Rusya Taliban’ı Terör Örgütleri Listesinden Çıkaracak Mı?

Rusya’nın Soçi kentinde 18-21 Ekim 2021 tarihleri arasında düzenlenen 18. Valday Düşünce Kuruluşu Forumu’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Afganistan konusunda izleyeceği politikanın, Taliban’ın terör örgütleri listesinden çıkarılması yönünde olacağına dair açıklamalarda bulunmuştur. Aynı zamanda Putin, bu kararın Birleşmiş Milletler (BM) ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’yle (BMGK) birlikte verilip uygulanması yönündeki görüşlerini de dile getirmiştir. Taliban ise Rusya’nın kendilerine olan bu yaklaşımından dolayı memnuniyet duyduklarını ifade etmiştir.

Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Rus liderin Taliban’a yönelik açıklamalarını ve uluslararası politikada atılması muhtemel adımları değerlendirmek üzere alanının önde gelen uzman ve akademisyenlerinden alınan görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır.

Dr. Sabir ASKEROĞLU (ANKASAM Uluslararası İlişkiler Uzmanı)

Putin’in Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkartacağına dair yaptığı açıklamanın Taliban’la diyaloğu devam ettirme isteğinden kaynaklandığını belirten Dr. Sabir Askeroğlu, Rusya’nın amacının pazarlık yapmak olduğunu öne sürdü.

Askeroğlu, “Putin ya da Rusya dünya siyasetinde Taliban’ın bir terör örgütü olarak görülmesini arzulamadığı gibi, Taliban’ın da terör örgütü gibi davranmasını istememektedir. Bu aynı zamanda Taliban’ın bölgesel uzlaşı ortamına ve dolayısıyla Rusya’nın bölgedeki müttefiklerine dahil olmasına katkı sağlayacaktır.” dedi.

Taliban’ın tanınıp tanınmayacağını zamanın göstereceğini belirten Askeroğlu, “Moskova, bu tutumuyla Taliban’ın daha yumuşak, daha makul ve uluslararası topluma daha hızlı adapte olması için çağrıda bulunmuştur. Fakat söz konusu açıklama, yalnızca Taliban’ı değil; diğer ülkeleri de ilgilendiren bir durumdur.” diyerek değerlendirmelerini sürdürdü.

Son olarak Askeroğlu, “Dolayısıyla Rusya, sadece kendisinin değil; diğer ülkelerin de Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarmasını beklemektedir. Putin açıklamalarıyla Taliban’ın Rusya’yı düşman ülke olarak görmesini de engellemeye çalışmaktadır.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Prof. Dr. Ali ASKER (Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi)

İlk olarak Taliban’ın iktidara geldiği süreçten bahseden Prof. Dr. Ali Asker, “Her ne kadar Rusya, farklı politika izliyor gibi görünse de Taliban’ın iktidara gelmesinden pek rahatsız değildir. Zira 2016 yılından beri Taliban’la temas halindedir. Bu yüzden de tüm büyük devletler gibi pragmatik davranmaya çalışmaktadır.” dedi.

Ayrıca Putin’in Valday Toplantısı’ndaki konuşmasından bahseden Asker, “Putin, Taliban’ın tanınma şartlarını ileri sürerek, bu örgütün ülkedeki tüm ekonomik ve dini gruplarla, sivil ve siyasi örgütlenmelere diyalog kurmasını istemi ve kapsayıcı bir hükümetin kurulmasından yana olduğunu vurgulamıştır. Rusya’nın Afganistan’la ilgili stratejik çıkarları, ülke yönetimine hakim olan bu yapıyla ilişkilerini zorunlu kılmaktadır. Açıkçası Taliban’ın da Rusya’yla ilişki kurmaya ihtiyacı vardır.” yorumunda bulundu.

Sözlerini tamalarken Asker, Taliban’ın meşrutiyetini dünyaya bir şekilde kabul ettirmeye çalıştığına vurgu yapan “Rusya, Afganistan’da inisiyatifi başka devletlere bırakmak istememektedir. Süreç, Taliban’ın Doha Anlaşması’ndaki taahhütleriyle de uyumludur.” açıklamasını yaptı.

Umut ARIK (Emekli Büyükelçi)

Afganistan’da Taliban yönetimiyle birlikte yeni bir gerçekliğin oluştuğunu vurgulayan Emekli Büyükelçi Umut Arık, söz konusu ülkenin Orta Asya jeopolitiğine etkisi nedeniyle Rusya’nın ilgisini cezbettiğini belirterek “Afganistan’daki yeni denklemin en önemli unsuru Taliban’dır. Devletler için ise esas olan menfaatleridir. Bu çerçevede Rusya’nın diplomatik bir çözüm arayışında olduğu söylenebilir. Putin’in açıklamaları da bundan kaynaklanmıştır.” dedi.

Birçok devletin Rusya gibi düşündüğünü ve Moskova’nın atacağı adımlara paralel olarak başka aktörlerden de benzer hamleler gelebileceğini belirten Arık, “Taliban’dan bazı fedakarlıklar yapması istenmektedir. Bunların gerçekleşmesi durumunda Taliban’la görüşen devletlerin sayısı artacaktır. Dahası tanıma adımları da atılabilir. Bu süreçte Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerden de Taliban’a yönelik olumlu açıklamalar gelebilir.” yorumunu yaptı.

Meselenin Türkiye boyutuna da değinen Arık, “Ankara’nın da aynı yaklaşım çerçevesinde hareket etmesi gerektiği kanaatindeyim. Elbette ki öncelik, Afgan halkının mümkün olan en iyi koşullarda yaşamasını sağlamak ve Afganistan’ı uluslararası barışa katkıda bulunan bir ülke haline getirmektir. Bunun için ise Taliban’la yapıcı bir ilişki geliştirmek gerekmektedir. Zira uluslararası ilişkilerin en önemli ilkesi, sahadaki realitenin kabullenilmesidir. Mevcut durumda Taliban da Afganistan’ın bir gerçeğidir. Söz konusu ülkedeki başat güçtür.” diyerek değerlendirmelerini noktaladı.

Prof. Dr. Sertif DEMİR

Rusya’nın Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarmak istemesinin birkaç nedenle açıklanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Sertif Demir, “Rusya, ABD’nin bölgede tekrar etkin olmasını önlemek için Taliban yönetimindeki Afganistan’la sıcak ilişkiler geliştirmek istemektedir.” dedi.

Bunu sağlayabilmek amacıyla Rusya’nın Kabil Büyükelçiliği’ni açık tuttuğuna dikkat çeken Demir, “Taliban’ın beklentisi, uluslararası meşruiyeti tanıma kararlarıyla sağlanması ve ekonomik yardımların yapılmasıdır. Uluslararası meşruiyeti sağlayacak en önemli olgulardan biri de Taliban’ın terör örgütleri listesinden çıkarılmasıdır. Zaten Rusya da bu yüzden Taliban’ı terör listesinden çıkarmak istemektedir. Bu şekilde bir politika aynı zamanda, Taliban’ı ılımlaştıracak ve terör örgütü Devletü’l Irak ve’ş Şam’ın (DAEŞ) sözde Horasan Emirliği’yle etkin mücadelenin açacaktır. Moskova yönetimi, bu konuda atacağı adımlarla Washington’u baskı altına alabileceğine inanmaktadır. Kuşkusuz Kremlin’in politikasını etkileyen faktörlerden biri de Rusya’daki Müslüman nüfusun radikal terör örgütlerinden etkilenmesi riskidir. Bunun için de Moskova, DEAŞ’la mücadeleyi önemsemektedir. Ayrıca Rusya, Taliban’ı terör listesinden çıkararak Çin ve Pakistan’ın Afganistan üzerindekietkinliğini dengeleyebileceğini de düşünmektedir.” yorumunu yaptı.

Rusya’nın aynı zamanda Batı’ya baskı yaparak ABD ve Avrupa’da bulunan Afgan finans varlıklarının serbestisini sağlamak için çalıştığını dile geiren Demir, “Bu varlıklar, Taliban’ın değil; Afganistan’ın ulusal varlıklarıdır. Dolayısıyla cezalandırılan Afgan halkıdır.” şeklinde konuştu.

Son olarak Afganistan’daki insani krize dikkat çeken Demir, Rusya, açlıkla yüz yüze kalmış Afganistan’da istikrarın sağlanmasının mümkün olamayacağını ve bu durumun yeni göç dalgalarına ve radikal terör gruplarının etkinliğinin artmasına neden olabileceğini düşünmektedir. Bunu aşmanın tek yolu ise Taliban’ı uluslararası işbirliği ortamına çekmektir.” diyerek görüşlerini sonlandırdı.

Halil SİLAHŞÖR (Anadolu Ajansı Muhabiri)

Görüşlerine Rusya’nın 2003 senesinden beri Taliban’ı terör örgütü olarak nitelendirdiğini; fakat 2019 yılının Şubat ayından bu yana Taliban ve diğer muhalif güçlerle iki defa ev sahipliği yaptığını belirterek başlayan Gazeteci Halil Silahşör, “Afganistan’daki güncel gelişmeleri hassasiyetle takip eden bölge ülkelerinden biri olan Rusya, ev sahipliği yaptığı son toplantıda bölge ülkeleriyle Taliban’ın vaatlerini yerine getirmesinin en önemli şart olduğu konusunda anlaşmıştır.” şeklinde konuştu.

Bu kapsamda Putin’in açıklamalarına dikkat çeken Silahşör, “Söz konusu açıklama, Rusya’nın Taliban’a destek vermeye hazır olduğunu gösteriyor. Moskova’nın Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarması, Afganistan’da yaşayan Rus vatandaşlarının güvenliğini sağlayacaktır. Ayrıca Rusya’nın Kabil Büyükelçiliği’nin faaliyetlerini de kolaylaştıracaktır. Anlaşıldığı kadarıyla ​Rusya, Taliban’ı Afganistan’daki diğer aşırılık yanlısı unsurlara karşı etkili bir araç olarak görmektedir.” yorumunu yaptı.

Bu anlamda Moskova yönetiminin radikalleşme temalı kaygılarının altını çizen Silahşör, “Rusya’nın Afganistan’da güçlü bir hükümet kurma girişiminin amacı, bu hükümetle birlikte çalışarak aşırılıkçı grupların Orta Asya’daki hareketlerini ve etkilerini engellemektir. Sonuç olarak Ruslar, Taliban’ı destekleyerek Amerikalıların izinden gidebileceklerini düşünmektedir.” dedi.

Son olarak, Taliban lehine toplantıların yapılmasının tesadüf olmadığından bahseden Silahşör, “Bir yandan Afganistan’ın güvenliği için Taliban’ı övüyorlar, diğer yandan Tacikistan sınırında askeri tatbikatlar yapıyorlar.”sözleriyle açıklamalarını sonlandırdı.

Nilgün Hande ÖZTÜRK
Nilgün Hande ÖZTÜRK
Nilgün Hande Öztürk, lisans eğitimini 2020 yılında Ankara Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü'nde tamamlamıştır. İyi derecede İngilizce bilen Öztürk, ANKASAM'ın çalışmalarına katkıda bulunmaktadır.