Kuzey Kore-Güney Kore Hattında Nükleer Çözümsüzlük

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Asya-Pasifik Bölgesi küresel güvenliğin fay hatlarının geçtiği bir bölge olarak tanımlanabilir. Özellikle de bölgede bulunan Kore Yarımadası, nükleer tehlikeden dolayı hem bölgesel hem de uluslararası boyutta ciddi güvenlik tehditleri yaratmaktadır. Bu kapsamda söz konusu bölgede Kuzey Kore ile Güney Kore arasında ciddi bir rekabet yaşandığı ve nükleer gücün de bu mücadelede kritik rol oynadığı öne sürülebilir.

Bu bağlamda Güney Kore Ulusal İstihbarat Teşkilatı, Kuzey Kore’nin katı yakıtlı yeni bir kıtalararası balistik füze geliştirdiğini ve bunu da 2023 yılının Mart veya Nisan ayında ateşleyebileceğini söylemiştir. Bunun yanı sıra yine aynı tarihlerde Pyongyang’ın nükleer kuvvetlerin yer aldığı geniş çaplı bir askeri tatbikat gerçekleştirmesinin beklendiği de belirtilmiştir. Aynı zamanda 2023 senesinin Nisan ayında bir askeri keşif uydusu fırlatılabileceği bilgisi de paylaşılmıştır. Nitekim Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un’un kız kardeşi Kim Yo Jong da Kuzey Kore’nin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Güney Kore’nin bölgedeki faaliyetlerine karşı “yoğun ve ezici bir önlem almaya hazır olduğunu” dile getirmiştir.[1]

Bu noktada katı yakıtın sıvı yakıta göre füzelerin daha hızlı fırlatılmasını sağladığını belirtmekte fayda vardır. Çünkü Pyongyang’ın yalnızca denemelerini arttırmakla kalmayıp; aynı zamanda nükleer gücünü ve kapasitesini yükselttiği de söylenebilir.

Tüm bunlara ek olarak Güney Kore Ordusu’ndan yapılan açıklamada Kuzey Kore’nin 9 Mart 2023 tarihinde batı kıyılarındaki sulara kısa menzilli balistik füze fırlattığı ifade edilmiştir. Ayrıca Pyongyang’ın bir değil; birden fazla füze fırlatma ihtimalinin olduğu da belirtilmiştir.[2] Söz konusu gelişmenin Kim Yo Jong’un tehditvari açıklamalarının ardından gelmesi dikkat çekicidir. Zira Kuzey Kore’nin söylemlerinin yalnızca birer retorik olarak kalmadığı, sahada da karşılık bulduğu görülmektedir. Bunun da Güney Kore nezdinde önemli güvenlik kaygılarına sebebiyet verdiği öne sürülebilir.

Nitekim Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un 2023 senesinin Nisan ayında ABD’ye gitme kararı alması da bu çerçeveden okunabilir. Bu gelişme, 2011 senesinden bu yana bir Güney Kore liderinin ABD’ye yaptığı ilk resmi ziyaret olması bakımından sembolik bir öneme haiz olacaktır. Yine bu ziyaretin iki ülke arasındaki ittifak ilişkisinin kuruluşunun 70. yıldönümüne tekabül etmesi de oldukça anlamlıdır. Bu yüzden de Güney Kore Cumhurbaşkanlığı Ofisi, taraflar arasındaki ittifakı tarihin en başarılı ittifak ilişkilerinden biri olarak tanımlamış ve Yoon’un ziyaretinin de ikili işbirliğinin daha aktif bir şekilde gelişmesi için mühim fırsatlar barındıracağını söylemiştir. Ayrıca planlanana göre Yoon ve ABD Başkanı Joe Biden’in genişletilmiş caydırıcılık ve güvenlik kapsamında bir görüşme gerçekleştirmesi beklenmektedir.[3] Öte yandan Seul Belediye Başkanı Oh Se-hoon da Güney Kore’nin Kuzey Kore’ye karşı savunma amaçlı kendi nükleer silahlarını yapması gerektiğini” söylemiştir.[4]

Pyongyang kaynaklı nükleer tehdidi derinden hisseden Güney Kore’nin yeni arayışlar içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü Seul’un herhangi bir nükleer gücü bulunmadığı bilinmektedir. Bu nedenle de kendi kapasitesi, Pyongyang’la mücadele etmeye yetmemektedir. Dolayısıyla Seul’un Washington yönetiminden sık sık yardım istediği bilinmektedir. Diğer taraftan ABD desteği de Kuzey Kore noktasında Güney Kore’nin beklediği caydırıcılığı yaratmamaktadır. Bu da Seul’u kendi başının çaresine bakabilme konusunda yeni arayışlara teşvik etmektedir.

Mevcut durumda Kuzey Kore’nin nükleer faaliyetlerinden rahatsızlık duyan ve bu sebeple de de-nükleerizasyon çalışmalarını teşvik eden Güney Kore, gelinen nokta itibarıyla kendi nükleer gücünü oluşturmayı düşünmektedir. Bunun sebebi olarak da bölgede oluşan güvenlik ikilemi gösterilebilir. Zira Seul, artık başka çare bulamamakta ve güvenlik kaygılarını proaktif politikalar izleyerek azaltmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla Pyongyang’ın nükleer ve proaktif faaliyetleri devam ettikçe Güney Kore’nin de el yükselteceği söylenebilir.

Dahası Yoon’un 16 Mart 2023 tarihinde Ulusal Güvenlik Konseyi Toplantısı’nda “Pyongyang, provokasyonlarının bedelini ödeyecek” demesi de bu minvalde yorumlanabilir.  Çünkü bu söylem, Kuzey Kore’nin yarattığı nükleer krize karşı Güney Kore’nin de iddialı bir tutum benimseyeceğine işaret etmektedir.[5]

Sonuç olarak Kore Yarımadası’nın nükleer kriz konusunda önemli ve kritik bir bölge olduğu söylenebilir. Söz konusu tehlikenin her ne kadar hem küresel çapta hem de Asya-Pasifik Bölgesi üzerinde önemli güvenlik kaygıları yarattığı bilinse de bu endişelerin Güney Kore özelinde çok daha yakından ve ciddi bir şekilde hissedildiği öne sürülebilir. Bu nedenle de Seul’un ulusal güvenlik kaygıları çerçevesinde dış politikasında söylem ve eylem değişikliğine gittiği ve geçmişe nazaran daha proaktif politikalar benimsediği ifade edilebilir.


[1] “North Korea May Launch New ICBM in March or April, Says South”, NHK World-Japan, https://www3.nhk.or.jp/nhkworld/en/news/20230307_40/, (Erişim Tarihi: 17.03.2023).

[2] “North Korea Fires Ballistic Missile Toward Sea, Seoul Says”, AP News, https://apnews.com/article/north-korea-ballistic-missile-test-4d4288036d03cae19c7615232c4c5395, (Erişim Tarihi: 17.03.2023).

[3] “South Korea President to Make US State Visit in April”, NHK World-Japan, https://www3.nhk.or.jp/nhkworld/en/news/20230308_08/, (Erişim Tarihi: 17.03.2023).

[4] “South Korea Should Build Nuclear Weapons To Defend Against North, Says Seoul’s Mayor”, South China Morning Post, https://www.scmp.com/news/asia/east-asia/article/3213305/south-korea-should-build-nuclear-weapons-protect-against-north-says-seouls-mayor, (Erişim Tarihi: 17.03.2023).

[5] “Pyongyang Will Pay For Provocations, South Korean President Says”, NHK World – Japan, https://www3.nhk.or.jp/nhkworld/en/news/20230316_14/, (Erişim Tarihi: 17.03.2023).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler