NATO’nun Sınır Karakolu: Romanya

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Rusya, Vladimir Putin dönemiyle beraber iç politikada siyasi istikrarını sağlamış ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) geleneğini devralmıştır. Aslında bu gelenekten çok Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) kendi sınırına doğru yayılmasından kaynaklı güvenlik endişesi duymuş ve buna karşı birçok hamle yapmıştır.

Bu bağlamda Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) küresel sistemdeki yerine meydan okumuştur. Dış politikadaki çeşitli hamlelerden sonra son kertede Ukrayna’yla savaşa başlamıştır. Her ne kadar farklı itici güçler olsa da Rusya-Ukrayna Savaşı’nın temel motivasyonlarından biri, Rusya’nın gerek Avrupa’ya gerekse de ABD’ye göz dağı vermek istemesidir. Savaşla beraber Avrupa’nın enerji sağlayıcısı olan Rusya, enerji arzını kesmiş ve Avrupa’da enerji krizine sebep olmuştur. Bu kapsamda hem güvenlik açısından hem de egemenlikleri bakımından birçok Avrupa devleti endişe duymuştur. Bu devletlerden biri de Romanya’dır.

Halihazırda endüstriyel üretimin olmazsa olmazı enerjidir. Rusya’nın Avrupa’ya enerjiyi kesmesinden sonra birçok Avrupa devleti ekonomik açıdan sorun yaşamıştır. Her ne kadar Romanya ekonomisi, gün geçtikçe iyileşse de mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretiminin önemli yer tuttuğu Romanya sanayisi, beş yıllık endüstriyel planında düşüş trendine girmiştir.[1]

Romanya, Avrupa’da oluşan enerji açığını gidermek ve Avrupa’nın enerji sağlayıcısı olabilmek maksadıyla çeşitli hamleler yapmıştır. Buradan hareketle, Romanya’nın Rusya’ya bağlı olmak istemediğini ve enerji konusunda hem kendine yeterli hale gelmek hem de Avrupa’ya enerji ihraç ederek bölgedeki etkisini arttırmak istediğini söylemek mümkündür.

Bu bağlamda gerek ulusal gerekse de uluslararası girişimlerde bulunan Romanya’ya İsrailli Shikun ve Binui Energy, güneş enerjisi santrali inşa edecektir.[2] Halihazırda önemli bir tartışma haline gelen küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle beraber Romanya’nın söz konusu hamlesi sürdürülebilir enerji için de oldukça mühimdir. Önümüzdeki dönemde Avrupa nezdinde enerji açısından ehemmiyeti artması beklenen Romanya’nın bu girişiminden Rusya’nın rahatsız olduğu ileri sürülebilir. Zira enerji, Rusya için oldukça önemli bir dış politika kozudur.

Avrupa’daki enerji krizini kendi lehine çevirmek isteyen Romanya, neredeyse her açıdan Rusya’nın karşısında olduğunu vurgulamıştır. Romanya’nın bu tutumu, sadece ekonomik hamlelerle sınırlı kalmamış, askerî açıdan da çeşitli adımların atılmasını beraberinde getirmiştir. Bükreş yönetimi, müttefikleriyle çeşitli işbirlikleri geliştirerek bölgedeki etkisini arttırmaya yönelik çeşitli hamleler yapmıştır.

Bu kapsamda Romanya’nın hem Avrupa Birliği (AB) hem de NATO’yla diyalogunun güçlendiği söylenebilir. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkilerinden biri de Avrupa bütünleşmesine hız kazandırmasıdır. Zira çeşitli endişeleri olan Avrupa devletleri, dış siyasette ve güvelik politikalarında ortak hareket etmek istediğinden AB’nin bölgedeki nüfuz alanını arttıracak birçok hamle gerçekleşmiştir. Bu çerçevede Brüksel’in Bükreş’le de ilişkileri gelişmiştir.

Oldukça fazla itici gücün olduğu bu dönemde Romanya’ya ekonomik ve siyasi teşvikler vermek adına ülkenin Schengen’e kabulü, AB adına önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir.[3] Devletlerin ulusal çıkarları düşünüldüğünde ve farklı politikalar izlediği göz önünde bulundurulduğunda Avusturya, bu süreci desteklememektedir. Lakin AB’nin kolektif çıkarları nedeniyle söz konusu sürecin hız kazanması kuvvetle muhtemeldir.

Uluslararası sistemde yaşanan gerginliklerin dozu, bahsi geçen savaşla birlikte artmıştır. Bu gerginliklerin başat aktörlerinden olan Rusya aleyhine hamleler yapan Romanya, ABD’yle ilişkilerini her geçen gün geliştirmektedir. Bu yüzden de Bükreş ile Moskova hattındaki münasebetlerin günden güne kötüleştiği görülmektedir.

Öte yandan ABD, olası bir Rus zaferine engel olmak amacıyla NATO üyesi devletlerle çeşitli işbirlikleri kurmaktadır. Bu doğrultuda bilhassa Romanya’nın askeri hamleleri oldukça kritiktir. NATO için önemli bir müttefik olduğunu kanıtlayan ve Rusya’ya karşı sınır karakollarından biri olma rolünü üstlenen Romanya, birçok askeri tatbikata ev sahipliği yapmıştır. ABD, Romanya üzerinden Karadeniz’e açılabileceği görece rahat bir manevra alanına sahip olmuştur. Dolayısıyla insansız hava araçlarını Romanya’dan havalandırmış; ancak son hadisede Karadeniz’de bu araçlardan biri Rus savaş uçağı tarafından düşürülmüştür.[4]

Tahmin edileceği gibi, Rusya’yla ilişkileri daha kötü hale gelen iki aktörün ilişkileri görece güçlenmiştir. Ayrıca Romanya’yla birçok konuda ortaklık içerisinde olan ABD Senatosu’nda kendisi için oldukça bir ortak olan Romanya’yla ilişkilerini pekiştirmek için vize muafiyet programına Romanya’nın da dahil edilmesini tavsiye eden yasa çıkarılmıştır. [5]

Bununla birlikte Bükreş yönetimi, son dönemde gerek askeri gerekse siyasi diyaloglarını güçlendirerek Avrupa’daki etkisini arttırmıştır. Özellikle de silahlanmaya yönelik adımlarını hızlandıran Romanya’ya NATO aracılığıyla ABD’nin önemli destek verdiği görülmektedir.

Mevzubahis adımların tamamının olası Rus zaferini önleme gayesiyle gerçekleştiği ortadadır. Özellikle de ABD ile Romanya arasındaki ittifakının gerek askeri gerekse siyasi yansımalarının küresel sistemde görülmesi kuvvetle muhtemeldir.

Tüm bu hamlelere karşı Rusya’nın olumsuz tavrının farkında olan Romanya, askerî açıdan ne kadar güçlü olduğunu göstermek ve rakibine göz dağı vermek için önümüzdeki günlerde Karadeniz ve Tuna’da çok uluslu askeri bir tatbikata önderlik edecektir.[6]

Son kertede Romanya, Avrupa’daki enerji krizini kendi lehine çevirerek bölgedeki önemini arttırmaya çalışmaktadır. Bu doğrultuda AB’yle ilişkilerini güçlendiren ülke, askeri kanatta da NATO’yla ortak birçok girişimde bulunmuş ve bulunmaktadır. Romanya’nın söz konusu politikası, ABD’yle olan ilişkilerini pekiştirirken; Rusya’yla münasebetlerini zedelemiştir. Bilhassa insansız hava aracının düşürülmesi olayından sonra söz konusu gerginliğin dozunun artması endişe verici bir noktaya ulaşmıştır. Buna rağmen Romanya’nın “Soğuk Savaş 2.0”daki kritik aktörlerden birine dönüştüğünü ifade etmek mümkündür.


[1] “Romanya’nın Endüstrisi Beş Yıllık Düşüşe Yakın”, Romania İnsider, https://www.romania-insider.com/romania-industry-close-five-years-decline, (Erişim tarihi: 15.03.2023).

[2] “İsrailli Shikun ve Binui Energy, Romanya’nın Kuzeybatısında Güneş Enerjisi Santrali İnşa Edecek”, Romania İnsider, https://www.romania-insider.com/shikun-binui-energy-solar-plant-romania, (Erişim tarihi: 15.03.2023).

[3] “Romanya, Avusturya’nın Devam Eden Muhalefetine Rağmen Bu Yıl Schengen’e Katılmayı Hedefliyor”, Romania İnsider, https://www.romania-insider.com/romania-still-aiming-join-schengen-2023-opposition-austria, (Erişim tarihi: 10.03.2023).

[4] “Rus Jetiyle Karşılaştıktan Sonra Karadeniz’e Düşen ABD İHA’sının Romanya’dan Havalandığı Bildirildi”, Romania İnsider, https://www.romania-insider.com/american-drone-black-sea-russian-jet-romania-2023, (Erişim tarihi: 15.03.2023).

[5] “Romanya’nın ABD Senatosu’nun Gündemindeki Vize Muafiyet Programına Dahil Edilmesini Öneren Yasa”, Romania İnsider, https://www.romania-insider.com/us-senate-legislation-romania-visa-waiver-2023, (Erişim tarihi: 16.03.2023).

[6] “Romanya Önderliğindeki Büyük Çaplı Çok Uluslu Askeri Tatbikat Önümüzdeki Hafta Karadeniz ve Tuna’da Başlayacak”, Romania İnsider, https://www.romania-insider.com/sea-shield-military-exercise-black-sea-2023, (Erişim tarihi: 16.03.2023).

Benzer İçerikler