Tarih:

Paylaş:

Çin-Afganistan-Pakistan Toplantısının Dinamikleri

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Yarım asırlık bir çatışmalı sürece sahne olan Afganistan, çeşitli açılardan bölge ve dünya siyasetini etkilemeye devam etmektedir. Jeopolitik konumu, çeşitli yeraltı zenginlikleri, Asya ve hatta Avrasya güvenliğini doğrudan etkilemesi, siyasi geleceğinin belirsizliği, devam eden sorunlar ve çeşitli terör örgütlerinin varlığı, Afganistan’ın hala en çok tartışılan konular arasında yer almasına neden olmaktadır.

Hatırlanacağı üzere, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) çekilmesi sürecinde ülkenin bir kaos ve kriz merkezine dönüşeceği iddia edilmekteydi. Buna karşılık günümüzde iç ve dış meşruiyeti tartışmalı olsa da güvenlik noktasında önemli bir ilerleme kaydedildiği ortadadır. Ancak ülkedeki ekonomik ve siyasi sorunların devam etmesi, belirsizliklerin ve tehditlerin hala devam etmesine neden olmaktadır.

Böylesi bir ortamda çeşitli tarihsel ve güvenlik sorunlarının da bölgedeki tansiyonu arttırdığı ortadadır. Örneğin Afganistan ile Pakistan arasındaki Durand Hattı Sorunu, Taliban ile Pakistan arasındaki ilişkilere zarar vermektedir. Bir dönem güçlü ilişkilere sahip olan taraflar arasında tansiyonun yükselmesine sebebiyet faktörlerden biri de terör örgütü Tehrik-i Taliban Pakistan’ın (TTP) Pakistan’da gerçekleştirdiği saldırılardır. Bunun karşılığında ise Taliban yönetimi, Pakistan’la gerilen ilişkilere karşılık Hindistan’la yakınlaşarak bir denge oluşturmaya çalışmıştır.

Söz konusu gelişmeler, bölgesel sorunların çözülmesinden ziyade; jeopolitik kırılganlığın artmasına ve çatışma ihtimalinin yükselmesine yol açmaktadır. Ancak sorunların bölge devletleri arasında uzlaşı içinde çözülmesi büyük önem taşımaktadır. Bu noktada da Çin’in etkili bir aktör olmaya çalıştığı görülmektedir. Zira Çin, İran ile Suudi Arabistan arasındaki yakınlaşmayı teşvik etmiş ve taraflar arasında kurulan diplomatik ilişkileri tekrar güçlendirmeye çalışmıştır. Pekin’in bunda başarılı olduğu ortadadır.

Çin’in benzer bir politikayı Taliban ile Pakistan arasındaki ilişkilerde de inşa etmeye çalıştığı söylenebilir. Bunun son göstergesi 6 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen Çin-Afganistan-Pakistan Dışişleri Bakanları Diyalogu toplantısıdır. Birleşmiş Milletler (BM), seyahat kısıtlamasıyla maruz kalan Taliban Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki’ye toplantıya katılması için muafiyet tanımıştır.

İslamabad’da düzenlenen toplantının amacı bölgesel güvenliğin, ticaretin, lojistiğin ve terörle mücadelede işbirliğinin geliştirilmesi olmuştur.[1] Ayrıca toplantı, 2017 yılında başlatılan stratejik diyalog mekanizması beşincisi ve Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesi karşısında iki yıl boyunca dondurulduktan sonra gerçekleştirilen ilkidir.[2]

Görüşmenin ana konularından biri, Afganistan’da artan tehdit kaynakları olmuştur. Zira Afganistan’da Çin yatırımlarına ve Pakistan’a gerçekleştirilen saldırılar, terör örgütlerinin bu ülkeyi sığınak olarak kullandığı algısına neden olmaktadır. Ancak Muttaki, mevzubahis iddiaları reddederek Afganistan’da herhangi bir terör örgütüne izin verilmediğini dile getirmektedir.[3]

Buna karşı Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, Taliban ve Pakistan heyetine terörle mücadele konusunda işbirliği yapılması, Pekin’in çıkarlarının korunması, üç ülkenin terör saldırılarına karşı “çifte standarda” karşı çıkılması ve güvenlik noktasında işbirliğini arttırması çağrısında bulunmuştur.[4] Bu bağlamda taraflar; iyi komşuluğu sürdürmek, karşılıklı güveni derinleştirmek, birbirlerinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duymak, istişare yoluyla çatışmaları ve farklılıkları ele almak, Afganistan’ın içişlerine karışmamak, Afganistan’a yönelik yasadışı tek taraflı yaptırımları reddetmek ve bölgesel istikrarı baltalayan eylemlere karşı çıkmak konusunda anlaşmışlardır.[5]

Anlaşılacağı üzere Pakistan ve Çin, terörizmle mücadelede kapasitesini arttırması için Taliban’a destek verecektir. Söz konusu durum, Çin’in ve Pakistan’ın güvenlik garantisi arayışı içinde olduğunun göstergesidir. Güvenliğin sağlandığı bir ortam da Afganistan’ın Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’na (CPEC) bağlanmasını beraberinde getirecektir. Toplantıda bu konu da ele alınmıştır. CPEC’in Afganistan’ı içerecek şekilde genişletilmesi, üçlü bir ekonomik işbirliğini de tesis edecektir. Taraflar karşılıklı yarar ve kazan-kazan anlayışı kapsamında üçlü işbirliğini önemli bir etken olarak görürken; Afganistan’a uygulanan Batı merkezli yaptırımların da Çin’e avantaj sağladığı söylenebilir. Çünkü Afganistan’da petrol sondajı yapan Çin, bakır ve lityum gibi yeraltı zenginliklerine de ulaşabilecektir.[6]

Bölgesel istikrarı güçlendirmeye çalışan Çin’in söz konusu yakınlaşmadan önemli kazanımlar elde edeceği ortadadır. Bu kazanımların başında güvenliğin sağlanması gelmektedir. Kuşak ve Yol Girişimi yatırımlarına ve Çin uyruklu kişilere düzenlenen saldırıların bölgede önemli bir rahatsızlık yarattığı bilinmektedir. ABD, Afganistan’a müdahale sürecinde terörizmle mücadele argümanını kullanırken; Çin’in bölgesel güvenlik ve istikrar söylemeleriyle bölgedeki sorunları çözmeye ve etki oluşturmaya çalıştığı öne sürülebilir. İkinci olarak Çin, Kuşak ve Yol Girişimi’nin önemli bir sac ayağı olan CPEC’i Afganistan’ı da içerecek şekilde genişletmeyi planlamaktadır.

Söz konusu gelişme ve yapılacak olan yatırımlar için güvenliğin sağlanması gerekmektedir. Bu nedenle de Afganistan’daki güvenliğin, yatırımları doğrudan etkilediği söylenebilir. Dolayısıyla Çin, Taliban ile Pakistan arasındaki yakınlaşmada güvenlik ve yatırımı önemli bir etki aracı olarak kullanmaktadır. Bununla birlikte söz konusu toplantıyla tüm tarafların çıkarlarına uygun bir ilişki biçiminin geliştirilmek istendiği ifade edilebilir.

Sonuç olarak Afganistan ve Pakistan boyutuyla Çin, bölgedeki ana yatırımcı ülkeye, güvenliği teşvik eden temel aktöre ve bölge yönetimleri arasındaki barışın destekçisine dönüşmektedir. Ayrıca Çin, güvenlik ve ekonomi araçlarını Taliban üzerinde etki kurmak için kullanırken; aynı zamanda Hindistan’ın artan etkisini de sınırlamaya çalışmaktadır. Taliban ise Batı merkezli yaptırımlara karşı Pekin gibi bir aktörün desteğini elde etmektedir. Pakistan ise bu süreçte CPEC kapsamındaki yatırımlar için güvenli bir ülke olmaya çalıştığının mesajını verirken; bölgesel tehditlere karşı da destek almayı arzulamakta ve bunu terör örgütü TTP’yle mücadelesinde avantaja çevirmek istemektedir.


[1] Ayaz Gul, “China Asks Afghanistan’s Taliban to Address Terrorism Worries”, VoA, https://www.voanews.com/a/china-asks-afghanistan-s-taliban-to-address-neighbors-terrorism-worries/7081901.html, (Erişim Tarihi: 08.05.2023).

[2] Frank Tang, “China Calls on Pakistan, Afghanistan to Help Fight Terror, Protect Chinese Interests in First 3-Way Talks Since 2021”, SCMP, https://www.scmp.com/news/china/diplomacy/article/3219685/china-calls-pakistan-afghanistan-help-fight-terror-protect-chinese-interests-first-3-way-talks-2021, (Erişim Tarihi: 08.05.2023).

[3] Gul, “China Asks Afghanistan’s…”, a.g.m.

[4] Tang, “China Calls on Pakistan…”, a.g.m.

[5] “Qin Gang Attends the Fifth China-Afghanistan-Pakistan Foreign Ministers’ Dialogue”, Ministry of Foreign Affairs of the People’s Republic of China, https://www.fmprc.gov.cn/eng/wjb_663304/wjbz_663308/activities_663312/202305/t20230508_11073154.html, (Erişim Tarihi: 08.05.2023).

[6] Benjamin Parkin vd, “China Holds Security and Trade Talks with Taliban”, Financial Times, https://www.ft.com/content/d262d1eb-5ded-4202-9362-c9b04b5e4494, (Erişim Tarihi: 08.05.2023); “China, Pakistan and Afghanistan FMs Hold Talks in Islamabad”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2023/5/7/china-pakistan-and-afghanistan-fms-hold-talks-in-islamabad, (Erişim Tarihi: 08.05.2023).

Dr. Emrah KAYA
Dr. Emrah KAYA
ANKASAM Dış Politika Uzmanı Dr. Emrah Kaya, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezundur. Yüksek lisans derecesini 2014 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde hazırladığı “Latin Amerika'da Sol Liderlerin Yükselişi ve Uluslararası Politikaya Etkisi: Venezuela-Bolivya Örneği” başlıklı teziyle almıştır. Kaya, doktora derecesini de 2022 yılında aynı üniversitede hazırladığı "Terörle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-FARC-LTTE-PKK" başlıklı teziyle elde etmiştir. İyi derecede İngilizce bilen Kaya'nın başlıca çalışma alanları; Orta Asya, Latin Amerika, terörizm ve barış süreçleridir.