Analiz

Pakistan’daki Kuşak ve Yol Projeleri Neden Hedef Alınıyor?

Çin’in yakın çevresindeki güvenlik ortamı hızla bozulduğu için ekonomik projeleri korumak için artık alternatif stratejilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Bir yandan İslamabad, ülkedeki Kuşak ve Yol yatırımlarını sürdürebilmek adına Pekin’in desteğini ararken, diğer yandan bu projelerde çalışan Çinli personelin güvenliğini temin etmekte zorlanmaktadır.
Afganistan ve Pakistan merkezli ulusötesi militan gruplardan gelen şiddetin tırmanması, Pakistan’ın CPEC’i destekleme ve geliştirme planlarını da sekteye uğratmaktadır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Pakistan Ordusu Sözcüsü Tümgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, 7 Mayıs 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, son dönemde Çin’in projelerini hedef alan saldırılarının arkasında Afganistan Talibanı’nın bir kolu olan Tehrik-i-Taliban Pakistan’ın (TTP) olduğunu söylemiştir.[1] 26 Mart 2024 tarihinde beş Çinli mühendisin ölümüne yol açan son intihar saldırısının ardından Pakistan’daki terör örgütlerinin faaliyetleri yeniden tartışma konusu olmuştur.  

2023 yılının Kasım ayında TTP, hükümetin yüzde 5’lik vergiyi kaldırmaması halinde Çin’in ülkedeki Kuşak ve Yol Projelerini hedef almakla tehdit etmişti.[2] Özellikle 2021 yılının Temmuz ayında Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesiyle birlikte Çin, Pakistan, Rusya ve Orta Asya ülkeleri başta olmak üzere bölge devletleri, “üç kötülük (terörizm, ayrılıkçılık ve aşırıcılık)” ile mücadelede önemli zorluklar yaşamaya başlamışlardır.

Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nde en iddialı projelerinden kabul edilen ve tahmini 65 milyar dolar değerindeki Çin-Pakistan Ekonomi Koridoru (CPEC), söz konusu örgütlerin başlıca hedeflerinden biri olmuştur. Daha önceleri de yaşanmakla birlikte projede çalışan Çinli işçilere yönelik bir dizi terör saldırı gerçekleşmeye devam etmektedir.

Bu örgütlerden en dikkat çekeni de TTP’dir. 2021 yazında Taliban’ın bölgede kontrolü ele geçirmesinden sonra Pakistan hükümeti, bu örgütün Pakistan kolu olan TTP’ye karşı yoğun bir mücadeleye girişmişti. Bunun üzerine örgüt, Pakistan’ın Besham bölgesinde Dasu hidroelektrik barajının inşaatına yakın bölgede dokuz Çinli işçi öldürmüştü. Bu saldırıdan birkaç gün önce Pakistan Hava Kuvvetleri, Afganistan’daki bir TTP grubunu bombalamıştı.[3] En nihayetinde Pakistan’ın terör örgütleriyle mücadelesi devam ederken aynı zamanda Çin’in ekonomik projeleri de saldırı altında kalmaktadır.

Bir yandan İslamabad, ülkedeki Kuşak ve Yol yatırımlarını sürdürebilmek adına Pekin’in desteğini ararken, diğer yandan bu projelerde çalışan Çinli personelin güvenliğini temin etmekte zorlanmaktadır. Bu terör saldırılarının eş zamanlı veya koordineli bir şekilde gerçekleşmesi, burada yabancı güçlerin etkisinin olabileceğine dair şüphelere yol açmaktadır. Nitekim 26 Mart 2024 tarihinde Çin konvoyuna yapılan saldırıyla eş zamanlı olarak Pakistan’ın güneybatı kesiminde faaliyet gösteren ayrılıkçı bir hareket olan Belucistan Kurtuluş Ordusu da CPEC’in bir diğer ayağı olan liman kenti Gvadar’daki Çin yatırımlarına saldırmıştır.[4] Söz konusu Beluç örgütün son yıllarda artan bir şekilde Karaçi ve Gvadar gibi liman kentlerindeki Kuşak ve Yol yatırımlarını hedef alması, İslamabad-Pekin ilişkilerinde de güven sorunlarına yol açmaktadır. 

Afganistan ve Pakistan merkezli ulusötesi militan gruplardan gelen şiddetin tırmanması, Pakistan’ın CPEC’i destekleme ve geliştirme planlarını da sekteye uğratmaktadır. Bu nedenle, son dönemdeki terörist saldırılar, ikili ilişkilerin odağının da ekonomik projelerden uzaklaşmasına ve güvenlik sektörüne doğru kaymasına yol açmaktadır. Bu bağlamda Pekin, halihazırda İslamabad’ı güvenlik endişelerini gidermeye ve Pakistan’daki Çinli personelin, kurumların ve projelerin güvenliğine öncelik vermeye çağırmaktadır.

Bu süreçte Pakistan’ın hem Afganistan hem de İran’la ilişkilerinin bozulması, Çin’in endişelerini daha da artırmaktadır. Beluç örgütlerin hem İran hem Pakistan güvenlik güçlerine ve aynı zamanda Çin vatandaşlarına yönelik saldırıları devam ettiği sürece bölgesel güvenlik ve istikrar ortamının sağlanamayacağı söylenebilir. Benzer durum Afganistan-Pakistan hattında da sürmektedir. DAEŞ’in bölgesel kolu olan İslam Devleti Horasan Eyaleti’nin (ISKP) yanı sıra TTP ve diğer köktendinci örgütlerin Pakistan güvenlik güçlerine ve Çin’e yönelik saldırılarındaki artış dikkat çekmektedir. Pakistan’ın bunu önlemek için Afganistan’a düzenlediği hava saldırıları, çoğu zaman Afgan sınır muhafızlarıyla aralarında çatışmaya yol açmakta veya hedef alınan terör örgütlerinin misillemesiyle sonuçlanmaktadır.  

Çin’in yakın çevresindeki güvenlik ortamı hızla bozulduğu için ekonomik projeleri korumak için artık alternatif stratejilere ihtiyaç duyulmaktadır. Genel itibariyle Afganistan-Pakistan ve hatta İran’a kadar uzanan güzergâhta Kuşak ve Yol Projelerinin sürekli hedef alınması, Çin’in bölgesel güvenlikle ilgili yeni stratejiler ve çözüm yolları geliştirmesine yol açmaktadır. Bu bağlamda Çin özel güvenlik şirketlerinin Pakistan’da yasal varlık kurmasına dair tartımalar halen sürmektedir. Zira, bu tür terör saldırıları nedeniyle yurtdışında faaliyet gösteren Çinli güvenlik şirketlerinin sayısı giderek artmaktadır.

Son iki yıldır Çin, Pakistan’da ekonomik yatırımlarını ve bu projelerde çalışan vatandaşlarını korumak için burada bir güvenlik şirketi kurmayı talep etmektedir. Ancak Pakistan bu talebi kabul etmemektedir.[5] Eğer ülkedeki güvenlik ortamı değişmez ve ekonomik projeler hedef alınmaya devam ederse Pakistan, bir noktadan sonra Çin’in taleplerini ciddi şekilde değerlenmek durumunda kalabilir.Bu saldırıların failleri bulunsa bile bu örgütlerin arkasında kimin/kimlerin olduğunu kanıtlamak oldukça zordur. Nitekim Pekin, İslamabad’ın bu tür saldırıların faillerini ve arkasındaki güçleri araştıracağına, tespit edeceğine ve gerektiği cezaya çarptıracağına inanmaktadır. Bu iyi niyet ve karşılıklı anlayış devam ettiği sürece Çin, Pakistan’daki projelerini sürdürme amacındadır. Fakat ülkedeki terör saldırıları devam ettiği ve bir türlü önlemediği için Çin’in Pakistan’ın yeni yatırım tekliflerini en azından şimdilik kabul etmeyeceği ileri sürülebilir.[6]


[1] “Pakistan Says Taliban Offshoot Behind Attacks on China Interests”, Bloomberg, https://www.bloomberg.com/news/articles/2024-05-07/pakistan-says-taliban-offshoot-behind-attacks-on-china-interests?srnd=politics-vp, (Erişim Tarihi: 07.05.2024).

[2] “Pakistani Taliban Demand Belt and Road Project Tax – Telegraph”, Asia Financial, https://www.asiafinancial.com/pakistani-taliban-demand-belt-and-road-project-tax-telegraph, (Erişim Tarihi: 07.05.2024).

[3] “From Pakistan to Afghanistan, China grappling with rising terrorist threats”, Think China, https://www.thinkchina.sg/politics/pakistan-afghanistan-china-grappling-rising-terrorist-threats, (Erişim Tarihi: 07.05.2024).

[4] Aynı yer.

[5] “China disappoints with Pakistan’s refusal for opening security company in country”, The Print, https://theprint.in/world/china-disappoints-with-pakistans-refusal-for-opening-security-company-in-country/1023445/, (Erişim Tarihi: 07.05.2024).

[6] “China spurned Pakistan’s proposals for new Belt and Road projects”, Nikkie Asia, https://asia.nikkei.com/Spotlight/Belt-and-Road/China-spurned-Pakistan-s-proposals-for-new-Belt-and-Road-projects, (Erişim Tarihi: 07.05.2024).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler