Analiz

Dünya Bankası ve IMF’nin 2024 Bahar Toplantıları

Dünya Bankası tarafından borç verme kapasitesinin artırılmasına yardımcı olmak için gelişmiş ülkeler, bahar toplantılarında 11 milyar dolar taahhütte bulunmuşlardır.
Çok taraflı kalkınma bankaları, 2022 yılında en yüksek iklim finansını 60,9 milyar ile gelişmekte olan ülkelere sağlamıştır.
Gelişmekte olan ülkelerin karşılaştıkları iklim ve kalkınma sorunlarına çözüm bulmak için büyük miktarlarda fona ihtiyaç olduğu bildirilmiştir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası, 2024 yılı bahar toplantılarını Washington’da başlatmıştır. Bu toplantılar uluslararası iklim sorunu için finans sağlamayı amaçlamaktadır. Reform yapma ve dünyayı saran “çoklu kriz” ile baş etme konusunda giderek artan krizleri görüşerek çözüm yolları bulmaya çalışılmıştır. Gelişmekte olan birçok ülke, artan gıda güvensizliği, gelir eşitsizliği ve kaynaklarının çoğunu tüketen borçlarla mücadele etmektedir. Gelişmiş ülkelerin dış yatırımları azaltması bu sürecin çözülmesini de zorlaştırmaktadır.

IMF ve Dünya Bankası, iklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olmak için farklı çözümler sunmuştur. Bu süreç çeşitli önerileri içerse de toplantı sonunda ilerlemenin çok yavaş olduğu raporlanmıştır. Toplantıda büyük katkıları olan gelişmiş ülkeler, Dünya Bankası tarafından borç verme kapasitesinin artırılmasına yardımcı olmak amacıyla bahar toplantılarında 11 milyar dolar taahhütte bulunmuştur. Ancak dünyanın gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelere yönelik yeni fon ve borç hafifletme çağrıları büyük ölçüde yanıtsız kalmıştır.[1]

İklim Finansmanı Bağımsız Üst Düzey Uzman Grubu (IHLEG) tarafından 2022 yılında yapılan bir araştırma sonucunda, Çin hariç gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerin iklim hedeflerine ulaşmak için 2030 yılına kadar her yıl 2,4 trilyon dolar yatırım yapması gerektiği sonucu paylaşılmıştır. Gelişmekte olan ülkelerin karşılaştıkları iklim ve kalkınma sorunlarına çözüm bulmak için büyük miktarlarda fona ihtiyaç olduğu bildirilmiştir. IHLEG, Paris Anlaşması ile belirlenen hedeflerin uygulanamamasının nedeni olarak bugün gelişmiş sayılan devletlerin ekonomi alanında yatırım yapmadıkları nedeniyle olduğunu açıklamıştır.

Gelişmekte olan ülkeler, bu sürecin yavaşlamasının nedeni olarak Covid-19 salgını sonrasında etkilenen ekonomi, borç sıkıntısı, gelir eşitsizliği ve gıda sıkıntısını öne sürmektedirler. Bu sebeplerden dolayı yatırım yapılmasının zorlaştığı ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda önlemlerin azaltıldığı bildirilmiştir.[2] Bahar toplantılarında Dünya Merkez Bankası, çıkmaza son vermek için potansiyel olarak radikal bir öneri sunmuştur. Bu öneri, bazı ülkelerin borç yeniden yapılandırma anlaşmalarının dışında bırakmak şeklinde açıklanmıştır.[3]

Çok taraflı kalkınma bankaları (MDB’ler), gelişmekte olan ülkelere her yıl büyük ölçüde kredi olarak milyarlarca dolar dağıtmaktadır. Bu bankalar, geniş çapta uluslararası iklim finansmanının genişletilmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Çok taraflı kalkınma bankaları, bu süreçte Dünya Bankası’nın odak noktasında yer almasını sağlamaktadır. Çok taraflı kalkınma bankaları, 2022 yılında en yüksek iklim finansını 60,9 milyar ile gelişmekte olan ülkelere gerçekleştirmişlerdir.

IHLEG, bu tür ülkeler için 2,4 trilyon dolarlık yatırımın artırılmasının çok taraflı kalkınma bankaları ve diğer kalkınma finansmanı kuruluşlarından 2030 yılına kadar yılda yaklaşık 250-300 milyar dolar gerektireceğini tahmin etmektedir. Bu büyüklükte bir yatırımın yapılmasının ciddi sonuçlar doğuracağı belirtilmiştir. Borç veren IMF, kalkınmadan ziyade finansal istikrara odaklanarak ciddi iklim tehlikeleriyle karşı karşıya olan borç yüklü ülkelere yardım etmede önemli bir rol üstlenmektedir.[4]

Geçtiğimiz yıl Dünya Bankası, gelişmekte olan ülkelerdeki harcamalarını artırmak için “evrim yol haritası” kapsamında, iklimle ilgili projelerde daha fazla reformlar gerçekleştirmiştir. Küresel Kalkınma Merkezi tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, gerekli reformların yalnızca beşte birinin Dünya Bankası tarafından şu ana kadar uygulandığı ve genel olarak çok yönlü kalkınma bankaları arasında eşit olmayan bir ilerleme olduğu sonucuna varılmıştır. Bahar toplantıları, liderlere bu faaliyetlerin durumunu tartışma ve daha fazla ilerleme sağlanması için baskı uygulanması gerektiğini belirtmiştir.[5]

Sonuç olarak, kalkınmadan sorumlu kıdemli politika danışmanı Danny Scull, bahar toplantılarının “uluslararası finans sistemini dönüştürmede önemli bir yılı belirleyeceğini” açıklamıştır. Bu yılın sonunda gelişmiş ülkeler, Dünya Bankası’nın gelişmemiş ülkelerine hibe bazlı finansman sağlayan Uluslararası Kalkınma Birliği’ni (IDA) yenilenmesini gerektiğini belirtmiştir. Önümüzdeki zorluklar göz önüne alındığında, Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga, bu yatırımların “tüm zamanların en büyüğü” olması gerektiğini belirterek, 30 milyar dolarlık taahhüt çağrısında bulunmuştur. Böyle bir taahhüt, Uluslararası Kalkınma Birliği’nin 100 milyar dolardan fazla borç vermesine olanak tanıyacaktır. Dünya Bankası fonlarının yüzde 35’ini iklimle ilgili projelere harcamayı taahhüt ettiğinden bu paranın büyük kısmı, iklim finansmanı olacak ve bu oran 2025 yılına kadar yüzde 45’e çıkacaktır.[6]


[1] “Q&A: Climate finance at World Bank and IMF spring meetings 2024”, Carbon Brief, https://www.carbonbrief.org/qa-climate-finance-at-world-bank-and-imf-spring-meetings-2024/, (Erişim Tarihi: 26.04.2024).

[2] Aynı Yer.

[3] “Breaking the Debt Deadlock in Africa: the IMF’s Balancing Act with China”, ECFR, https://ecfr.eu/event/breaking-the-debt-deadlock-in-africa-the-imfs-balancing-act-with-china/, (Erişim Tarihi: 26.04.2024).

[4] Aynı Yer.

[5] Aynı Yer.

[6] Aynı Yer.

Helin BOZKURT
Helin BOZKURT
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Benzer İçerikler