Tarih:

Paylaş:

Pakistan-TTP Hattında Taliban’ın Arabuluculuğu Mümkün mü?

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Pakistan, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Afganistan’dan çekilmesinin ardından bölgede oluşan güç boşluğundan yararlanan terör örgütlerinin hareket alanı kazanmasından muzdarip ülkelerin başında gelmektedir. Zira ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin ardından Pakistan’da hem ayrılıkçı Beluç grupların hem de terör örgütü Tehrik-i Taliban Pakistan’ın (TTP) eylemlerinde artış yaşanmıştır.

Söz konusu saldırıların ağırlıklı olarak Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında hayata geçirilmek istenen Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) kapsamındaki yatırımları ve Çinli işçileri hedef aldığı görülmektedir. Bu da çekilme sürecinde terör örgütlerine alan açan ABD’nin bu örgütleri vekil aktör olarak küresel güç mücadelesindeki temel rakibi olan Çin’i ve Pekin’in müttefiklerini istikrarsızlaştırmak maksadıyla kullandığına işaret etmektedir.

Bu çerçevede İslamabad yönetimi, bir yandan ayrılıkçı Beluç terör örgütleriyle mücadele noktasında kararlı adımlar atarken; diğer taraftan da terör örgütü TTP’ye karşı mühim operasyonlar düzenlemektedir. Fakat terör örgütü TTP’nin Pakistan’la Taliban’ın imzaladığı ateşkes anlaşmasından çekilerek silahlı saldırılara yönelmesinin İslamabad’da yarattığı rahatsızlık çok daha ileri seviyededir. Üstelik bu saldırılar, Pakistan’ın uzun yıllar boyunca sağlıklı ilişkiler geliştirdiği Taliban’la da ciddi anlaşmazlıklar yaşamasına sebebiyet vermektedir.

Bahse konu olan durumu açmak gerekirse İslamabad yönetimi, her şeyden önce TTP’nin ateşkesten çekilmesi nedeniyle Taliban’ı eleştiren bir tavır benimsemiştir. Çünkü ateşkes sürecinde Taliban’ın arabuluculuğu söz konusuydu. Dolayısıyla Taliban’ın terör örgütüne baskı yapmasını isteyen Pakistan, bu konuda beklediği gelişmelere tanıklık etmeyince Taliban’la münasebetlerinde birtakım problemler yaşamıştır.

Mevzubahis sorunların başında ise TTP üyesi teröristlerin Pakistan’da düzenledikleri saldırıların ardından Afganistan’a geçtiği iddiası gelmektedir. Bu bağlamda İslamabad yönetimi, TTP unsurlarına karşı Afganistan topraklarında sınır ötesi operasyon düzenlemek isterken; Taliban yönetiminin bu girişimden rahatsızlık duyduğu bilinmektedir. Dahası Taliban, bu seçeneğin Afganistan’ın egemenliğinin ve bağımsızlığının ihlal edilmesi anlamına geleceğini dile getirmektedir.

Nitekim ABD’nin El Kaide ve Devlet’ül Irak ve’ş Şam (DEAŞ) terör örgütlerine karşı Afganistan topraklarında insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlediği operasyonlar sırasında Pakistan hava sahasını kullanması da Taliban’ın tepkisini çekmektedir. Bunun en somut örneği de 1 Ağustos 2022 tarihinde ABD tarafından düzenlenen İHA müdahalesi neticesinde terör örgütü El Kaide terör örgütü lideri Eymen el-Zevahiri’nin etkisiz hale getirilmesi hadisesidir.  Zira bu operasyonda ABD’nin Pakistan hava sahasını kullanması Taliban yönetiminin tepkisini çekmiştir.[1]

Bu noktada ifade etmek gerekir ki; her devlet gibi Pakistan da kendi ulusal çıkarlarına öncelik vermektedir. Çünkü terör örgütü TTP’nin çok sayıda üyesi ve üst düzey yöneticilerinin mühim bir kısmı ABD tarafından düzenlenen İHA saldırıları vesilesiyle etkisiz hale getirilmiştir.[2] Dolayısıyla Pakistan, terör örgütü TTP’yle mücadele noktasında ABD’yle işbirliğine mesafeli değildir.

Öte yandan bölgedeki terör eylemlerinde meydana gelen artışın ABD’nin Çin başta olmak üzere Asyalı güçleri istikrarsızlaştırma stratejisine hizmet ettiğini öne sürmek de mümkündür. Bu anlamda TTP’yle mücadele başta olmak üzere bölgesel güvenlik konularında uygulanabilecek en önemli reçetenin bölgesel işbirliğini esas alan arayışlar olduğu iddia edilebilir. Bölgesel işbirliği, güvenlik risklerini bertaraf etmeye hizmet edecek olmasının yanı sıra bölge halklarının refahına da katkı sağlayacaktır.

Bu noktada CPEC, bölgedeki en önemli işbirliği ve yatırım girişimlerinin başında gelmektedir. Nitekim Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, Pakistan Dışişleri Bakanı Bilawel Butto Zerdari ve Taliban Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki’nin 6 Mayıs 2023 tarihinde İslamabad’da bir araya geldiği toplantı da bölgesel işbirliği arayışlarını güçlendirecek gelişmelere tanıklık etmiş ve CPEC’in Afganistan’ı da içerecek biçimde genişletilmesi hususunda tarafların hemfikir oldukları görülmüştür.[3] Dolayısıyla bölgesel işbirliği bağlamında CPEC’in güvenliği, Afganistan’ın güvenliğinden de Pakistan’ın güvenliğinden de bağımsız düşünülemeyecek bir hale bürünmektedir.

Bu kapsamda gündeme gelen en önemli mesele ise Taliban’ın Pakistan’ın güvenliği noktasında TTP üzerindeki etkisini kullanması olarak gündeme gelecek gibi gözükmektedir. Zira her ne kadar Taliban ile TTP terör örgütü arasında organik bir ilişki bulunmasa da TTP’nin Afganistan’da ikinci Taliban döneminin başlamasından ideolojik anlamda esinlenerek Pakistan’da da benzer bir düzen kurma yönündeki iddiasını çok daha güçlü bir şekilde ifade etmeye başladığı görülmektedir. Bu kapsamda Pakistan, Taliban’ın terör örgütü TTP’yi silah bırakma konusunda ikna etmesini beklemektedir. Bu yüzden de Muttaki’nin 8 Mayıs 2023 tarihinde Pakistan ile TTP’nin yeniden ateşkes yapmasına ilişkin çağrıda bulunması oldukça mühimdir.[4] Bahsi geçen açıklama, Taliban’ın arabuluculuğunda taraflar arasında ateşkes sağlanabileceğinin habercisi olarak yorumlanabilir. Kuşkusuz bu gelişmeyi de CPEC eksenli olarak bölgesel işbirliğini merkeze alan ve bu kapsamda bölgesel güvenliğe öncelik veren işbirliği arayışından bağımsız bir biçimde okumak doğru olmayacaktır.

Sonuç olarak Pakistan, terör örgütü TTP’ye karşı önemli bir mücadele yürütmektedir. Sahadaki başarılı operasyonlara rağmen İslamabad, terörle mücadele yöntemlerinin müzakere ve diplomasi boyutunda da aşama kat etmek istemektedir. Öyle görünüyor ki; Taliban’ın arabuluculuğunda yeni bir ateşkes sürecine hazırlık yapılmaktadır. Elbette bu durumda Çin’in de dahil olduğu CPEC merkezli bölgesel işbirliği arayışlarının bölgeye vadettiği refah ortamı belirleyici rol oynamaktadır.


[1] “Taliban Accuses Pakistan of Allowing U.S. Drones to Use Its Airspace”, Reuters, https://www.reuters.com/world/asia-pacific/taliban-accuses-pakistan-allowing-us-drones-use-its-airspace-2022-08-28/, (Erişim Tarihi: 09.05.2023).

[2] “Tehrik-i-Taliban Pakistan”, Stanford, https://cisac.fsi.stanford.edu/mappingmilitants/profiles/tehrik-i-taliban-pakistan, (Erişim Tarihi: 09.05.2023).

[3] “China, Pakistan and Afghanistan FMs Hold Talks in Islamabad”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2023/5/7/china-pakistan-and-afghanistan-fms-hold-talks-in-islamabad, (Erişim Tarihi: 09.05.2023).

[4] “Afghanistan’s Muttaqi Urges Pakistan, TTP to Hold Dialogue As Violence Surges”, The News, https://www.thenews.com.pk/latest/1068266-afghanistans-muttaqi-urges-pakistan-ttp-sit-together-for-dialogue, (Erişim Tarihi: 09.05.2023).

Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN, 2014 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2017 yılında Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası Güç İlişkileri Bağlamında İkinci Dünya Savaşı Sonrası Hegemonik Mücadelelerin İncelenmesi’’ başlıklı teziyle almıştır. Doktora derecesini ise 2021 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı‘nda hazırladığı “İmparatorluk Düşüncesinin İran Dış Politikasına Yansımaları ve Milliyetçilik” başlıklı teziyle alan Başaran’ın başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, İran araştırmaları ve Afganistan çalışmalarıdır. Başaran iyi derecede İngilizce ve temel düzeyde Farsça bilmektedir.