Tarih:

Paylaş:

Sırp Cumhuriyeti’nin Politikaları Bağlamında Bosna Hersek’in Geleceği

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Bosna Hersek, 14 Aralık 1995 tarihinde imzalanan ve Bosna Savaşı’nı sona erdiren Dayton Anlaşması’yla birlikte oldukça karmaşık bir siyasi yapıya sahip olmuştur. İlgili anlaşmaya göre Bosna Hersek, temel olarak Sırp Cumhuriyeti ve Bosna Hersek Federasyonu olmak üzere iki entiteden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra Bosna Hersek Federasyonu, idari olarak 10 kantona bölünmüş durumdadır.[1] Ayrıca ülkede bu iki entitenin dışında bırakılmış; kendi kendini yöneten Brçko adında özel bir bölge de bulunmaktadır.  

Özellikle de Sırp Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Milorad Dodik, izlediği farklı politikalarla gündeme gelmektedir. Örneğin Rusya’ya karşı Batı’yı temsil eden Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyelikleri, Bosna Hersek devleti tarafından önemli dış politika hedefleri olarak belirlenmiştir. Ancak Dodik, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e olan yakınlığıyla ön plana çıkmaktadır. Bu anlamda, genel devlet tutumu ile Sırp Cumhuriyeti’nin görüşleri arasında ciddi bir ayrım olduğunu söylemek mümkündür. Söz konusu durum, Sırp Cumhuriyeti’nin son dönemde aldığı kararlarda da kendisini göstermektedir. Üstelik alınan kararların, gelecekte Bosna Hersek’teki istisnai yapının işleyişinde farklılıklar yaratacak türden olduğu söylenebilir.

Sırp Cumhuriyeti’nin çıkarmaya kararlı olduğu Taşınmaz Mallara İlişkin Kanun hem Bosna Hersek içerisinde Boşnak partileri tarafından hem de uluslararası alanda büyük tepki toplamıştır. Bu kanunun, devlet bütünlüğünde bozulmaya doğru atılan bir adım olarak algılanması sebebiyle tepkilerin odağına yerleştiği söylenebilir. Çünkü kanun, kamu kurumlarının işleyişinde kullanılan ve devlete ait olan taşınmazların Sırp Cumhuriyeti’ne devrine izin vermektedir. Genel görüş ise bunun aksinedir ve taşınmazların devlete ait olduğunu savunmaktadır.

Tüm bunların yanı sıra Sırp Cumhuriyeti, 23 Mart 2023 tarihinde yurt dışından finanse edilen ve Sırp Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren kar amacı gütmeyen kuruluşların çalışmalarını kaydetmelerini ve raporlamalarını gerektiren bir yasa tasarısını kabul etmiştir.[2] Bu adımın Sırp Cumhuriyeti’nin aldığı kararların önünde engel oluşturulduğu şüphesiyle atıldığı söylenebilir. Kısa bir süre sonra Sırp Cumhuriyeti’nin çeşitli faaliyetlerini gerekçe göstererek Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere Büyükelçilikleri ile işbirliğini sonlandırma kararı alması[3] da bu durumu teyit eder niteliktedir.

Son gelişmeler, Sırp Cumhuriyeti’nin Rusya’yla iyi ilişkilerinin devam edeceğine işaret etmektedir. Zira Sırp Cumhuriyeti’ndeki sivil toplum kuruluşları, 23 Mart 2023 tarihinde kabul edilen ilgili yasa tasarısının Rus yasalarıyla benzer yönleri olduğu görüşündedir.[4] Bu bağlamda ABD ve İngiltere Büyükelçilikleri ile işbirliğinin sonlandırılması kararı da bir kopuşu simgelemektedir. Aynı karar, Sırp Cumhuriyeti lideri Milorad Dodik ile Batılı aktörler arasındaki gerginliği bir üst seviyeye taşımıştır.

Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Dodik ile Putin arasında yaptığı karşılaştırmaya cevap veren Dodik, Putin’le kıyaslanabilecek kadar harika biri olarak görülmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etmiştir.[5]

Tüm bu gelişmeler, Sırp Cumhuriyeti’nin Bosna Hersek’in temel siyasi yapısından hızla uzaklaştığını göstermektedir. Putin’le yakın ilişkisini saklamayan Dodik’in bu yönde kararlar aldığı ve Rusya’ya paralel bir politika izlediği açıktır. Başta Taşınmaz Mallara İlişkin Kanun olmak üzere Sırp Cumhuriyeti’nin genel tutumu, Bosna Hersek’i ortaya çıkaran temel düzene yönelik hoşnutsuzlukları da gözler önüne sermektedir. Nitekim Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt tarafından iki defa askıya alınan bu kanun ve benzer kararlar, Saraybosna’daki endişelerin artmasına sebep olmaktadır.

Sırp Cumhuriyeti’nin Batılı aktörlere yönelik son adımı da düşünüldüğünde, Bosna Hersek’in NATO üyeliği hedefinin önündeki zorlukların devam edeceği aşikardır. Çünkü Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi gibi ülkenin temel kuruluşlarında üç etnik gruptan biri olan Sırpların da söz söyleme hakkı bulunmaktadır. Üstelik Sırp Cumhuriyeti’nin Rusya’yla devam eden yakınlığı ve ABD ile İngiltere Büyükelçiliklerine yönelik son kararı, Batı’nın Balkanlar’daki çıkarlarına ters düşmektedir. Balkanlar’da istikrarı sağlama ve Rus nüfuzunu zayıflatma amacı bulunan Batı için Rusya’nın politikalarına benzer uygulamaların varlığı istenecek en son şeydir.  


[1] “Government and society”, Britannica, https://www.britannica.com/place/Bosnia-and-Herzegovina/Government-and-society, (Erişim Tarihi: 30.03.2023).

[2] “Bosnian Serbs Approve Measure On ‘Foreign Agents’ Mirroring Controversial Russian Law”, Radio Free Europe, https://www.rferl.org/amp/republika-srpska-foreign-agents-russian-law/32331676.html, (Erişim Tarihi: 31.03.2023).

[3] “RS has decided to Terminate the Cooperation with the Embassies of the UK and US”, Sarajevo Times, https://sarajevotimes.com/rs-has-decided-to-terminate-the-cooperation-with-the-embassies-of-the-uk-and-us/, (Erişim Tarihi: 31.03.2023).

[4] “Bosnian Serbs…”

[5] “Dodik replied to Blinken: I am glad that he is talking about me and comparing me to Putin”, Sarajevo Times, https://sarajevotimes.com/dodik-replied-to-blinken-i-am-glad-that-he-is-talking-about-me-and-comparing-me-to-putin/, (Erişim Tarihi: 31.03.2023).

Begüm AKKAYA
Begüm AKKAYA
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü