Çin ile Hindistan Arasındaki Sınır Sorunu Neden Çözülemiyor?

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Yarım asrı aşkın bir süredir devam eden Çin ile Hindistan arasındaki sınır sorunu, zaman geçtikçe tarafların yumuşamasına ve sorunu çözmek adına bir araya gelmesine sebep olmaktan ziyade; her geçen gün tansiyonun daha da artmasına yol açmaktadır. İhtilaflı sınır ve bölgeler üzerinde çözüme ulaşılamaması hasebiyle Çin-Hindistan sınırı, halen resmi bir şekilde çizilememiştir. Her iki ülkenin sınır sorununu bir türlü çözememesinden ötürü bölge; barışın, istikrarın ve sürdürülebilir ilişkilerin olduğu bir ortamdan uzaklaşmaktadır.

Çin ve Hindistan arasında ilk sınır çatışması, 1962 yılında meydana gelmiştir. Ardından 1967 ve 1975 senelerinde taraflar arasında tekrar çatışmalar yaşanmıştır.[1] 1980’li yıllardan sonra da sınır sorunun çözülmesi adına Çin ile Hindistan arasında görüşmeler başlamış ve bu görüşmeler, beraberinde ekonomi ve ticaret gibi diğer alanlarda da yakınlaşmaları getirmiştir. Ancak her ne kadar iki devlet arasında çeşitli toplantılar gerçekleşse de sınır sorunu bir türlü çözüme kavuşturulamamıştır.[2] Fakat müzakerelerin gerçekleştiği süreç boyunca sınırda herhangi bir çatışma yaşanmamıştır. Lakin 2013 yılı ve ertesinde tüm bu olumlu hava dağılmıştır. Ardından da taraflar arasında sınır çatışmaları yeniden yaşanmaya başlamıştır.

Çin’in geçmişte Orta Asya ülkeleriyle olan sınır sorunlarını çözdüğü düşünüldüğünde, Hindistan’la yaşanan sınır sorununun neden bir türlü çözüme ulaşmadığı akıllarda soru işareti yaratmaktadır. Mevzubahis soruna yakından bakıldığında ise bu çözümsüzlüğün arkasında birden fazla nedenin yattığı görülmektedir.

Taraflar arasındaki rekabet, aktörlerin birbirlerine doğru adım atmasına engel olmaktadır. Hem Çin hem de Hindistan, bölgede temel rakip olarak birbirini görmektedir.[3] Her iki devlet de sahip oldukları büyük nüfusu, geniş sınırları, büyüyen ekonomileri, örgütlerde etkin olma çabaları ve karşılaştıkları sorunların benzerliği gibi birçok hususta birbirini andırmaktadır. Zira birbirlerine benzer ölçekte olan bu iki ülke arasında hem bölgede hem de uluslararası alanda etkinliğini arttırma konusunda var olan yarış, geçmişten beri devam etmektedir. Birbirlerine karşı rekabet içinde olan ülkelerin de ortak çıkarlar olmadığı sürece, uzlaşmacı bir yol izlemesi pek rastlanan bir durum değildir. Belli dönemlerde uzlaşmalar meydana gelse de bu ortam uzun süre devam etmemektedir. Tarihe bakıldığında, bunun birçok örneğini görmek mümkündür.

Diğer yandan ihtilaflı olan yerlerin sunduğu avantajlardan dolayı taraflardan hiçbiri ortaya çıkacak bir çözüm yolunun getireceği faydayı yeterli görmemektedir. Başka bir ifadeyle, çözüm yolunun ancak bir tarafın daha memnun olmasına sebebiyet vereceği ve diğer tarafın daha az bir fayda elde edeceği şeklinde bir algı söz konusudur.  Bu yüzden de Çin ve Hindistan, istedikleri yönde bir anlaşmaya varamamaktadır.

Hindistan’ın bir endişesi de sınır anlaşmazlığının çözülmesi durumunda Çin’in sınıra yakın yerlerde ticaretini arttıracağı ve bu ticaret neticesinde sınırın ucuz Çin mallarıyla dolacağıdır. Çin’in artan etkisinin Hindistan’ın ticaretini ve ekonomik gelişimini baltalayacağı yönünde bir korku öne çıkmaktadır. Bundan dolayı sınır anlaşmazlığının çözümü hususunda yapılan görüşmelerde, Yeni Delhi yönetiminin özellikle üzerinde durduğu meseleler arasında ticaret yer almaktadır.[4]

Ayrıca hem Çin’in hem de Hindistan’ın düzenli olarak savunmaya büyük yatırımlar yapması ve sınırda askeri bir hareketliliğin olması, tarafların kendilerini daha güvensiz hissetmesine yol açmaktadır. Askeri hareketlilik, iki ülke arasında gerilimi arttıran faktörlerdendir.[5] Hindistan’da emekli bir korgeneral olan P. R. Shankar’a göre, Çin’in başlıca askeri hedefi Hindistan’dır.[6] Buradan da anlaşılacağı üzere Hindistan, Çin’in kendisini tehdit olarak algıladığı düşünürken; benzer şekilde Yeni Delhi de Pekin’in kendini tehdit gördüğü düşünmektedir. Tarafların sahip olduğu bu algılama sebebiyle iki ülkenin hükümetleri kendilerini korumak adına savunmaya yönelmektedir.

Bir başka husus ise tarafların birbirlerinin hassasiyetlerine karşı konum almasıdır. Geçmişten beri Pakistan ile Çin’in tarihi dostluğu, Yeni Delhi’yi rahatsız etmektedir. Buna paralel olarak Tibetli ruhani lider Dalai Lama’nın Hindistan’da ağırlanması ise Çin’i rahatsız etmektedir.[7] Çin ve Hindistan’ın bu tür davranışları, karşılıklı güveni azaltmakta ve sorunun çözümünde tarafların bir araya gelmesinde engel olmaktadır.

İki ülke arasında yıllardır süren sınır anlaşmazlığında ilerleme katetmenin tek yolu, müzakerelerdir. Çünkü her iki ülke de bu anlaşmazlığı sürdürerek birçok şey kaybetmektedir ve söz konusu kayıplar, iki tarafın da çıkarlarına ters düşmektedir.[8] Oysa Çin ve Hindistan, dünyanın çok kutuplu hale gelmesi ve yükselen güçlerin uluslararası ilişkilerde önemli bir rol oynaması gerektiği konusunda hemfikirdir. Ayrıca yine her iki devlet de iklim değişikliği, uluslararası ticaret, finans ve diğer ülkelerin iç meselelerine karışmama gibi konularda benzer küresel politika görüşlerini paylaşmaktadır.[9]

Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde, iki devletin anlaşmaya varmasının ticari, ekonomik, sosyal ve uluslararası meselelerde birbirlerine destek olma hususunda fayda sağlayabileceği düşünülmektedir. Ancak karşılıklı önyargılar, sınır sorununu çözümsüz bırakmaktadır.


[1] “Çin ile Hindistan Arasındaki Sınır Anlaşmazlığı 50 Yıldır Çözülemiyor”, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/cin-ile-hindistan-arasindaki-sinir-anlasmazligi-50-yildir-cozulemiyor/2531585#:~:text=%C3%87in%20ile%20Hindistan%20aras%C4%B1ndaki%20Himalaya,s%C4%B1k%20s%C4%B1k%20kar%C5%9F%C4%B1%20kar%C5%9F%C4%B1ya%20getiriyor, (Erişim Tarihi: 25.12.2022).  

[2] İzzet Soner Ayhan, “Çin-Hindistan Sınır Anlaşmazlığının Çözümünü Engelleyen Faktörler”, Barış Araştırmaları ve Çatışma Çözümleri Dergisi, 2(2), 2016, s. 82.

[3] Ayhan, a.g.m., s. 91

[4] Ayhan, a.g.m., s. 94

[5] Ayhan, a.g.m., s. 95.

[6] “India is China’s Prime Military Target”, Rediff, https://www.rediff.com/news/interview/india-is-chinas-prime-military-target/20221222.htm, (Erişim Tarihi: 25.12.2022).

[7] “Why China and India Just Can’t Get Along”, Time, https://time.com/3856833/china-india-relations-narendra-modi-xi-jinping/, (Erişim Tarihi: 25.12.2022).  

[8] “India-China Dispute: The Border Row Explained in 400 Words”, BBC News, https://www.bbc.com/news/world-asia-53062484, (Erişim Tarihi: 25.12.2022).  

[9] Hongzhou Zhang-Mingjiang Li, “Sino‐Indian Border Disputes”, ISPI Analysis, 181, 2013, s. 9.

Neslihan TOPCU
Neslihan TOPCU
Neslihan Topcu, 2017 yılında Adnan Menderes Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun olmuş ve ardından aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. Yüksek lisans derecesini elde ettiği “Çin’in Enerji Güvenliği Politikaları” başlıklı tezi, 2020 yılında kitap olarak da yayınlanmıştır. 2016 senesinde Litvanya’daki Kazimieras Simonavičius Üniversitesi’nde ve 2019 yılında da Portekiz’deki Minho Üniversitesi’nde eğitim alan Topçu, halihazırda Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktora eğitimine devam etmektedir. Asya Pasifik, enerji güvenliği ve devletlerin uzay politikalarıyla ilgili çalışmaları çeşitli dergilerde ve kitaplarda yayınlanmış olan Topçu, iyi derecede İngilizce ve orta seviyede İspanyolca bilmektedir.

Benzer İçerikler