Tarih:

Paylaş:

Hindistan’ın Orta Asya’ya Artan İlgisi

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

11-12 Ekim 2021 tarihlerinde Kazakistan’ın başkenti Nur-Sultan’da düzenlenen Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı’nın (AİGK/CICA) 6. Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılmak için Hindistan Dışişleri Bakanı Subramanyam Jaishankar, Kazakistan’a gitmiştir. Bu süreçte Kırgızistan’ı da ziyaret eden Jaishankar, Nur-Sultan’ı ziyareti sırasında da Türkmenistan Dışişleri Bakanı Raşid Meredov’la bir araya gelerek iki ülke arasındaki münasebetleri geliştireceklerini açıklamıştır.[1] 13-14 Temmuz 2021 tarihinde de Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) düzenlediği Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı kapsamında Tacikistan’da bulunan Hindistan Dışişleri Bakanı, 15 Temmuz 2021 tarihinde Özbekistan’ı da ziyaret etmiştir.

Söz konusu görüşmeler, Hindistan’ın Orta Asya’yı yakından takip ettiğini göstermektedir. Mevzubahis ziyaretlere ek olarak Yeni Delhi ile bölge başkentleri arasındaki ilişkilerin son dönemlerde ivme kazandığını söylemek mümkündür. Özellikle 2019 yılının Ocak ayında ve 2020 yılının Ekim ayında gerçekleştirilen Hindistan-Orta Asya Diyaloğu 1. ve 2. toplantıları ile 2020 yılının Şubat ayında başlatılan Hindistan-Orta Asya İş Konseyi buna örnek gösterilebilir.[2]

Orta Asya ülkeleri bağımsızlıklarını kazanmalarının akabinde dünyaya açılma politikası izlemişlerdir. Bölge devletleri, özellikle de son beş yıldır bölgesel ve küresel güçlerle çok yönlü ve çok boyutlu ilişkiler yürütmektedir.

Söz konusu ilişkiler, Orta Asya ülkelerinin bir merkeze dönüşmesini sağlarken; Afganistan’da yaşanan gelişmeler karşısında daha fazla inisiyatif almalarını ve daha etkili aktörlere dönüşmelerini teşvik etmektedir. Nitekim 15-16 Temmuz 2021 tarihlerinde Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te gerçekleştirilen “Orta ve Güney Asya: Bölgesel Bağlantısallık. Sınamalar ve Fırsatlar” başlıklı konferansa dünyanın çeşitli ülkelerinden temsilcilerin katılması ve ortaya koyulan yol haritası da bunun kanıtı olarak görülebilir.

Orta Asyalı aktörlerin son dönemlerde çok yönlü dış politikalarına uygun olarak ilişkilerini güçlendirmek istedikleri başkentlerden biri de Yeni Delhi’dir. Özellikle de Hindistan’ın büyüyen ekonomisi, Orta Asya için güçlü bir ekonomik işbirliği anlamına gelmektedir. Ülkeler arasında sağlanacak iktisadi yakınlaşma, Asya’nın yükselişine önemli bir katkı sunacaktır. Ekonomik açıdan işbirliklerini arttırmaya ve güçlendirmeye çalışan Orta Asya ülkeleri, Güney Asya üzerinden denizlere de ulaşmak istemektedir. Bunun en önemli örneklerinden biri ise Özbekistan ile Pakistan arasında hayata geçirilmesi planlanan Tirmiz-Mezar-ı Şerif-Kabil-Peşaver Demiryolu Projesi’dir.

Mevzubahis proje, Orta Asya ile Güney Asya arasında kurulması planlanan köprünün ilk adımlarından biridir. Bundan dolayı ilerleyen süreçte Hindistan’ın da girişime dahil edilmesi bölgeler arasında güçlü birlikteliğin oluşturulmasını sağlayabilir. Lakin Pakistan’ın Hindistan’la olan rekabetinden ötürü İslamabad yönetiminin buna onay vermeme ihtimali de vardır.

Diğer yandan Hindistan, büyüyen ekonomisi için büyük pazarlar ve güçlü işbirlikleri arzu etmektedir. Özellikle de küresel bir aktör olma noktasında kurulan koridorların olumlu etkisi nedeniyle Yeni Delhi’nin bir süredir kendi koridorlarını oluşturmaya çalıştığı ve izlediği politikalara hız verdiği söylenebilir. Zira Uluslararası Kuzey-Güney Taşımacılık Koridoru’nun hayata geçirilmesi, Yeni Delhi’nin öncelikleri arasındadır.

Hindistan’ın Orta Asya ülkeleriyle kurmak istediği ilişkilerde en önemli eksiklik, taraflar arasında coğrafi bir bağ bulunmamasıdır. Bu sorunun aşılabilmesi için Pakistan’ın Hindistan’ı Tirmiz-Mezar-ı Şerif-Kabil-Peşaver Demiryolu Projesi’ne dahil etmesi ya da yeni bir hat kurmasına izin vermesi gerekmektedir. Bunun günümüz konjonktüründe zor görünmesi hasebiyle Hindistan, şu aşamada İran’ın Çabahar Limanı veya hava koridoru aracılığıyla ticari ilişkileri arttırabileceğine dikkat çekmektedir.[3] Yeni Delhi, Orta Asya’yla tarihsel bağlara rağmen 2 milyar doları geçmeyen ticaretin arttırılmasını istemektedir.[4]

Jaishankar’ın düzenlediği gezilerin en önemli konu başlıklarından birinin Afganistan olduğu göz ardı edilmemelidir. Çünkü Afganistan hem radikal terör örgütlerinin varlığı nedeniyle güvenlik sorunları yaratmakta hem de Orta Asya ile Güney Asya’yı birbirine bağlayan en önemli koridor olma özelliği taşımaktadır. Bu koridorun istikrar ve işlerlik kazanması, bölgeler arasında kazan-kazan politikasını hayata geçirecek ve güvenlik sorunlarının daha kolay aşılmasını sağlayacaktır. Ayrıca Hindistan’ın kuzeybatısında bulunan bu coğrafyanın istikrara kavuşması hem bölgesel güvenlik hem de Hindistan iç istikrarı açısından olumlu etki yaratacaktır. Bu kapsamda Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerin güçlendirilmesi, Yeni Delhi nezdinde büyük önem taşımaktadır.

Orta Asya’nın Hindistan için en büyük avantajlarından biri de çeşitli enerji kaynaklarıdır. Bilindiği gibi Türkmenistan, doğalgaz rezervi açısından dünyadaki dördüncü ülkedir. Kazakistan’da da önemli enerji kaynakları bulunmaktadır. Aslında bu durum, ekonomisi gittikçe büyüyen Hindistan için bölgeyi daha değerli hale getirmektedir. Özellikle de Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan Doğalgaz Boru Hattı’nın (TAPI) hayata geçmesinin taraflar arasındaki ilişkiyi daha da güçlendireceği ifade edilebilir.

Sonuç olarak Orta Asya, doğu-batı ve kuzey-güney hattındaki koridor, temel geçiş noktalarından biri olması sebebiyle Tarihi İpek Yolu’nun en önemli güzergâhını oluşturmaktadır. Tarihsel süreçte yaşanan rekabet, Orta Asya ile Hindistan arasındaki bağın kopmasına neden olmuştur. Günümüzde ise Hindistan açısından Orta Asya; güvenlik, ticaret ve enerji kaynakları üzerinden ön plana çıkmaktadır. Üstelik Orta Asya ülkeleri çok yönlü, dengeleyici ve pragmatik bir dış politika izlerken; Hindistan ile Çin arasında siyasi ve ekonomik rekabetten bahsedilmesi mümkündür. Taraflar, bölgesel rekabetin el verdiği ölçüde ilişkilerini geliştirmeye çalışırken; potansiyel işbirliklerinin ekonomik kalkınmaya ve bölgesel istikrara hizmet edeceği söylenebilir. Nitekim Afganistan’daki sorunların çözülmesinin ana yöntemlerinden biri de bölgeler arası işbirliğinin tesis edilmesidir.


[1] “S Jaishankar Holds Bilateral Meetings with Uzbekistan and Turkmenistan Counterparts”, News 9 Live, https://www.news9live.com/world/s-jaishankar-holds-bilateral-meetings-with-uzbekistan-and-turkmenistan-counterparts-125645, (Erişim Tarihi: 21.10.2021).

[2] “Joint Statement of the 2nd Meeting of the India-Central Asia Dialogue”, Ministry of Ezternal Affairs Government of India, https://mea.gov.in/bilateral-documents.htm?dtl/33148/Joint_Statement_of_the_2nd_meeting_of_the_IndiaCentral_Asia_Dialogue, (Erişim Tarihi: 21.10.2021); “India-Central Asia Business Council Launched”, Outlook, https://www.outlookindia.com/newsscroll/indiacentral-asia-business-council-launched/1727841, (Erişim Tarihi: 21.10.2021).

[3] Doğacan Başaran-Betül Karagöz Yerdelen, “İran-Pakistan İlişkileri ve Bölgesel Güvenlik”, II. Giresun Güvenlik Sempozyumu E-Kitabı, Giresun 2019, s. 62.

[4] Elizabeth Roche, “India, Central Asia Nations should Consider Air Corridors: Jaishankar”, Mint, https://www.livemint.com/politics/news/india-central-asia-nations-should-consider-air-corridors-jaishankar-11581057656907.html, (Erişim Tarihi: 21.10.2021).

Dr. Emrah KAYA
Dr. Emrah KAYA
ANKASAM Dış Politika Uzmanı Dr. Emrah Kaya, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezundur. Yüksek lisans derecesini 2014 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde hazırladığı “Latin Amerika'da Sol Liderlerin Yükselişi ve Uluslararası Politikaya Etkisi: Venezuela-Bolivya Örneği” başlıklı teziyle almıştır. Kaya, doktora derecesini de 2022 yılında aynı üniversitede hazırladığı "Terörle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-FARC-LTTE-PKK" başlıklı teziyle elde etmiştir. İyi derecede İngilizce bilen Kaya'nın başlıca çalışma alanları; Orta Asya, Latin Amerika, terörizm ve barış süreçleridir.