COP28 Bağlamında Çin’in Yeni Karbon Hedefleri

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

4 Aralık 2023 Pazartesi günü gerçekleştirilen COP28 etkinliğinde Çin, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel taahhütlerin bir parçası olarak 2030 ve 2035 yılları için yeni emisyon azaltma hedefleri belirleyeceğini açıklamıştır. COP28 Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı’nın oturum aralarında konuşan Çin’in Özel Temsilcisi Xie Zhenhua, metan kontrolü için daha fazla çaba gösterilmesi çağrısında bulunmuştur. Xie, ülkesinin önümüzdeki iki yıl içinde 2035 karbon hedeflerini açıklama kararlılığını vurgulayarak “Bu toplantıdan sonra her ülkenin 2025 yılına kadar 2035 katkı hedeflerini önermesi gerekiyor” demiştir.[1]

Çin, COP28’de Paris Anlaşması’na atıfta bulunarak, ısınmayı sanayi öncesi seviyelerden sınırlandırmayı amaçlayan anlaşmaya uygun şekilde, küresel ısınma kontrol hedeflerine ulaşmak için daha fazla teknik yenilik çağrısında bulunmuştur.

Çin’in küresel ve bölgesel kalkınma için sürdürdüğü Kuşak ve Yol Girişimi (KYG), enerji altyapısının genişletilmesi ve bölgesel kalkınmanın teşvik edilmesi amacını taşımakta ve bunu ısrarla teşvik etmektedir. Yeşil enerji, Çin’in bu stratejik planının önemli bir unsuru olarak öne çıkmaktadır. Yeşil enerji projeleri, sürdürülebilir kalkınma ve çevresel hedeflere uyum sağlamak amacıyla entegre edilmiştir. Çin, KYG kapsamında bir dizi yeşil enerji projesine yatırım yapmıştır. Özellikle rüzgâr, güneş ve hidroelektrik enerji projeleri, bu çabaların merkezindedir. Bu alandaki yatırımları, enerji güvenliğini artırmak, karbon emisyonlarını azaltmak ve bölgesel enerji entegrasyonunu desteklemek amacıyla yapılmaktadır. Çin’in bu yaklaşımı, sürdürülebilir kalkınma ve çevresel koruma konusundaki küresel beklentilere uyum sağlama çabasını yansıtmaktadır.

COP28 çerçevesinde gelişmiş ülkelerin, iklim değişikliğinin zararlı etkileriyle karşı karşıya kalan yoksul ülkelerin zararlarını tazmin etmek üzere 2022 yılında ilan edilen kayıp ve zarar fonuna daha fazla katkıda bulunmaları gerekmektedir. COP28’e katılan 195’ten fazla ülke, konferansın açılış gününde önemli bir adım atarak fonun hayata geçirilmesi konusunda anlaşmıştır.[2] Ev sahibi ülke olan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), fona katkı için 100 milyon dolar ve Avrupa Birliği (AB), 275 milyon dolar taahhüt etmiştir. Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 17,5 milyon dolar ve Japonya, 10 milyon dolar destek vererek yaklaşık 475 milyon dolarlık fon oluşturulmuştur.[3]

Bahsi geçen fon, iklimle ilgili felaketlerden etkilenen yoksul ülkelere, örneğin sel veya yükselen deniz seviyelerindeki artış nedeniyle yerlerinden olan topluluklara yeniden inşa ve rehabilite edilebilmeleri için mali yardım sağlamayı amaçlamaktadır. Bu fon diğer iklim uyum fonlarından farklıdır. Çünkü kayıp ve hasar, toplumların iklimsel etkilere artık uyum sağlayamadığı ya da hazırlıklı olamadığı bir durum senaryosu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında yıllarca süren anlaşmazlıkların ardından kayıp ve zarar fonu, geçen yıl Mısır’da düzenlenen COP27’de prensip olarak kurulmuştur. Anlaşma bu yıl ilk kez COP28’de faaliyete geçmiştir.[4]

Çin’in COP28’de açıkladığı yeni karbon hedefleri, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadeledeki taahhütlerini güçlendirdiğini göstermektedir. Bu adım, Çin’in sürdürülebilir bir geleceğe olan bağlılığını vurgulamakta ve uluslararası toplumda liderlik rolünü sürdürme çabalarını yansıtmaktadır. Çin’in metan emisyonlarına yönelik küresel çabada daha fazla işbirliği çağrısında bulunması, iklim değişikliğiyle mücadeledeki kolektif çabaların önemini vurgulamaktadır. Bu, uluslararası arenada ortak bir çözüm bulma ve iklim kriziyle mücadele etme konusundaki uluslararası dayanışmanın arttığı bir dönemde önemli bir adımdır. Xie’nin gelişmiş ülkelerden kayıp ve zarar fonuna daha fazla katkıda bulunmaları çağrısının ardında yatan adalet ve eşitlik vurgusu, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel sorumluluğun adil bir şekilde paylaşılması gerektiğine dair bir mesaj içermektedir. Bu, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki iklim adaletsizliği konusundaki hassasiyeti yansıtmaktadır.

Çin’in KYG kapsamındaki sürdürülebilirlik çabalarına karşın AB’nin iklim hedefleri ve karbon piyasasına dair endişeleri artmaktadır.[5] BM bünyesinde dile getirilen anlaşmazlıklar, ülkelerin Paris Anlaşması’na uyum konusundaki ortak ilerlemesini değerlendiren Küresel Durum Değerlendirmesi (GST), iklim politikalarına dair ticaret üzerindeki etkileri ve karbon piyasaları için güven standartlarının geliştirilmesi gibi geniş kapsamlı müzakereleri etkileyebilme potansiyeline sahiptir.

Avrupa Komisyonu İklim Eylemi Genel Direktörü Kurt Vandenberghe, “Çin’in 2030’dan önce karbon salımını kontrol altına alarak dünyayı ve küresel toplulukları olumlu yönde etkileyebileceği umudunu koruyoruz.” demiştir.[6]

Sonuç olarak Çin’in KYG dahil olmak üzere yeşil enerjiyi yaygınlaştırma çabaları, sürdürülebilir kalkınma ve küresel iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki taahhütlerini ortaya koymaktadır. Bu çabalar, sadece enerji altyapısını genişletmekle kalmayıp aynı zamanda yeşil enerji projelerine önemli yatırımlar yaparak uluslararası işbirliğine de odaklanmaktadır.

Çin’in 2030 ve 2035 için yeni karbon hedeflerini belirleme taahhüdü, uluslararası topluluk üzerinde olumlu bir etki bırakabilir ve küresel çapta iklim eylemi için bir öncü olma yolunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu çabaların yanı sıra Çin’in uluslararası toplulukla uyum içinde çalışarak yeşil finansmanı teşvik etmesi ve diğer ülkelerle enerji projelerinde işbirliği yapması önemli bir adımdır. Çin’in yerel ve küresel düzeyde karbon piyasalarında yüksek dürüstlük standartlarına bağlı kalmaya devam etmesi, iklim politikalarının etkinliği açısından kritik bir faktördür.


[1] “Cop28: China Firm On New Carbon Targets For 2030 And 2035, Calls For Global Effort To Cut Methane Emissions”, South China Morning Post, https://www.scmp.com/news/china/science/article/3243680/cop28-china-firm-pledging-new-carbon-targets-2030-and-2035-calls-global-effort-cut-methane-emissions, (Erişim Tarihi: 05.12.2023).

[2] Aynı yer.

[3] “COP28: China, U.S. Called On Actions To Control Methane And Other Non-CO2 Greenhouse Gases Emissions”, CGTN, https://news.cgtn.com/news/2023-12-04/VHJhbnNjcmlwdDc2Mjk1/index.html, (Erişim Tarihi: 05.12.2023).

[4] “COP28: Should India And China Benefit From A Climate Damage Fund?”, BBC, https://www.bbc.com/news/world-asia-india-67610621, (Erişim Tarihi: 05.12.2023).

[5] “COP28: China, EU Face Uphill Battle To Coordinate Carbon Policies”, S&P Global, https://www.spglobal.com/commodityinsights/en/market-insights/latest-news/energy-transition/120423-cop28-china-eu-face-uphill-battle-to-coordinate-carbon-policies, (Erişim Tarihi: 05.12.2023).

[6] Aynı yer.

Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla Erin, 2020 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden "Feminist Perspective of Turkish Modernization” başlıklı bitirme teziyle ve 2020 yılında da İstanbul Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji bölümünden mezun olmuştur. 2023 yılında Yalova Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında "Güney Kore'nin Dış Politika Kimliği: Küreselleşme, Milliyetçilik ve Kültürel Kamu Diplomasisi Üzerine Eleştirel Yaklaşımlar” başlıklı yüksek lisans tezini tamamlayarak mezun olmuştur. Şu an Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında doktora eğitimine devam etmektedir. ANKASAM stajyeri olarak çalışan Erin'in başlıca ilgi alanları; Asya-Pasifik, Uluslararası İlişkiler'de Eleştirel Teoriler ve Kamu Diplomasisi'dir. Erin iyi derecede İngilizce ve başlangıç seviyesi Korece bilmektedir.

Benzer İçerikler