Tarih:

Paylaş:

Pakistan-Orta Asya Hattında Güçlü İşbirliği Arayışları

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Pakistan, özellikle de Şahbaz Şerif’in Başbakan olmasının ardından güç merkezleri arasındaki dengeleri göz önünde bulunduran çok yönlü ve çok boyutlu bir dış politika uygulamaya odaklanmıştır. İslamabad yönetiminin buradaki önceliği ise gerek ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin aşılması gerekse de devletler arası münasebetlerin en temel itici gücü olan ekonomik bağımlılık durumunun teşkil edilmesi noktasında iktisadi-ticari münasebetlerin derinleştirilmesidir. Bu kapsamda Pakistan’ın dış politikasındaki yönlerden birini de Orta Asya oluşturmaktadır.

Kuşkusuz bu durum, çok vektörlü dış politika anlayışlarıyla ön plana çıkan bölge devletlerinin dış politika konseptleriyle de uyumludur. Dolayısıyla Orta Asya cumhuriyetlerinin de Pakistan’la olan ilişkileri geliştirme konusunda istekli olduklarını ifade etmek mümkündür. Zira Orta Asya devletleri, küresel ticarete ilişkin potansiyellerine ulaşabilmek için okyanuslara ulaşmaları gerektiğine inanmaktadır. Pakistan ise Orta Asya’nın Hint Okyanusu’na açılan kapısı konumundadır.

Elbette bu durum, taraflar arasında yalnızca ekonomik bağımlılığın bulunmadığını ve aynı zamanda coğrafi bir bağımlılığın bulunduğunu da göstermektedir. Bu da jeopolitik olarak da tarafların birbirlerine ehemmiyet atfetmelerini beraberinde getirmesi bakımından oldukça mühimdir.

Anlaşılacağı üzere Güney-Asya-Orta Asya-Batı Asya bağlantısallığının ve dolayısıyla bölgesel ve bölgeler arası entegrasyon süreçlerinin işletilmesi hususunda İslamabad’ın Orta Asya başkentleriyle olan ilişkileri kritik önem taşımaktadır. Bu anlamda Trans-Afgan Koridoru’nun mühim bir proje olduğu öne sürülebilir. Benzer bir şekilde halihazırda inşası yürütülen Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demiryolu Projesi’nin Pakistan’a uzatılmasına ilişkin tartışmaların da mühim olduğu söylenebilir.

Bu çerçevede İslamabad, bölge başkentleriyle olan ilişkilerini geliştirmeye yönelik bir çaba içerisindedir. Bu nedenle de İslamabad’ın bölge ülkeleriyle olan münasebetlerine değinmek gerekmektedir. İlk olarak Kazakistan’dan bahsetmek gerekirse, tarafların ticaret noktasında güçlü bir işbirliği arayışında oldukları söylenebilir. Zaten 18 Kasım 2022 tarihinde iki ülke arasında “Tercihli Ticaret Anlaşması” imzalanacağının duyurulması da bunu teyit eder mahiyettedir. Ayrıca enerji noktasında dışa bağımlı olan Pakistan’ın Kazakistan’la enerji ilişkilerini geliştirmeyi arzuladığı da bilinmektedir. Bu da her iki taraf açısından da kazan-kazan temelli bir işbirliği demektir. Nitekim taraflar arasında 2022 yılında 197 milyon dolar olan ticaret hacminin 1 milyar dolara ulaştırılması hedefi de iki tarafın da ticari ilişkileri ikili münasebetlerin itici gücü olarak gördüğünü ortaya koymaktadır.[1] Jeopolitik olarak da Pakistan limanlarının Kazakistan’a Umman Denizi’ne açılma imkanı sunduğu aşikardır.

Kırgızistan boyutunda da iki ülkenin ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirmeyi arzuladığı ifade edilebilir. Pakistan’ın Lahor kentinde Kırgız Ticaret Evi açılması da bunu doğrulamaktadır.[2] Buna ek olarak İslamabad da Bişkek de Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demiryolu’nun Pakistan’ı içerecek şekilde genişletilmesinden yanadır.

Özbekistan boyutunda da karşılıklı çıkarları önceleyen ekonomik-ticari münasebetlerden bahsetmek mümkündür. Nitekim tarafların 2023 yılının Şubat ayından itibaren “Tercihli Ticaret Anlaşması”nı uygulama kararı alması da bundan kaynaklanmaktadır.[3]

Bir diğer Orta Asya ülkesi olan Tacikistan’la ilişkiler de Pakistan’ın önemsediği konular arasında yer almaktadır. Bu yüzden de İslamabad yönetimi 14-15 Mart 2023 tarihlerinde Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ı misafir etmiştir. Söz konusu ziyarette, diğer bölge devletleriyle ilişkilerde olduğu gibi ekonomik münasebetlerden koridorlara ve özellikle de Hint Okyanusu’na erişim bağlamında lojistik meselelerine odaklanılmıştır. Buna ek olarak tarafların radikalleşme ve terörizmle mücadele boyutlarında ikili işbirliğini geliştirebileceklerine değinilmiştir.[4]

Son olarak Türkmenistan noktasında da İslamabad-Aşkabat hattındaki ilişkilerin yapıcı bir muhtevaya sahip olduğu söylenebilir. Bu konuda ise Pakistan’ın enerji ihtiyacının belirleyici rol oynadığı ifade edilebilir.  Bu çerçevede Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TAPI) ve Türkmenistan-Afganistan-Pakistan Enerji Nakil Hattı ve Fiber Optik İletişim Hatları Projesi’nin ön plana çıktığı belirtilebilir. Üstelik bu proje, tarafların bölgesel işbirliği, güvenlik ve refah ortamını merkeze alan bir ilişki biçimi geliştirme arzusu içerisinde olduklarını ortaya koymaktadır.

İlişkilerin potansiyeline ulaşmasının önündeki en temel engel ise Afganistan kaynaklı istikrarsızlıklardır. Nitekim bu durum, 18 Şubat 2023 tarihinde Pakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Hina Rabbani Khar tarafından da dile getirilmiş ve Khar, Afganistan’daki durumun Pakistan’ın Orta Asya’yla olan münasebetlerinde potansiyele ulaşılmasını zorlaştırdığını belirtmiştir.[5] Bu yüzden de taraflar, Afgan Sorunu’nun çözümü noktasında da işbirliği arayışı içerisindedir.

Sonuç olarak Pakistan, Orta Asya devletlerine okyanuslara açılma noktasında büyük bir fırsat sunmaktadır. Buna karşılık bölge devletleriyle olan ticari ilişkilerini genişletmek ve derinleştirmek istemekte ve özellikle de enerji politikaları noktasında bu ülkeleri partner olarak görmektedir. İlişkilerin çok daha sağlıklı bir zemine oturması ise Afganistan’ın istikrarını gerektirmektedir. Bu da tarafların Afgan Sorunu’nun çözümü noktasında da kolektif bir irade geliştirmelerinin önem arz ettiği anlamına gelmektedir. Zaten Afgan Sorunu’na ilişkin aktörlerin yürüttüğü diplomasi de bu konuda müşterek bir çabanın bulunduğunu ortaya koymaktadır.


[1] Şeyma Kızılay, “Economic Developments in Pakistan-Kazakhstan Relations”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/economic-developments-in-pakistan-kazakhstan-relations/?lang=en, (Erişim Tarihi: 15.03.2023).

[2] “Trade House of Kyrgyzstan Opened in Pakistan”, Kabar, http://en.kabar.kg/news/trade-house-of-kyrgyzstan-opened-in-pakistan/, (Erişim Tarihi: 15.03.2023).

[3] Emrah Kaya, “Orta Asya-Pakistan Arasında Derinleşen İlişkiler ve Afganistan’a Yansıması”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/orta-asya-pakistan-arasinda-derinlesen-iliskiler-ve-afganistana-yansimasi/, (Erişim Tarihi: 15.03.2023).

[4]  “Pakistan Aspires to ‘Establish Energy, Road Links with Central Asia’”, International The News, https://www.thenews.com.pk/latest/1020032-pakistan-aspires-to-establish-energy-road-links-with-central-asia, (Erişim Tarihi: 15.03.2023).

[5] “Pakistan trade with central Asia relies on Afghanistan”, Afghanistan Times, https://www.afghanistantimes.af/pakistan-trade-with-central-asia-relies-on-afghanistan/, (Erişim Tarihi: 15.03.2023).

Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN, 2014 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2017 yılında Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası Güç İlişkileri Bağlamında İkinci Dünya Savaşı Sonrası Hegemonik Mücadelelerin İncelenmesi’’ başlıklı teziyle almıştır. Doktora derecesini ise 2021 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı‘nda hazırladığı “İmparatorluk Düşüncesinin İran Dış Politikasına Yansımaları ve Milliyetçilik” başlıklı teziyle alan Başaran’ın başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, İran araştırmaları ve Afganistan çalışmalarıdır. Başaran iyi derecede İngilizce ve temel düzeyde Farsça bilmektedir.