Güney Kore’nin Tayvan Sorunu’na Yaklaşımı

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Tayvan Meselesi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949 yılından beri Pekin için ana sorunlardan biri olmuştur. Özellikle de 2018 senesinde Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) verdiği ticari açık nedeniyle Çin’e karşı başlattığı ticaret savaşları sonrasında Tayvan, Çin’in hem ABD hem de ABD’nin müttefikleriyle olan ilişkilerinde gerginlik yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Nitekim 25 Haziran 2021 tarihinde yaptığı açıklamada Japonya Eski Savunma Bakanı Nobuo Kishi, Çin’in Tayvan yakınlarına 28 adet savaş uçağı göndermesine işaret ederek adanın güvenliğinin Japonya’nın güvenliğiyle yakından ilişkili olduğunu vurgulamıştır.[1]2022 yılının Ağustos ayında ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin adayı ziyaret etmesinin ardından ise tansiyon iyice yükselmiştir. Bu mesele, her ne kadar sıcak çatışmaya yol açmasa da konuya ilişkin tartışmalar, hala devam etmektedir.

Bölgedeki gerilimin yüksek olduğunun en belirgin göstergesi ise meselenin 15-16 Kasım 2022 tarihlerinde düzenlenen G20 Devlet Başkanları Zirvesi öncesinde gerçekleşen Şi Cinping-Joe Biden görüşmesinde ve ASEAN Plus Savunma Bakanları Zirvesi esnasında yapılan ABD ve Çin Savunma Bakanları toplantısında gündeme gelmesidir. Ayrıca Pekin yönetiminin Washington’dan “Tek Çin Politikası”na olan bağlılıklarını gösteren somut adımlar atmasını istemesi de Pekin için konunun ciddiyetini koruduğunu gözler önüne sermiştir.[2]

ABD’yle yakın ilişkilere sahip olan Güney Kore ise bu sorun kapsamında ciddi endişeleri bulunan bir ülkedir. Çünkü Kuzey Kore’nin günden güne artan askeri faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan nükleer tehlikeye rağmen Pekin, Pyongyang’ı desteklemeyi sürdürmektedir. Nitekim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Kuzey Kore’nin kınanmasına yönelik karar tasarısına Rusya ve Çin’in muhalefet ettiği hatırlanmaktadır. Bunun yansıması olarak Güney Kore Lideri Yoon Suk-yeol, 29 Kasım 2022 tarihinde Kuzey Kore hakkında verdiği röportajda Tayvan Meselesi’ne de değinmiştir. Yoon, Tayvan’da tek taraflı bir statüko değişikliğinin kabul edilemeyeceğini belirtirken; sorunun uluslararası hukuk çerçevesinde çözülmesi gerektiğini dile getirmiştir.[3]

Tahmin edileceği üzere Güney Kore, Tayvan konusunda ciddi bir ikilemin içerisindedir. Çünkü Çin, Güney Kore’nin en büyük ticaret ortağıdır. 2022 yılının Ekim ayına ait verilere göre, Güney Kore’nin Çin’e ihracatı, 12,1 milyar dolar olmuştur.[4] Aynı dönemde ABD’ye yaptığı ihracat ise 8,5 milyar dolardır.[5] Yani Güney Kore’nin askeri ve siyasi anlamda en büyük müttefiki konumunda olan ABD’ye kıyasla Çin’le çok  daha yoğun ticari ilişkileri vardır.

Diğer taraftan Tayvan ile Güney Kore arasındaki ticari ilişkilere bakıldığında ise Tayvan’ın Güney Kore karşısında açık verdiği ve bu ticaret açığının 2021 yılında genişleyerek 10,5 milyar dolar seviyesine ulaştığı görülmektedir. Bu açığın 2022 yılında daha da arttığı bilinmektedir.[6] Nitekim 2022 senesinin Ekim ayı itibarıyla Güney Kore’nin Tayvan’a yaptığı ihracat, 179,3 milyon dolardır.[7]

Ülkeler arasındaki ekonomik ilişkiler ve ticaret açığı göz önünde bulundurulduğunda, Güney Kore’nin Tayvan’ın bağımsızlığını açık bir biçimde desteklemese de ilişkilerdeki statükonun korunmasını kendi lehine bir durum olarak değerlendirdiği söylenebilir.

Siyasi anlamda ise Güney Kore’nin Kuzey Kore gibi bir sorunu bulunmaktadır. Üstelik Pekin-Washington hattındaki sorunların artmasının ardından Çin’in Kuzey Kore’ye olan desteği daha da somutlaşmıştır. Örneğin ABD’nin girişimleriyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) 2022 yılının Ekim ve Kasım aylarında Kuzey Kore’ye aleyhine çeşitli oylamalar başlatılmış; fakat Çin, oylamalara muhalefet etmiş ve Kuzey Kore’nin askeri eylemleri nedeniyle Washington yönetimini suçlamıştır.

Güney Kore ise Çin’den Kuzey Kore’nin kısıtlanmasına yardım etmesini istemektedir. Lakin Pekin, buna yanaşmamaktadır. Çin’in tutumunun çeşitli nedenleri vardır. Öncelikle Güney Kore topraklarında bulunan Amerikan askerleri ile Çin Ordusu arasında Kuzey Kore’nin bir tampon görevi üstlendiğinden bahsedilebilir. Ayrıca Kuzey Kore’nin askeri kapasitesinin güçlenmesi, Çin’in müttefiki olduğu için Pekin’in bölgedeki etkisinin artması anlamına gelmektedir. Elbette Çin, bunu önemsemektedir.

Öte yandan 1 Kasım 2022 tarihinde Voice of America’nın (VoA) yaptığı habere göre, bölgede konuşlu olan Amerikan askerleri nedeniyle Rusya ve Çine ait savaş uçakları, Güney Kore hava savunma tanımlama sahasına izinsiz giriş yapmıştır. Seul yönetimi ise güvenliği sağlamak amacıyla kendi savaş uçaklarını havalandırmıştır.[8] Tüm bu olaylar, Çin ile ABD arasında yaşanan gerilimi tırmandırırken; Pyongyang-Seul hattında da tansiyonun yükselmesine neden olmuştur.

Kuşkusuz Çin’in politikaları Güney Kore’nin Tayvan Meselesi’ne yaklaşımını etkilemektedir. Bu bağlamda Seul yönetiminin statükonun tek taraflı olarak değiştirilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etmesi, iki boyutlu düşünülmelidir. Pekin açısından durum, Tayvan’ın bağımsızlığının kabul edilemeyeceği şeklinde okunsa da Taipei tarafından Çin’in bölgeye müdahalede bulunulmasının kabul edilemeyeceği şeklinde yorumlanabilir.

Sonuç olarak, Güney Kore’nin Tayvan Sorunu’na yaklaşımı iki yönlü değerlendirilmelidir. Bir yandan Pekin, Güney Kore’nin en büyük ticaret ortağı olarak ihracat yoğunluğu bakımından ABD’yi geride bırakmakta; diğer taraftan da Kuzey Kore’nin Çin’den aldığı destek ve Pyongyang’ın askeri faaliyetleri, Seul yönetimini endişelendirmektedir. Bu nedenle Güney Kore, Çin’le ticari faaliyetleri nedeniyle Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemekten kaçınmakta ama mevcut statükonun korunmasını savunmaktadır.


[1]  Isabel Reynolds-Emi Nobuhiro, “Japan Sees China-Taiwan Friction as Threat to Its Security”, Bloomberg, www.bloomberg.com/news/articles/2021-06-24/japan-sees-china-taiwan-friction-as-threat-to-its-security?leadSource=uverify%20wall, (Erişim Tarihi: 29.11.2022).

[2] Jiang Chenglong, “US Called on to Respect China’s Core Interests”, China Daily, www.chinadaily.com.cn/a/202211/23/WS637d5806a31049175432b510.html, (Erişim Tarihi: 23.11.2022).

[3] Soyoung Kim vd., “Exclusive: South Korea’s Yoon Warns of Unprecedented Response to North Korea Nuclear Test, Calls on China to Do More “, Reuters, www.reuters.com/world/asia-pacific/south-koreas-yoon-says-china-can-change-north-koreas-behaviour-if-it-wants-2022-11-28/, (erişim Tarihi: 29.11.2022).

[4] “South Korea Total Exports to USA”, CEIC, www.ceicdata.com/en/indicator/korea/total-exports-to-usa, (Erişim Tarihi: 29.11.2022).

[5] “South Korea Total Exports to China”, CEIC, www.ceicdata.com/en/indicator/korea/total-exports-to-china#:~:text=in%20Oct%202022%3F-,South%20Korea%20Total%20Exports%20to%20China%20recorded%2012.154%20USD%20bn,table%20below%20for%20more%20data, (Erişim Tarihi: 29.11.2022).

[6] “Taiwan’s Trade Deficit with South Korea Persists in 2022”, Focus Taiwan, focustaiwan.tw/business/202210180016, (Erişim Tarihi:18.11.2022).

[7] “South Korea Exports to Taiwan”, Trading Economics, tradingeconomics.com/south-korea/exports-to-taiwan#:~:text=Exports%20to%20Taiwan%20in%20South%20Korea%20averaged%201459441.32%20USD%20THO,South%20Korea%20Exports%20to%20Taiwan., (Erişim Tarihi: 01.12.2022).

[8] “South Korea Scrambles Jets After Chinese, Russian Warplanes Approach”, VOA, www.voanews.com/a/south-korea-scrambles-jets-after-chinese-russian-warplanes-approach/6856117.html, (Erişim Tarihi: 30.11.2022).

Elcan TOKMAK
Elcan TOKMAK
Elcan TOKMAK, 2022 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olmuştur. Eylül-Aralık 2022 tarihleri arasında ANKASAM bünyesinde Kariyer Staj Programı'nı tamamlayan Tokmak, Temmuz 2023 tarihinden itibaren ANKASAM Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Şu anda Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Yüksek Lisans eğitimine devam eden Tokmak'ın ilgi alanları Çin-Japonya-Kore ilişkileri ve Çin Dış Politikası'dır. Tokmak; profesyonel düzeyde İngilizce, orta derecede Çince ve başlangıç düzeyinde Korece bilmektedir.

Benzer İçerikler