Güney Kore Hint-Pasifik Strateji Belgesi’nde Afrika Kıyısı ve Hint Okyanusu’nun Yeri

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Güney Kore’nin Asya-Pasifik Bölgesi’ne dair perspektifini gösteren strateji belgesi, 28 Aralık 2022 tarihinde “Özgür, Huzurlu ve Müreffeh Hint-Pasifik Bölgesi” ismiyle Güney Kore Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesinde yayınlanmıştır.[1] Söz konusu belge, 4 bölüm içermekte ve toplamda 43 sayfadan oluşmaktadır. Bahsi geçen belge, Güney Kore’nin belgede geçen ismiyle de Hint-Pasifik Bölgesi’ne dair tespitlerini, güvenlik çerçevesini, tehdit algılayışını, konjonktürel tutumunu, stratejisini, aktörlere bakış açısını, savunma konseptini ve öngörülerini içermesi hasebiyle oldukça mühimdir. Nitekim belgenin “Vizyon, İşbirliği İlkeleri ve Bölgesel Kapsam” başlıklı ikinci bölümünün son kısmında bölge bazlı stratejiler ele alınmıştır.

Bu noktada Afrika Kıyısı ve Hint Okyanusu üzerinden yapılan değerlendirme; Afrika Kıtası ve Afrika Kıyısı’nın Hint-Pasifik Bölgesi’ne olan coğrafi yakınlığı, Hint Okyanusu’nun Pasifik Okyanusu’na komşu olması, Hint-Pasifik’teki Bangladeş, Endonezya, Avustralya’ya ait Christmas Adası ve Cocos Adaları, Malezya, Myanmar, Sri Lanka, Tayland ve Timor Leste gibi devletlere ev sahipliği yapması[2] ve Hint Okyanusu ile Pasifik Okyanusu’nun komşu olması gibi nedenlerle kritik öneme haizdir. Zira Güney Kore’nin bu bölgede uygulayacağı stratejinin, ülkenin hem bölgesel hem de küresel düzeyde dış politika üretim sürecinde kayda değer bir rol oynayacağı ileri sürülebilir. Aynı zamanda Seul’un bu bölgeye ilişkin stratejisinin, ülkenin inşa etmeyi planladığı savunma mimarisi açısından da ipuçları barındırdığı söylenebilir.

Belgenin Afrika Kıyısı ve Hint Okyanusu bölümünde ilk olarak Hint Okyanusu’nun ve Afrika’nın Güney Kore’nin stratejik ortakları olduğu söylenmiştir. Bu bağlamda Seul’un karşılıklı fayda ve işbirliği temelinde Afrika’nın doğu sahillerindeki ülkelerle işbirliğini güçlendireceğinden bahsedilmiştir. Nitekim bu noktada söz konusu müttefikliğin gelecek temelli bir çerçeveye sahip olacağı vurgusu yapılmıştır.

Bununla birlikte Afrika’nın doğu sahillerinin Afrika ile Ortadoğu arasında stratejik bir kapı görevi gördüğünün altı çizilmiştir. Bu kapsamda Güney Kore’nin deniz temelli bir strateji izlemeyi planladığı ve bu bölgelere vereceği önemin de bu çerçevede şekilleneceği tahmin edilebilir. Zira kıyıya atfedilen stratejik önemden dolayı bölge üzerindeki nüfuzunun artması durumunda Seul’un Atlantik Okyanusu’ndan Pasifik Okyanusu’na kadar geniş bir deniz coğrafyasında nüfuz kazanabileceği çıkarımı yapılabilir.

Daha sonrasında ise Güney Kore’nin 2024 yılında Kore-Afrika Özel Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağı ve bu toplantının Seul’un Afrika ülkeleriyle olan bağlarını güçlendireceği belirtilmiştir. Bu çerçevede Afrika ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesinde yumuşak güç ve zirve diplomasisine ağırlık vereceği söylenebilir.

Ardından Güney Kore’nin 2009 yılından beri hem deniz güvenliği hem de terörizmle mücadele bağlamındaki çabalarını yoğunlaştırdığı vurgulanmıştır. Zira bu da Güney Kore’nin bahsi geçen bölgeye denizcilik temelli bir perspektifle yaklaştığı çıkarımını doğrular niteliktedir. Bunun yanı sıra Seul’un bölge ülkeleriyle deniz güvenliği ve denizcilik temelli işbirliklerini geliştireceği de söylenmiştir.

Aynı zamanda ulusötesi tehditlerde mücadele noktasında da ortak akıl vurgusu yapılmıştır. Burada belgenin genelinde ve diğer bölgelerle ilgili kısımlarda da olduğu gibi, Güney Kore’nin belirli problemlerle mücadele etme noktasında sorumluluk paylaşımını ön plana çıkardığı ve hemen hemen her aktörün sorumlulukların paylaşımı hususunda görev paylaşımı yapması gerektiği mesajını verdiği öne sürülebilir.

Daha sonra da Güney Kore’nin deneyimlerinin bölgenin her ülkesi için ilham olacağı belirtilmiş ve bunların ekonomik ve sosyal kalkınma süreçlerinin inşasında kritik rol oynayacağının altı çizilmiştir. Bu kapsamda Seul’un kendini Afrika Kıtası ve Hint Okyanusu ülkeleri için bir “ilham kaynağı” olarak konumlandırdığı ileri sürülebilir.

Bununla birlikte Güney Kore’nin bölgenin kalkınma sürecine öncülük eden bir rol oynama hedefinde olduğu söylenebilir. Gerek yatırımlarla gerek yapılan yardımlarla ve gerekse de ikili işbirliği anlaşmalarıyla ulaşılmaya çalışılan muhtemel liderlik hedefinin ilerleyen süreçte Güney Kore’nin bölgesel nüfuzuna katkı sağlayacağı öngörülebilir.

Söz konusu bölgenin incelendiği son kısımda ise Hint Okyanusu’na Kıyıdaş Ülkeler Birliği ve Hint Okyanusu Komisyonu gibi bölgesel örgütlerin öneminden bahsedilmiş ve Seul yönetiminin bölgesel stratejisi kapsamında bu örgütlerle işbirliği yapacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu da Seul’un hem güvenlik hem de ekonomik bakımdan bölgesel aktörler arasında uluslararası örgütlere verdiği önemi gözler önüne sermektedir. Çünkü Güney Kore, yalnızca devlet bazlı ilişkilerden bahsetmemekte; aynı zamanda bölgenin kalkınması için de söz konusu örgütlere atıfta bulunmaktadır.

Sonuç olarak Güney Kore’nin Afrika Kıtası, Afrika Kıyısı ve Hint Okyanusu Bölgesi’ne her şeyden önce deniz güvenliği bağlamında yaklaştığı söylenebilir. Bilhassa bu bölgeler özelinde Seul’un bölgesel kalkınma açısından kendisini lider konumda görmek istediği ve bölge ülkeleri nezdinde “ilham kaynağı” bir aktör olarak konumlanmaya çalıştığı ifade edilebilir.


[1] “Strategy for a Free, Peaceful and Prosperous Indo-Pacific Region”, Ministry of Foreign Affairs Republic of Korea, https://www.mofa.go.kr/viewer/skin/doc.html?fn=20221228060752073.pdf&rs=/viewer/result/202212, (Erişim Tarihi: 17.01.2023).

[2] “Countries in Asia-Pacific”, Federal Aviation Administration, https://www.faa.gov/about/office_org/headquarters_offices/apl/international_affairs/asia_pacific/countries, (Erişim Tarihi: 17.01.2023).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler