Brexit sonrasında İngiltere, Kıta Avrupası’ndan özerkliğini ilan ederek küresel meselelere odaklanmaya başlamıştır. Hint-Pasifik açılımı yapan Londra, buradaki politik, ekonomik ve askeri varlığını iyiden iyiye arttırmıştır.Bu doğrultuda büyüyen bölge ekonomileriyle serbest ticaret anlaşmaları imzalamak için harekete geçmiş, aynı zamanda Hint-Pasifik’te kalıcı bir askeri-donanma varlığı tesis etmeye çalışmıştır. Bu misyonun bir parçası olarak İngiltere, güvenlik meselelerini bir bütün olarak ele almayı ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) görev alanının genişletilmesi gerektiğini savunmuştur. Bunun sebebi olarak da Çin ve Tayvan arasında çıkabilecek savaşın, dünya barış ve güvenliğini tehlikeye atacağını öne sürmüştür. Böylece Rusya’nın Ukrayna’daki Savaşı ile Tayvan Meselesi arasında bağlantı kuran İngiltere, tüm Batılı güçleri bu konu etrafında ve kendi arkasında toplamaya çalışmıştır. Bu çabaların bir sonucu olarak G7 platformu da “Çin tehdidine” odaklanmaya başlamıştır.
G7, bir Batılı demokrasi ittifakı olarak görülmektedir ve 2023 yılı dönem başkanlığını Japonya üstlenmektedir. 2023 yılının Mayıs ayında Hiroşima’da yapılması planlanan G7 Liderler Zirvesi’ne hazırlık yapmak için Japonya Başbakanı Fumio Kişida, 9-13 Ocak 2023 tarihleri arasında blok üyeleri Fransa, İtalya, İngiltere, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ni (ABD) ziyaret etmiştir. Kişida’nın bu temaslardaki en temel amacı, güvenlik ve savunma politikalarında güç birlikteliği yapmak ve blok üyeleri arasındaki koordinasyonu sağlamaktır. Japonya, dönem başkanı olmanın verdiği avantajı da kullanarak bu yıl G7 ülkelerinin “Çin tehdidine” odaklanması için çabalayacaktır.[1] Bu bağlamda Japonya ve İngiltere’nin bilhassa Çin’le mücadele noktasında hemfikir oldukları ve onu sınırlandırmak için birlikte hareket ettikleri görülmektedir.
Kişida’nın Londra ziyareti esansında iki devletin, özellikle de “Çin tehdidine” karşı güç gösterisi olarak bir savunma anlaşması imzaladıkları belirtilmektedir.[2] Bahsi geçen savunma işbirliği, Karşılıklı Erişim Anlaşması’nın (RAA) imzalanmasıdır. Söz konusu anlaşma, iki ülkenin de birbirlerinin üslerinde konaklama ve ikmal yapmasına izin vermektedir. Bu konuda işbirliği yapabilmek için İngiliz ve Japon heyetleri arasındaki görüşmeler yaklaşık bir yıldır sürmekteydi ve aslına bakılırsa, 2022 yılının Mayıs ayında bu anlaşmanın imzalanmasında mutabık kalınmıştı.[3] Dolayısıyla günümüzde sadece imzaya dökülen mevzubahis anlaşmayı sürpriz bir gelişme olarak yorumlamak doğru olmayacaktır.
Daha önemli olan husus ise Japonya’nın benzer anlaşmaları diğer müttefikleriyle de imzalamaya devam etmesidir. Halihazırda Hindistan ve Avustralya’yla RAA imzalayan Japonya, son olarak İngiltere’yle de bu yönde bir adım atmaktadır. Böylece Hint-Pasifik’te ikili savunma ittifakları yoluyla bir koalisyon grubu kuran Japonya, Çin’den gelebilecek saldırı tehdidine karşı önlemler almaktadır. Bu tür gruplaşmalar, Batılı devletlerin blok siyasetine ağırlık verdiğini göstermektedir. Bu da büyük savaşlardan önce kurulan küçük ittifaklara benzemektedir. Bu çerçeveden bakıldığında bölgede herhangi bir saldırı tehdidi ortaya çıktığında Japonya, güvenlik anlaşmaları gereği ABD’den ve diğer ikili anlaşmalar sayesinde Hindistan, Avustralya ve İngiltere gibi devletlerden destek alma yoluna gidecektir. Her ne kadar Japonya’yla RAA imzalayan devletler, olası bir savaşta tarafsız kaldıklarını açıklasalar bile üslerinin Tokyo tarafından kullanılması halinde savaşın içine çekilebilirler.
Yukarıda belirtilen hususlara ek olarak Japonya, askeri anlamda İtalya’yla da ortaklık kurmaya çalışmaktadır. Nitekim Kişida, Avrupa turu kapsamında İngiltere’ye geçemeden önce İtalya’yı ziyaret etmiştir. Buradaki temaslar sonucunda Japonya ile İtalya arasında savunma alanında stratejik ortaklığın kurulmasına karar verilmiştir.[4] Yakın zamanda ise İtalya, İngiltere ve Japonya arasında altıncı nesil savaş jetleri üretiminde işbirliğini öngören bir anlaşma imzalanmıştır.[5] Aynı zamanda İtalya ile Japonya arasında geçtiğimiz yıl askeri tatbikatlar düzenlemesi ve askeri işbirliğinin geliştirilmesi hususunda görüşmeler başlamıştı. Bunun bir sonucu olarak Tokyo, savunma alanında Roma’yı da yanına çekmeyi başarmıştır, denebilir.
Japonya, Hint-Pasifik’te Almanya’yla da askeri ortaklıklar kurmaya çabalamaktadır ve 2022 yılında Alman savaş gemisi Bayern’i kendi limanlarında ağırlamıştır. Hem İtalya hem de Almanya, G7 ülkeleridir ve Japonya’nın savunmasına destek olma konusunda hemfikirlerdir. Bu noktada belirtmek gerekir ki; Almanya, Çin’i hedef almaktan kaçınmaktadır. Bu yüzdendir ki; Kişida, blok ülkelerinden destek almak için Avrupa turuna çıkarken Almanya’yı es geçmiştir. Yani Japonya, Çin’le mücadele noktasında Almanya’dan fazla bir şey beklememektedir. Bu anlamda Almanya’ya giderek Şansölye Olaf Scholz’le görüşmenin bir anlamı olmadığını düşünmüştür. Kişida’nın hedefi, Çin’e karşı en şahin mücadeleyi verebilecek ülkelerle işbirliğini geliştirmektedir. Bunlar da ABD ve İngiltere’dir.
G7 ülkelerinden olmamasına rağmen Hindistan’ın Japonya nezdindeki önemine de kısaca değinmek gerekmektedir. Tokyo, Pasifik kıyılarına yaklaşmaya fazla niyetli olmayan Yeni Delhi’yle denizlerdeki işbirliğini geliştirmeye çalışmaktadır. Normal şartlarda Hindistan, Çin’in tepkisini çekmemek için Japonya’yla denizlerde işbirliği yapmaktan uzak durmaktadır. Ancak Tokyo, Yeni Delhi’yi ikna ederek bu ittifakın içine doğru çekmektedir. Ayrıca Japonya’yla işbirliği yaparak Çin’i kuşatma düşüncesi, Hindistan’a cazip gelmektedir.
G7 dışında kalmasına rağmen Hindistan hem Japonya hem de İngiltere açısından değerli bir ortaktır. Hint-Pasifik’te kalıcı bir deniz varlığı oluşturmayı amaçlayan İngiltere, Hindistan limanlarını ziyaret etmek suretiyle denizlerdeki işbirliğini geliştirmeye yönelmiştir.[6] Gelecekte İngiltere’nin özellikle Japonya ve Hindistan’la denizlerde daha fazla işbirliği yapacağı öngörülebilir. Fakat İngiltere, günümüze kadar Japonya’yı Pasifik’teki askeri ittifaklara dahil etmeye istekli olmamıştır. Yani Londra yönetimi, normal şartlarda Pasifik’teki ittifakın içerisine yabancı aktörleri dahil etmeye sıcak bakmamıştır. Bunu aşabilmek için İngiltere, Japonya’yla ikili savunma anlaşmaları imzalamayı daha uygun bulmaktadır. Sonuç olarak G7’nin Çin’e karşı savaşı derinleştikçe bu koalisyonun daha da genişleyeceği ileri sürülebilir.
[1] “Japan Pushes for Stronger Cooperation to Counter China at G7”, The Diplomat, https://thediplomat.com/2022/06/japan-pushes-for-stronger-cooperation-to-counter-china-at-g7/, (Erişim Tarihi: 12.01.2023).
[2] “Brexit Britain Signs Defence Pact with Japan in Show of Strength Against China Threat”, Express, https://www.express.co.uk/news/politics/1719612/brexit-britain-defence-pact-japan-against-china-threat-trans-pacific-partnership-ont, (Erişim Tarihi: 12.01.2023).
[3] “Japan, U.K. Agree on Defense Pact Amid China’s Rise İn Indo-Pacific”, Kyodo News, https://english.kyodonews.net/news/2022/05/7323f9ef85f8-urgent-japan-britain-agree-on-defense-cooperation-pact.html, (Erişim Tarihi: 12.01.2023).
[4] “Italy, Japan Agree to Strategic Partnership on Defence, Culture”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/politics/news/italy-japan-agree-to-strategic-partnership-on-defence-culture/, (Erişim Tarihi: 12.01.2023).
[5] “UK, Italy and Japan Team Up for New Fighter Jet”, BBC, https://www.bbc.com/news/uk-63908284, (Erişim Tarihi: 12.01.2023).
[6] “India Is First Port of Call for UK Ship in Indian Ocean”, RTV Online, https://www.rtvonline.com/english/international/9718/India-is-first-port-of-call-for-UK-ship-in-Indian-Ocean, (Erişim Tarihi: 12.01.2023).