. Gazze’deki yetkililer, İsrail saldırıları sonucunda ölü sayısının 13,300’ü aştığını açıklamıştır. Bunların 5,600’unun çocuk ve 3,550’sinin kadın olduğu belirtilmektedir. Yine bunların içinde 201 tıbbi personeli, 22 sivil savunma kurtarma ekibi üyesi ve 60 gazetecinin olduğu duyurulmuştur.[2]

İnsanlık için derhal, kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanmasını öngören BRICS, sivillerin korunması ve insani yardımın sağlanması amacıyla bir an önce ateşkesin sağlanması yönündeki bölgesel ve uluslararası çabalara güçlü destek verdiğini açıklamıştır. Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa “İsrail’in hukuka aykırı güç kullanımı yoluyla Filistin sivillerine kolektif ceza uygulanması bir savaş suçudur. Gazze’nin sakinlerine ilaç, yakıt, gıda ve suyun kasıtlı olarak engellenmesi soykırım anlamına gelmektedir.” demiştir.[3]

BRICS liderleri ve temsilcileri, barışı sağlamak için Filistin-İsrail çatışmasına uzun vadeli bir diplomatik çözümün gerekliliğini vurgulamışlardır. Bu kapsamda Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, “uluslararası bir barış konferansı” düzenlenmesini önermiştir. Şi Cinping, “Filistin sorununa adil bir çözüm olmadan Ortadoğu’da sürdürülebilir bir barış ve güvenlik olamaz.” demiştir.[4]

BRICS ülkelerinin İsrail-Filistin çatışmasına yönelik yaklaşımı, sürdürülebilir bir barış arayışının öne çıktığı bir çerçeveye oturmaktadır. Bu perspektif, taraflar arasında adil bir denge sağlayarak çatışmanın kalıcı bir çözümü için diplomatik girişimleri desteklemeyi amaçlamaktadır. BRICS ve özellikle Çin, kazan-kazan temelli bir yaklaşım doğrultusunda bölgede barış ve istikrarın sürdürülebilirliğine vurgu yapmaktadır. Bu bağlamda, grup üyeleri insani yardım projelerine katılım ve kalkınma projelerine destek sağlayarak çatışmanın uzun vadeli etkilerini hafifletmeye çalışabilirler.

BRICS’in bu yönde attığı adımlar, yeni dünya düzeninde alternatif güç arayışlarının bir yansıması olabilir. Zira grup, küresel barış ve güvenliğe katkıda bulunma amacı gütmektedir.BRICS ülkelerinin İsrail-Filistin çatışmasına yönelik bu çabaları, uluslararası ilişkilerde ve yeni dünya düzeninde etkili birer aktör olarak konumlanma çabalarını yansıtabilir.

Çin, tarih boyunca Filistinlilere karşı duyarlı olmuş ve İsrail-Filistin çatışmasına yönelik iki devletli bir çözümü desteklemiştir. Bu yıl Orta Doğu’da daha etkili bir rol oynamaya çalışan Çin, Suudi Arabistan ile İran arasında tarihi bir yakınlaşmayı kolaylaştırmış ve İsrail-Hamas çatışmasında ateşkes için bir elçi göndermiştir.

Ekonomik Güç ve İşbirliği: BRICS ülkeleri, küresel ekonomide etkileyici bir konumda bulunmaktadır. Toplam Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) bakımından dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan bu ülkeler, uluslararası ticarette ve ekonomik kalkınma projelerinde önemli birer aktör konumundadırlar. BRICS içerisindeki ekonomik işbirliği; sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik istikrarın küresel düzeyde teşvik edilmesine katkı sağlamaktadır.

Politik Etkileşim ve Çok Taraflı Diplomasi: BRICS ülkeleri, çeşitli küresel meselelerde birlikte hareket etme kapasitesine sahiptir. Ortak çıkarlar etrafında bir araya gelerek, uluslararası platformlarda politik etkileşimde bulunurlar. Filistin-İsrail çatışması örneğinde olduğu gibi, BRICS liderleri ortak bir duruş sergileyerek çatışmanın çözümü için uluslararası barış çabalarını desteklemektedirler.

Çok Kutuplu Dünya Düzenine Katkı: BRICS, küresel güç dengelerinin çok kutuplu bir yapıya evrildiği bir dönemde önemli bir role sahiptir. Geleneksel olarak Batı odaklı olan küresel düzenin karşısında durarak, kendi vizyonlarını ve perspektiflerini savunmaktadırlar. Bu durumda, küresel karar alma süreçlerinde çeşitliliği artırarak daha adil bir dünya düzenine katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

İnsani ve Diplomatik Çözümlere Vurgu: BRICS ülkeleri, çatışma bölgelerinde barışçıl çözümlere vurgu yaparak insani değerlere saygı göstermeyi amaçlamaktadır. Filistin-İsrail çatışması bağlamında BRICS liderleri, kalıcı barış için diplomatik çözümleri desteklemekte ve insan haklarına saygı gösterilmesini talep etmektedirler.

BRICS’in karar alma süreçlerinde birçok zorluğa da maruz kaldığı unutulmamalıdır. Çünkü BRICS, henüz Batılı liberal kurumlar gibi derinleşememiş ve kurumsal kimlik kazanamamıştır. Üye ülkeler arasında farklılıklar bulunmakta ve ortak bir pozisyon almak her zaman kolay olmamaktadır. Ayrıca küresel düzen içindeki etkilerini daha da güçlendirebilmeleri için daha fazla koordinasyon ve işbirliği gerekmektedir.

Sonuç olarak BRICS, yeni dünya düzeninde sürdürülebilir barışın sağlanmasında önemli bir potansiyele sahiptir. Ekonomik, siyasi ve diplomatik açıdan güçlü olan bu ülkeler, küresel sorunlara çözüm bulma ve küresel barışa katkı sağlama konusundaki çabalarını artırabilirler.


[1] “BRICS Countries To Hold Extraordinary Joint Meeting On Situation In Gaza”, AA, https://www.aa.com.tr/en/world/brics-countries-to-hold-extraordinary-joint-meeting-on-situation-in-gaza/3059961, (Erişim Tarihi: 21.11.2023).

[2] Aynı yer.

[3] “BRICS Urges Immediate Gaza Truce, South Africa Slams Israeli ‘Genocide’“, France24, https://www.france24.com/en/live-news/20231121-south-africa-accuses-israel-of-war-crimes-and-genocide, (Erişim Tarihi: 21.11.2023).

[4] Aynı yer.

Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla Erin, 2020 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden "Feminist Perspective of Turkish Modernization” başlıklı bitirme teziyle ve 2020 yılında da İstanbul Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji bölümünden mezun olmuştur. 2023 yılında Yalova Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında "Güney Kore'nin Dış Politika Kimliği: Küreselleşme, Milliyetçilik ve Kültürel Kamu Diplomasisi Üzerine Eleştirel Yaklaşımlar” başlıklı yüksek lisans tezini tamamlayarak mezun olmuştur. Şu an Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında doktora eğitimine devam etmektedir. ANKASAM stajyeri olarak çalışan Erin'in başlıca ilgi alanları; Asya-Pasifik, Uluslararası İlişkiler'de Eleştirel Teoriler ve Kamu Diplomasisi'dir. Erin iyi derecede İngilizce ve başlangıç seviyesi Korece bilmektedir.

Benzer İçerikler