Çin’in Çevrelenmesinde AUKUS’un Rolü ve Avustralya: Pasifik’te Artan Militarizasyon

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

AUKUS Paktı, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Birleşik Krallık’ın Avustralya’ya nükleer teknolojili denizaltılar sağlamasını öngören bir işbirliğidir. Nitekim bu anlaşma çerçevesinde ABD, bölge üzerinde önemli bir nüfuz ve harekat alanı bulabilecektir. Söz konusu durumun da Kuzey Kore ve Çin’de ciddi bir rahatsızlık uyandırdığı öne sürülebilir. Çünkü söz konusu birlikteliğin aslında temel amacının Güney Çin Denizi üzerinden Pekin’i çevrelemeye dönük bir amaç barındırdığı düşünülmektedir.

Bununla birlikte paktın, Tayvan konusunda Çin’i caydırma hedefi güttüğü de belirtilmektedir. Zira bölgenin militarizasyonunun arttığı ve bunda da AUKUS’un önemli bir rol oynadığı vurgulanabilir. Nitekim paktla ilgili alınan aksiyonlar ve geliştirilen işbirlikleri, mevzubahis durumu teyit eder niteliktedir.

Bu bağlamda ABD Başkanı Joe Biden’ın 13 Mart 2023 tarihinde San Diego’da Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’la gerçekleştirdiği görüşme oldukça dikkat çekicidir. Aynı zamanda bu görüşmeye ABD’nin Avustralya Büyükelçisi Caroline Kennedy, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin III ve ABD Donanma Bakanı Carlos Del Toro da katlımıştır. Görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada liderler, Avustralya’nın Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki nükleer denizaltılarını ve deniz gücünü arttırma konusundaki planlarının altını çizmiştir. Bunun da Pekin’in sahip olduğu askeri yığınak sebebiyle yapıldığını bildirmiştir.

Tüm bunların yanı sıra üç devletin de Kanberra’yla oldukça hassas teknolojileri paylaşmasını sağlayacak ve farklı bileşenlerle tasarlanacak yeni tip bir denizaltının inşası üzerinde fikir birliğine vardığı söylenmiştir.[1] Bu durum ABD’nin 1958 senesinde İngiltere’ye nükleer denizaltılar hususunda verdiği destekten sonra bir ilk olacaktır.

Yapılan açıklamalarda mevzubahis anlaşmanın üç aşamada vuku bulacağı belirtilmiştir. İlk olarak İngiltere ve ABD’ye ait denizaltılar, Avustralya üslerine ziyarette bulunacaktır. İkinci olarak Kanberra’ya ait deniz kuvvetleri, ABD ve İngiltere donanmalarında bu yeni tip denizaltılar konusunda eğitim alacaktır. Bu aşama nükleer enerjiye sahip denizaltılar konusunda Avustralya kuvvetlerinin uzmanlaşmasını hedeflemektedir. Üçüncü ve nihai aşamada ise Washington ve Londra, kendilerine ait denizaltıları dönüşümlü ve belirli bir düzene tabi olarak Avustralya limanlarına yerleştirecektir.[2] Bu durumun Avustralya’nın bölgede önemli bir askeri nüfuz kazanmasını sağlayacağı öne sürülebilir.

Nitekim Avustralya; ANZUS, AUKUS ve Dörtlü Güvenlik Diyaloğu’na (QUAD) üye olması nedeniyle Batı’nın çıkarlarına uygun konumlanan bir bölge ülkesidir. Bu da Avustralya’yı Çin ile ABD arasındaki küresel rekabetin bölgesel boyutunda Pekin’le bir mücadele eden bir aktör konumuna sürüklemektedir. Kuşkusuz bu rekabette Kanberra, Washington’un ve Batı’nın desteğine ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda söz konusu paktın temelinde Çin’in çevrelenmesi vardır.

Öte yandan Batı’nın ve özellikle de ABD’nin nükleer denizaltı teknolojisini ne derece paylaşacağı veya paylaşmayı ne kadar istediği tartışma konusudur. Çünkü yukarıda da bahsedildiği gibi bu durum, ABD açısından 1958 yılından itibaren bir ilk olacaktır. Washington’un söz konusu teknolojisini bunca zaman paylaşmaktan kaçınmasının önemli bir nedeni de teknolojisinin Çin ve Rusya gibi devletler tarafından takip edilebilmesi ve/veya çalınabilmesinin önlenmesi hassasiyetidir.

Avustralya’nın 2030 yılına kadar ABD’den Virginia sınıfı beş nükleer enerjili denizaltı satın almasının beklenmesi de bölgenin militarizayonundaki önemli bir örnektir. Nitekim Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles’in Kanberra’nın nükleer denizaltılarının Asya-Pasifik, Güneydoğu Asya ve Hint Okyanusu’nda barış ve istikrarı sağlayacağını ve bu denizaltıların savaşta görev yapma kabiliyetine sahip olacağını; ancak söz konusu yeteneğin asıl amacının bölgenin istikrarını ve barışını sağlamak olduğunu söylemesi,[3] Avustralya’nın Çin’in bölgesel refahı ve barışı tehdit ettiğini düşündüğünü göstermektedir.

Aynı zamanda mevzubahis söylemler Kanberra’nın saldırgan ve proaktif bir tutum içerisinde olmadığına işaret etmesi bakımından da önemlidir. Çünkü Avustralya’nın bu işbirliğiyle Pekin’i provoke etmek ve Çin tarafından hedef haline getirilmek istemediği öne sürülebilir.

Sonuç olarak Avustralya’nın dahil olduğu Batı temelli ittifaklar, Kanberra’yı Pekin’in karşısında konumlandırmaktadır. Bu durumun Washington’un da işine geldiği ve Avustralya vasıtasıyla Asya-Pasifik’te bir harekat alanı kazandığı iddia edilebilir. Bu ise Çin’in tepkisini çekebilir. Dolayısıyla militarizasyonun artışına paralel olarak bölgedeki tansiyonun yükseleceği öngörülebilir.


[1] “Biden Unveils Submarine Pact With U.K., Australia During Historic San Diego Visit The San Diego Union-Tribune”, The San Diego Union-Tribune, https://www.sandiegouniontribune.com/news/politics/story/2023-03-13/biden-uk-australia-san-diego-visit, (Erişim Tarihi: 24.03.2023).

[2] Aynı yer.

[3] “Australia Likely to Buy Up to 5 Virginia Class Nuclear Submarines as Part of Aukus Deal”, South China Morning Post, https://www.scmp.com/news/asia/australasia/article/3212875/australia-likely-buy-5-virginia-class-nuclear-submarines-part-aukus-deal, (Erişim Tarihi: 24.03.2023).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler