Kamala Harris’in Asya Gezisi

Paylaş

30 Haziran 2021 tarihinde Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in ülkesinin Hint-Pasifik’teki iki önemli ortağı olan Singapur ve Vietnam’a ziyarette bulunacağı ve bu görüşmelerde bölgesel güvenlik, Covid-19 salgınıyla mücadele, iklim değişikliği ve kurallara dayalı bir uluslararası düzenin teşviki gibi konuların ele alınacağı belirtilmiştir.[1]

Hatırlanacağı üzere, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy R. Sherman, 2021 yılının Mayıs ayında Endonezya, Tayland ve Kamboçya’yı ziyaret etmişti. Aynı yılın Temmuz ayında da ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Singapur, Vietnam ve Filipinler’de temaslarda bulunmuştu. Bu temasları takiben Harris’in gerçekleştirdiği ziyaret oldukça önemlidir. Bu anlamda Harris’in bölge turu, ABD açısından bazı mesajlar içermektedir.

Bilindiği gibi, ABD’nin Hint-Pasifik coğrafyasına olan ilgisi, Barack Obama döneminden beri artarak devam etmektedir. Donald Trump döneminde Çin’e karşı başlatılan ticaret savaşları bu ilgiyi daha da belirginleştirmiştir. Washington’un bölgeye verdiği önem, Joe Biden’ın ABD Başkanı olmasından sonra da jeopolitik bir çevreleme hedefi doğrultusunda devam etmektedir. Zira ticari, askeri ve diplomatik hareketliliğin yoğun olarak yaşandığı bu bölge, ABD-Çin rekabetinin gerçekleştiği en kritik alandır. Bu sebeple de bölgede bulunan ülkelerin önemi giderek artmaktadır. ABD’li yetkililerin Güneydoğu Asya ülkelerine yönelik ziyaretlerinin sıklığı da Çin’e karşı oluşturmak istediği cepheye müttefik kazandırma hedefinden kaynaklanmaktadır.

Harris’in son gezisinin özelde taşıdığı bir anlam daha vardır. Kuşkusuz Washington’un Afganistan’dan çekilme kararı ve Kabil Havalimanı’nda yaşanan görüntüler, ABD’nin müttefikleri nezdindeki imajını zayıflatmıştır. Bu nedenle Harris’in Austin’den çok kısa bir süre sonra bölgeye gitmesi, Hint-Pasifik ülkelerine “Biz artık buradayız.” mesajını vermeyi amaçlamıştır.

Pekin’in son yıllarda artan gücü, Şi Jinping döneminde zirveye ulaşmıştır. Bu dönemde Çin, özellikle askeri alanda hızlı bir modernizasyon süreci başlatarak kendi güvenliğine ve küresel vizyonuna uygun bir ordu inşa etmek hedefindedir. Ayrıca Kuşak-Yol Projesi’yle dünyanın birçok bölgesinde ekonomik yatırımlar yapan Çin, ekonomik gücü üzerinden politik faydalar sağlamaktadır. Buna karşılık ABD’nin Çin’in etkisini azaltma ve bu ülkeyi çevreleme stratejisinde “Özgür ve Açık Hint-Pasifik” söylemi, Washington-Pekin hattındaki “Yeni Soğuk Savaş”ın konsepti olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Harris’in son ziyaretinde vurguladığı temel söylem de “Özgür ve Açık Hint-Pasifik” vurgusu üzerinden şekillenmiştir.

ABD, mevzubahis strateji kapsamında bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmenin yollarını aramaktadır. Halihazırda bölgede bulunan geleneksel müttefikleri Japonya, Avustralya ve Hindistan, Çin’e karşı oluşturulan cephede bulunmaya istekli görünmektedir. Bu ülkeler, son yıllarda Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) oluşumuyla bir araya gelmiş ve 2021 yılında Başkanlık düzeyinde toplanarak güçlü bir irade ortaya koymuştur.[2]

Harris’in Güneydoğu Asya gezisinde gittiği iki ülke olan Singapur ve Vietnam da Hint-Pasifik stratejisi açısından önem arz eden aktörlerdir. Küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen dünyanın en stratejik notlarından biri olan Malakka Boğazı’nın geçiş güzergâhını kontrol eden Singapur, Çin’e giden hidrokarbonların ve bu ülkeden gelen ticari kargo gemilerinin coğrafi kontrolünü sağlamaktadır. Bu sebeple Singapur, Çin’e karşı tesis edilen ittifaklar içerisinde önemli bir yere sahiptir.

Vietnam ise coğrafi olarak Güney Çin Denizi’ndeki varlığıyla, Çin’in “9 Çizgi Hattı” stratejisine karşı çıkmaktadır. Ayrıca Vietnam-ABD ticari ilişkileri de son yıllarda hızla artmaktadır. Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkelerinin deniz taşımacılığı yoluyla ABD’ye yaptığı ticaret oranı, ABD’nin deniz taşımacılığıyla gerçekleştirdiği toplam ithalatın %21,9’una tekabül etmektedir. Bu oranın %10,8’ini Vietnam tek başına karşılamaktadır.[3] Bu noktada Çin’e bağlı olan tedarik zincirinin kaydırılması mevzusunda ABD’de başlayan tartışmalar göz önünde bulundurulduğunda, ASEAN ülkelerinin Çin’e karşı bir alternatif olarak düşünüldüğü söylenebilir.

Mevcut durumda Çin’in ekonomik gücünü sınırlandırmak isteyen Washington yönetimi, bölgedeki yatırımlarını arttırma arzusundadır. 2019 yılında ABD, 294,7 milyar dolarlık ticaret hacmiyle ASEAN’ın en büyük ikinci ticaret ortağı olmuştur.[4] Aynı yıla ait verilere göre ABD, bahsi geçen örgütün üyelerine yaptığı 338 milyar dolarlık yatırımla birinci sıradadır.[5]

Washington yönetiminin bölgedeki ekonomik varlığını arttırma isteğini, Harris’in Singapur’da yaptığı şu açıklama da net bir şekilde gözler önüne sermiştir:[6]

ABD’nin 2023 yılında APEC’e ev sahipliği yapmayı teklif ettiğini duyurmaktan gurur duyuyorum. ABD, APEC aracılığıyla, kolektif ekonomik refah için Asya ve Latin Amerika’daki ortaklarıyla birlikte birbirine bağlı bir bölge inşa etmeyi uzun süredir planlamaktadır.”

ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ve Hint-Pasifik Bölgesi’ne artan ilgisi, küresel liderlik mücadelesi için seçilen yeni bir alanı işaret etmektedir. Bölge, son yıllarda ABD ve Çin arasındaki rekabetin en sıcak yaşandığı coğrafya olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple ABD’li yetkililer, bölge devletlerini sıklıkla ziyaret etmektedir. Bahse konu olan ziyaretlerin amacı, bölge ülkelerinin Çin’e karşı Batı’nın yanında yer almasını sağlamaktır. Bu nedenle bölge başkentlerinin Pekin’le sorun yaşadığı Güney Çin Denizi’ndeki anlaşmazlıklar, Washington tarafından sıklıkla vurgulanmakta ve Çin’in yayılmacı politikasının bir örneği olarak sunulmaktadır. Nitekim bu mevzu, Harris’in açıklamalarında da ön plana çıkmıştır.

Sonuç olarak Washington yönetimi, yıllar önce başlattığı “Asya’yı merkezden kuşatma” stratejisinden uzaklaşarak “Asya’yı denizlerden kuşatma” politikasına yönelmiştir. Zira ABD’nin deniz ve hava gücü, küresel liderlik mücadelesindeki rakibi olan Çin’e oranla bariz bir üstünlüğe sahiptir. Söz konusu strateji dâhilinde ABD; Japonya, Avustralya ve Hindistan gibi geleneksel müttefiklerine ek olarak ASEAN ülkelerini de müttefiki haline getirmeye çalışmaktadır. Bu yüzden de ABD’li yetkililerin bölge ziyaretlerinin artarak devam edeceği öngörülebilir.


[1] “Statement From Senior Advisor and Chief Spokesperson Symone Sanders on Vice President Kamala Harris’s Upcoming Visit to Singapore and Vietnam”, White House, https://www.whitehouse.gov/briefing-room/statements-releases/2021/07/30/statement-from-senior-advisor-and-chief-spokesperson-symone-sanders-on-vice-president-kamala-harriss-upcoming-visit-to-singapore-and-vietnam/, (Erişim Tarihi: 27.08.2021).

[2] David Brunnstrom, Michael Martina, “Biden to Meet Virtually with Leaders of Japan, India, Australia”, Reuters, https://www.reuters.com/article/usa-biden-quad-idUSKBN2B21V7, (Erişim Tarihi: 28.08.2021).

[3] “ASEAN Share of US-Bound Container Shipping Reaches 20%”, Hellenic Shipping News, https://www.hellenicshippingnews.com/asean-share-of-us-bound-container-shipping-reaches-20/, (Erişim Tarihi: 28.08.2021).

[4] “ASEAN Statistical Year Book 2020”, ASEAN, s. 57

[5] “Association of Southeast Asian Nations (ASEAN)”, The Office of the United States Trade Representative, https://ustr.gov/countries-regions/southeast-asia-pacific/association-southeast-asian-nations-asean, (Erişim Tarihi: 28.08.2021).

[6] “Remarks by Vice President Harris on the Indo-Pacific Region”, The White House, https://www.whitehouse.gov/briefing-room/speeches-remarks/2021/08/24/remarks-by-vice-president-harris-on-the-indo-pacific-region/, (Erişim Tarihi: 28.08.2021).

Mustafa Cem KOYUNCU
Mustafa Cem KOYUNCU
Mustafa Cem Koyuncu, Karabük Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler bölümünde Master öğrencisi olup Hint-Pasifik Bölgesi, ABD-Çin Rekabeti, uluslararası güvenlik, jeopolitik ve stratejik araştırmalar alanları üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Karabük Üniversitesi’nde eğitimine başlamadan önce, Boğaziçi Üniversitesinde Lisans eğitimini tamamlamıştır. Özel sektörde yöneticilik tecrübesi kazanmasının ardından Koyuncu, kariyerine ANKASAM’da devam etmektedir. Koyuncu, ileri seviyede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler