Güney Kore’nin Yeni Güvenlik Arayışı ve Batı İttifakının Geleceği

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Asya-Pasifik jeopolitiği, Batı ile Batı’nın “ötekileri” Çin ve Kuzey Kore arasında ciddi bir rekabet alanı haline gelmektedir. Söz konusu rekabetin seviyesi ve sertliği de git gide artmaktadır. Nitekim yükselen gerilimle birlikte bölge, jeopolitik bir kırılmanın eşiğine doğru hızla ilerlemektedir. Mevzubahis rekabette Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Japonya ile Güney Kore’yi bölgedeki varlığını sürdürmeye olanak yaratan birer ortak olarak görmektedir. Zira bu üç ülke arasında Kuzey Kore’nin nükleer denemelerinin ve gücünün yarattığı tehlike hasebiyle tatbikatlar düzenlenmektedir. Bu tatbikatların Kuzey Kore tehlikesine karşı yapıldığı söylense de Çin’i çevreleme amacı güttüğü de öne sürülmektedir.

Tüm bunların yanı sıra ABD ve Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) önderliğinde bölgede Japonya ve Güney Kore birlikteliğiyle kurulmuş olan ve Avustralya, Tayvan ve Vietnam’ı da içerisine alan Batı ittifakına Çin, Tayvan üzerindeki baskısını arttırarak ve Rusya’yla birlikte tatbikatlar düzenleyerek yanıt vermektedir.

Bununla birlikte Kuzey Kore ise ABD’nin bölgedeki her türlü varlığından ve Washington yönetimiyle müttefiklik ilişkisi içerisinde bulunan devletlerin tüm aksiyonlarından provoke olmaktadır. Bu da Pyongyang’ın nükleer gücünü ve balistik füze denemelerini arttırmasına neden olmaktadır. Nitekim Kuzey Kore de bölgedeki Batı varlığına, füze denemeleriyle cevap vermektedir.

Asya-Pasifik coğrafyasının ittifaklar ve rekabet konjonktürü bu şekildeyken; Batı ittifakında olduğu gibi yekpare bir şekilde hareket etmeyen Kuzey Kore ile Çin ise tek başlarına gittikçe daha proaktif dış politika uygulamaktadır. Haliyle her iki devlet de ABD’nin müttefikleri üzerindeki baskısını arttırmıştır. Bunun yanı sıra gerek Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in üçüncü dönemine başlaması gerekse de Tayvan’ın sertleşen söylemi nedeniyle Pekin, Taipei’yi daha fazla tehdit eder hale gelmiştir. Zira 2022 yılı içerisinde ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’a gerçekleştirdiği ziyaret hasebiyle Pekin, Taipei’ye yönelik tehdidini genişletmiş ve Çin, 2022 yılında savaş uçaklarıyla Tayvan’ın hava savunma bölgesine yönelik ihlallerini bir önceki yıla kıyasla iki kat arttırmıştır.[1]

Kuzey Kore de nükleer hamlelerini arttırmaktadır. Üstelik Pyongyang’ın bu politikasını değiştirebileceğine dair herhangi bir emare bulunmamaktadır. Zira Kuzey Kore resmi haber ajansı olan Kore Merkezi Haber Ajansı’nın aktardığı bilgilere göre Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un,27 Aralık 2022 tarihinde Kuzey Kore İşçi Partisi’nin yıllık toplantısının açılışında yaptığı konuşmada Pyongyang’ın hem askeri hem de ekonomik gelişmelerinin takdir edilesi bir boyutta olduğunu belirtmiş ve ülkenin gelecekte “hem daha heyecan verici hem de daha kendinden emin politikalar izleyerek önemli mücadeleler vereceğini” söylemiştir.[2]

Yaşanan tüm bu gelişmeler dikkate alındığında, mevzubahis tehlikeleri hisseden Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerin de üzerlerindeki baskılar arttıkça Batı ittifakından daha bağımsız hamlelere yönelebileceği çıkarımı yapılabilir. Halihazırda Japonya, dış politikasında proaktif hamleler yapmaya başlamıştır. Bu noktada Güney Kore’nin de ABD ve müttefiklerinin desteğini yetersiz bulması halinde daha çok “kendi başının çaresine bakma” stratejisi güdeceği öngörülebilir. Örneğin Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol’un ABD’ye Kuzey Kore’nin faaliyetlerine karşı koymak için nükleer varlıkları içeren ortak tatbikatlar yapmayı önermesi mühim bir gelişmedir. Nitekim Yoon, Washington’un “genişletilmiş caydırıcılığının” Güney Korelileri rahatlatmak için yeterli olmadığını ve bölgede ortak nükleer tatbikatlar yapılmasının ihtiyaç haline geldiğini söylemiştir.[3] Bu da bahsi geçen argümanı kanıtlar niteliktedir. Dolayısıyla Seul yönetiminin yeni arayışlar içerisinde olduğu söylenebilir.

Bununla birlikte söz konusu talep esnasında Japonya’nın isminin geçmediği görülmektedir. Halihazırda bölgedeki tatbikatların Güney Kore, Japonya ve ABD işbirliğiyle yapıldığı düşünüldüğünde, bu oldukça dikkat çekici bir durumdur. Dolayısıyla ABD’yle nükleer tatbikat fikri, Güney Kore’nin, Japonya’nın artan askeri harcamalarından rahatsızlık duyduğu şeklinde okunabilir. Zira Güney Kore’nin ABD’ye yaptığı teklif, Japonya’yı dengeleme amacı güdüyor olabilir. Bu da Batı temelli ittifakın geleceği açısından kırılgan bir duruma işaret etmektedir.

Bunun yanı sıra Washington’un Seul’un talebini reddetmesi ve ABD’nin Güney Kore’yle ortak nükleer tatbikatlar yapmayı düşünmediğini söylemesi[4] ise ittifakın geleceği açısından olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda bu durum, ABD’nin bölgedeki işbirliği çerçevesine ve müttefiklerinin güvenliğine verdiği önemi göstermesi açısından da önemlidir. Zira ABD, her ne kadar Çin ve Kuzey Kore tehditleri hasebiyle bölgedeki müttefiklerine güvenlik taahhütleri verse de seviyeyi yükseltme konusunda isteksiz görünmektedir. Elbette bu isteksizlik, bölgedeki müttefiklerinin gözünde ABD’nin güvenilirliğini zedeleyici bir neticeye yol açabilir.

Diğer taraftan Washington’un tutumu, ABD’nin Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken; yeni bir çatışma istemediği şeklinde de okunabilir. Ayrıca ABD’nin bölgede nükleersizleşme çalışmaları yürütürken; Güney Kore’nin nükleer gücünü artırmasını istemediği de söylenebilir.

Sonuç olarak bahsi geçen teklifin ABD tarafından reddedilmesi, ABD, Güney Kore ve Japonya arasında kurulan ittifakın çatırdaması şeklinde yorumlanabilir. Washington yönetiminin tavrı, Güney Kore’de sıcak çatışma halinde ABD’nin yeterli düzeyde destek vermeyeceği fikrinin oluşmasına da yol açabilir. Bu da Seul yönetimini ABD’ye rağmen daha proaktif bir dış politika uygulamaya yöneltebilir. Böylesi bir ortamda Güney Kore ile Japonya arasındaki gerilimin tırmanması da ihtimal dahilindedir.


[1] “China’s Warplane Incursions into Taiwan Air Defence Zone Doubled in 2022”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2023/jan/02/chinas-warplane-incursions-into-taiwan-air-defence-zone-doubled-in-2022, (Erişim Tarihi: 02.01.2023).

[2] “Seoul Greenlights 2023 Projects to Develop Defenses Against North Korea”, NK News, https://www.nknews.org/2022/12/seoul-greenlights-2023-projects-to-develop-defenses-against-north-korea/, (Erişim Tarihi: 28.12.2023).

[3] “S Korea, US Discussing Joint Nuclear Exercises, Says Yoon”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2023/1/2/south-korea-us-discussing-joint-nuclear-exercises-says-yoon, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

[4] “US Says It’s Not Considering Joint Nuclear Exercises with South Korea”, VOA News, https://www.voanews.com/a/us-says-not-considering-joint-nuclear-exercises-with-south-korea/6901953.html, (Erişim Tarihi: 06.01.2022).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler