G20 Küresel Enerji Yol Haritası

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Küresel ekonominin en büyük 19 ülkesi ve Avrupa Birliği’nin (AB) katılımıyla G20 grubunun liderleri Yeni Delhi’de bir araya gelerek iki günlük zirveyi tamamlamıştır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in zirveye katılmaması ise dikkat çekmiştir. G20 kapsamında bildirinin ana maddelerinin oluşturulmasında Rusya-Ukrayna Krizi ana faktör olmuştur. Liderler bu kapsamda hazırlanmış olan bildirgeye onay vermiştir ve yol haritası oluşturulmuştur.[1]

Afrika Birliği’nin G20’ye katılımının ardından AB’nin statüsüyle aynı konuma gelmiştir. İklim değişikliği yönünde alınan tedbirler ve yenilenebilir enerji konularının görüşüldüğü zirvede G20’nin fosil yakıtlardan uzaklaşmasına ilişkin bir söz yer almamıştır. Üye ülkelerin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27) kararları çerçevesinde sadece kömürün aşamalı olarak azaltılması konusunda taahhütleri bulunmaktadır. Ve bunun yanında Ukrayna-Rusya Krizi’nde büyük bir darbe alan AB’nin bu konudaki sorumluluklarını yerine getiremeyeceği tahmin edilmektedir. Bu yorumların yapılma sebepleri arasında enerji arz-güvenliği ve sürdürülebilirlik vurgusu yapılmıştır. G20 ülkelerinin dünyada kömürle çalışan termik santrallerin %93’üne sahip olduğu da bilinmektedir.[2]

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa’yı birbirine bağlayacak demiryolu ve limanlardan oluşan “tarihi” yeni bir ekonomik koridoru duyurmuştur. Bunun, Çin’in benzer bir hedeflere sahip Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı bir hamle olduğu düşünülmüştür.[3] Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti Zirvesi’nin (BRICS) ardından verilen dostluk karelerinin aslında büyük bir rekabetin ilk aşaması olduğu belirtilmiştir ve G20’de duyurulan bu proje, yeni bir Çin-Hindistan gerilimini oluşturmaya başlamıştır. Ek olarak planlanan yeni demiryolları ve liman projeleriyle artık küresel taşıma sisteminin Körfez ülkelerinden AB’ye kayması olası bir durum haline gelmiştir.

Hindistan, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji konusunda emre amade kapasitenin artırılması ve enerji depolama teknolojilerindeki çalışmalarını arttırma sözünü devam ettireceklerini duyurmuştur. Gelişmekte olan ülkelerin ise iklim hedeflerine ulaşabilmeleri için 5,9 trilyon dolar finansmana ihtiyaç duyduklarını bildirmiştir.[4]

G20 Zirvesi’nde hazırlanmış olan bildirinin enerji kısmına Uluslararası Enerji Ajansı (IRENA) tarafından hazırlanan önerilerin de eklenerek birliğin bu konudaki ciddiyetinin artırılması sağlanmıştır. “Dünya Enerji Dönüşümleri Görünümü 2023” raporuna göre dünyada Paris İklim Anlaşması’na paralel bir şekilde 1,5 °C sınırlamasını gerçekleştirmek için kapasitelerin üç katına çıkarılması, yani 11.000 GW’ın üzerine çıkılması gerekmektedir.[5]

G20 kapsamında hazırlanan bu bildirinin dünya iklim yol haritasına karşı büyük bir direnç noktası oluşturduğu söylenebilir. IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera, konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:[6]

“Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu bir yenilenebilir enerji hedefinin kabul edilmesi, enerji dönüşümü açısından önemli bir kilometre taşıdır. Son on yılda hızla düşen maliyetler sayesinde, yenilenebilir enerji, küresel nüfusun artan ihtiyaçlarını karşılamak ve aynı anda iklim değişikliğiyle mücadele etmek için en maliyet etkili enerji çözümü olarak ortaya çıkmıştır. Bu amaca ulaşmak için üye ülkelerimizle yakın işbirliğini sürdüreceğiz.”

Genel çerçeveden bakıldığında, “karbonsuz kömür enerjisinin azaltılması” konusunda Bali Deklarasyonu’nun koruma altına alınma kararına Suudi Arabistan ve Rusya’dan ciddi bir karşılık gelmiştir.[7] Halihazırda Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) kısıtlamalarının en büyük destekçileri arasında bulunan Suudi Arabistan’ın petrol varil fiyatını 100$ seviyesine getirme isteği bulunmaktadır. Rusya’nın enerji konusunu AB yaptırımlarına karşı silah olarak kullandığı bilinmektedir ve gösterilen tepkiler bu şekilde oluşmuştur.

Bu ifade, Bali Deklarasyonu’ndan alınmıştır ve “karbonsuz kömür enerjisinin azaltılması” ifadesine tüm üyeler onay vermiştir. Bu ifade daha önce de BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Glasgow İklim Anlaşması ve Şarm El Şeyh Uygulama Planı’nda da kullanılmıştır. Karbonsuz kömür enerjisi genellikle karbon yakalama, kullanma ve depolama olmadan kullanılan kömür enerjisi olarak tanımlanmıştır. Temmuz ayındaki G20 Enerji Dönüşümü Bakanlar Toplantısının sonucunda karbonsuz kömür enerjisinin azaltılmasından bahsedilmemiştir. Enerji Dönüşüm Çalışma Grubu, ortak sonuçları için fosil yakıtların azaltılmasının farklarını tartışmıştır. Suudi Arabistan, Rusya, Çin ve Güney Afrika’dan gelen karşıtlığa rağmen metin, diğer paragraflarla birlikte “Başkanın Özeti”nde yer almıştır. Dört ülke, enerji dönüşümlerinde yenilenebilir enerjinin rolüne ve yenilenebilir enerji kapasitelerinin üç katına çıkartılmasına göndermede bulunma konusunda da anlaşamamışlardır. Ancak Şerpa toplantısında, Liderler Bildirisi’nde “fosil yakıtların azaltılması” ve “yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması” gibi ifadelerin dahil edilmesi için yeni bir girişimde bulunulmuştur. Yine görüşmeler sırasında kömür enerjisinin kullanılması tartışılmış, ancak bu seçenek, diğer üyeler tarafından kabul edilemez sayılmıştır


[1] “G20 Zirvesi’nde Neler Oldu, Hangi Kararlar Alındı?”, BBC NEWS Türkçe, https://www.bbc.com/turkce/articles/ckdzzv581g4o, (Erişim Tarihi: 09.09.2023).

[2] Aynı yer.

[3] Aynı yer

[4] Aynı yer.

[5] “G20 Leaders Endorse IRENA Recommendations for Global Renewable Energy Adoption”, IRENA, https://t.ly/wnyus, (Erişim Tarihi: 11.09.2023).

[6] Aynı yer.

[7] “G20 Summit 2023: Members Agree To Phase Down Unabated Coal Power At Sherpa Meet”, Outlook BUSINESS+MONEY, https://business.outlookindia.com/news/g20-summit-2023-members-agree-to-phase-down-unabated-coal-power-at-sherpa-meet, (Erişim Tarihi: 08.09.2023).

Ömer Faruk PEKGÖZ
Ömer Faruk PEKGÖZ
Gazi Üniversitesi-Enerji Sistemleri Mühendisliği

Benzer İçerikler