Hindistan’ın Stratejik Tercihi Fransa mı?

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

26 Ocak 2024 tarihinde Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de gerçekleştirilen 75. Cumhuriyet Günü kutlamalarının özel konuğu Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olmuştur. Yeni Delhi sokaklarında top atışları, tanklar ve atlı birliklerin yer aldığı askeri geçit törenini iki lider birlikte takip etmiştir.[1]

Bu ziyaretle birlikte stratejik bağların daha üst bir seviyeye taşınması amaçlanmıştır. Zira geçtiğimiz yıl Macron, Paris’teki Bastille Günü kutlamalarında Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi onu konuğu olarak ağırlamıştı. Mütekabiliyet esasına uygun olacak şekilde Hindistan, bu kez Macron’u kendi evinde ağırlamaktadır. Yeni Delhi’deki törene Fransız askerlerinden oluşan bir birlik de katılmıştır. Aynı şekilde Hint birlikleri, Bastille Günü’nde Champs-Elysées’ye doğru yürümüşlerdi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve diğer Batılı aktörler, Çin’e karşı askeri ve ekonomik bir denge unsuru olarak Hindistan’a yakınlaşmaya başlamışlardır. Önemli bir Asya-Pasifik gücü olan Fransa, bölgedeki çıkarlarını korumak ve sürdürebilmek adına Hindistan’la olan bağlarını geliştirmeye çalışmaktadır.

Macron’un Yeni Delhi ziyaretinden hemen önce Fransa Cumhurbaşkanlığı Ofisi, Hindistan’ın “uluslararası barış ve güvenliğe katkıda bulunmada önemli bir ortak” olduğunu bildirmiştir.[2] Fransa, halihazırda Rafale savaş uçakları ve Scorpene sınıfı denizaltılar satın alan Hindistan’la askeri sözleşmelerini de geliştirmeyi ummaktadır. Bu anlamda Hindistan da silahlı kuvvetlerini modernleştirmek ve silah tedarikçilerini çeşitlendirmek için Fransız savunma sanayi ürünlerine ihtiyaç duymaktadır.  

Hindistan, dış politikasındaki stratejik özerkliğini sürdürmeye çalışırken Batı eksenine daha fazla ağırlık vermekteydi. Son gelişmelerle birlikte Fransa, Hindistan’ın dış politikasındaki “en güvenilir stratejik partneri” konumuna yükselmiş olabilir. Zira Yeni Delhi, bu tür diplomatik etkinliklerde yabancı ülkelerle dengeli bir çizgi izlemeye büyük özen göstermektedir. Diğer Batılı liderlerden farklı olarak Macron’un bu özel törene davet edilmesinin farklı bir anlamı vardır. Halihazırda Fransa, Hindistan’ın Avrupa’daki en büyük stratejik ortağı olmasının yanı sıra en büyük ikinci silah tedarikçisidir. Macron’un “özel davetli” ve “baş konuk” olarak bu törene katılması, Fransa’nın Hindistan’ın her türlü şartlarda onun dostu olduğunu göstermektedir.[3]

Fransa ile Hindistan arasında artan işbirliği, bölgesel ortaklıklar ve dış politika kararları konusunda yakalanan uyumu da yansıtmaktadır. Çünkü diğer Batılı güçleri bölgede kutuplaşma yoluna giderken; Fransa ve Hindistan, barışçıl, özgür, açık ve kapsayıcı bir Hint-Pasifik için çabalamaktadır. Nitekim Hint-Pasifik bölgesinde büyük ekonomik ve jeopolitik çıkarları olan iki önemli ülke Fransa ve Hindistan’dır. Aynı zamanda Hint Okyanusu’ndaki bu iki güç, 2018 yılında imzalanan “Hint Okyanusu Bölgesinde Hindistan-Fransa İşbirliğinin Ortak Stratejik Vizyonu” kapsamında ortaklıklarını ilerletmektedirler.

Hem Hint hem de Pasifik okyanuslarında kolonileri bulunan ve bu yönüyle yerleşik bir güç olan Fransa, Hint-Pasifik bölgesini “coğrafi bir gerçeklik” olarak görmektedir. Fransa’nın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin (MEB) yaklaşık yüzde 93’ü Hint-Pasifik bölgesinde yer almaktadır. Ayrıca Fransa, bu bölgeye 8300 Fransız askeri konuşlandırmıştır. Bu, Hint-Pasifik bölgesinin Fransa için stratejik önemini ortaya koymaktadır.

Başbakan Modi’nin Temmuz 2023 tarihinde Fransa’ya yaptığı Bastille Günü ziyaretinin ardından iki ülke, güçlü savunma işbirliklerini ve ortak savaş uçağı motoru geliştirme gibi alanlarda endüstriyel ilişkilerini genişletme hedeflerini vurgulayan ortak bir bildiri yayınlamıştır.[4] Fransa, Hindistan’ın en büyük ikinci savunma ihracatçısı olduğundan yerli savunma üretimi, bilgi paylaşımı ve araştırma açısından değerli bir ortak olabilir.

Fransa ve Hindistan arasında artan somut işbirliği, bölgedeki benzer düşünen müttefiklerin diplomatik çabalarını güçlendirirken, aynı zamanda Pasifik ada ülkeleri için özellikle kalkınma, güvenlik ve iklim değişikliğine uyum konularında güvenilir bir angajman açısı sunabilir. Fransa’nın Hint-Pasifik stratejisi bölgesel egemenliğin korunmasına ve ortak deniz alanlarına erişime öncelik vermektedir. Son yıllarda Hint-Pasifik’teki tatbikatlarda aktif olarak yer alan Fransa, bu bağlamda Batılı ve diğer bölgesel güçlerle ortak tatbikatlar icra etmişti.

Küresel rekabetin ağırlık merkezi Batı’dan Pasifik’e doğru kayarken Fransa, bu konjonktürel değişime ayak uydurmaktadır. Hem Fransa hem de Hindistan, ABD’nin denizlerdeki Çin stratejisini takip etmeyen aktörler olarak kategorize edilebilir. Bu iki aktör, Hint-Pasifik’te yalnızca barışçıl faaliyetlerde bulunulmasından yanadır. Asıl hedefleri; kurallara dayalı bölgesel düzeni korumaktır ve blok siyasetinden uzak duran bölgesel aktörlerle daha fazla işbirliği arayışındadırlar.


[1] “India celebrates France’s Macron at annual military parade”, Le Monde, https://www.lemonde.fr/en/international/article/2024/01/26/india-celebrates-france-s-macron-at-annual-military-parade_6467690_4.html, (Erişim Tarihi: 01.02.2024).

[2] Aynı yer.

[3] “India Announces Republic Day Chief Guest: French President Emmanuel Macron”, Orfonline, https://t.ly/HT3p5, (Erişim Tarihi: 01.02.2024).

[4] “India, France Increase Defense Ties With New Rafale Jet And Submarine Buys”, Breaking Defense, https://breakingdefense.com/2023/07/india-france-increase-defense-ties-with-new-rafale-jet-and-submarine-buys/, (Erişim Tarihi: 01.02.2024).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler